Şiir Atışmaları Gülmek bedava

acemilik vardır, çolak elimde
ama sanmayınki bu yüreğimde
durmadan sizlere hep demiştimde
okursan arkada ki yazıda gardaş……..murat dağlıbeg…murad-i

Lokmanı getirsem derman olur mu
Bildirsem derdime çare bulur mu
Verdiğim bu sözler yanım kalır mı
istersen bul beni fezada gardaş……..murat dağlıbeg…murad-i

Lokmanı getirsem derman olur mu
getirsemde derdine çare bulur mu
benim verdiğim sözde yanıma kalır mı
istersen ara bul beni fezada gardaş……..murat dağlıbeg…murad-

Lokmanı getirsem derman olur mu
getirsem derdine çare bulur mu
verdiğim sözde yanıma kalır mı
istersen beni bul fezada gardaş……..murat dağlıbeg…murad-i

başımda esen sevda yelleri
lal idi, susmaz oldu dilleri
seher vakti öten bülbülleri
kıskanırım, nazı da gardaş……..murat dağlıbeg…murad-i

sabredenler çıkar Kuts-i Alaya
azmayınca kul düşmez belaya
değilsede Allahın sevdiği balaya
niye ki deme, ‘bize’ de gardaş……..murat dağlıbeg…murad-i

dertlerden açılmışken mevzu
bir kurdun elinde neyse kuzu
yada çöldeki düşün bir susuzu
derdim çizilmez yazı da gardaş……..murat dağlıbeg…murad-i

her daim muhabbette birlik olalım
aşkın havzuna cümlemiz dalalım
gelin bu gün zevk-ü sefa bulalım
bu otağ harman yeridir be gardaş………………murat dağlıbeg_murad-i_

sıkıntılar yok olurmuş paylaştıkça
dostluklar pekişirmiş yaklaştıkça
büyür dertler dağ gibi taşlaştıkça
ağladıkça sıkıntın biter be gardaş……murat dağlıbeg.murad-i

dost elinden geldim kutlu divana
geldim de buldum burda bir divane
o anlattıkça ağladım yane yane
sen varken burda köze ne gardaş

gençliğin verdiği toyluktur bizi söyleten
bilinmez bir derttir ki her daim ağlatan
deryaları doldurası, gözümden çağlatan
asırlık çınarlar od değil, müzede gardaş…..murat dağlıbeg…murad-i

Bu canımı canan da buldum
O yokken cansız bir kuldum
Aşkıyla her daim kavruldum
Gelsin gayrı pervane canlar………………..Murat Dağlıbeg_murad-i_

Çırak kimmiş, usta kimmiş
Yürekte ne varsa dile sinmiş
Benim ustam sağ elimmiş
Yazsın gayrı dertname canlar………………..Murat Dağlıbeg_murad-i_

Tuttum seni Uslu Deli
Nedir deliliğinin sebebi
Uslu musun yoksa deli…
Söylesin gayrı cihana canlar………………..Murat Dağlıbeg_murad-i_

Sivas elinde derler bana dağlı
Özüm hakla dolu, Hakka bağlı
Olmasın aşımda yavan, varsa yağlı
Buyrun sofraya, dostane canlar………………Murat Dağlıbeg_murad-i_

2.5.2006

derdi anlatmaya meramımız var
ağlar geceleri, durmaz zar-ü zar
yakar yüreğimi, neçe garip har
deli mavilerde dertleşir durur………………..murat dağlıbeg……murad-i

başımızda eser sevda yelleri
gözümüzden çıkan aşkın selleri
yakar yüreğimi bulmaz elleri
çırpındıkça kalbi titreşir durur……………….murat dağlıbeg……murad-i

avare gezerken duydum bir sesi
soluk soluğaydı, ağır nefesi
bir beni değil ki, yaktı herkesi
dostlarım divane, ağlaşır durur……………..murat dağlıbeg……murad-i

bir ekmeğim vardı bölüştüm payda
haksız isem söyle, bir kere say da
haksızlık da varsa düşülsün kayda
bugün arzu halci yazışır durur……………..murat dağlıbeg……murad-i

gül dostumun dostu benim dostumdur
eğer dostluk varsa, benden üstündür
sevda aramızda bence kostümdür
kırk yama da olsa, gürleşir durur …………murat dağlıbeg……murad-i

düşman elinden ki, hiç çekmemiştim
dost dilinden ki hiç beklememiştim
oysa ki ben ona, yürek vermiştim
can evimden vurdu, ağrışır durur…………murat dağlıbeg……murad-i

