Kur’an’ı Kerim’de Geçen Allah’ın İsimleri
imam
Kur’an’da Geçen Allah’ın İsimleri
Kur’an’ı Kerim’de Geçen Allah’ın İsimleri
1 ﴿ الْعَفُوُّ ﴾ el-AFUVV
Çok affeden, bağışlayan.
Nisâ: 43
2 ﴿ الأَعْلَى ﴾ el-A’LÂ
En yüksek, en yüce, en şerefli.
Ağlâ: 1
3 ﴿ الآخِرُ ﴾ el-ÂHİR
Son, nihayet, sonuncu.
Hadîd: 3
4 ﴿ الْعَالِمُ ﴾ el-ÂLİM
Bilen, bilgin, âlim.
Haşr: 22
5 ﴿ الْعَلِيمُ ﴾ el-ALÎM
Çok bilen, çok bilgili.
Sebe: 26
6 ﴿ الْعَلِىُّ ﴾ el-ALİYY
Yüksek, kadri yüce, şerefli.
Sebe: 23
7 ﴿ الله ﴾ ALLAH
Ulûhiyete mahsus sıfatların hepsini kendinde toplamış bulunan, ibadet edilen.
Fâtiha: 1
8 ﴿ الْعَظِيمُ ﴾ el-AZÎM
Büyük, yüce, azamet sahibi.
Vâkıa: 96
9 ﴿ الْعَزِيزُ ﴾ el-AZÎZ
Üstün, şerefli, kuvvetli, varlığı nâdir.
Haşr: 23
10 ﴿ الْبَارِىءُ ﴾ el-BÂRİ
Yaratıcı, hâlık.
Haşr:24
11 ﴿ الْبَصِيرُ ﴾ el-BASÎR
Görücü, gören.
Feth: 24
12 ﴿ الْبَاطِنُ ﴾ el-BÂTIN
Gizli olan, gizli ve sır olan şeyleri bilen.
Hadîd: 3
13 ﴿ الْبَرُّ ﴾ el-BERR
Hayırlı, lütufkâr, iyilik, şefkat ve ihsan sahibi.
Tûr: 28
14 ﴿ الْجَبَّارُ ﴾ el-CEBBÂR
İkrah eden, zorâki yaptıran.
Haşr: 23
15 ﴿ الأَحَدُ ﴾ el-EHAD
Bir, biricik, benzeri olmayan.
İhlâs: 1
16 ﴿ الأَكْرَمُ ﴾ el-EKREM
En cömert, en çok kerem sahibi.
Alak: 3
17 ﴿ الأَوَّلُ ﴾ el-EVVEL
Birinci, ilk, evvel.
Hadîd: 3
18 ﴿ الْفَتَّاحُ ﴾ el-FETTÂH
Açan, çok iyi açıcı, kullara rızık kapılarını açan, insanlar arasında hükmeden.
Sebe: 26
19 ﴿ الْغَفَّارُ ﴾ el-ĞAFFÂR
Çokca bağışlayan, affeden.
Gâfir: 42
20 ﴿ الْغَفُورُ ﴾ el-ĞAFÛR
Çokca bağışlayan, affeden.
Şûrâ: 23
21 ﴿ الْغَنِيُّ ﴾ el-ĞANİYY
Zengin, başkasına muhtaç olmayan.
Muhammed: 38
22 ﴿ الْخَبِيرُ ﴾ el-HABÎR
Her şeyden haberi olan, haberdar.
Haşr: 18
23 ﴿ الْحَفِىُّ ﴾ el-HAFİYY
Çokca ikram eden, lütufkâr.
Meryem: 47
24 ﴿ الْحَافِظُ ﴾ el-HÂFİZ
Koruyan, muhafaza eden, hâmi.
Yûsuf: 64
25 ﴿ الْحَفِيظُ ﴾ el-HAFÎZ
Emin, hafızası iyi olan, unutmayan.
Hûd: 57
26 ﴿ الْحَكِيمُ ﴾ el-HAKÎM
Hikmet sahibi, âlim, bilgin.
Haşr: 24
27 ﴿ الْحَقُّ ﴾ el-HAKK
Hak, gerçek.
