İslamda Rabıtanın yeri ne? Rabıta nedir? Rabıta nasıl yapılır?
Kayıtsız Üye
İslamda Rabıtanın yeri nedir Rabıta nedir? Rabıta nasıl yapılır?
Arkadaşlar rabıtanın dinimizdeki yeri hakkında bizlere yardımcı olur musunuz ?
Cevap: İslamda Rabıtanın yeri ne? Rabıta nedir? Rabıta nasıl yapılır?
imam
Rabıta, Allah Rasulunun uygulamalarında olmayan bir uygulamadır.
Bütün farzları ve sünnetleri yaşayınız, bütün günahlardan kaçınınız bu yeterlidir.
Cevap: İslamda Rabıtanın yeri ne? Rabıta nedir? Rabıta nasıl yapılır?
özkan
Ümmetime şefaatim ALLAH.A şirk koşmayanlara olacaktır HZ MUHAMMED S.A.V
Cevap: İslamda Rabıtanın yeri ne? Rabıta nedir? Rabıta nasıl yapılır?
Hoca
İslamda Rabıta nedir?
Sözlükte "bağ, ilişki" anlamına gelen rabıta, tasavvufta, müridin, zihni planda, tefekkür ve muhayyile gücünü kullanarak mürşidiyle beraberlik halinde olmasına denir.
Mürid şeyhinden feyz almak için bazen kendisini onun şeklinde tahayyül eder. Buna rabıta-i muhabbet denir.
Rabıta manevi birlikteliktir, gönüllerin bir olması ve kaynaşmasıdır. Buna da rabıta-i kalbiye denir.
Bu mana birliği, müridi şeyhinde fâni olmaya yani onun hâli ile hallenmeye götürür. Rabıta, Nakşibendiye ıstılahlarındandır. Diğer tarikatlarda ismen olmasa da anlam olarak rabıta vardır.
Darusselam
Kur’an ve Sünnet esas alındığında RABITA’nın olmadığını söyleyebiliriz. Dereden tepeden su getirerek Rabıtaya delil oluşturulabilir. Ama bir namaz gibi, bir oruç gibi delil bulmak mümkün değildir. En iyi ihtimalle söylenebilecek söz şudur: Salih kimseler olduklarına inandığımız bazı büyük şahsiyetlerin kanaatlerine dayanılarak böyle bir uygulama ortaya konmaktadır. Bu da olsa olsa içtihadî bir mesele kabul edilebilir. Dolayısıyla içtihada dayalı bir mesele bütün ulemaya, dine mal edilemez.
Bunun karşılığında rabıtayı şirk olarak vasıflandırmak da zor benimsenebilir bir tepkidir. Zira şirk, Allah Teala’ya karşı işlenebilecek en ağır suçlardandır. Şirkten daha ağır bir suç yoktur. Müslümanlardan bir Müslüman’ın kastı olmadan ihdas ettiği bir şeyi böyle ağır bir kavramla vasıflandırmak doğru olmasa gerek. Biz, Allah’ın kullarını dışlamaktan zevk alamayız.
Rabıtayı kabul etmek veya etmemek açısından bakmadan, mü’minlerden bir grubu şirkle itham etmeyi konuşuyorum. Yapılan şey yanlışsa bile şirkle itham ondan daha aşağı kalır bir hata olmaz. Bizim, meşgul olacağımız kadar dış sorunumuz vardır. Onlara yönelelim.
Kayıtsız Üye
Uzun aciklama yapan abimiz/kardesimiz islamda tarikat hicbir zaman iyi bir şey olmamistir olmayacaktır çünkü tarikatlar İslam dinini parçalara böler ne bicimde olursa olsun.Peygamberimizin yasadigi donemde hicbir tarikat yoktu o vefat ettikten sonra ortaya cikti sünni ve şii kavramları da boyle.
Kayıtsız Üye
O kadar insan yanlış siz doğrusunuz öyle mi türkiyedeki o kadar mürid yanlış o kadar hafız alim evliya enbiya mürşidler yanlış yala n siz doğrusunuz öylemi doğru ama siz gece gündüz ümmetin derdiyle dertleniyorsunuz demi uymuyorsunuz hep birlikte görürüz o zaman mahşer günü…Rabıta hak mıymış değilmiymiş
Kayıtsız Üye
Şeyh uçmaz ama murid Şeyhi uçurur
Darusselam
En güzel rabıta namazı huşu içinde kılmaktır. ve ALLAH"ın yaratığı canlı ve cansız varlıkları düşünmek en güzelidir.