‘sağ ola’ dostlarım gülşendir hani
yazdıkları dua, cevşendir hani
kötünün dostluğu çıbandır hani
kötü olmaz şair, çağlaşur durur…………murat dağlıbeg……murad-i

ok olsaydım koyup atarlar beni
yay olsaydım elde tutarlar beni
eğri sözü doğru yerde edeni
ocağa koyarlar ve pişer durur…………murat dağlıbeg……murad-i

sol yanında akan benim gözyaşım
hülyalara dalma, umursuz başım
incitirse sizi, attığım taşım
hicab çeker bağrım, depreşür durur…………murat dağlıbeg…murad-i

gecemizi gündüz ettiren nedir?
suyumuzu bölüp içtiren nedir?
aşkı dize dize döktüren nedir?
dostluktur durmadan, dostlaşır durur……..murat dağlıbeg….murad-i

bir meydan ki sevgi ile örülmüş
burda sevgi saygı ile görülmüş
gülistandan bülbül ile sürülmüş
o günden beridir ötüşür durur……………….murat dağlıbeg……murad-i

………………………………..3.5.06
yakmışlar bağlarımı, harab olmuş güllerim
deli poyraz kavurmuş, vah! kalmamış küllerim
nerde o beslediğim, şairan bülbüllerim
sıladan gurbete bir YOLSAM kime ne bundan………..murat dağlıbeg……murad-i

3.5.06
terazi burda işte, ulu mizan kurulmuş
cümle işin hesabı a’dan z’eye sorulmuş
kimine ak kimine kara mühür vurulmuş
alan Kim veren kimdir DONARIM bu haller……murat dağlıbeg……murad-i

doğruyu söylemişsem burda oluna tasdik
alış veriş başkadır, zira başkadır dostluk
gönüller kırılmasın, mizanda olmaz küslük
hakim abasın giydik, SORARIM bu hallere……murat dağlıbeg……murad-i

baba deyip ben geldim, bak kapına sığındım
eşsiz dağarcığın da, kalemi şerbete bandım
ne kaparım diye bak bugün sabahı buldum
ustalığın takdirim, akarım bu hallere….murat dağlıbeg……murad-i

baba deyip ben geldim, bak kapına iliştim
eşsiz dağarcığından, bilmek için ulaştım
ne kaparım diye bak dizelerde dolaştım
ustalığın takdirim, konarım bu hallere….murat dağlıbeg……murad-i

Böyle olabilir mi sevgili Murat.

zindana düşeli biz, suçlarız bir şahidi
suçlu biz idik oysa, bozduk gene, ahidi
utancımdan girdiğim, üstüme çek lahiti
eğer homurdanırsam küserim bu hallere……………murat dağlıbeg……murad-i

müsade istesem ben, ustalar hem çaylaklar
bekliyor ki rüyamda; koyu yeşil yaylaklar,
cennet gibi bahçeler, gökte uçan Çaylak’lar
uyumaz isem, bön bön BAKARIM bu hallere…………..murat dağlıbeg……murad-i

ozanlık neyime, bak; kan sıçradı beynime
fırank elinden varıp, amansız bu derdime
merhem olamasan da, ağla benim yerime
dost elinden içilen, zehirim bu hallere………..murat dağlıbeg…..murad-i

kokunu duysam beni alır götürür sevda
yüreğim biraz asi, tam işlenecek tavda
varla tartıştığımız, bugün ki kutlu savda
ihtilafları bulur, artık köze saklarım……….murat dağlıbeg…..murad-i

bir hayli uzak kaldım, dost elinden avare
uzak kalsamda dostlar, gelmez hiç intizare
el uzattılar bana düştükçe ah-u zâre
dostları görünce mum gibi gevşer yürekler……….murat dağlıbeg…..murad-i

bu ırmak ulu ırmak, suları duru ırmak
yasaktır bu deryada, yüreği, kalbi kırmak
şarap gibi dostluğu bir mahsene yatırmak
yıllandıkça katlanır, şenlensin coşsun canlar……….murat dağlıbeg…..murad-i

gecenin kasveti çöker sinene
geceler rahmettir ona binene
tan ile beraber, bir sor inene
bak kalmış alnında ‘sin’deki izler……….murat dağlıbeg…..murad-i

türlü pılanları gece yaparlar
karanlık olunca yoldan saparlar
para içindir hep, ona taparlar
‘olay yeri’ bulur tendeki izler……….murat dağlıbeg…..murad-i

