Müezzinin Sevabı

Müezzinin Sevabı

Candle
Abdullah İbni Abdurrahman İbni Ebû Sa’saa’dan rivayet edildiğine göre, Ebû Saîd el-Hudrî radıyAllahu anh ona şöyle dedi:

"Ben senin koyunu ve kır hayatını sevdiğini görüyorum. Koyunlar arasında veya kırda iken, namaz için ezan okuduğunda sesini iyice yükselt. Çünkü müezzinin sesinin ulaştığı yere kadarki alanda olup da onu işiten cin, insan ve her varlık, kıyamet gününde ezan okuyanın lehine şahitlik yaparlar." Ebû Saîd: Ben bunu Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’den işittim, dedi.

Buhârî, Ezân 5, Tevhîd 52, Bed’ü’l-halk 12. Ayrıca bk. Nesâî, Ezân 14

ezan İslâm’ın şiarı, parolasıdır. Onu mümkün olduğu kadar en yüksek ve gür sesle duyurmak gerekir. Bu sebeple müezzinin gür, güzel ve yanık sesli olması müstehap kabul edilmiştir. Hatta İmâm Nevevî’nin bildirdiğine göre, biri güzel sesli olup ezan okumak için ücret isteyen, diğeri çirkin sesli fakat ücret istemeyen iki kişiden müezzinlik için hangisinin seçileceği hususunda iki görüş vardır. Ama bu görüşlerin tercih edileni ve esas görüş diye nitelendirileni, güzel sesli olana ücret verilmek suretiyle tercih edilmesidir. Bu konu her dönemde üzerinde durulan ve durulması gereken ciddî işlerden biridir. Her camiye, her mescide, her köye istenilen evsafta müezzin bulma imkânı olmayacağını herkes kabul eder. Fakat özellikle büyük şehirlerimizin selâtin camileri başta olmak üzere, sırayla diğer camilerimize güzel ve gür sesli, duyanları etkileyici müezzinler yetiştirmeyi, öncelikle ilgili teşkilâtlar, dînî nitelikli vakıflar, İmam-Hatip liseleri, Kur’an kursları ve hatta İlahiyât fakülteleri kendilerine bir görev kabul etmelidir. Günümüzde bunun ne kadar büyük bir gereklilik olduğunu hepimiz yakînen müşâhede etmekteyiz. İyi bir müezzinin cemaatsiz camiyi cemaatle doldurduğu, çirkin sesli birinin de cemaati dağıttığı bilinen ve görülen gerçeklerdir. İslâm’dan tamamen habersiz olduğu halde, anlamını da bilmeden çok güzel okuyan birinden Kur’an dinleyerek veya nitelikli bir müezzinden ezan dinleyerek İslâm’ı seçen ve ebedî cehennemden kurtulan insanlar görüyoruz. Bundan daha büyük bir hayır olabilir mi? Anadolumuzun pek çok köyünde, o köyün en güzel sesli insanlarına ezan okuttuklarını bilmeyenimiz yoktur. Bu çok önemli ve isabetli bir tercihtir.

Resûl-i Ekrem Efendimiz’in, bir insanın sesini ulaştırabildiği yere kadar ezanı duyurması yönündeki tavsiyesi son derece önemlidir. Ezan sesini duyacak olanları sayarken cinlerden başlaması, en aşağı tabakadan en üstün olana doğru bir sıralamadır. Çünkü insandan sonra anılan diğer varlıkların içinde melekler ilk sırayı alır. Fakat onlarla sınırlı olmayıp, diğer canlılar, bitkiler ve dağlar taşlar da buna dahildir. Çünkü bunların her birinin kendine göre bir idraki ve tesbihâtı vardır. Nitekim şu âyet-i kerîme çok dikkat çekicidir: "Sonra bunun ardından yine kalpleriniz katılaştı. Şimdi onlar taş gibi, hatta daha da katıdır. Çünkü öyle taş var ki, içinden ırmaklar fışkırır, öylesi var ki, çatlar da bağrından su kaynar, öylesi de vardır ki, Allah(c.c.) korkusundan yukarıdan yere düşer" [Bakara sûresi (2), 74]. Şu âyet de önemle üzerinde durulması gereken muhtevadadır: "Yedi gök, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar, Allah(c.c.)’ı tesbih ederler. O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız" [İsrâ sûresi (17), 44]. İşte bütün cinler, insanlar, melekler, hayvanlar, bitkiler ve cansız varlıklar ezan okuyan kimseye kıyamet gününde şahitlik yaparlar. Bu ise o kimsenin derecesinin ne kadar yüce olacağının bir isbatıdır.


Cevap: MÜezzİnİn Sevabi

Muhabbet
MÜezzİnİn Sevabi

Allah razı olsun


Cevap: MÜezzİnİn Sevabi

yusuf_6776
ben 12 yaşındayım ve evin müezziniyim çok şükür faziletini arıyordum çok sağolun ALLAH razı olsun:)


Cevap: —>: MÜezzİnİn Sevabi

Kayıtsız Üye
ben 13 yaşındayım cami müezziniyim


r1dv4n06
Kim bir camide ezan okumayı üstlenir, niyeti Allah (c.c) olarak ezan okursa Allah (c.c) her ümmetin kırk milyon sayısı olan kırk binlerce bir ümmeti onun şefaatine nail eder. Cennetlerin her birinde kırk milyon şehir, her şehirde kırk milyon köşk, her köşkte kırk milyon saray, her sarayda kırk milyon oda, her odada kırk milyon döşek, her döşekte cennet hurilerinden bir hanım, yine o odalardan her birinin genişliği dünyanın kırk milyon katı ve her hanımın kenarında kırk milyon hizmetçi ve kırk milyon cariye, yine her odada kırk milyon sofra, her sofrada kırk milyon kap ve her kapta kırk milyon çeşit yemekler vardır; eğer insan ve cinlerin cemiyeti ona misafir olursa onların hepsini o odaların en küçüğünde yemek, şarap, esans, elbise, meyve ve hediye için çeşitli cevher ve elbiselerden ne isterlerse onları ağırlayabilir. Her odada, diğer bir odaya ihtiyaç olmaksızın bu eşyalardan yeteri kadar vardır. Müezzin ağzını açıp eşhed-ü en lâ ilahe illellah dediği zaman kırk milyon melek onun etrafını sarıp ona selam ve dua ederler ve Allah’dan ona mağfiret dilerler. Ezanı okuyup bitirene dek daima Allah’ın rahmetinin gölgesinde olur. Onun sevabını kırk milyon melek yazıp daha sonra Allah’a doğru koşarlar (yükselirler.) [Sevab’ul-A’mal ve İkab’ul-A’mal]


Kayıtsız Üye
bende arada camii!de müeezzin!lik yapıyorum 🙂


Kayıtsız Üye
Çok güzel ama camıde kılmak ve müezzinlik yapmak 27 kat daha sevap canım


Kurban
Müezzinlik ve imamlığın vebali, sorumluluğu, şartları tamam, hepsi on numara, iftiharla yapabiliriz, şimdi hasat vakti, kaç sevabın oldu…….
Şahsen mecbur kalırda, yapmazsam dövecekler durumuna gelir, yaparsam;sonrasında bolca estağfurullah çekiyorum, ya rabbi kusurlarımı bağışla diye, sevap hesabına daha gelemedim.


müezzinlik sevabı, müezzinlik yapmanın sevabı, müezzinlik yapmanın fazileti

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();