Kuranda Peygamberimize saygı ve Sevgi
Kamil_Binti
Kuranda Peygamberimize saygı ve Sevgi
öncelikle selamün aLeyküm..
Başlıktada gördüğünüz üzere bir kompozisyon hazırlayacağım.. konusuda Kuranda Peygamberimize sevgi ve saygı. Sizinde düşüncelerinizi bekliyorum.
:o:o
yalnız zaman kısıtlı hemen bekliyorum düşüncelerinizi..
Bu kardeşceğinizi yaLnız bırkmayın (=
Yanıt: Kuranda Peygamberimize Sevgi ve saygı
Galus
Büyüklere karşı saygı göstermek ve saygı ile hitap etmek
İnsanların kendisinden yaşça büyük olan kişilere saygı göstermesi dinimizin bir emri olduğu gibi örf ve geleneklerimizin de bir gereğidir.
İslam dini, insanların birbirleriyle ilişkilerine büyük önem vermiştir. Müslümanların ilişkilerinde samimiyet, güvenilirlilik, tevazu, sadelik, nezaket, sevgi ve saygı esastır.
Müslümanlıkta insanların güvenini kazanmak ve dürüst olmak, güzel ahlakın bir özelliğidir. Bir kişinin karşısındaki bir insana güvenmesi, onun da bu güvene layık olması; elbetteki çok önemlidir. güvenilmeyen insanlardan oluşan toplumların maddi ve manevi alanda ilerlemeleri mümkün değildir.
Günlük hayatımızda güvenilir olmak son derece önemlidir. Amir memuruna, memur amirine, işçi işverenine, müşteri satıcısına, kişi dostuna güvenmezse böyle bir toplumda mutluluktan bahsedilemez. Ekonomik ve toplumsal hayatın devamı ve verimliliği, insanların birbirine karşı güvenine bağlıdır. Ölçtüğünü eksik ölçen, tarttığını eksik tartan, malın gerçek fiyatını söylemeyen, konuştuğu zaman yalan söyleyen, sır tutmasını bilmeyen, yetimlerin malını yiyen insanlar bu davranışlarını müslümanlıkla nasıl bağdaştırabilirler? Bunlara dürüsüt insan denilebilir mi?
Müslüman, aynı zamanda dürüst, güvenilir ve başkalarına zarar vermeyen insandır. Birbirine güvenmeyen fertlerden oluşan bir toplum geleceğinden emin olamaz. Verdiği sözde durmamak, insanın kıymetini ayaklar altına alacak derecede bir noksanlıktır. Güven duygusu toplumda tuğlaları birbirine kenetleyen harç gibidir. Harç olmazsa duvar her an yıkılabilir, güven duygusu olmayan toplumda birlik ve beraberlikten, huzur ve mutluluktan söz edilemez. Söylediği yalanlarla halkı aldatan, yaptığı hile ve desiselerle insanları kandırarak çıkar sağlayan kişi, içinde yaşadığı topluma en büyük kötülüğü yapmış ve büyük bir günah işlemiş olur, Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de "Ey iman edenler! Allah’tan korkun, kötülük yapmaktan sakının, doğru söyleyin”(1) buyurmuştur. Bir hadisi şerifte de, "Bizi aldatan bizden değildir.”(2) buyrulmuştur.
Güvenilir müslüman olmanın temeli, her türlü şüpheden uzak olarak Allah’a iman etmek, emirlerini tutmak, yasaklarından kaçınmak mal ve mülkün Allah’a ait olduğunu bilmek onun kudreti önünde eğilmek ve ölümden sonra O’nun huzurunda hesap verileceğine inanmak böylece, herkese iyilik yapmak, kötülüklerden uzaklaşmak, başkalarına zarar vermekten, kaçınmaktır.
YAŞLILARA SAYGI
Yüce dinimiz İslam’ın ana hedefi, insanların dünya ve ahiret saadetini temin etmektir. İnsan, Cenab-ı Hakk’ın yer yüzündeki halifesidir. Allah bütün nimetleri O’nunistifadesine sunmuştur. İnsana saygı ve hürmet dinimizin emri, ahlaki değerlerimizin de temel taşıdır.
