Özür halinde namaz nasıl kılınır?
Yakut
Özür halinde namaz nasıl kılınır?
Namaz kılmak her mükellef müslüman için en mühim kulluk vazifesi olduğu gibi, herkesin haline göre çeşitli kolaylıklar yine namazda bulunmaktadır. Çeşitli özürler vardır ki, o özürlere sahip olanlar da, hallerine uygun kolaylıklarla namazlarını kılacaklardır. Özür sebebiyle namazı terketmek yok, ancak özür için kolaylıklar vardır.
Özür sahibi olanlar
Devamlı olarak bir yeri kanayan, abdest tutamayacak şekilde idrar kaçıran, herhangi bir yerinden sürekli iltihap ve benzeri şeyler akarak abdest tutma imkanı olmayanlar, özür sahibi kimselerdir. Kadınlarda fıkıhta tespit edilen asgari süreden az ve azami süreyi aşan akıntılar, gebelik sırasında gelen kan, lohusalığın kırk gününden sonraki ve ellibeş yaşını aşmış kadınlardan gelen kan da özür akıntılarındandır.
Bir kimsenin gerçekten özür sahibi sayılması için, ilk defa başlayan özrünün, abdest alıp namaz kılacak kadar bir süre ara vermeden bir namaz vaktini tamamen kaplaması lazımdır.
Mesela öğle vaktinin başında burun kanaması geçiren bir kimsenin, bu kanaması azar azar devam ederek tam ikindiye kadar sürmüşse ve bu arada abdest alıp -farzını olsun- namaz kılacak kadar bir süre kesilmemişse, o kimse özür sahibi olmuştur. Bundan sonra da her namaz vakti en az bir kere daha görülüyorsa, özür devam ediyor demektir. Eğer hiç özür eseri görünmeden bir namaz vakti tamamiyle geçmişse, özür hali bitmiş olur.
Özür hali, namaz vaktinin tam başından veya daha öncesinden beri abdest ve namaza fırsat bırakmadan devam eden kimsenin, vakit sonuna doğru o haliyle abdest alıp namazını kılması gerekir. Fakat namazı kılmadan vakti geçerse kazası gerektiği gibi, özürle kılanan namazdan sonra tam bir namaz vaktini doldurmadan özür hali kesilivermişse, o namazın da yeniden kılınması icap eder.
Özür sahibi olan kimse, tıkamak, bağlamak suretiyle özrünü kesebiliyorsa veya oturduğu halde namaz kılarken özrünü durdurabiliyorsa, ona göre davranıp namaz kılar. Gerekirse önleyici tedbir olarak rükû ve secde yerine ima ile, yani baş işaretiyle de kılabilir. Bu gibi durumlarda özrünü durdurabilen kimse, özürlü hükmünün dışında olur ve bu önleyici haller dışında özrü aktığı zaman abdesti bozulmuş olur. Fakat bu gibi tedbirlerle yine özür hali kesilmiyorsa, her namaz vakti çıktıkça yeniden abdest almak şartıyla, özrü aktığı halde namazını kılar, kazaya bırakmaz.
Özür sahibi olan kimse bir namaz vaktinde aldığı abdestle, özür halinin dışında bir sebeple abdesti bozulmadıkça, o vaktin içinde kaza veya nafile, istediği kadar namaz kılabilir. (Şafiî mezhebine mensup olanlar için, bu durumda her farz namazı için ayrı ayrı abdest gerekir).
Özrü akan kimsenin her namaz vaktinde yeniden abdest alması lazımdır. Abdestten sonra özrü akmışsa, namaz vaktinin çıkmasıyla abdesti bozulmuş olur. Ancak abdestten sonra akıntı olmamışsa, yine abdesti devam eder. Tekrar söyleyelim, özür hali dışındaki abdest bozan herhangi bir hal ile, her durumda abdesti bozulur.
