Cimada kadının içinde kalan erkeğe ait meninin guslettikten sonra akması
Kayıtsız Üye
Cinsel ilişkide kocası hanımının içine boşalır,guslettikten sonra kadının içinde kalan kocasının menisi akarsa kadının tekrar gusletmesi gerekirmi?
Cevap: Cimada kadının içinde kalan erkeğe ait meninin guslettikten sonra akması
m mahmut
Kadın, guslettikten sonra, kocasının menîsi aksa gusl etmez. ayrıca güslü gerektirmeyen halleri şöyle sıralayabiliriz.ba’zıları şunlardır:
1- Bir erkek, bir kadını yahut bir erkeği çıplak görse, gusül gerekmez. Görmekle cünüp olursa gusül gerekir.
2- Bir kadın, kendi kocasını veya bir kadını çıplak görse gusül gerekmez. Görmekle cünüp olursa gusül gerekir.
3- Karı-koca oynaşırken, çıplak resme bakarken veya düşünürken mezi gelse, fakat menî gelmese gusül gerekmez.
4- İdrar yaptıktan sonra gelen yapışkan prostat sıvısı ve vedi guslü gerektirmez. Ağır bir şey kaldırmak gibi bir sebeple menî çıkarsa, gusül gerekmez. Şâfiide ise gerekir.
5- İhtilâm olduğunu hâtırlayanın, uyanınca çamaşırında menî görmezse gusletmesi gerekmez.
6- Kadın, guslettikten sonra, kocasının menîsinin artığı çıksa, gusletmez.
7- Kadınların taktıkları spiral gusle mâni değildir.
8- Kadın veya erkek, etek traşı olsa gusül gerekmez.
Nasıl gusledilir?
Gusletmek çok kolaydır. Ağzını ve burnunu su ile yıkayıp denize veya göle girip çıkan yahut duş altında bütün vücudunu ıslatan gusletmiş olur. Gusletmek için niyet, Hanefide sünnet, diğer mezheblerde farzdır. Guslederken niyeti unutanın da guslü sahih olur.
Sünnete uygun gusletmek için, önce abdest alınır. Üç def’a başa, sonra sağ omuza, sonra sol omuza dökülür. İlk dökmede ovulur. Gusledince, tekrar abdest almak mekrûhtur. Fakat guslederken abdesti bozulursa, bir daha almak lâzım olur. Dört hak mezhebde de, gusül abdesti ile namaz kılınır.
Kadınlara nasîhat
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, sâliha bir hanıma yazdığı mektupta buyuruyor ki:
(Kalb, göze tâbidir. Gözler harâmdan sakınmazsa, kalbi korumak güç olur. Kalb, harâma dalarsa, günâhlardan sakınmak güç olur. O hâlde, îmânı olanların, Allahü teâlâdan korkanların, harâma bakmaması lâzımdır.
Safizm, ya’nî kadınların, yabancı kadınlara şehvet ile bakması ve dokunması, yabancı erkeklerin bakması ve dokunması gibi harâmdır. Kadınların, kocasından başkasına, erkek veya kadın kim olursa olsun, yabancıya süslenmeleri câiz değildir.)
Uzuvları teşekkül etmiş çocuğu aldırmak harâmdır. [İbni Âbidin’de, (Özürsüz, çocuk düşürmek, harâmdır. Ananın veya süt emen diğer çocuğun ölümüne sebep olan bir özür varsa uzuvlar teşekkül etmeden düşürmek, ya’nî aldırmak câiz olur) buyuruldu. Uzuvları yüzyirmi gün sonra teşekkül eder. Dört ayını geçmiş canlı çocuğu aldırmak harâmdır.]
Fakirlikten dolayı iyi bakamamak, besleyememek korkusu, çocuk düşürmek, aldırmak için özür olmaz. Din bilgisi verememek, İslâm terbiyesi ile yetiştirememek korkusu özür olur. Bunun için, yalnız bu niyetle çocuk aldırmak câiz olur. Fakirlik, besleyememek korkusuyla aldırmak câiz olmaz. Çocuk olmaması için tedbir almak da câizdir. Meselâ, hap, fitil, prezervatif ve spiral kullanmak câizdir.
İslâmiyetin ilk zamanlarında evlenip çoğalmak emrediliyordu. (Ben sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı iftihâr ederim) hadîs-i şerîfi evlenmeyi teşvik etmektedir. Ancak (İki yüz yılından sonra sizin en iyiniz, hafifülhâz olandır) buyuruldu. (Yâ ResûlAllah hafîfülhâz ne demektir?) diye sual edildi. (Hanımı ve çocuğu olmayandır) buyurdu. Bunun için Bişr-i Hâfî, Bâyezid-i Bistâmî gibi evliyânın büyüklerinden olan zâtlar bekâr kalmayı tercih etmişlerdir. Müslümanların çocuklarının çok olması iyidir. Ancak, bilindiği gibi gerekli islâmi terbiye verilemediğinden gençler, namaz, kılmamakta, dinden uzaklaşmakta, hattâ bir kısmı anarşist olmaktadır. Peygamber efendimiz elbette böyle gençlikle övünmez. Bu bakımdan, istemedikçe çocuk olmaması için korunmak caizdir.
Yanıt: Cimada kadının içinde kalan erkeğe ait meninin guslettikten sonra akması
Berât1
Bilgi paylaşımı için teşekkür ederim