Cimrilik hikaye
İnşirah
Cimri bir genç adam, kendisini bırakacağını söyleyen nişanlısına çok kızar:
-Demek ki, başkasını seviyorsun. Peki, adı ne, nerede bulurum onu? Nerede oturur?
Kız telaşlanır:
-Gidip dövecek misin yoksa?
Genç adam gayet sakin cevaplar:
-Hayır, kendisine nişan yüzüğümü satacağım.
Paydos Vakti
Cimri bir çiftlik sahibi, kuyudan su çekerken kuyuya düşer. Suyun içinde bağırmaya başlar. Bu bağırtılar üzerine adamın karısı kuyunun başına gelerek, kuyudaki kocasına seslenir:
-Aman kocacığım biraz dayan, tarlada çalışan gündelikçileri çağırayım da çıkaralım seni bu kuyudan.
Adam:
-Şimdi saat kaç?
-On bir.
-İyi, o halde hemen çağırma gündelikçileri. Ben öğle paydosuna kadar kuyuda yüzerim. Öğle paydosu çağırırsın.
Işıktan Tasarruf
Cimri bir adam, kör alfabesini öğrenmektedir. Bir arkadaşı sorar:
-Yahu, gözlerin görürken, kör alfabesini öğrenmenin ne faydası var?
Cimri adam sinsi sinsi gülerek cevap verir:
-Faydası olmaz olur mu? Geceleri parmaklarımla okurken ışıktan tasarruf ediyorum.
Yasak
Dilenci, cimriliğiyle tanınan bir adama:
-Allah rızası için bir sadaka.
Cimri adam:
-Dilenciliğin yasak olduğunun bilmiyor musun?
-Biliyorum efendim, dilencilik yasak, ama sizin sadaka vermeniz yasak değil ki.
Param var
Cimrinin biri seyyar balıkçıya sorar:
-Balıklar kaça?
-Tanesi iki milyon lira.
Cimri:
-Üçüne iki milyon lira vereyim.
-Olmaz beyim. Altı milyon liradan aşağı olmaz.
İkisi arasında pazarlık sürerken oradan geçmekte olan fakir bir adam, bu pazarlığa şahit olur ve cimriye bir ders vermek ister. Balıkçıyla pazarlık yapmadan üç balığı altı milyon liraya satın alır. Bunu gören cimri şaşırır:
Be adam, ben bu kadar zenginken bu parayı veremedim. Sen nasıl aldın bu balıkları?
-Ne olacak beyim? Bugün param var kendim gibi yaşayayım dedim. Yarın param olmazsa, o zaman da senin gibi yaşarım.
Altın Ruh
İki kişi mezarlığın yanından geçmektedirler: Mezar taşlarının birinin üzerinde şöyle bir yazı görürler. «Merhumun ruhu burada yatıyor.»
Adamlardan biri sorar:
-Yahu, hiç mezarda ruh yatar mı, amma da tuhaf iş ya?
Diğeri, meraklanır gece kazma küreği alıp mezarı kazar. Bir küp dolusu altın bulur.
Küpün üzerinde şunlar yazılıdır. «Cimrinin biriydim, bütün ruhum altındı. Hiçbirini yiyemedim afiyetle ye.»
Bir Çift Hediye
Kadın, cimri kocasına, yüksek sesle hatırlatır:
-Bugün benim için çifte bayram! Hem doğum günüm, hem de bayram.
Koca:
-Biliyorum karıcığım. Bu yüzden ben de sana bir çift hediye aldım.
Ve çorap paketini uzatır.
Rüyada Ziyâret
Cimri, rüyasında ahbaplarına bir ziyafet vermektedir. Ziyafet sofrasında herkes yiyip içmektedir. Sonunda kan ter içinde uyanır ve parmaklarını şaklatarak oynamaya başlar. Cimri kocasını böyle gören karısı sorar:
-Çıldırdın mı bey?
Cimri:
-Aman hanım sus! Biraz daha uyusaydım mahvolacaktım.
Hava Değişimi
Kadın, kocasına anlatmaktadır:
-Bugün doktora gittim. Bana hava değişimi önerdi.
Cimri olan kocası, kadının sırtını sıvazlayarak cevap verir:
-Ne şanslı kadınsın karıcığım. Hiç moralini bozma. Bakarsın havalar aniden değişiverir.
Ben Olmayacaktım
Cimri adam, kendi büyük serveti yetmiyormuş gibi, parasına tamah ederek, zengin bir kadınla evlenmek hevesine kapılır. Düğünlerinden 15 gün sonra, kadın cimri adama hep kendi zenginliğinden bahsederek, onun başını ağrıtmaya başlar. Yeni bir şey satın aldıkları zaman hemen kasılır, gerdan kırar ve her seferinde Benim param olmasaydı bunu alamayacaktık. demektedir.
Bir süre sonra kadın eve interneti çeken bir televizyon alır. İnternette bazı şeylere bakmak için, komşularını bir gün eve davet eder. Bir aralık kadın, herkesin önünde adama döner ve yüksek sesle:
-Benim param olmasaydı, interneti çeken televizyon şimdi burada olmayacaktı.
Cimri adam bu söz üzerine gürler:
-Evet, senin paran olmasaydı, şimdi bende burada olmayacaktım.
Değişti Dedirtmem
Dursun at yarışlarında çok para kazanan cimri Temel’e, bir müddet sonra sorar:
-Artık çok zengin oldun. Gene de eskisi gibi borçlarını ödemiyorsun. Niçin?
Temel:
-Ben kendime «Zengin oldu da, değişti.» dedirtmem.
Pantolonumu Verin
Cimri adamın, cimri olan üç oğlu, babasının ölüm döşeğinin başında cenaze masrafları konusunda tartışmaktadırlar. Küçük oğlu:
-Fazla masrafa gerek yok. Sekiz on otomobil tutsak yeter.
Ortanca oğlu:
-Canım kendimiz için iki otomobil kiralarız. Mezarlığa kadar gelmek isteyenler kendileri bulsunlar otomobili.
Büyük oğlu:
-Durun. Bir kamyonet kiralarız. Tabutu arkaya koyar biz şoför mahalline bineriz, olur biter.
Ölüm halindeki cimri ihtiyar başını kaldırarak:
-Telaşlanmayın çocuklarım. Siz benim pantolonumu verin de, ben mezarlığa kadar yürürüm.
Cevap: Cimrilik
mumsema
Allah razı olsun İnşirah:)
Cİmrİlİk
Cimriliğiyle ünlü Feyzi Efendi bir dönemde Edirne valiliğinden kazaskerliğe terfi eder ve bir sonraki ilmiye basamağı olan şeyhülislamlığa özenmeye başlar.Bir gün Fatih Camii’nden çıkarken pejmürde kıyafetli ihtiyar bir derviş yanına sokularak,
-Efendimiz, inşAllah şeyhülislam olursunuz, diye dua eder. Feyzi Efendi de çıkarıp kendisine on para verir. Fakir derviş Feyzi Efendi’nin yüzüne istihza ile baktıktan sonra,;
– Sende bu cimrilik varken, zor şeyhülislam olursun.
Yanıt: Cimrilik
neva
Hem cimrilik, hem de korkaklık mümine yakışmaz.
cimrilik hikayeleri, cimri hikayeleri, cimri hikayesi