Fetih Hadisi Sahih mi?

Fetih Hadisi Sahih mi?

@mir
Yıllarca aslında var olmadığını duyduğumuz bir hadisin var olduğunu güvenilir bir kaynaktan okudum
ama hala şübhe içindeyim

hadis şu:
Kostantiniyye fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne büyük komutan, onu fetheden ordu ne büyük ordudur.

İmam Ahmed Müsned’inde (4/335), Bişr bin Sahim el-Has’ami’den RadıyAllahu Anhu rivayet etmiştir.


elinde bu kaynak eser olan varsa bir kontrol edip İmam Ahmedin ya da diğer muhaddislerin bu hadis hakkında ne dediğine bir bakabilir mi?
yani sahih mi, zayıf mı, uydurma mı? vs.


Cevap: Fetih Hadisi Sahih mi?

abd-rahman
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي شَيْبَةَ وَسَمِعْتُهُ أَنَا مِنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي شَيْبَةَ قَالَ ثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ قَالَ حَدَّثَنِي الْوَلِيدُ بْنُ الْمُغِيرَةِ الْمَعَافِرِيُّ قَالَ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بِشْرٍ الْخَثْعَمِيُّ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ
قَالَ فَدَعَانِي مَسْلَمَةُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ فَسَأَلَنِي فَحَدَّثْتُهُ فَغَزَا الْقُسْطَنْطِينِيَّةَ

Muhammed b. Ebî Seybe, Zeyd b. el-Hubâb’dan, o, Velid b. Mugire el-Meâfirî’den işitmiş, Velid b. Mugîre Abdullah b. Bisr el-Has’amî’den o da babasından isittigine göre Nebi (a.s.) söyle buyurmustur:

"Kostantiniye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.”

İstanbul’un fethini herhangi bir tereddüte yer bırakmayacak kesinlikte bir ifade ve üslûp ile haber veren bu hadîs, Kütüb-i Sitte (Buharî, Müslim, Tirmizî, Ebu Davud, İbn Mâce, Nesâî) döneminde, hattâ öncesinde tasnîf edilmiş kaynaklarda yer almaktadır. Bilindiği gibi, hadîs kitapları ne hicrî üçüncü asır mahsulü olan Kütüb-i Sitte ile başlar, ne de onlarla sona erer. Bu çalışmalar onlardan en az bir asır önce başlamış ve iki asır sonraya kadar da devam etmiştir. Kütüb-i Sitte diye bildiğimiz altı önemli hadîs kitabında bulunmaması sebebiyle fetih hadîsinin olmadığı sanılmamalıdır. Zira usûl açısından, bir hadîsin sıhhati hangi kitapta bulunduğuna bakılarak değil, onu nakleden kişilerin hallerine bakılarak tayin ve tespit edilir.

Sahâbe neslinden sadece Bişr el-Ganevî’nin rivâyet ettiği hadîsin özellikle tasnîf dönemi kaynaklarındaki senedi hemen hemen aynıdır. Senetteki râvilerin ayrı ayrı tetkikinden çıkan sonuç, senedin muttasıl, ricâlin de güvenilir olduğudur. Bilinen bir gerçektir ki, bir hadîsin Kütüb-i Sitte’de bulunmaması, onun mutlaka sahîh (senedinin başından sonuna kadar sika ravilerin birbirinden rivayet etmesi) olmadığı anlamına gelmez. Kütüb-i Sitte dışındaki kaynaklarda birçok sahîh hadîs bulunmaktadır. Fetih hadîsi de bunlardan bir tanesidir. Öte yandan hadîs diye uydurulmuş sözler, yani uydurma hadîslerle ilgili kitap yazmış alimlerden hiçbiri hadîsimiz hakkında "uydurmadır” dememiştir.

Fetih Hadîsinin Kaynakları:

Hadîsin geçtiği kaynaklar kronolojik olarak şöyledir:

Buhârî (öl. 870), et-Târih’ul Kebîr
Ahmed b. Hanbel (öl. 855), Müsned
Taberânî (öl. 971), el-Mûcem’ül-Kebîr
İbn Kani (öl. 962), Mûcem’üs-Sahâbe
Hâkim en-Nisâbûrî (öl. 1014), el-Müstedrek Alâ’s-Sahihayn
Bezzâr (öl. 905), Müsned

Ayrıca İbn Abdilberr (öl. 1071), el-İstiâb’da, İbn’ül-Esîr (öl. 1233), Üsd’ül-Gâbe’de, İbn Hacer (öl. 1448), el-İsâbe’de, Zehebî (öl. 1347), Telhîs’ül-Müstedrek’te, Suyûtî (öl. 1505), el-Câmi’us-Sağîr’de hadîsi nakletmişler, Hâkim, İbn Abdilberr, Zehebî ve Suyûtî "isnâdı sahîhtir” demişlerdir.