olay yeri inceleme= kriminoloji

iyilik meleği, rahmet yeleği
bereket emeği, zahmet eleği
sevgiden yemeği, Rab’dan dileği
‘kuzu’, onun için yaşar Anneler……….murat dağlıbeg…..murad-i

deli divaneyim, sevda elinden
harlı oklar gelir, yarin dilinden
savrulurken od’un, tutsam belinden
yanmaz hiç yüreğim, harsız yanarım……….murat dağlıbeg…..murad-i

biz Alem-i Berzahta bir kutlu ahid verdik
ayrı ayrı bedenlerde senle mevcuda erdik
bir birimize taptık, ah ne de çok severdik
sen bir çiçek ben arı, baldan bala düşerim……….murat dağlıbeg…..murad-i

leyla ile mecnunmuş ve kerem ile aslı
sevmezlerdi eminim, benim ki kadar hisli
gönlüm murad almadı, yüreğim daim yaslı
bende gah mecnun olup çölden çöle düşerim……….murat dağlıbeg…..murad-i

vuslat varılamayan; uzun, çileli yoldur
gurbet beterden beter, sıkıntı elem boldur
bu yollarda her daim, gezen bir garip kuldur
yele sırrımı verdim, dilden dile düşerim………murat dağlıbeg…..murad-i

yeri göğü yaratan, yoktan vardan donatan
varlığım kadar kesin, yokluğu da aratan
bedenim yerde kalır, canı alır yaratan
mezarımda topağa, milden mile düşerim………murat dağlıbeg…..murad-i

doğrulukla örülü, iyilikten harcımız
dört bir yandan uzanır, artsa türlü sancımız
paylaşmadıkça neye yarar varsa incimiz
kıymeti mi? hiç kalmaz, zülden züle düşerim………murat dağlıbeg…..murad-i

şimdi yazılan bir kaç satırlık bir yazıdır
ne gelecek ne şimdi, yaşam elbet mazidir
gözümüzün önünden geçen bunun izidir
geçmişten uzanarak gelip baktı anılar………murat dağlıbeg…..murad-i

ayna ayna söylesen, var mı benden güzeli?
geç farkettim zamanı, ne düşmandır ezeli
dayanamaz yıllara, saçlarım kır bezeli
değişen bir tuvaldir, silmez artık aynalar……………………………….murat dağlıbeg…..murad-i

her aynada farklı bir, şemal-i simamız var
gülen çehre nerde ki, devri daim intizar
buğulanmış narımdan, bakta oku ne yazar
yazılmış yazıları, vermez artık aynalar………………………………murat dağlıbeg…..murad-i

mümin mümine ayna, dedi Rab’bul Alemin
ben, sen, o hepsi aynı; herkes dostundan emin
yazacak söz kalmadı, yoksa bitti kalemin
ayna gibi dostlarım, yzamaz artık aynalar……………………………..murat dağlıbeg…..murad-i

edip bu duayı, diyen de âmin
kabul oldu anda, etmedim tahmin
söyle bu dost ağız, söyleyin kimin
şairandan başka, dost kime denir………………………………murat dağlıbeg…..murad-i

dizelerde gezen, tılsımlı sırdır
şiirin dili bu, şairde birdir
başkasında dostluk, malesef kirdir
sana denilmezse, dost kime denir………………………………murat dağlıbeg…..murad-i

söylenecek birkaç sözümüz vardı
günden güne gönlü, alevi sardı
söylemedim ona, söylemek ardı
‘-divane’ derdini açma buradan…………………………….murat dağlıbeg…..murad-i

gülistanda güle, bir diken gerek
yem yeşil yapraklar, goncalar verek
kökleri sımsıkı, dalları direk
bağ diye bilinen, bengüzar dağdım…………………………..murat dağlıbeg…..murad-i

dost dost diye diye, dilim kurudu
dostum göçtü gitti, defin yürüdü
candan bir şey yitti, kasvet bürüdü
dostum ölende ah, ben niye doğdum…………………………..murat dağlıbeg…..murad-i

Kara kızda özlemlerim toplandı
Toplandı da bir çıkmaza saplandı
Sanal çevre kara kızda toplandı
Aşkımıza sembol oldu kara kız…M.Işıkoğlu

İmrenen bülbülse bağdaki güle
Feryad eder verir gönlüne çile
Sevda beldesinde öksüz gönüle
Nur kesilip aktı doldu kara kızHasan Ulusoy