Kayıtsız Üye
Tam bir ŞİRK islamı yaşamak isteyen insanları kandırıp onların paralarını, güçlerini ve ilgilerini alıp birilerinin güçlenmesi için yapılan şirk olayıdır islamda TARİKAT YOKTUR.
Kayıtsız Üye
bilen bilmeyen konuşuyo günümüzde tarikatlar olmasa vayki vay türkiyenin haline geçmişe dönün bir bakın osmanlıya tarikat soyesinde cihana hükmetti evliyalar embiyalar savaş meydanlarında
Kayıtsız Üye
bir kere peygamberimizde rabıta yapardı ve rabıta yapmak ALLAH ile bağ kurmaktır
Kayıtsız Üye
Peygamber Efendimiz hiç rabıta yapmış mı yaptıysa hangi Şeyhi düşünmüş peygamberimiz hadislerde hiç bir şeyhi düşünüp onun şefeatiyle cennete girersiniz demişmi birde Şeyhi düşüneceğime peygamberimizi düşünsek olmazmı
Kayıtsız Üye
İnanmayanın gözüne soksan da göremez. Onların kalpleri de gözleri de mühürlüdür.
Kayıtsız Üye
Kardeşlerim öğrenci okumak için okula gider lise öğrencisi veya ilkokul öğrencisi üniversite derslerini göremez sınavına da giremez o öğrenciyi o mevkiye çıkaracak bir öğretmen gerek anladın mı. Hastalanıyorsun doktora gidiyorsun. Niye gidiyorsun doktora iyileşmek için değil mi? Senin iyi bir mevkiye islam şeriat hakkında ileri gidebilmek anlayabilmek kavrayabilmek için bir şeyh yol gösterici lazım şart. Şeyh olayını çoğu insan yanlış anlar şeyhin amacı seni kestirmeden Allah’a ulaştırmak biraz araştır bence kardeşim. Doktor dedim… bizim Kalbimiz hasta Kalbimizin tedavisi için de bir Allah dostu şeyh lazım dır. Ki seni aydinlatsin bilgilendirsin senin anlayacağın şekilde sana anlatsın. 😉
Kayitsiz
bu Nasıl bir sapıklıktır ne rabıtası ne aracısı ne baglantisi utanmadan Peygamber efendimize iftira da atıyorsunuz.sunnetmis mis Peygamber efendimiz zaten bu aracılık ısını kaldırmak için gelmedimi Peygamberlik yılları boyunca yanlız Allah’a hiçbir ortak koşmadan kulluk ve ibadet etmeyi öğretmek degilmiydi Amaci ??
Kayıtsız Üye
rabıtayı ibatettir dersen o zaman şirke düşersin. ibadet değildir sadece duşunmektir dersen bişey olmaz.
Kayıtsız Üye
tarikat Allah’a ulaşmak için gidilen yoldur.rabıta bu yolun bir parçasıdır. sınırlı aklınızla sınırsızı kavrayamazsınız. mürid olmak herkese nasip olmaz.zaten istesenizde rabbim nasip etmez.isterseniz deneyin:))
ANCAK KAFANIZ TENEŞİRE VURDUĞUNDA ANLARSINIZ Kİ ARTIK ÇOK GEÇ:)))
Kayıtsız Üye
Yâ eyyuhellezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Alın size şirk diyenler ayet i Kerim’e hadi ona da öyle diyin bari bilmiyorsanız saygı duyun ne olduğu belirsiz kişilerin sözleriyle çıkmışsınız şirk he o kadar millet aptal dimi
Kayıtsız Üye
Insan namaz kılarken kimin huzurunda. Doğrudan Allah ın. Dualar doğrudan Allah’a edilir. O halde neden aracı ya ihtiyaö duyuyorlar anlamoyrum.FAtiha suresi 4. Ayet ne diyor."Yanlız sana kulluk eder, yanlız senden yardım dileriz."
Hiç bir şeyhe lafım yok. Allah katındaki mertebelerini bilemem ama Allah yerlere göklere sıpmam mü’min kulumun kalbine sığarım diyor. Ben üveysilik zikri ile aracısız doğrudan Rabbimleyim Elhamdülillah.
