Besmele: Açıklaması, Esrarı, Faziletleri
Hüsran
Salih GÖNÜL
اَعُوذُ بِالله مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ الله الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
BESMELE: AÇIKLAMASI, ESRARI, FAZİLETLERİ
( بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحيمَْ) (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile…)
Hanefi mezhebinin sonraki alimlerine göre, makbul ve esahh olan, besmelenin başlı başına bir ayet olup bir sürenin parçası olmadığıdır. Süre aralarını ayırmak için ve her hayırlı işe onun zikriyle başlandığı gibi, Kur’ana da bununla başlamakla teberrük için indirilmiştir.
Besmele, Kur’anın anahtarı, Levh-i mahfuzda kalemin yazdığı ve Adem (a.s.)’e nazil olan ilk şeydir. İstiazeden sonra gelmesinin hikmeti, özü kötülüklerden temizlemenin süslemeden önce, ve Allah’tan başkasından yüz döndürmek, Allah’a yönelmekten önce olduğu içindir.
( بِسْمِ اللّهِ) Kafirler, işlerine ilahlarının isimleriyle başlayıp, ‘Lat ve Uzza’nın adıyla’ derlerdi. Bundan dolayı muvahhit (Allah’ın birliğini kabul eden kimsen)in bir şeye başlarken Allah isminin özel manasını kastetmesi vaciptir. Buda besmelenin önce zikredilip, fiilin sonra gelmesiyle olur. Bunun için sonuna mahzuf bir fiil takdir edilir ki; ‘Bismillahi akrau’ veya ‘etlu’ demek olur. Veya başlanılan işe bağlı başka fiiller takdir edilebilir.
Dediler ki; ilimlerin hepsi ‘Be’ harfindedir. Yani olan benim ismimle var oldu, olacakta yine benimle olur. Öyleyse alemlerin varlığı benim varlığımla kaimdir. Benden başkasının hakiki varlığı yoktur. Ancak ismi ve mecaz varlığı vardır demektir. Tasavvuf ehlinin ‘Baktığım her şeyde ancak Allah’ı gördüm’ sözünün manası budur. Peygamberimiz (s.a.v.)’in ‘Zamana sövmeyin. Zira zaman, Allah’ın kendisidir’ hadis-i şerifinin manası da bu kabildendir.
KUR’ANIN ‘BE’ İLE BAŞLAMASININ HİKMETİ
Eğer, ‘Allah Teala’nın kitabına ‘BE’ harfi ile başlamasının ve bu harfi diğer harflere, özelliklede ‘Elif’e tercih etmesinin zira ‘isim’den ‘elif’ harfi düşmüş, yerine ‘Be’ getirilerek ( ِبِسْمِ ) olmuştur- sırrı ve hikmeti nedir?’ dersen, bunun cevabı şudur :
Allah’ın Kur’ana ‘Be’ harfi ile başlamasının on manası vardır:
Birincisi: ‘Elif’ de yükseklik, kibirlilik ve uzunluk vardır. ‘Be’ de ise, kırıklık, tevazu ve düşüklük vardır. ‘Kim Allah için tevazu gösterirse Allah onu yükseltir’.
İkincisi : ‘Be’ de ilsak ulaştırma, kavuşturma- manası vardır. Diğer harfler, özellikle de kati harflerinden ‘Elif’ böyle değildir.
Üçüncüsü : ‘Be’ harfi hep meksür (esreli) dür. ‘Be’ de kesre ile suret ve manada inkisar olunca, Allah Teala’nın huzurunda olma şerefini bulur. Hadis-i Kudside Allah Teala ; ‘Ben, kalpleri benim için kırık olanların yanında olurum’ buyurmuştur.
Dördüncüsü : Zahirde ‘Be’ de düşüklük ve kırıklık vardır. Hakikatte ise, himmetin yüceliği ve derece yüksekliği vardır. Bu da sıddıkların sıfatlarındandır. ‘Elif’ de ise bunun tersi vardır. ‘Be’ nin derecesinin yüksekliği ona nokta verilmesiyledir. ‘Elif’ in bu derecesi yoktur. Himmetinin yüceliği de ona noktalar arz edilince sadece bir noktayı kabul etmiştir ki; hali ancak bir sevgiliyi kabul edip sevenin hali gibi olsun.
