Tefsir ve Te’vil Nedir?
Hoca
TEFSÎR VE TE’VÎL
Tefsîr kelimesi "fesr" veya "sefr" kelimesinden türemiştir. Fesr; sözlükte doktorun hastalığı teşhis için suya (idrara, kana, balgama) bakması, bir şeyi beyan etmek, keşfetmek, üzeri kapalı bir şeyi açmak; sefr ise, kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve keşfetmek anlamlarına gelir. Istılahta; anlamı kapalı olana, manası zor anlaşılan sözden ne kastedildiğini açıklama demektir. Tefsîr kelimesi daha çok Kur’ân kelime, terkip ve cümlelerinin ne anlama geldiğini açıklamak, müşkül ve garîp lafızları izah etmek, Kur’ân’ı yorumlamak anlamında kullanılır.
Te’vîl; geri dönme anlamındaki "evl" kökünden gelir. Bu kavram sözlükte; açıklamak ve beyan etmek; ıstılahta, çok anlamlı kelime ve cümlelerdeki anlamlardan birini tercih etmek demektir. Tefsîr ilminde te’vîl, âyetlerdeki olası anlamlardan birini, âyetin bağlamı ve Kur’ân bütünlüğü dikkate alınarak tercih etmek anlamında kullanılır.
İlk önceleri tefsîr kelimesi kullanılmış, Kur’ân’ı savunma döneminden itibaren de te’vîl kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla bu iki kelime birbirlerinin yerine kullanılmıştır. Meselâ Kur’ân yorumcusu Taberî (ö. 310) te’vili, tefsîr anlamında kullanmıştır. İmam Matürîdî, tefsîr ile te’vîlin farklı anlamlarda olduğunu söylemiştir. Ona göre tefsîr; peygamberin ve ashabının yorumu, te’vîl ise İslâm âlimlerinin yorumudur.
Tefsîr ile te’vîl arasında farklar vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Tefsîr’de kesinlik, te’vîlde ise ihtimaller vardır. Tefsîr te’vîlden daha geneldir. Tefsîr, lafızlarda, te’vîl ise manalarda olur. Tefsîr rivâyetle, te’vîl ise dirâyetle ilgilidir.
Tefsîr, lafzın konulduğu manayı hakîkî veya mecâzî olarak beyan etmektir. Te’vîl ise iç anlamını, lafızdan murat edilen gerçeği açıklamaktır. Meselâ inne Rabbeke le bi’l-mirsâd (Rabbin gözetleme yerindedir) (Fecr, 89/14) âyetindeki; "mirsâd", gözetlemek anlamındaki rasd kökünden gelir, mif’âl formunda mekân ismidir, "gözetleme yapılan yer" demektir şeklinde yapılan açıklama tefsîrdir. Allah’ın gözetleme yerinde olduğunun bildirilmesinden maksat; "Allah’ın insanların bütün yaptıklarını görmesi, bilmesi ve onları denetlemesi, böylece, Allah’ın emir ve yasaklarına uyması konusunda gevşeklik ve gafletten uyarmasıdır" şeklindeki izah ise te’vîldir. Tefsîr, "sâibe" ve "bahîr" (Mâide, 5/103) kelimeleri gibi garîb lafızları izah etmede veya Kur’ân’ı veciz cümlelerini şerhetmede veya "nesîe küfürde artmadır" (Tevbe, 9/37) âyetinde olduğu gibi mahiyeti ancak tanımla bilinebilen cümleleri izah etmede olur.
