Nüzul Sebebini Bilmenin Faydaları
Hoca
Nüzul Sebebini Bilmenin Faydaları:
Kur’an’daki ayet ve surelerin iniş sebeplerini bilmenin, onları anlamada büyük faydaları vardır. Bu açıdan tefsirde nüzul sebeplerini bilmek, ayetlerin izah edilip açıklanması yönünden son derece önemli ve gerekli kabul edilmiştir. Gerek İslam Tarihi açısından gerekse kasdedilen mananın anlaşılıp şüphelerden kurtulması bakımından Esbabu’n-Nüzulü bilmek gereklidir. Bu yüzden başlangıçta tefsir ilmi büyük ölçüde nüzul sebeplerini bilmekten ibaretti. Sahabiler Rasululah’ın yanında bulunan kişiler olarak hükümlerle sebepler arasındaki münasebetleri kurabilmiş ve tefsiri gerçekleştirmişlerdir. Dolayısıyla nüzul sebebi bilinmedikçe, gerçek manasını anlamak mümkün olmaz. Buna karşılık nüzul sebebi bilinince de anlaşılması kolaylaşır.[1]
Bilhassa tefsir ilminde, sebeb-i nüzulün ayeti izah ve beyan etmesi bakımından lüzumu çok önemlidir. Zaten tefsir sahasında sahabeyi yükselten en mühim amil de budur. Onlar Rasulullah’a bir ayet nazil olduğunda, nüzule sebep olan hadiseyi ve sebebini, sual soranın durumunu ve suali sormasındaki sebebi bilirlerdi. Değişik sebeplerle ve çeşitli hadiselere göre nazil olan ayetler ayrı ayrı hükümleri ihtiva ederlerdi. Sahabenin bazısı ve bilhassa daima Rasulullah’ın yanında bulunan sahabe, hükümlerle sebepler arasındaki münasebeti tesis edebilmişti. İşte bizim de sebeb-i nüzulden kastımız budur. Bidayetteki tefsir ilmi, sebebi nüzulü bilmekten ibaretti şeklinde bir söz hakikatın ifadesinden başka bir şey değildir. Zira hadis mecmualarının tefsir babları hemen hemen sebeb-i nüzule tahsis edilmiş gibidir. Onlar çok kere hükümleri sebeplere bağlayamadıklarından, hükümler mütenakız gibi görünmüştür. Sebepleri bilinmeyen hükümler arasındaki ihtilaflar onları düşünmeye ve muhakemeye sevketmiştir. Sahabe devrinden sonra gelenler ve hatta sahabe devrinde dahi bazı kimselerin ayetleri tefsir ve izahtan çekinmelerinin en mühim sebebi, hükümlerle sebepler arasındaki irtibatı temin edememelerinden ileri gelmektedir. Muhammed b. Sirin (110/728)’den rivayet edildiğine göre Kur’an’dan bir ayeti Ubeyde b. es-Selmani (72/691)’den sordum. Bana: Allah’tan sakın. Kur’an’ın ne şey için nazil olduğunu bilenler gitti (kayboldu) dedi.[2]
El-Vahidi: Bu gün, bu hususta konuşanlar, ayetin sebeb-i nüzulünü bilmeden konuşmanın tehlikesini düşünmeksizin cehalet yularını takıyor ve yeni şeyler icad edip yalanlar uyduruyorlar. sözünü de ilave etmektedir.[3] Keza yine bu şahıs Bir ayetin sebeb-i nüzulü bilinmedikçe, onun hakiki manasını anlamak mümkün olamaz. demiştir.[4] İbn Teymiyye de: Nüzul sebeplerini bilmek ayetlerin anlaşılmasını kolaylaştırır. [5] diye söylemiştir. İbn Dakik el-Iyd de Nüzul sebeplerinin beyanı, Kur’an’ın manasını anlamaya kuvvetli bir yoldur. demektedir.[6]
Nüzul sebebini bilmenin faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
1) Kur’anı-ı Kerim’de emredilen şeylerin hikmetleri anlaşılır, mü’minin imanı kuvvetlenir, müşrikin de doğru yolu bulmasına vesile olur.[7]
2) Ayetlerden kastedilen mana kolaylıkla anlaşılır, şüphe ve yanlışlıklar izale edilmiş olur. Mesela: İçkinin haram kılındığını bildiren ayetler (Maide: 5/90-91) nazil olunca, Rasulullah’a daha önce içki içip ölmüş kişilerin durumu sorulmuştu. Bunun üzerine şu ayet nazil olmuştu: İman edip salih amel işleyenlere… tattıkları şeylerde, üzerlerine bir günah yoktur. (Maide: 5/93)[8]