Beşincisi : ‘Be’ de Hakkın yakınlığını isteme hususunda sadakat vardır. Zira noktalı olma derecesini elde ettiğinde, noktayı ayağının altına almış, onunla iftihar etmemiş, öğünmemiştir. ‘Cim’ ile ‘Ye’ nin noktalarının altta olması bu kaideyi bozmaz. Çünkü onların noktaları harflerin ilk yapısında altta değil ortadadır. Ancak başka bir harfe bitişik olduklarında noktaları altta olur ki; ‘Hı’ ve ‘Te’ harfleriyle karıştırılmasın. ‘Be’ harfi ise tek başına da olsa, başka bir harfe bitişik de olsa noktası hep alttadır.
Altıncısı : ‘Elif’ illet harfidir, ‘Be’ değildir.
Yedincisi : ‘Be’ manada metbu (kendisine uyulan) olan tam bir harftir. Her ne kadar harflerin sıralanışında ‘Elif’ ten sonra olması itibariyle görünüşte tabi olsa bile. Zira ‘Elif’, ‘Be’ nin lafzına göre ‘Be’ ye tabi olur. ‘Be’ ise ‘Elif’e tabi olmaz. Metbu mana itibariyle daha kuvvetlidir.
Sekizincisi : ‘Be’ başkasında tasarruf sahibi amil bir harftir. Böylece kendisiyle başlamanın uygun olduğunun kadri ve kudreti açıktır. ‘Elif’ amil olmadığından böyle değildir.
Dokuzuncusu : ‘Be’ kendi sıfatlarında kamil bir harftir. Çünkü, ilsak, istiane ve izafe için olup kendine tabi olan ismi cer ederek meksur kılması, kendi sıfatı ile mevsuf olması itibariyle başkasını tamamlayan, kemale erdiren bir harftir. ‘Be’ nin tevhit ve irşatla başkasını kemale erdirmede kudret ve yüceliği vardır. Hz. Ali (k.v.) efendimiz bu hususa : ‘Ben, ‘Be’ harfinin altındaki noktayım’ buyurarak işaret etmiştir. Demek ki ‘Be’ nin irşat mertebesi ve tevhide delaletide vardır.
Onuncusu : ‘Be’ bir dudak harfidir. Dudak, bunu söylerken, diğer dudak harflerinden farklı bir şekilde açılır. Bunun içindir ki, ‘Elestü birabbiküm..’ hitabı sırasında, insanın zerresinin ağzı da ilk defa ‘Bela..’ cevabında, ‘Be’ ile açılmıştır. İnsanın konuştuğu ve ağzını açtığı ilk harf ‘Be’ olup, bu manalara gelince, ilahi hikmet, diğer harfler arasından onu tercih etmeyi gerektirdiğinden ‘Be’ yi tercih etmiş, onun kadrini yükseltmiş, delilini açıklayıp onu kitabının anahtarı, kelamının ve hitabının başlangıcı kılmıştır. (Tevilat-ı Necmiyye)
– Ruh’ul-Beyan Tefsiri – cilt: 1, sayfa: 6-7 –
Cevap: Besmele: Açıklaması, Esrarı, Faziletleri
meryemgül1
< ( بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحيمَْ) (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile…)
Hanefi mezhebinin sonraki alimlerine göre, makbul ve esahh olan, besmelenin başlı başına bir ayet olup bir sürenin parçası olmadığıdır. Süre aralarını ayırmak için ve her hayırlı işe onun zikriyle başlandığı gibi, Kur’ana da bununla başlamakla teberrük için indirilmiştir.
Besmele, Kur’anın anahtarı, Levh-i mahfuzda kalemin yazdığı ve Adem (a.s.)’e nazil olan ilk şeydir. İstiazeden sonra gelmesinin hikmeti, özü kötülüklerden temizlemenin süslemeden önce, ve Allah’tan başkasından yüz döndürmek, Allah’a yönelmekten önce olduğu içindir. >
Allah c.c.razı olsun yararlı paylaşım için
besmelenin havas ve esrarı, ihlas suresinin faziletleri havas ve esrarı