Fıkıh usulü ilminde te’vîl, lafzı zâhir anlamından çıkarıp bir delile dayanarak ona zâhir olmayan bir mana vermektir. Bir lafzı te’vil edebilmek için o lafzın zâhir ve nas olması gerekir. Müfesser ve muhkem bir lafızda te’vil olmaz. Te’vîl, lafzın olası anlamlarından biri olmalı ve bu konuda şer’î bir delil bulunmalıdır. Lafızda bulunmayan bir anlamı o lafza yüklemek te’vîl değildir. Tefsîr ve te’vîl, bir ilim dalıdır. Bu bilim dalında, Kur’ân yorumlanır, kelime ve cümlelerin anlamları, hüküm ve hikmetleri açıklanır. Bu konuda çeşitli bilim dallarından faydalanılır. Tefsîr ve te’vîl yapılırken önce Kur’ân’a müracaat edilir. Âyetler, âyetlerle tefsîr edilir. Sonra peygamberin hadislerine, sonra varsa sahabe sözlerine bakılır. Garip kelimeler için sözlüklere bakılır, semantik tahlil yapılır. (İ.K.)
Cevap: Tefsir ve Te’vil Nedir?
uyku_tutmaz
TEV’İL’in şartlarını da ben paylaşayım mı?
< TE’VİL ŞARTLARI:
Tevil "evvele” fiilin mastarı olup dönmek manasına gelmektedir.
Usulu fıkıh alimlerinin ıstılahında ise "tevil” açık manadan tercih edilen manaya çevrilen bir kavramdır. Öyle bir delile dayanır ki tercih edilen mana açık manadan daha galip gelir.
Tevil iki kısma ayrılır. Sahih tevil ve batıl tevil. Sahih tevil sahih olması için bazı şartlara dayanır. Zira bu şartlardan birisi olmazsa tevil batıla dönüşür ve kabul edilmez.
1. Tevil edilen lafız tevile elverişli olması gerekir. Yani delaleti zannî olması gerekir. Müfesser veya muhkem naslarda tevil geçerli değildir. Zira tevil ictihadı kabul eden yerlerde olur, delaleti kat’i olan naslarda tevil yoluna başvurmak caiz değildir.
2. Tevil sahih ve kuvvetli bir delile dayanması gerekir. Böylece lafzı zahir manasından başka manaya çevrilebilsin. Zira asıl zahirle amel etmektir. Mesela bir hadiste Allah Resulü (s.a.v.): "Ölü, ehlinin ağlamasından dolayı cezalandırılır.” diye buyurmuştur. Hz. Aişe (radıyAllahu anha) "Kimse kimsenin günahından dolayı sorguya çekilmez.” ayetine dayanarak bu hadisi kabul etmemiştir.
3. Tevil yapan kişi ictihad ehliyetine sahip bir kimse olmalıdır. Yaptığı tevil Arap lügatine ve şer’i örf ve adetlere uygun olması lazımdır.
4. Tevil kati nasslara muhalif olmamalıdır.
5. Tevil yoluna gitmeyi gerektiren mutlak bir durumun olması gerekir. Mesela nassın zahirinin dinin zaruri olarak bilinmesi gereken esaslarını ya da bir başka nassın zahirine muhalif olması gerekir ki tevil yoluna başvurulsun ve muhalefet ortadan kaldırılsın. >
Yanıt: Tefsir ve Te’vil Nedir?
Muhabbet
tevil ve tesir güzel açıklanmış Allah ikinizden razı olsun
Cevap: Tefsir ve Te’vil Nedir?
Kayıtsız Üye
tefsir fesera kökünden türemiştir. selam ve dua ile…
Kayıtsız Üye
Tefsir Kur’anın geniş anlamda açıklanması demektir.
Kayıtsız Üye
Cüneyd Bâğdâdî Hazretleri:
《Ruh öyle bir şeydir ki, Allah Teâlâ ilmiyle onu var etmiş; o vardır, mevcuddur demekten başka caiz değildir. Ruhun tarifinde sadık ulemânın sözleri, tevile mahaldir. Onların tevili, ayet ve hadislerin tevili gibidir. Nitekim ayetlerin nakle dayanmaksızın tefsîri haramdır, tevili haram değildir.》
Okuduğum Kaynak:
Eser: Ehli Sünnetin Nazarı İ’tikâdın Ölçüsüdür /S.229
Yazar: Şeyh Ismail Çetin Kuddise Sirruh
( Tefsir ve Tevil’i birde Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin dilinden okuyun👍)
tevil ne demek, tevil nedir, tevil