Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın, doğrusu O işitir ve bilir
Hoca
Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın, doğrusu O işitir ve bilir.
"Ve imme yenzeğenneke mineşşeytani nezğun festeiz billeh"
Ya başkalarıyla uğraşırken kendimizi unutma, kendimizi ihmal etme konusunda, ya da karşımızdaki kâfirlerin, cahillerin bizim şahsımıza yönelik hatalarını affederek, görmezden gelerek onları İslâm’a kazandırma konusunda eğer şeytandan bir dürtü ile karşı karşıya gelecek olursanız. Yâni hep af taraftarı sen mi olacaksın? O sana şöyle yaptı sen ona niye böyle yapmıyorsun? gibi şeytandan bir dürtü gelirse hemen Allah’a sığın. Çünkü Allah işiten ve bilendir buyurur.
Bu gerçekten zordur. Kötülüğe karşı iyilik yapmak her kişinin karı değildir. Bu ancak sabreden erlerin karıdır. Bu ancak sabır erlerine bir vergidir. Yâni kendi nefsinden çok dâvâsını düşünen, insanların Allah dâvâsına gönül vermelerini şahsından ön planda tutan, dâvâsının gönüllerde ma’kes bulması ve muzaffer olması uğruna her şeyini fedâ edecek kadar sabreden kişiler ancak bu duruma ulaşabilir. tâbi bu arada kişinin nefsi devreye girerken, iyiliğin, İslâm’ın zaferine asla tahammülü olmayan şeytan da devreye girecektir.
Eğer bu konuda şeytandan sana bir dürtü, bir kamçı, bir teşvik gelecek olursa hemen ondan Allah’a sığın diyor Rabbimiz. Hak ve bâtıl karşı karşıya gelince hak karşısında bâtılın yok olmasını istemeyen şeytan hemen devreye girecektir. Çünkü bâtıl taraftarlarının, kâfirlerin alabildiğine müslümanları yok edebilmek için işkenceye, hakarete, alaylamalara başvurarak müslümanlara her türlü kötülüğü reva görürlerken müslümanlar da Rablerinin kendilerinden istediği şekilde onların kötülüklerine karşılık güçleri yettiği halde onlara kötülükle mukabele etmedikleri gibi hattâ onlara iyilikte bulunmaya çalışmaları işte bu durum şeytanı kahreden bir durumdur. Bu durum karşısında şeytan kahrolur. Çünkü Rabbimizin âyetinde ifade buyurduğu veçhile
şeytanın savunduğu bâtılın yıkılmasını ve İslâm’ın da dev adımlarla gönüllere nüfuz edip hakkın galip gelmesini sağlayacak bir durumdur.
Tüm insanlar nezdinde kötülük taraftarları da iyilik taraftarları da anlaşılacaktır. Kötülük sadece küfür taraftarlarına, bâtıl taraftarlarına iyilik de hakkı savunanlara mahsus olunca bâtılın savunulabilecek bir yönü kalmayacaktır. Bâtıl bütün çirkinliğiyle sırıtacaktır. İşte bu noktada şeytan ister ki hak taraftarlarından da, müslümanlardan da kötülük yapan birileri bulunsun ve şunu diyebilsin şeytan: Bakın efendim, görüyorsunuz ki hata bir taraftan değil; iki tarafta da hata vardır diyebilecek ve bâtılı savunabilecek bir imkânı elde edebilsin.
İşte görüyoruz bugün yeryüzünün herhangi bir yerinde mü’-minler kendilerine yapılan çok büyük haksızlığa karşılık çok küçük bir karşılık verseler bile şeytan hak karşısında çok önemli bir propa-ganda malzemesi bulmuş oluyor ve bunu çok iyi kullanıyor. Meselâ Çeçenistan’da müslümanların ülkeleri gasp edilir, binlerce müslüman öldürülür, üç yüz bin insan öldürülür kimsenin sesi çıkmaz, ama bu müslümanlardan bir yiğit çıkıp bir operasyonla üç beş kâfiri öldürünce kıyâmeti koparırlar. Binlerce mâsum insanı öldürenler terörist olmazken bir gemi operasyonunu gerçekleştiren ve de sonunda bir tek insanın burnunu bile kanatmamaya dikkat eden bir müslüman çok rahat terörist ilân edilir.
Evet şeytanlardan, şeytan fısıltılarından, şeytan dürtülerinden ve şeytan vahiylerinden Allah’a sığınacağız. Peki burada müsaadenizle bir soru sorayım. Acaba şu anda Şeytan ve dostlarının vahiyleri, görüntüleri evlerimizin içindeyken, gözlerimizin önündeyken, şeytan ve dostlarının yollarından gider, yasalarını uygulayıp dururken, onların propagandalarıyla kulaklarımız doluyken söyler misiniz nasıl sığınacağız onlardan Allah’a? Şeytan ve dostlarından Allah’a sığınabilmek için önce şeytan ve dostlarını tanımamız, onlarla arayı açıp Allah’la aramızı düzeltmemiz gerekecektir. Onlarla ilişkimizi kesip iman, amel ve kitapla beraber olarak Rabbimizle aramızı düzeltecek ve onlardan sığınmaya yüzümüz olacaktır.