Yüce Rabbimizin insana bahşettiği özelliklerin en dikkat çekici olanları sevgi, saygı ve merhamet duygularıdır. İnsan ancak bu yüce duygular sayesinde mutlu olabilir. Bu duyguların olmadığı yerde hüzün ve keder vardır.
Bizler, "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de olgun mümin olamazsınız.”1, "Birbirini sevmede, birbirine acımada ve birbirine şefkat göstermede müminler bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsız olunca diğer uzuvları da ona ortak olur.”2 buyuran bir peygamberin ümmetiyiz.
Düşeni kaldırmak, hastayı ziyaret etmek, açları doyurmak, açıktakileri barındırmak, dul ve yetimlerin elinden tutmak, yolunu şaşıranlara yol göstermek, büyüklere saygılı olmak, her Müslüman’ın görevidir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.) : "Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen ve iyilikle emredip; kötülükten men etmeyen bizden değildir.” Buyurmuşlardır.
Anne ve babalarımız başta olmak üzere; yaşı bizden ileride olan, tanıdığımız olsun ya da olmasın bütün büyüklerimize karşı saygı ve hürmet göstermek dini, milli ve insani bir görevdir.
Dünya hayatı geçicidir, bugünün gençleri yarının büyükleri olacaktır. Bugün gücü kuvveti yerinde olan, tuttuğunu koparan insanlardan bir kısmı belki ihtiyarlamadan dünya hayatına veda edecek, bir kısmı da ihtiyarlayıp gücünü, kuvvetini kaybedecektir. Bu hayatın bir gerçeğidir ve asla değişmez. Bundan dolayı yaşlılara devamlı saygılı olmalıyız. Dinimize göre genç bir insan yaşlılara gençliğinde hizmet ederse Yüce Allah da yaşlılığında ona hürmet edecek kimseler nasip eder.
Peygamber efendimiz bu konuda şöyle buyuruyor:
Bir kimse Müslüman kardeşinin ihtiyacını yerine getirirse; Allah da ona yardım eder.
Bir kimse Müslüman kardeşinin sıkıntısını giderirse; Allah da ona mukabil kıyamet sıkıntılarından birini giderir. (R. Salihin 1. Cilt H.No: 242)
Büyüklere saygı bir eğitim ve kültür işidir. Bizlere düşen görev Yüce Allah’ın emrettiği, peygamber efendimiz (s.a.s)’in tavsiye buyurduğu şekilde hareket ederek, daima yaşlılara karşı sevgi ve saygıda kusur etmemektir. Bu cümleden olarak: kendimizden büyük insanlara hürmet ifade eden sözlerle hitap etmeliyiz.
(1) Ahzab -70
(2) Riyazü’s-Salihin C.3, Sh.1610
Cevap: Kuranda Peygamberimize saygı ve Sevgi
imam
Kuranda Peygamberimize saygı ve Sevgi ile ilgili konu
Cevap: Kuranda Peygamberimize saygı ve Sevgi
yasemin
Kuran Kerim’i hepimiz evlerimizde yüksek yere koyarız , abdestli tutarız , okunurken dinlemeye çalışırız , yemin mevzularında ilk aklımıza gelen kitabımızın üstüne yemin etmek olur v.s. , bunlar ilk kademedir Kuranı Kerime saygıda , asıl mühim olan içinde yazanlarada saygı duymak , içerisindeki ayetlerde geçen emir ve yasaklara , olunması gerekildiği gibi istenilen insan vasıflarını dikkate alarak , her harfine , her harften bize düşen göreve saygı duymalıyız , en önemli kademe budur . Harun Reşidin papağınıda ezberlemiş Kuranı Kerimi , ama bizim ondan ayrılan bir vasfımız olmalı . Ezberlediğimiz gibi , dışına gösterdiğimiz saygıyı içinede göstermeliyiz. Okuyup okuyup , bir ortam da dedikoduya mazhar olmamalıyız mesela , en basit örnek; yaftalamamalıyız insanları , yaptığımız iyilikleri (ki onu bile biz yapmıyoruz Mevla nasip ediyor ) yüze vurmamalı , açığa çıkarmamalıyız …