Yûnus: 32
28 ﴿ الْخَالِقُ ﴾ el-HÂLİK
Örneksiz olarak yaratan, var eden.
Haşr: 24
29 ﴿ الْحَلِيمُ ﴾ el-HALÎM
Yumuşaklıkla muamele eden, eza ve cefaya tahammül eden.
Ahzâb: 51
30 ﴿ الْخَلاَّقُ ﴾ el-HALLÂK
Örneksiz olarak yaratan, var eden.
Yâsin: 81
31 ﴿ الْحَمِيدُ ﴾ el-HAMÎD
Övülmeye değer, hamd edilen.
Şûrâ: 28
32 ﴿ الْحَسِيبُ ﴾ el-HASÎB
Hesab gören, hesaba çeken ve kar-şılık verme hususunda kâfi olan.
Nisâ: 6
33 ﴿ الْحَىُّ ﴾ el-HAYY
Diri, hayat sahibi.
Bakara: 255
34 ﴿ الإِلهُ ﴾ el-İLÂH
Kulluk edilen, ibadet edilen.
Zuhruf: 84
35 ﴿ الْقَادِرُ ﴾ el-KÂDİR
Güç yetiren, güçlü.
Enâm: 37
36 ﴿ الْقَدِيرُ ﴾ el-KADÎR
Güç yetiren, güçlü.
Haşr: 6
37 ﴿ الْقَهَّارُ ﴾ el-KAHHÂR
Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayan.
Gâfir: 16
38 ﴿ الْقَاهِرُ ﴾ el-KÂHİR
Karşı konulmaz, yenen, gâlip, zorlayan.
Enâm: 18
39 ﴿ الْقَرِيبُ ﴾ el-KARÎB
Yakın olan.
Sebe: 50
40 ﴿ الْقَوِىُّ ﴾ el-KAVİYY
Kuvvetli, güçlü.
Şûrâ: 19
41 ﴿ الْقَيُّومُ ﴾ el-KAYYÛM
Herşeyi koruyan, tutan, idare eden.
Bakara: 255
42 ﴿ الْكَبِيرُ ﴾ el-KEBÎR
Büyük olan, kadri yüce.
Nisâ: 34
43 ﴿ الْكَرِيْمُ ﴾ el-KERÎM
Cömert, kerem sahibi.
Neml: 40
44 ﴿ الْقُدُّوسُ ﴾ el-KUDDÛS
Bütün noksanlıklardan münezzeh olan, temiz, kutsal.
Haşr: 23
45 ﴿ اللَّطِيفُ ﴾ el-LATÎF
Yumuşaklık ve lütufla iyilik eden, ihsan edici, merhamet eden.
Mülk: 14
46 ﴿ الْمَجِيدُ ﴾ el-MECÎD
Şanı yüce, şeref sahibi.
Hûd: 73
47 ﴿ الْمَلِكُ ﴾ el-MELİK
Mülk sahibi, hükümdar.
Haşr: 23
48 ﴿ الْمَلِيكُ ﴾ el-MELÎK
Mülk sahibi, hükümdar.
Kamer: 55
49 ﴿ الْمَتِينُ ﴾ el-METÎN
Sağlam ve güçlü olan, sâbit, kâvi.
Zâriyat: 58
50 ﴿ الْمَوْلَى ﴾ el-MEVLÂ
Efendi, sahip, veli.
Bakara: 286
51 ﴿ الْمُبِينُ ﴾ el-MUBÎN
Açık, net ve aşikâr olan.
Nûr: 25
52 ﴿ الْمُجِيبُ ﴾ el-MUCÎB
İcâbet eden, kabul eden.
Hûd: 61
53 ﴿ الْمُهَيْمِنُ ﴾ el-MUHEYMİN
Gözeten, kontrol eden.
Haşr: 23
54 ﴿ الْمُحِيطُ ﴾ el-MUHÎT
İhata eden, kuşatan.
Fussilet: 54
55 ﴿ الْمُقِيتُ ﴾ el-MUKÎT
Rızık veren, güç yetiren.
Nisâ: 85
56 ﴿ الْمُقْتَدِرُ ﴾ el-MUKTEDİR
İktidar sahibi, gücü yeten.