Zira Allah’ı tanımayan, Allah’ın kitabını tanımayan şeytanları da onların iki ayaklı dostlarını da tanıyamaz. Tanımayan da sığına-maz.
Elhamdülillah ki bizler kitabı tanıyoruz şeytan ve dostlarını da,
onların oyunlarını da tanıyoruz ve Rabbimizin tarif buyurduğu biçimde onlardan Rabbimize sığınmasını da biliyoruz. Kulluğun tümünü yaşasak da yine onlardan Rabbimize sığınmak zorunda olduğumu biliyoruz. Elhamdülillah ki onların hakkından gelebilecek, bizim dualarımızı işiten bizim imdadımıza yetişen bir Rabbimiz vardır. Ve O Rab bize bu konuda şunu tarif ediyor:
201. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah’ı anarlar ve hemen gerçeği görürler.
Muttaki olanlar, Allah’ın koruması altına girenler, Allah’la yol bulanlar, yollarını, hayat programlarını Rablerine soranlar, Rablerinin kitabıyla birlikte olanlar, hayatlarını Allah’ın belirlediği biçimde ve Allah için yaşayanlar var ya işte onlar şeytandan kendilerine bir tavafçı dokunduğu zaman ne yapacaklarını çok iyi bilirler. Onlar diğer insanlar gibi düşmandan ve onun vesveselerinden gafil değildirler. Onlar asla düşmanın vartalarına düşmezler. Sürekli etraflarında kendilerini yoldan saptırmak için fırsat kollayan düşman konusunda uyanıktır onlar. Şeytanın ordularından kendilerine bir vesvese geldiği zaman, şeytan onlara bir dolap çevirdiği zaman onlar hemen Allah’ı zikrederler. Allah’ı ve onun öğütlerini onun kitabını hatırlarlar. Hemen zikirlenirler.
Yâni kitapta o konuyla alâkalı âyetler hemen gözlerinin önünde canlanır, o konuyla ilgili peygamberlerinin uygulaması hemen hatırlarına gelir, o konuyla alâkalı yapmaları gereken neyse hemen onu hatırlarlar ve derhal şeytanların istediğinin sapıklık olduğunu anlarlar, basiret sahibi olurlar. Şeytanların hak göstermeye çalıştıkları şeyin bâtıl olduğunu, bâtıl göstermeye çalıştıklarının da hak olduğunu hemen anlarlar ve gereğini yaparlar. Mü’minlerin ellerinde işte böyle bir imkânları, böyle bir kitapları, zikirleri vardır.
Ali Küçük/Besairul Kur’an
Cevap: "Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın, doğrusu O işitir ve bilir.”
Ecrinim
< "Ve imme yenzeğenneke mineşşeytani nezğun festeiz billeh"
>
mum kardeşim çok isabetli bu paylaşımdan ötürü Rabbim sizden razı olsun,birde bunun Türkçe anlamını yazarsan çok makbule geçecek
Yanıt: "Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın, doğrusu O işitir ve bilir.”
Hoca
< birde bunun Türkçe anlamını yazarsan çok makbule geçecek >
"Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın…”:)
Soru: "Şeytan seni dürtecek olursa Allah’a sığın, doğrusu O işitir ve bilir.”
Ecrinim
:):):) kusura bakmayın kardeşim anlmalıydım,şimdi oldu sağolll
Tevhid DamLas
"Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah’ı anarlar ve hemen gerçeği görürler.”
Berât1
< Elhamdülillah ki bizler kitabı tanıyoruz şeytan ve dostlarını da,
onların oyunlarını da tanıyoruz ve Rabbimizin tarif buyurduğu biçimde onlardan Rabbimize sığınmasını da biliyoruz. Kulluğun tümünü yaşasak da yine onlardan Rabbimize sığınmak zorunda olduğumu biliyoruz. Elhamdülillah ki onların hakkından gelebilecek, bizim dualarımızı işiten bizim imdadımıza yetişen bir Rabbimiz vardır. Ve O Rab bize bu konuda şunu tarif ediyor:
201. "Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah’ı anarlar ve hemen gerçeği görürler.” >
Allah cümlemizi her türlü fitnelerden korusun
Sabri
وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir.
Ve-immâ yenzeġanneke mine-şşeytâni nezġun feste’iż bi(A)llâh(i)(s) innehu huve-ssemî’u-l’alîm(u)
Eğer şeytan, sana emredilen "en güzeli ile sav" emrini bırakma vesvesesini verir ve seni, yakalayıp intikai almaya teşvik etmek isterse, onun tuzağından ve şerrinden Allah’a sığın. Şüphesiz Allah, kulların sözlerini işiten, fiil ve davranışlara bilendir.
Allaha sığın, Allaha sigin, ve imma yenzeğanneke