Bu ayetin nüzul sebebini bilmeyen Osman b. Kudame b. Maz’un ve Amr b. Ma’dikerib, ayeti genel manada değerlendirerek, şarabın mübah olduğunu ileri sürdüler. Nüzul sebeplerini bilmemeleri onları işte bu yanlış anlaşılmaya götürmüştür.[9] Şarabın haram olmasına dair ayet nazil olunca, sahabenin zihninde beliren tereddüdü izale etmek için bu ayet nazil olmuştu.[10]
3) Hasr tevehhümü bertaraf edilir. Kur’an’da ayetin zahiri hasr ifade edebilir. Fakat sebeb-i nüzul bilinirse bu hususta yapılması muhtemel hatalar önlenmiş olur. Mesela:
De ki: Bana vahyolunan içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında , haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- Şüphesiz senin Rabbin Ğafur’dur, Rahim’dir. (En’am: 6/145)
Bu ayete bakarak sadece sayılan dört şeyin haram kılındığı, bunun dışında yiyecek ve içeceklerden haram kılınan başka bir şeyin olmadığını söylemek doğru değildir. Çünkü bunların dışında da haram kılınanlar vardır. İmam Şafii bu ayette hasr maksud olmadığı görüşünü savunmaktadır. Bu ayetin sebeb-i nüzulü tetkik edilecek olursa görülür ki, inad ve kafirliklerinden dolayı, Allah’ın helal kıldıklarını haram, haram kıldıklarını da helal kılan kimseler hakkında nazil olmuştur. Yani bu ayet onların istediklerinin zıt yönünden nazil olmuştur. Cenab-ı Hak bu ayetle onlara: Helal ancak sizin haram saydıklarınız, haram ise, sizin helal kabul ettiklerinizdir. demek istemiştir. İmam eş-Şafii de bu görüştedir.[11]
4)Nüzul sebebi ayetinihtiva ettiği hükmü tahsis eder. Mesela: Mücadele suresinin başındaki zıhar ayetlerinin nüzulüne sebep olan Evs b. Samit ve karısı Havle, bu ayetlerin kendilerine veya benzeri kişilere tahsis edilebileceğini belgelemişlerdir.[12]
5)Ayetlerin kolayca anlaşılıp ezberlenmesi sağlanır.[13]
Sebeb-i Nüzulü bilmenin en sağlam yolu sahih olan haberlere istinad etmektir. Bu hususta söz söylemek için, Kur’an’ın nüzulüne şahid olan ve onun sebeplerini bilen kimselerden rivayet edilmiş olması veyahutta onlardan işitilmiş olması şarttır. Bu gibi rivayetlerin de sahabeye kadar ulaşmış olması lazım gelir. Sebeb-i nüzul hakkındaki haberler Merfu olarak Rasulullah’a ve sahabeye ulaşmazsa makbul addedilmezler.[14]
Nüzul sebebini kesin olarak gösteren tabirler şunlardır: Sebebu Nüzuli’l-Ayeti keza… Fenezelet… Feenzelellah Bazen de Rasulullah’a sual sorulur ve arkasından vahiy gelir ve sorulan sual cevaplandırılmış olur. Hadisenin cereyan tarzından bu ayetin nüzulüne sebep olduğunu anlayabiliriz. Nüzul sebebini kesin olarak açıklamayan deyim ise: Nezelet Hazihi’l-Ayetü fi keza… ifadesidir.[15]
[1] El-İtkan: 1/28; Mebahis: 139.
[2] İbn Sa’d-Tabakat: 6/63; İbn Teymiyye-Mukaddime fi Usuli’t-Tefsir: 31; El-İtkan: 1/32; Salih-Mebahis: 134; Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 116..
[3] Vahidi-Esbabu’n-Nüzul: 4.
[4] Menahilu’l-İrfan: 1/102.
[5] Menahilu’l-İrfan: 1/102.
[6] El-İtkan: 1/29.
[7] Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 117.
[8] Buhari-Sahih: 6/68.
[9] Kasımi-Mehasinu’t-Te’vil: 1/22-23.
[10] Ebu İshak Eş-Şatıbi-El-Muvafakat: 3/349.
[11] Menahilu’l-İrfan: 1/105; Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 117-118.
[12] Menahilu’l-İrfan: 1/105; Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 118; Ali Turgut-Tefsir Usulü ve Kaynakları: 136.
[13] Menahilu’l-İrfan: 1/102-107; Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 118; Ali Turgut-Tefsir Usulü ve Kaynakları: 137.
[14] Cerrahoğlu-Tefsir Usulü: 118; Ali Turgut-Tefsir Usulü ve Kaynakları: 137.
[15] Menahil: 1/109-114.
sebebi nüzul bilmenin faydaları, sebebi nüzul, sebebi nüzulu bilmenin faydaları