Fıkıh Ne Demektir?
Fetva Meclisi
FIKIH NEDİR?
Sözlükte "bir şeyi bilmek, derinlemesine kavramak, tam olarak anlamak" gibi manalara gelen fıkıh, ıstılahta, İslâm’ın kişisel ve sosyal hayata dair amelî hükümlerini bilmeyi ve bu konuyu inceleyen bir ilim dalını ifade eder.
Fıkıh kelimesi Kur’ân-ı Kerim’de, çeşitli fiil kalıplarıyla yirmi yerde geçmekte olup, bir şeyi iyi ve tam olarak anlamak, bir şeyin hakikatini bilmek ve akıl etmek gibi anlamlarda kullanılmıştır. İslâm’ın ilk devirlerinde fıkıh tabiriyle, bütün dinî bilgileri bilme kastedilmekteydi. Hicrî ikinci asrın ortalarından itibaren fıkıh, sadece amelî hayatı kapsayan bir ilim dalı haline geldi. Bu arada, îmân ve itikat konusuyla ilgili bilgiler, "ilm-i tevhîd, ilm-i usuli’d-din, akaid, kelâm" gibi isimlerle anılan ayrı bir ilim dalının; Müslüman’ın iyi ve kötü huyları, özel hayatı, sosyal ilişkileri ve davranışlarıyla ilgili hususlar ise, ahlâk ve tasavvuf ilim dalının konusu haline gelmiştir. Fıkıh amelî hayata ait bilgileri ve hükümleri ihtiva eden ilim dalının adı olduktan sonra da kapsamı geniş kalmış, çağımıza kadar ilmihal, hukuk ve hukuk metodolojisi, ekonomi, siyaset, idare bilimleri ve bu bilimlerle ilgili kurumlar, küllî kaide, hilafiyat ilmi, fıkıh tarihi, mukayeseli hukuk, fıkıh dalı içinde kabul edilmiştir. Furû-ı fıkıh da, ibadet, muâmelât ve ukubât şeklinde üç ana bölüme ayrılır. (İ.P.)
Cevap: Fıkıh Ne Demektir?
Fetva Meclisi
Fıkhın Sözlük Anlamı
Fıkıh, asli itibariyle Arapça bir kelimedir. Bir şeyi bilmek, bir şeyi anlamak, kavramak demektir. İnce ve keskin anlayış, derin kavrayış konuşanın sözündeki gayesini anlamak manaları da, bu kelimenin kapsamı içindedir. Örneğin Kur’an-ı Kerim’de:
"Dediler ki: Ey ?uayb! Biz senin söylemekte olduğundan bir çoğunu anlamıyoruz.”
"Böyleyken, ne oluyor ki bu kavme, hiçbir sözü anlamağa çalışmıyorlar?”
"Ancak münafıklar (bunları) kavramıyorlar.” buyurulmaktadır.
Bunlar ve bu tarz ayetlerde geen fıkıh kelimesi, verilen anlamıyla kullanılmaktadır.
Yine Rasulullah (sav)’da şöyle buyurmaktadır:
"ALLAH (cc), kime hayır dilerse onu dinde fakih (ince anlayış sahibi) kılar.”
b- Fıkhın Terim Anlamı
Genel anlamıyla "ALLAH’ın şeriatının hükümlerini bilmek” olarak tanımlanır. daha ayrıntısıyla, "ayrıntı delillerinden alınmış şer’i, ameli hükümleri bilmek” şeklinde ifade edilir. Ya da bu hükümlerin tamamına denir. "Bilinen hükümlerden yola çıkarak, bilinmeyen hakkında yargıya varmak” şeklinde de tanımlanır.
?er’i demek ALLAH’ın diniyle, ameli ise ahlak ve inanca ait olmayan, pratik uygulamalarla ilgili hükümlerdir. Buna günümüz literatüründe "İslâm Hukuku” adını da veririz.
c. Müctehid İmamlara Göre Fıkhın Tanımı
Fıkıh için iki meşhur tanım vardır.
aa. İmam Ebu Hanife’ye Göre Fıkhın Tanımı
Kendi fıkıh ekolunu oluşturmuş büyük müctehid İman Ebu Hanife (rh.a) fıkhı şöyle ifade eder:
"Kişinin kendi lehindeki ve aleyhindeki şeyleri bilmesidir.”
Bir başka deyişle fıkıh, "İnsanın ameli yönden lehine ve aleyhine olan şeyleri (hak ve vecibeleri) bilmesidir.”
Bu ifade de, şeylerden maksat ameli şer’i hükümlerdir. ?er’i, açıkça yüce ALLAH’ın emirlerinden ve yasaklarından çıkarılan demektir. Böylece tanımda inançla (akaid), ahlakla ve kelam ilmi ile ilgili kısımlar çıkmaktadır.
Hükümler ise, Yüce ALLAH’ın insanların karşılıklı ilişkilerini düzenlemek üzere koyduğu nizam ve emirlerdir.