Özür pislğinden başka namaza engel necaset bulaşığı olursa, onun temizlenmesi şarttır. Özür halinden dolayı bulaşan pislik ise; namazda tekrar bulaşacağı anlaşılırsa temizlenmesi gerekmez. Ancak namaz sırasında yeniden pislenmeyeceğine kanaat edilirse temizlenmesi gerekir.
Hastalık halinde namaz
Hastalık veya bir özürden ötürü ayakta durmaya gücü yetmeyen kimse, oturarak rükû ve secdeyle namazını kılar. Mümkünse başlangıç tekbirini ayakta alır. Rükû ve secde yapamıyorsa oturma halinde veya ayakta ima ile namaz kılar. Yani rükû yerine sadece başını az eğer, secde yerine de alnını yüksekte bir yere koymadan mutlaka biraz daha fazla eğer. Alnını, rükûdan daha alçak olmak şartıyla bir yere koysa da olur.
Oturamayan hasta, ayaklarını kıbleye doğru çevirip sırt üstü yatarak dizlerini diker, başını da biraz yüksekte tutar. Bu şekilde baş işareti yani ima ile namazını kılar. Böyle yatmak da zor geliyorsa, yüzü kıbleye karşı olarak sağ veya sol yanına; o da olmazsa kıbleye doğru yüzüstü yatarak ima ile kılar.
Bu şekillerde de namazını kılmaya imkan bulamayan ağır hasta, Hanefî mezhebine göre göz ve kaş işaretiyle namaz kılmaz. Diğer üç mezhebe göre, göz işaretiyle de olsa kılması gerekir. Böyle ağır hasta veya koma halindeyken kılamadığı namazlar peşpeşe en az altı vakti doldurmuşsa, iyileştiği zaman kaza etmesi gerekmez. Beş vakti geçmemişse, sonradan onları kaza eder.
Araç yolculuğunda namaz
Otobüs ve tren gibi bir vasıtayla yolculuk yapan ve namaz vaktinde araçtan inip namaz kılmaya imkan bulamayan kimse, gidiş yönünü kıble kabul ederek oturduğu halde ima ile namaz kılabilir. Yolcu uçakları gibi uzunca müddet doğru bir istikamette giden ve namaz boyunca kıbleye dönük olma imkanı veren araçlarda, kıbleye dönerek namaz kılmalıdır. Giden gemide ise, kıbleye doğru, ayakta veya gerekirse oturarak rüku ve secde ederek namaz kılınır.
Otobüs yolculuğunda, önce, mola yerlerini kollamak veya sürücüyle anlaşmak gibi yollarla araçtan inip namaz kılmanın çaresi aranmalıdır. Fakat bunun için araçta kavga ve gürültüyle yolcuların da huzuru kaçırmamalıdır. Ayrıca Hanefîlerin de, gerektiğinde üç mezhebe göre belli şartlarına uyarak, yolculuk halinde öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı kendi aralarında birleştirip, cem-i takdîm veya cem-i tehir suretiyle kılması da mümkündür.
Semerkant,
Cevap: Özür halinde namaz nasıl kılınır?
nasih
özürlü namazı nasıl kılar? kısaca
Özürlü her vakit için yeni bir abdest alır ve dilediği kadar namaz kılar.
Yorum: Özür halinde namaz nasıl kılınır?
Kayıtsız Üye
elim sargıda abdest alacak durumda değilim nasıl namaz kılarım
Yorum: Özür halinde namaz nasıl kılınır?
arifselim
Abdestte sargılı olan yeri yıkamana gerek yoktur. Diğer uzuvlarını normal yıkarsın ve daha sonra sargılı olan yeri sadece elinle mesh etmen yeterli olur. Bu durumda alacağın abdest bu şekilde geçerlidir.
Kayıtsız Üye
Yolculukla ilgili aciklama yapilmis aracta namaz kilinabilir diye lakin otobuste erkek yolcularda oluyor
mum
Camide / arabada erkek olması kadının namazına engel değildir.