Hadîsin Senedi:

Bişr el-Ganevî ondan oğlu Abdullah b. Bişr el-Ganevî ondan öğrencisi el-Velid b. el-Muğîre el-Muâfirî ondan Zeyd b. el-Hubâb ondan Muhammed b. el-Alâ rivâyet etmişlerdir.

SONUÇ

Görüldüğü gibi metnin, Hz. Peygamber ile mevcud yazılı kaynağı arasında 5 râvisi vardır. Senedi teşkil eden bu beş râviden her biri zaman içerisinde zincirleme birbirleriyle görüşmüş ve biri diğerine hadîs öğretmiştir. Bu durum senedin muttasıl (kesiksiz) oluşunu ortaya koyar. Ayrıca her râvi bir hadîs râvisinden aranan şartları haiz, güvenilir ve rivâyetlerine itimat edilir kimselerdir. Bu da senetteki râvilerin bütünü ile mevsûkiyetini ifade eder. Bu iki özelliği haiz bir senedle rivâyet edilen metin, hadîs ilmi yönünden sahîh kabul edilir. Sahîh hadîs ise, Hz. Peygamber’e ait oluşu kesinlik kazanmış söz demektir.


Yanıt: Fetih Hadisi Sahih mi?

@mir
Teşekkürler
yıllarca sorduğumuzda kaynak gösterilmemişti
şimdi yavaş yavaş kaynaklar ortaya çıktı
sıra kaynakları kontrol etmekte 🙂


Cevap: Fetih Hadisi Sahih mi?

Kayıtsız Üye
Kıymetli kardeşim.Bu hadise sahih diyen de var.Son kısmı uydurmadır diyen de var.Ama, "Ebu Eyyüb El Ensari(Eyüp Sultan) (ra) ta oralardan ne diye kalkmış da İstanbul’a kadar gelmiş, türlü sıkıntılara katlanmış, savaşmış, vefat etmiş?" diye düşünürsek az çok cevabını buluruz.İstanbul İslam orduları tarafından fethedilecektir müjdesine nail olacak olan orduya mensup olmak için gelmiştir.Fakat bu o zaman mümkün olmamış, 1453 yılına, Osmanlı ordusuna nasip olmuştur.
Toplumlar, inançlarıyla, kutsallarıyla yaşarlar.Bizler İstanbul’un fethi hadisine inanır ve başı sonu demeden tamamını dosdoğru olarak kabul ederiz.Çok sonraları gelen bazı hadis hocalarının bu hadisi şüpheli konumuna sokan yorum ve düşünceleri çok da önemli değildir.Eyüp Sultan hazretleri bu konuda asırlar öncesinden en net, en doğru haberi vermiştir aslında.Bakmasını, görmesini bilenler bunu anlar ve sahihtir-zayıftır tartışmasına girmezler.Ayrıca bir yorumcu "Eğer bu hadis sahih olsaydı, burada müjdelenen ordunun mehdi ordusu olduğunu anlardık." diyor ki ne kadar garabet bir yorum ve tutum.Yani bu hadis sahih olacak ama müjdelenen ordu Osmanlı ordusu olmayacak.Gel de bu ilimsiz yoruma teessüf etme, katıla katıla gülme.Osmanlı Devleti bir İslam devletidir ve müjdelenen ordu da doğal olarak bu ordudur. Ha bir de şunu ekleyeyim.Sanki İslam dünyasının bütün sorunlarını hallettik de kala kala bir bu fetih hadisi kaldı.Bunu da hallettik mi her şey güllük gülistanlık olacak.Uyanın ey müslümanlar uyanın.Eloğlu sizin maneviyatınıza türlü şekillerle darbe vurup baldırıçıplak olarak bırakmak istiyor.Bırakın inanmayan inanmasın.Siz inanın, Allah’a sığının.Allahu alem…


Kayıtsız Üye
Peki bu hadis doğru ise kur-an da gaybı (geleceği) Allah tan başka kimse bilemez ayetini çöpemi atalım?


Şem’a
< kur-an da gaybı (geleceği) Allah tan başka kimse bilemez ayetini çöpemi atalım? >
Peygambere bazı durumlarda gaybı bildiren zaten Allah tealadır 🙂 Cahilane dini konularda bir kanıya varmayalım


Kayıtsız Üye
Kardeşlerim,
Eyüb el-Ensari R.a. in mezairinin şimdiki ismi Eyüp Sultan olan İstanul’un bir ilçesinde bulunması tartışmalı bir konudur. Tarihi kayıtlara göre mezar yerinin Fatih Sultan Mehmed’in gördüğü bir rüya üzerine bulunduğu söylenmektedir. Zira rüya görerek karar vermenin ne gibi tehlikelere yol açacağını Allah Teala Hz. İbrahim’in kurban hadisesi ile bizlere aktarmıştır. Bir insana kutsiyet atfederek onun gördüğü rüyaları bile mutlak bir mucize saymak ve tam teslimiyet göstermek şirkdir. Biz Türkler milli duygularımızla hareket ettiğimiz için bazı konular üzerinde tartışmaktan kaçınıyoruz. Bu sebeple hiç işin bu kısmını konuşmuyoruz. Yani üzülerek belirtmem gerekir ki dönemin siyasi çıkarları gereği böyle bir rivayet zinciri oluşturulmuş olabilir. Bunu iyi araştırın derim.