Kayıtsız Üye
tarikat demek yol demek ve islamdır ehli sünnet vel cemaat 4 hak meseb kabul etmek dir mesebler ise kolaylık içindir
Kayıtsız Üye
Rabbim herkese tarikat nasip etmez bende girmeden önce çok yanlış dusuncelere kapiluyordum ama bin şükür Rabbime nasip etti ancak girince insan anlıyor keşke nasip olsa da böyle konuşanlara ancak o zaman anlarlar ama nasip meselesi ne olur barı dil uzatmayin
Kayıtsız Üye
Rabbim kalplerimize doğru olani ilham etsin ve o dogruda asla ayirmasin insaAllah… Ne hallere düstük Efendimmm(sav) bir görsen… SubhanAllah…
Kayıtsız Üye
Rabita müminlerin Allah ile irtibat li olup kalben Allahi anmak tır kişi Allahi zikir esnasin da şeyhini tahayyül etmesi islamda yoktur ancak şeyhinin öğrettiği gibi kendi ve Allah un arasına aracı yapmaksızın dabita yapar
Kayıtsız Üye
Selamun aleykum abilerim. Size ne zamandir aklima takilan hayatimi olumsuz yonde etkileyen bir soru sorcam. Cok umutsuzum. Bn 3 seneden beri suleymanci yurtlarinda kaliyorum ama tam olarakda kalmis olarak sayilmam 1.donem girip ikinci donem cikiyodum.bize 2. Swenemde rabıta verdiler bn şuan bunu yapmiyorum yurttanda ayrildim bn rabita yapmiyorum diye gunaha mi giriyorum rabita yapmazsam iki yakam bir araya gelmezmi çok korkuyorum lütfen Allah rizasi için yardim edin …..
arifselim
Aleykum selam kardeşim. Yok öyle bir şey, sen farzları ve sünnetleri yerine getir. Birde helal ve harama dikkat ederek yaşamaya çalış. Eğer bunlara uymazsan asıl o aman günaha girersin ve kaybetmiş olursun.
Kayıtsız Üye
Rabita $irktir ben insanlara Sah damari kadar yakinim diyor Kuranda ALLAH ne demek ya seyh insalari Allah’a yakinlastiriyor ALLAH kulunu seyh olmadan gormuyormu Kendi sapikliklarinizla insanlari saptirmayin Yalan yanlis hadisler uydurmayin Peygamber boyle bir şey soylememistir.
Kayıtsız Üye
Selamun Aleyküm din kardeşlerim. Yazılanları hayretle okudum. Bir kelamda benden olsun istedim. Hemen hemen bütün cemaatlere girip çıkmışlığım vardır. Hepsinden bir tutam yutmuşluğumuz vardır elhamdülillah. Herkes bir şey yazmış. Ama aynı kitaba inanan kardeşlerimize, şirk gibi lafları, bu kadar kolay kullanmak müslümanlığın tanımına uymaz kardeşlerim. Allah, peygamberimizi (s.a.v.) bize önderlik etsin diye yolladı. Eğerki insanlar kendi kendilerine yollarını bulabilselerdi, peygamberlere ne gerek kalırdı…
Rivayetlere göre 124.000 peygamber gelmiştir. Demekki insanoğluna yol gösterici gerekli. Ki … gerekli olmasaydı bütün anne ve babalar bebeklerine bakmazdı…Hiç ebebeyni olmayan çocuğun kendi başına büydüğünü gördünüzmü ? Peki hiç kendi kendine öğretmen olanı gördünüzmü ? Yardıma ihtiyacımızın olmasının sebebi insanların nefsiyle olan imtihanıdır. Peki hiç sordunuzmu kendinize " neden nefsin 7 katmanı vardır ? " Çünkü öğrenmemizin ve anlam sahibi olmamızın sınıflandırmasıdır bu… Son peygamberden sonra her yüzyılda büyük bir aşim geleceğiyle alakalı sahih hadisleri araştırabilirsiniz. Ve gelen bu zatların birer cemaat önderi olduğunu görebilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken konu niyetlerdir. Siz niyetinize sahih şekilde sahipseniz, varsın size herşeyi desinler. Ama unutmamak gerekirki müslüman müslümanın aynası olmalıdır. Önce kendi bacağınıza bakın arkadaşlar. Fetva vermek isteyen kardeşlerim.. Medreselerde eğitim alıpta kendinizi kanıtlarsanız lütfen buyrun yazın… Kardeşlerinize o zaman yol gösterebilirsiniz. KIRMADAN…
Allah hepimizi islah etsin ve doğruya ulaştırsın. Hakkınızı helal edin…
garip dost
Rabitayi biraz arastirdim. En guzeli kabeyi dusunerek yapmak olduguna karar verdim
..Bie cemaate seyhe bagli degilim.. biran bagalnsam dedim…
GOZUMUN onune
Feto geldi
Isid lideri Bagdadi geldi
Ingilterede.. yaralanmis bir yerde…bir gozu bantli, eli bildigin korsan demirli pakistanli bir imam vardi o geldi..
