Sehih buhari Kurani tefsir

Sehih buhari Kurani tefsir

raşhid
Dun bir buharinin kitabin okuyordum tefsir babin boyle bir sey le rastlaşdim
Kitabda şöyle yaziyordu…
466-…….Alkame şöyle demiştir: Ben Abdullah ibn Mes’ûd’un talebelerinden birkaç kişi içinde olarak Şam’a girdim. Bizim gelişimizi Ebu’d-Derdâ işitmiş, akabinde bizim yanımıza geldi de: İçinizde Abdullah ibn Mes’ûd’un kıraati üzere okuyan kimse var mı? diye sordu. Biz: "Evet var," dedik. Ebu’d-Derdâ: "Hanginiz en iyi okuyan?" dedi. Arkadaşlarım işaret edip beni gösterdiler. Ebu’d-Derdâ bana: "Oku!" dedi. Ben "Ve H-leyü izâ yağşâ ve Jn-nehâri izâ tecellâ ve ‘z-zekeri ve ‘l-ünsâ" şeklinde (Mâ’nın hazfıyle) okudum.Ebu’d-Derdâ: "Sen bu okuyuşu sahibin İbn Mes’ûd’un ağzından mı işittin?" diye sordu. "Evet," dedim. Ebu’d-Derdâ: "Ben de bu okuyuşu Peygamber (S)’in ağzından işitmişimdir. Bu Şamlılar bize karşı dayatıp, bu okuyuşumuza razı olmuyorlar," dedi (Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, Leyl suresinin tefsiri babı, hadis 466)

467-…….Bize el-A’meş, İbrâhîm en-Nahaî’den tahdîs etti ki, o şöyle demiştir: Abdullah ibn Mes’ûd’un talebeleri Ebu’d-Derdâ’nın oturduğu yere (yânî Şam’a) geldiler, Ebu’d-Derdâ da bu gelenleri aradı ve onları buldu da: "Hanginiz Abdullah’ın okuyuşu üzere okuyor?" diye sordu. Alkame: "Hepimiz onun kıraati üzere okuruz," dedi. Ebu’d-Derdâ: "Hanginiz ezber ediyor?" dedi. Arkadaşları Alkame ibn Kays’ı işaret ettiler. Ebu’d-Derdâ: "Sen, İbn Mes’ûd’un "Vel-leyli izâ yağşâ" sûresini nasıl okurken işittin?" dedi. Alkame: "Ve’z-zekeri ve’l-ünsâ" şeklinde okurken işittim," dedi. Ebu’d-Derdâ: "Şehâdet ediyorum ki, ben de Peygamber(S)’in bu âyeti böylece okuduğunu işitmişimdir. Fakat bu Şamlılar benim "Ve halaka’z-zekera ve’l-ünsâ" şeklinde okumamı istiyorlar, vAllahi ben onlara tâbi olmuyorum," dedi (Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, Leyl suresinin tefsiri babı, hadis 466)

500-…….Bize Abdetu’bnu Ebî Lubâbe, Zırr ibn Hubeyş’ten tahdîs etti. Ve yine bize Âsim tahdîs etti ki, Zırr şöyle demiştir; Ben Ubeyy ibn Ka’b’a sordum da: "Yâ Ebâ Munzir! Kardeşin (ve ilim yoldaşın) Abdullah ibn Mes’ûd (R) şöyle şöyle sözler söylüyor (yânı "Kul eûzu bi-RabbVl-felâk"ve ‘Kuleûzu bi-RabbVn-nâsi" sûreleri Kur’ân’dan değildir, diyor). Sen ne dersin?" dedim. Ubeyy bana cevâb verip şöyle dedi: "Bu iki sûreyi ben de RasûlulIah(S)’a sordum. Cevâb olarak bana: "Bunlar Kur’ân’dandır, oku! denildi. Ben de okudum" buyurdu. Ubeyy: İşte biz de Rasûlullah’ın okuyup söylediği gibi okuyoruz, dedi (Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, hadis 500)
yukarıda geçen hadisler Sahihi Buhariden alıntı yapılmıştır."burada nesh edilen ayetlerden söz ediliyor" demeyin ve hadisleri iyice okuyun.
birinci hadisde sahabeden Ebu’d-Derdâ, Abdullah ibni Mesud (r.a) ve onlara tabii olan bir guru Leyl suresinin 2-ci ayetinde ("Açıldığı zaman gündüze") "açıldığı zaman" sözlerinin olmadığını idda ediyor ve bunu Kurana ilave edildiğini söylüyorlar.
ikinci hadisde yine bu gurup Leyl suresinin 3-cü ayetinde ("Ve erkeği ve dişiyi yaratana") "erkeği ve dişiyi" sözlerinin olmadığını ve bunun ilave edildiğini söylüyorlar.
üçüncü hadisde ravi Abdullah ibni Mesudun (r.a) "Nas ve Felak sureleri Kurandan değil" dediğini söylüyor