Meleğe benzerdi güzelin soyu
Ağzı şeker gerdan akdeniz koyu
Unutmadım onu ben yıllar boyu
Gönül bahçesinde yoldu kara kız…Ramazan KURT

Kara kızın cilveleri haz verir
Gönlümdeki koşan taya hız verir
Hayali karşımda bana poz verir
Nazları takındı güldü kara kız……..M.Işıkoğlu

Sabah gün doğmadan tarla yolunda
Bebesi böğründe azık kolunda
Kadere sitemkar kendi halında
Türlü minetlere daldı kara kızHasan Ulusoy

Her seher her sabah yola koyulur
Zülüfleri tel tel olmuş sayılır
Bülbül gibi şakır sesi duyulur
Mevlanın yolunu buldu kara kız….M.Prlak

Başındaki tülü çiğdemden taçmış
Miski amber gibi kokular saçmış
Vardım bahçesine çiçekler açmış
Yıllar geçti beni bildi kara kız….Ramazan KURT

Ünü taşmış gitmiş köyden aşırı
Melek soyundan mı soydan aşırı
Öyle bir güzellik var aydan aşırı
Aniden gönlümü çaldı karakız……..M. Işıkoğlu

Yıllar geçse bile rüyama girer
Kaçırır uykumu vuslata erer
Gizli sırlarını önüme serer
Beni hayallere saldı kara kız…….Ramazan KURT

Uykumu koydu ki aldı götürdü
Allanıp pullanıp geldi oturdu
O güzel sevdası beni bitirdi
Çiçek açmış taze daldı kara kız…M.Parlak

Tülünü eline almış da gider
Güzelliği beni yakıp kül eder
Karşıma nereden çıkardı kader
Yangını yüreğe saldı kara kız….M.Parlak

Ben bir gönül sevdim ömrümü verdim
Canımdan vaz geçip önüne serdim
Ona kavuşmaktı en büyük derdim
Bütün umudumu sildi kara kız….. sevim yakıcı

Ben onu görünce hemen vuruldum
Sevda ummanına girdim duruldum
Gönül kalesinde harçla örüldüm
Bütün geçmişimi sildi kara kız…….Ş.Dervişoğlu

Beyaz fistan giymiş içinde tülü
Etrafa şan verir yanakta gülü
Bülbülü aratmaz konuşan dili
Ağzı şeker dudak baldı kara kız…Ramazan KURT

Vurulma tertibim yaşımız geçti
Bizleri görünce hep kızlar kaçıtı
Bu güzel çeşmeden suyunu içti
Davet ettim bana güldü kara kız….M.Parlak

Tükendi takatim kalmadı derman
Kocasa da gönül dinlemez ferman
Bu deli yüreğim sevdaya harman
Her gece düşüme geldi kara kız… Ş.Dervişoğlu

Gönül gözü ile görürsen eğer
Bu yaşta sevmesi dünyayı değer
Yaşımız genç imiş bilmedim meğer
İnanın kalbimi deldi kara kız…M.Parlak

İkinci baharı yaşıyor gönül
Kaptan kaba sığmaz yaşıyor gönül
O’nunla her dağı aşıyor gönül
En sarp kayalarda yoldu kara kız…Ş.Dervişoğlu

Gönül sevdasını buldu bu yaş’ta
Aradı aşkını dağ’da ve taş’ta
Seviyor her zaman bahar’da kış’ta
Bakın şu gönlümü çaldı kara kız….M.Parlak

Bir başkadır O’nun işvesi nazı
Sevdayla yaşatır baharı yazı
Vurup da gönülde coşturup sazı
Türkü türkü nağme çaldı kara kız…Ş.Dervişoğlu

Muzaffer’im der ki sevdamı kaldı
Dünya’yı unutup ahret’e daldı
Aradığın dostum burada buldu
Ciğerimi söküp aldı kara kız….M.Parlak

Can bedende hapis nerdedir canan
Baksaydın görürdün kim imiş yanan
Benim ak sevdamı yalancı sanan
Ruhumdan neşemi aldı Karakız……. Sevim YAKICI

Işıkoğlu der ki sevdim aşkını
Yüreğinde sevdaların coşkunu
Kara kızım güzellerin pişkini
Sonunda yerini buldu kara kız…M. Işıkoğlu

Tanrıdağlarından inmişsin düze
Hoyrat bakışlarda gelmişsin göze
Sevdaki ne sevda olmuşsun bize
Ruhunla belalım oldun Kara Kızç….Zülfikar Yapar Kaleli