Böylece bu tanımda, insanların yararına ve zararına olan şeyleri bilmesi, davranışları ayarlaması kastedilmektedir.
ab. İmam ?afii’nin Fıkhı Tanımı
Kendi fıkıh ekolunu oluşturmuş büyük müctehid İmam ?afii (rh.a)’de, fıkhı şöyle tarif eder:
"Dinin ameli hükümlerini, ayrıntılı delillerinden alarak ve çıkararak bilmektir.”
Bir başka deyişle, "Amele ait şer’i cüzî hükümleri tafsili delillerinden istinbat yoluyla bilmektir.”
Görüldüğü üzere, tanımlar farklı görünse de, sonucu itibariyle aynı anlamları ifade etmektedir. Özünde insanın yararına ve zararına olan hükümleri bilme hadisesi vardır.
Bu tanımlardan anlaşılacağı üzere, fıkıh, hayatın kendisidir. Hayatta olup biten bütün olayların, ilişkilerin sınırını, boyutunu ve kapsamını ifade ediyor. Bütün bunları açıklamakta fıkıh ilmi ile mümkün oluyor.
Fıkıh ilminde derinleşen, uzmanlaşan kişiye "fakih ve müctehid” denir. Bu alimlerin yazdıklarına fıkıh kitapları adı verilir.
Mehmet Çelen (İslam Hukuku)
Cevap: Fıkıh Ne Demektir?
Ebu Muhammed
Fıkıh amelî hayata ait bilgileri ve hükümleri ihtiva eden ilim dalının adıdır.
Cevap: Fıkıh Ne Demektir?
Kayıtsız Üye
Fıkıh nedir?
Fıkıh (Arapça: ???) veya İslam hukuku, bir İslam dini terimidir. Şeriatin, ulema tarafından verilen fetvaların da katkılarıyla genişletilmesi ve Müslümanların hayatını düzenlemek amacıyla açıklanmasıdır
İslam hukuku (fıkıh) 4 ana kaynağa dayanır: Kur’an, Hadis, İcma, Kıyas. Bunların dışında istihsan, ıstıhlah, örf, maslahat uygulamaları vardır. Osmanlı imparatorluğu’nda uygulandıktan ve bu imparatorluk dağıldıktan sonra oluşan İslam dinine mensup ülkelerde uygulanmaktadır.
Fıkıh, Arapça kökenli bir sözcüktür. "Bir şeyin özünü ve inceliklerini kavramak" anlamındadır. İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’an’da bir bilimden çok "ince anlayış, keskin idrak ve konuşanın amacını anlamak" anlamlarında kullanılmıştır. Bu nedenle genel açıdan fıkıh "bir şeyi özüne vakıf olarak anlamak ve deliliyle birlikte bilmek" anlamında kullanılır.
Fakat fıkıh bir bilim olarak, İslam hukuku anlamında kullanılmıştır. Bu anlamda kullanımının farklı bilgin ve taraflarca yapılmış iki ana, farklı tanımı vardır. Biri fıkıh mezheplerinden Hanefilik mezhebinin tanımıdır ki "kişinin ameli bakımdan lehinde ve aleyhinde olanları maharetle bilmesi" şeklindedir.
Diğer tanımsa yine bir fıkıh mezhebi olan Şafiilik mezhebinin tanımıdır ve "eylem ve şeriat hükümlerini, yani ibadet, muamelat ve cezaları (ceza hukukunu), açıklayıcı (tafsili) delillerden çıkararak bilmek, tanımak" şeklindedir.
"Fıkh" kökünden türeyen "Fakih" "bir şeyi iyi bilen, iyi anlayan kimse" demektir. Fakih kelimesinin çoğulu "fukaha"dır. Fakih kelimesinin İslam İlimlerindeki terim anlamı ise tarih içerisinde fıkıh kelimesinin değişen manası ile paralel olarak değişikliğe uğramıştır.
Tarihçesi
İslamiyetin ilk devirlerinde islam dini ile ilgili bütün çalışma ve tartışmalar fıkıh disiplini altında yapılmaktaydı. Daha sonra fıkıh, Hicri 1. asırda (Miladi 7.- 8. yüzyıllar) sadece ameli yani eylemsel konulara has kılınan, İslam hukuku olarak ayrı bir ilim haline geldi. Fıkhın metodolojisi anlamına gelen Fıkıh Usulü müctehidin (yani dinde hüküm verebilecek şahsın) şer’i hükümleri tafsili (açıklayıcı) delillerinden çıkarmasına yarayan kurallar bütünüdür. Fıkıh usulü açısından elimize ulaşan ilk eser hicri 2. yüzyılda İmam Şafii’nin Er-Risale fil-Usul adlı eseridir.
Fıkıh kelimesinin sözlük anlamı nedir?
1- Bir şeyi, gereği gibi iyice anlayıp bilme.
2- İslam hukukunda din ve dünya işleriyle ilgili ana kaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların tümü.