Kamer: 55
57 ﴿ الْمُؤْمِنُ ﴾ el-MU’MİN
İman edenlere eminlik veren, gü-venlik sağlayan, kullarının hak olan şeylerini tasdik eden.
Haşr: 23
58 ﴿ الْمُصَوِّرُ ﴾ el-MUSAVVİR
Şekil veren.
Haşr: 24
59 ﴿ الْمُتَعَالِ ﴾ el-MUTEÂLİ
En yüce, en yüksek.
Ra’d: 9
60 ﴿ الْمُتَكَبَّرُ ﴾ el-MUTEKEBBİR
Bütün büyüklük ve yücelik vasıflarını kendinde toplayan.
Haşr: 23
61 ﴿ النَّصِيرُ ﴾ en-NASÎR
Yardım eden.
Enfal: 40
62 ﴿ الرَّحِيمُ ﴾ er-RAHÎM
Merhamet eden, bağışlayan.
Fâtiha: 1
63 ﴿ الرَّحْمَانُ ﴾ er-RAHMÂN
Merhameti çokca olan.
Rahmân: 1
64 ﴿ الرَّقِيبُ ﴾ er-RAKÎB
Gözeten, murâkabe eden.
Ahzâb: 52
65 ﴿ الرَّءُوفُ ﴾ er-RAÛF
Çok esirgeyen, şefkat ve merhamet gösteren.
Haşr: 10
66 ﴿ الرَّزَاقُ ﴾ er-REZZÂK
Rızıkları yaratan, mahlukâtına bahşeden.
Zâriyat: 58
67 ﴿ الصَّمَدُ ﴾ es-SAMED
Her şey varlığını ve bekasını O’na borçludur. Her şey O’na muhtaçtır. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şeyin başvuracağı, yardım dileyeceği tek varlık Odur.
İhlâs: 2
68 ﴿ السَّلامُ ﴾ es-SELÂM
Sâlim olan, selâmete çıkaran.
Haşr: 23
69 ﴿ السَّمِيعُ ﴾ es-SEMΒ
İşiten, işitici.
Nisâ: 58
70 ﴿ الشَّاكِرُ ﴾ eş-ŞÂKİR
Karşılık veren.
Bakara: 158
71 ﴿ الشَّهِيدُ ﴾ eş-ŞEHÎD
Şâhid olan.
Enâm: 19
72 ﴿ الشَّكُورُ ﴾ eş-ŞEKÛR
Şükrün karşılığını veren.
Şûrâ: 23
73 ﴿ التَّوَّابُ ﴾ et-TEVVÂB
Tevbeleri çokca kabul eden.
Nisâ: 16
74 ﴿ الْوَاحِدُ ﴾ el-VÂHİD
Bir, tek, eşsiz, biricik.
Gâfir: 16
75 ﴿ الْوَارِثُ ﴾ el-VÂRİS
Bütün mahlûkât yok olduktan sonra bâki ve dâim olan.
Enbiya: 89
76 ﴿ الْوَاسِعُ ﴾ el-VÂSİ’
Herşeyi kaplayan, rahmeti herşeye şâmil, lütfu geniş olan.
Bakara: 261
77 ﴿ الْوَدُودُ ﴾ el-VEDÛD
Mahlûkâtını çok seven, çok sevilen.
Hûd: 90
78 ﴿ الْوَهَّابُ ﴾ el-VEHHÂB
Çokca hibe eden, bağışlayıp veren.
Âli İmrân: 8
79 ﴿ الْوَكِيلُ ﴾ el-VEKÎL
Vekil, koruyucu, güvenip dayanılan.
Âli İmrân: 173
80 ﴿ الْوَلِيُّ ﴾ el-VELİYY
İşleri üzerine alıp icrasını yüklenen, dost.
Şûrâ: 28
81 ﴿ الظَّاهِرُ ﴾ ez-ZÂHİR
Varlığı açık olan, aşikâr.
Hadîd: 3
kuranda geçen Allahın isimleri, Allahın 99 ismi kuranda geçiyormu, Allahın kuranda geçen 99 ismi