Kaynağın güvenli olup olmadığını idda edemem ama tartışmaya açık bir yazı paylaşmak isterim:


Kayıtsız Üye
cin suresi 26 ve 27. ayetlerde, Allah dilerse dilediği elçilerine gaybı bildireceğini belirtiyor.

özellikle ahir zamanda gerçekleşecek olayları anlatan ve günümüzde gerçekleşmiş olan yüzlerce hadis var.


Kayıtsız Üye
Söz konusu İstanbul’un fethi ile ilgili bu hadis, Sahihi Buhari ve Sahihi Müslim üzerine yazılmış "Hakimin Müstedrek"inde yer almaktadır. 4. cildinde 8300. hadis olarak yer alır.
Hakim Nişaburi bu hadis hakkında her hangi bir yorum yapmamaktadır. Sadece "sahih bir senetle" rivayet edildiğini söyler.Bilindiği üzere, müstedrekler daha önce yazılmış ve şartları belli kaynak eserler üzerine; o eserin şartlarına uygun olduğu halde o esere alınmamış hadisleri ihtiva ederler.Hakimin müstedreki de Buhari ve Müslim üzerine onların şartlarına haiz olup eserine almadıkları hadisleri ihtiva etmektedir. İşte İstanbul’un fethi ile ilgili hadiste böyle bir hadistir.Normal Hadis usulü alimlerinin hadisleri sıhhatlarına göre yaptıkları tasnifte; Buhari’nin şartlarına uygun olup Buhari’nin Sahihine almadığı hadisler 3. sırada yer alır.
Fakat Hadis Usulü ulemasının yaptıkları bu tasnif hiç bir zaman içime oturmadı.Çünkü söz konusu Hadis yazarlarının şartları tamamen rivayet zinciri ve ravilerin cerh ve tadili ile ilgilidir. Halbuki söz konusu bu yazarlar, Hadis’in mahiyetine, içeriğine ve bu içeriğin Kelamullah ile uyumuna dikkat etmişler.Ve belkide içeriğinden dolayı söz konusu hadisi eserine almamıştır.Şahsen, yazılmış hiç bir eser üzerinde ekleme çıkarma, muhtasar yapmayı uygun bulmuyorum.
Ayrıca söz konusu hadis sadece bu rivayet üzerinden gelmektedir. Aynı hadisi başka bir rivayet üzerinde bulamıyorsunuz!Bu da "sahih olma" durumuna halel getirmekte ve zayıflatmaktadır.

Fazlı Kayaduman


Kayıtsız Üye
İstanbulun fethi hadisinin doğruluğu ile ilgili önemli kaynaklarınız var. Fakat diyanet uydurma dediği hadislerden birisi de bu.Acaba diyanet bu kadar önemli kaynak var iken neden uydurma diyor.


Kayıtsız Üye
Kardeşim, Peygamberimiz HZ Muhammed Sav hayatında işgal edilmiş Mekke yi geri almak ("feth etmek ") dışında bir fetih, saldırı savaşı yapmamıştır. Hal böyle olunca nasıl olur da bir başka şehri feth etmeyi, kılıç zoruyla işgal edip ele geçirmeyi över? Daha ne belgesi, ne senedi arıyorsunuz? Bunların hepsi uydurmadır…


Kayıtsız Üye
Hz ibrahim’in rüya ve kurban hadisesi Kuran da başka türlü geçiyor , iyi bakınız .: İbrahimin rüyası Kuran’da özetle :

"Oğlu İsmail kendisi ile yürüyecek yaşa ulaşınca İbrahim ona dedi ki: Oğlum ben rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum. Sen buna ne dersin?
İsmail, "Babacığım sen emrolunduğun şeyi yap. İnşAllah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
İkisi de Allah’ın emrine uydular. İbrahim kurban etmek üzere oğlunu yere yatırdı. O sırada biz nida ettik: "Ey İbrahim! Sen rüyanda emrolunana uydun.
İyilik yapan ve iyi kullukta bulunanları işte biz böyle mükâfatlandırırız. Muhakkak ki bu apaçık bir imtihandı. Ona oğlu yerine büyük bir kurbanlık koç gönderdik.
Daha sonra gelenler arasında ona güzel bir nam nasip ettik. İbrahim’e selam olsun." (Kur’an; 37/102-109)


Kayıtsız Üye
Allah ın peygambere ilettiği her şey vahiydir. Yani Kur’an’da olması gerekir.


istanbulun fethi hadisi sahih mi, istanbulu fetheden komutan ne güzel komutan hadisi sahih mi, istanbul hadisi sahih mi

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();