Kaynak: fikih.nedir
Kayıtsız Üye
bence çok güzel anlatmışsınız teşekkürler…
Kayıtsız Üye
saolun güzel olmuş
Hoca
fıkıh ne demek kısaca
Fıkıh hakkında kısaca bilgi
Fıkıh, müctehidlerin, tafsili şer’i delillerden istinbat ettiği şer’i ameli hükümlerdir. Bir başka anlatımla, müctehidlerin, her bir ameli meseleyi ilgilendiren delilleri tek tek inceleyip onlardan çıkardıkları hükümlere fıkıh denir.[1]
Fıkıh ilminin bir dalı füru’ (Furuu’l-fıkıh: Tatbiki hukuk), diğer dalı ise usul (Usulu’l-fıkıh: Nazari hukuk)’dur. Fıkıh denince, genellikle bu ilmin füru’ dalı kastedilir.[2]
Müctehidin tafsili şer’i delillerden şer’i ameli hükümleri çıkarması, mutlaka kendisine yol gösterecek belli başlı kurallara ve prensiplere uymasını gerektirir.
Bu gerçeği gözönüne alan İslam bilginleri, İslam hukukuna candan hizmet aşkıyla, müctehidlerin hüküm istinbatında takip ettikleri metodları açıklamak üzere özel bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışma ile güdülen başlıca iki gaye şunlardır:
1) İctihad şartlarını taşıyanlar, öncekilerin yaptığı gibi ictihad edip karşılaşılan fıkhi olaylara hüküm bağlayabilecekler,
2) İctihad şartlarını taşımayanlar ise, müctehidlerin hükümlere varırken dayandıkları delilleri ve o delillerden bu hükümlere nasıl ulaştıklarını öğrenerek, onlardan nakledilen hükümleri gönül huzuru içinde kabullenmiş olacaklardı.
İşte bu düşüncelerden hareketle, onlar, hakkında ister özel nass bulunsun ister bulunmasın, delillerin ihtiva ettiği hükümleri kavrayabilmek için uygulanan ve delillerden hüküm çıkarılmasında yardımcı olan genel kuralları ortaya koydular.
İslam bilginleri, bu arada delillerden hüküm çıkaracak kişi yani müctehid ile ilgili kurallardan söz ettiler, ictihadı, ictihadın şartlarını ve hükümlerini, taklidi ve taklidin hükümlerini açıkladılar. Bütün bu kurallara ve sözü edilen hususlarla ilgili incelemelere topluca Usulu’l-fıkıh adını verdiler.[3]
Fıkıh kelimesi lugatta bir şeyi bilmek, anlamak manasına gelir. Kur’an’da fıkıh kelimesi mutlak ilim için değil, ince anlayış, keskin idrak ve konuşanın gayesini anlamak manalarında kullanılmıştır.[4] Şu halde fıkıh bir şeyin künhüne vakıf olarak ve deliliyle birlikte bilmek anlamına gelmektedir.
Hanefiler Fıkıh’ı ıstılahta Kişinin amel yönünden lehine ve aleyhine olan şer’i hükümleri bir meleke halinde bilmesidir şeklinde, Şafiiler ise, Şer’i-ameli hükümleri yani ibadet, muamelat ve ukubat’a ait hükümleri, tafsili delillerinden çıkararak bilmektir şeklinde tarif etmişlerdir.[5] Bu iki tarifin lafızları farklı olmakla birlikte, aynı manayı ifade etmektedirler. Çünkü Hanefiler bilmek (marifet) tabirinden delilinden çıkararak bilme, meleke ve iktidarı manasını kastetmişlerdir.
Fıkh’ın şu şekilde de tarifi yapılmıştır: Fıkıh, ibadet, ukubat ve muamelata ait şer’i hükümlerin hey’et-i umumiyesidir. [6]
Şer’i hükümleri, delillerinden çıkararak bilen alime fakih denir ki, müctehid demektir. İctihad ve istinbat melekesine malik olmayan bir kişiye, ne kadar çok fıkhi meseleyi öğrenmiş ve ezberlemiş olsa da fakih (hukukçu) denmez. Bu kişilere alim denir. Alim başka fakih başkadır. Aralarında fark vardır. Her fakih alimdir, fakat her alim fakih değildir. Ancak bu kişilere mecazi olarak fakih denir. [7]
——————————————————————————–
[1] Zekiyyüddin Şaban, İslam Hukuk İlminin Esasları, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 23.
[2] Fahrettin Atar, Fıkıh Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları: 1.
[3] Zekiyyüddin Şaban, İslam Hukuk İlminin Esasları, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 23-24.
[4] Bk: Nisa: 4/78; Hud: 11/91.
[5] Mir’at: 15-16.
[6] Bilmen: 1/14.
[7] Fahrettin Atar, Fıkıh Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları: 2.
fıkıh nedir, fıkıh ne demek, fıkıh ne demektir