Kayıtsız Üye
Gaz çıkarma devamlı olmuyor ancak tekrar eden bir durumsa abdest bozulduğunda yeni abdest mi alınmalı? Örneğin öğle namazında böyle bir şey yaşanmadı ancak ikindi de bu yaşandı. Diğer namazlarda böyle bir şey olmadı ancak buna benzer durum hafta da ya da iki haftada vs. bir ya da birkaç kere yaşanıyorsa? Kişinin abdest almadan önce lavaboya gittiğini olur olmaz diye de kırk adım yürüdüğünü hatta kaçırmayayım diye kendini tuttuğunu düşünün. Namaz kılmak her nefse kolay gelmiyor ,bir de tekrar abdest almak da zor. İkindi namazında oldu,kırk adım bu defa yürüyüp yürümediğimi hatırlamadım lakin yeni abdest almadım.
Kişinin abdesti özür sahibi kadar olmasa da sık bozulan bir insan olduğunu düşünün. Her abdest almadan önce lavaboya gidiyor, kırk adım yürüyor hatta bazen kaçmasın diye kendini sıkıyor . Hafta da ya da iki hafta da diyelim, bir ya da birkaç kez namazda abdesti bozuluyor. Bu kişi özür sayılması mümkün değil mi? Namaz kılmak nefsine ağır geliyor ve bozulan abdesti bu durum yaşandığında yenilemekte zor geliyor. Ne yapması gerekir?
mum
< buna benzer durum hafta da ya da iki haftada vs. bir ya da birkaç kere yaşanıyorsa? >
Kardeş sen özür sahibi değilsin.
Yukarda gayet açık fıkh hükümler açıklanmış
< Bir kimsenin gerçekten özür sahibi sayılması için, ilk defa başlayan özrünün, abdest alıp namaz kılacak kadar bir süre ara vermeden bir namaz vaktini tamamen kaplaması lazımdır.
Mesela öğle vaktinin başında burun kanaması geçiren bir kimsenin, bu kanaması azar azar devam ederek tam ikindiye kadar sürmüşse ve bu arada abdest alıp -farzını olsun- namaz kılacak kadar bir süre kesilmemişse, o kimse özür sahibi olmuştur. Bundan sonra da her namaz vakti en az bir kere daha görülüyorsa, özür devam ediyor demektir. Eğer hiç özür eseri görünmeden bir namaz vakti tamamiyle geçmişse, özür hali bitmiş olur. >
Özür sahibi kimdir ve nasıl davranmalıdır bu konuya bakabilirsin:
www.forumduasi.com/fikih-soru-ve-cevaplari/157120-kime-ozur-sahibi-denir.html
Kayıtsız Üye
Dizim çok sancı yapıyor bükünce çok acıyor namazımı nasıl kılarım
Ensar
Namazda belli rukunler vardır mazeretsiz şekilde terk edilen rükunler namazı bozar.
Örneğin ayakta durmak, rüku var ve secde vardır bunların mazeretsiz şekilde yapılmaması yerine getirilmemesi namazı bozar, geçerli olmaz.
Eğer gerçekten dizinizi bükecek durumda değilseniz namazınızı bağdaş kurarak, yada ayağınızı kıbleye doğru uzatarak başınızla ima ederek kılabilirsiniz. Namazınızı sandalyede de kılabilir siniz, kıyamı ayakta yapar, rukuya gidersiniz ardından sandalyeye oturur secdeyi imalı bir şekilde yapıp namazı kılabilirsiniz.
Allah hiçbir kimseye güç yetiremediği bir yük yüklemez! (Bakara, 2/286)
Gerçek ten güç yetiremiyor sanız o halde oturarak, yada ayağınızı uzatarak namaz kılabilirsiniz. Allah şifa versin.
özürlü namazı nasıl kılar, özür namazı nasıl kılınır, özürlü namaz nasıl kılınır