Cevap: Sehih buhari Kurani tefsir

mumsema
< üçüncü hadisde ravi Abdullah ibni Mesudun (r.a) "Nas ve Felak sureleri Kurandan değil" dediğini söylüyor >

< Ubeyy bana cevâb verip şöyle dedi: "Bu iki sûreyi ben de RasûlulIah(S)’a sordum. Cevâb olarak bana: "Bunlar Kur’ân’dandır, oku! denildi. Ben de okudum" buyurdu. Ubeyy: İşte biz de Rasûlullah’ın okuyup söylediği gibi okuyoruz, dedi (Sahihi Buhari, Tefsir kitabı, hadis 500)
>

Hadiste zaten cevabın var kardeş.


Yanıt: Sehih buhari Kurani tefsir

raşhid
şimdi ben bilmek istiyorum -haşa- Leyl suresinin iki ayetine ilavemi yapıldı? Abdullah ibni Mesud (r.a) tahrifemi inanıyor? yoksa Buharimi tahrife inanıyor? yoksa bu hadisler mevzumu?


Soru: Sehih buhari Kurani tefsir

Hoca
< şimdi ben bilmek istiyorum -haşa- Leyl suresinin iki ayetine ilavemi yapıldı? Abdullah ibni Mesud (r.a) tahrifemi inanıyor? yoksa Buharimi tahrife inanıyor? yoksa bu hadisler mevzumu? >
🙂 haşa….
Kur’ana ne ilave ne eksiltmeye hiçkimsenin gücü yetmez.
Sana tefsdir usulunu okumanı tavsiye ederim.


raşhid
Ben sana soru sordum buhariden tefsir olubun dedim hani senin cevabin?


Hoca
< Ben sana soru sordum buhariden tefsir olubun dedim hani senin cevabin? >
< 🙂 haşa…. >
< Kur’ana ne ilave ne eksiltmeye hiçkimsenin gücü yetmez.
Sana tefsdir usulunu okumanı tavsiye ederim. >

bu üstteki cevap değilmiydi:)
Kur’an bilgilerini yanlış yerde arıyorssun. Al bir tefsir usulunu ve oku.
bu konuların tümü hakkında müsbet ve emnfi görüşler var.


raşhid
ibn mesudun bunu derken haşa etmiyor 🙂


Hükümdar
Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayıp, tefsir okumak, caiz değildir. Zaten, bizim gibi mukallidlerin, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen 72 fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana anladıkları için, sapıttılar. Âlimler sapıtınca, bizim gibi cahillerin tefsirden ne anlayabileceğimizi düşünmeliyiz! Doğru yazılmış tefsirleri okuyanlar, böyle felakete düşerse, dinde reformcuların tefsirlerini okuyan acaba ne olur?
Dört işlemi bilmeden yüksek matematiği öğrenmek imkansızdır. Bunun gibi akaid, fıkıh ve diğer lüzumlu ilimleri bilmeden tefsir okuyan elbette sapıtır.

