Tefekkür ile ilgili ayetler

Tefekkür ile ilgili ayetler

İnşirah
kuran tefekkür ayetleri

Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. (2/269)

De ki: "Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?" (6/50)

Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O’na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah’ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?" (6/80)

Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık. (6/126)

Şüphesiz sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden, işleri evirip-çeviren Allah’tır. Onun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O’na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz? (10/3)

Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? (11/24)

"Ey kavmim, ben onları kovarsam, Allah’tan (gelecek azaba karşı) bana kim yardım edecek? Hiç düşünmez misiniz?" (11/30)

Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? (16/17)

Böylece biz onu, Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. (20/113)

Onlar, yine de o sözü (Kur’an’ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi? (23/68)

"Allah’ındır" diyecekler. De ki: "Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?" (23/85)

O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için. (25/62)

Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O’nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? (32/4)

De ki: "Size bir tek öğüt veriyorum: "Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz. Sizin sahibiniz (veya arkadaşınız olan Peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, yalnızca sizi, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır." (34/46)

O, size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten rızık indiriyor. İçten (Allah’a) yönelenden başkası öğüt alıp-düşünmez. (40/13)

Onlar için öğüt alıp-düşünmek nerede? Onlara, açıklayan bir elçi gelmişti. (44/13)

Artık onlar, kıyamet-saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp-düşünmeleri onlara neyi sağlar? (47/18)

Öyle olmasa, Kur’an’ı iyiden iyiye düşünmezler miydi? Yoksa birtakım kalpler üzerinde kilitler mi vurulmuş? (47/24)

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (54/17,22,32,40)

Andolsun, ilk inşa (yaratma)yı bildiniz; ama öğüt alıp-düşünmeniz gerekmez mi? (56/62)


Tefekküre davet eden bazı ayetler

Hoca
tefekkürle ilgili ayetler

TEFEKKÜR İLE İLGİLİ BAZI ÂYETLER

Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
Duhân, 38

Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen münezzehsin. Bizi ateşin azâbından koru derler.
Âl-i İmran, 191

Göklerin ve yerin yaratılması , insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir.
Fakat insanların çoğu bilmezler.
Mü’min, 57

Gökleri yedi kat üzerine yaratan O’dur. Rahman’ın bu yaratmasında bir düzensizlik bulamazsın. Gözünü bir çevir, bak, bir çatlak görebilir misin? Bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.
Mülk, 3-4

Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratan,
sonra arşa hükmeden Allah’tır. O’ndan başka bir dostunuz ve şefaatçınız yoktur. Düşünmüyor musunuz?
Secde, 4

Göklerde ve yerde ne varsa, hepsini bir lütuf olarak sizin emrinize verdi.
Şüphesiz ki bunda, düşünecek bir kavim için sayısız ibretler vardır.
Câsiye, 13

Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olması,
O’nun varlığının belgelerindendir. Doğrusu bunlarda bilenler için dersler vardır.
Rûm, 22

Onlar, üstlerindeki göğü nasıl yapmışız, süslemişiz bir bakmazlar mı?
Onda hiçbir çatlak da yoktur.
Kâf, 6

Geceyi, gündüzü, güneşi, ay’ı sizin istifadenize vermiştir.
Yıldızlar da O’nun buyruğuna boyun eğmiştir.
Bunlarda akleden kimseler için dersler vardır.
Nahl, 12

Güneşi ışıklı ve ay’ı nurlu yapan,
yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için,
ay’a konak yerleri düzenleyen O’dur.
Allah bunları ancak gerçeğe göre yaratmıştır.
O, bilen bir topluma âyetlerini açıklamaktadır.
Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde,
Allah’ın göklerde ve yerde yarattıklarında,
O’na karşı gelmekten sakınanlar için âyetler vardır.
Yunus, 5-6

Taneyi ve çekirdeği yaratan şüphesiz Allah’tır.
Ölüden diriyi ve diriden ölüyü çıkarır.
İşte Allah budur, nasıl yüz çevirirsiniz?
Tan yerini ağartan, geceyi dinlenme zamanı,
güneş ve ay’ı vakit ölçüsü kılandır.
Bu, güçlü olanın, bilen’in nizamıdır.
En’am, 95-96

Gökte burçlar var eden,
Orada ışık saçan güneş ve aydınlatan ay’ı yaratan Allah,
yücelerin yücesidir.
Furkân, 61


tefekkür ayetleri, tefekkür ile ilgili ayetler, tefekkürle ilgili ayetler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();