Fıkıh ilmini öğrenmeden tefsir ile vakit geçirmek doğru değildir. Çünkü, tefsir ile, vaaz, kıssa öğrenilir. Fıkıh ile, helal, haram öğrenilir. (Redd-ül-muhtar)

Tefsir okumak, emrolunmadı. Fıkıh okumak ise, emrolundu. (Berika s. 1297)

Fıkıh bilgilerini, İslam âlimleri, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bu bilgiler ancak fıkıh kitaplarından öğrenilir. Fıkıh kitapları varken, din bilgilerini tefsirlerden öğrenmeye kalkışmak nafile ibadet olur. Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayı bırakıp, nafile olan tefsir okumak caiz değildir. Zaten müctehid olmayanların, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen yetmişiki fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana çıkardıkları için sapıtmışlardır. Âlimler sapıtınca, âlim olmayanların tefsir, okuması felaket olur. (Hadika)


raşhid
Tamam bu yukaridaki hadislerin tefsiri varmi sende?


Hoca
< ibn mesudun bunu derken haşa etmiyor 🙂 >
amacın hayır olduğunu sanmıyorum.
Aklın ve iz’anın olsa idrak ederdin. orda Peygamber (sav) söylüyor ve sana hatırlatıyorum sen hala İbnMesudun diyorsun!!


raşhid
Amacimi nerde bildin?
İkinçisi hadisi iyi oksan görürsün ki,ibn Mesud bu ayet kurandan yokdur diyor ben sorunu ibn Mesuda görüyorüm
NOT:İBN Mesud(rh)


Hoca
< Amacimi nerde bildin?
İkinçisi hadisi iyi oksan görürsün ki,ibn Mesud bu ayet kurandan yokdur diyor ben sorunu ibn Mesuda görüyorüm
NOT:İBN Mesud(rh) >

Amacın gayet açık ondan bildim yoksa kalbine girmedim:)
< "Bu iki sûreyi ben de RasûlulIah(S)’a sordum. Cevâb olarak bana: "Bunlar Kur’ân’dandır, oku! denildi. >
İdrakın olsa bundan sonra bir söz söylemezdin.

36- "Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur." (AHZAB SÜRESİ)


raşhid
Ozaman bu anlama gelmek olurmu hadis kurana baklirsa ayni gelmiyor yani sehih deyil?


@mir
Verdiğin birinci hadis hakkındadır:
Bu hadîsin bir rivayetini Müslim, Salâtu’l-Musâfirîn… "Kur’ân’ın çeşitli kırâ-atleriyle ilgili şeyler bâbı"nda getirmiştir. "Ve’l-leyli Sûresi"nin bu âyetinde İbn Mes’ûd’un ve Ebu’d-Derdâ’nın ısrar ettiği kıraat, mütevâtir olan ve Mushaf’ta tesbît olunan kıraate muhaliftir. Bu âyet bir kerre "Ve’z-zekeri ve’l-ünsâ"su-retinde, ikincisinde de "Ve mâ halaka’z-zekere ve’l-ünsâ" suretinde inmiş ve bu iki büyük sahâbî de birinci inişi ezberlemiş olabilirler. Bu yüzden de cumhu-run rivayet ettiği mütevâtir kıraate muhalefet etmiş olabilirler… Bu âyetle İbn Mes’ûd ile Ebu’d-Derdâ kıraatine göre, mahlûka, yânî yaratılmış olan erkek ve dişiye yemîn edilmiş olur. Mütevâtir kıraate göre ise, bunların Hâlık’ına, yara-tanına yemîn edilmiş olur… {Müslim Tercemesi, II, 473).

İkinci hadis hakkında:
Bu âyet "Erkeği ve dişiye yaratan o büyük kudret sahibi Hâlık’a da yemîn ederim", yâhud "Mâ" masdariyye olduğuna göre "Yaradışına yemîn ederim" ma’nâsınadır.
[Yani kendisine yemin edilenler, erkek ve dişi değil onları Yaratan ya da onların yaratılışıdır. @mir.]

Üçüncü hadis hakkında:
Aşağıdaki linke tıkla:
forumduasi.com/tefsir/110067-felak-ve-nas-surelerinin-kurandan-oldugu-hakkinda.htmlhttps://www.forumduasi.com/tefsir/110067-felak-ve-nas-surelerinin-kurandan-oldugu-hakkinda.html


buhari tefsir, buhari kuran tefsiri, buhari tefsiri

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();