Irandan bir seyh vardi aksama kadar hz Osman a Hz Omere Ve Hz Ebubekire hakaret eden o geldi…
Vesselam bunlari hepsinin muritleri cemmaatlari ve cemiyetleri var…
Daha dune kadar mubarek hizmet ehli sayilan Feto bir suru insanin hakkina ve kanina girdi simdi bu adama dusunup Allah’a ulasmaya calismak ne kadar dogru…
Aslonda rabitayla insanlari kendilerine baglamaya calistiklarini farkettim..
Bir insani dusunup rabitaya basladiktan belli bir sure sonra o onsanin yuzu aklinizdan hiç cikmiyor gozunuzu ilk kapattiginizda hemen karsinizda beliriyor. Bit sure sonra seyh her ibadetin aracisi oluyor… orda ipler kopuyor artikkk… seyh e sormadan evden adim atmiyorsunuz zamanla… artik beyin devreden cikiyor seyh dedigin adam kotu niyetliyse isin bitti…iyi niyetliyse zekat ver para ver osur ver derken gider boyle… garibanin hakkini toplayip bina veya kurs yapip duruyorlar….insanlarin kurbani zekati sadakasi osuru ne varsa topluyorlar… Bir tane komsuna akrabana zwkatini ver diyen cemaate denk gelmedim..vesselam aklin olmadigi yerde hayir olmaz…
Kayıtsız Üye
Hoca efendi yi düşünün hoca efendi yi.. Hoca efendi ile hareket edenleri biliyorsunuz dur başlarına ne işler geldiğini de .. Kandırıldiklarini mi dersin, dinlendiklerini mi dersin, aldatildiklarini mi dersim.. Namazlarinizi huşu içerisinde kilin Kuraninizi okuyun alın en büyük rabıta.. Şeyh e kölelik etmekle Allah’a kölelik ettigini sanan insanlar var ve bunu çekinmeden yazabiliyorlar Allah muhafaza.. Sağına soluna kırbaç vurarak cile izdap çekerek bir yerlere varamazsiniz.
mesut69
sayın jerusselam bey:" Kur’an ve Sünnet esas alındığında RABITA’nın olmadığını söyleyebiliriz." bu söz sizin. yukarıdaki söylenen anlatılan beyan edilen ayetlerin manasını siz nasıl yorumluyorsunuz? bir ayeti kerimeye meal veripte "Allah böyle buyuruyor" deyip o ayetin başka manalarının olamadığını mı düşünüyorsunuz? eğer böyle düşünüyorsanız bir ayetin tek bir manaya geldiğini söylemek şirklerin en en en büyüğüdür.benim söylediğim söze dahi 40 tane mana verilirken Allah ın buyruklarına "bu ayette bunu emretmiştir" demek kendini Allah ın yerine koyupta o kitabı ben yazdım demektir. bir ayet-i kerime okunduğu zaman sonuna Allahul alem sadakAllahülazim dememiz işte bu yüzdendir.bu ayetlerde Allah rabıtayı da emretmiş olamaz mı böyle bir mana da çıkmaz mı? yoksa en iyisini sizler mi biliyorsunuz?
Kayıtsız Üye
kardeş tarihe baktığımızda hiç bir tarikatın gerek devlete gerek dine karşı hiç bir tehdidi olmamıştır burada rabıtayı uzun uzun anlatmayacam İMAMI RABBANİ KS şöyle buyurmuştur:BİR DELİL İLE BİN ALİMİ YENDİM BİN DFELİL İLE BİR CAHİLİ YENEMEDİM.
hiç
Tarikat "Tarik" kelimesi yani anlamı yol olan bir kelimeden gelmiştir.
Manası açık anlatmak gerekirse şudur.
Sen kendi kendine babandan da yazı yazmayı yahut atıyorum bir ilmi öğrenip eda edebilirsin.
Ama okula gidersen yahut kursa gidersen ? daha iyi olmaz mı ?
Tarikatın amacı aslen budur.
Allah yoluna "bir okuldaymış" misali gitmek.
bunu anlamayıp yok o yoktur bu yoktur bu şirktir bu bilmemnedir diyen şahsyetler. bilmeden konuşmak zararlı bişeydir.
Tarikata şeyh için gidenler boşa gider. Allah için Allah yolu için gidenler ilim için nefsini terbiye için gidenler hayrlı amel yapmış olurlar demek mümkündür.
tarikatı televizyonlarda filimlerde görülen kıça kılıç batırmalar bitarafından bişey çıkartıp yüzüne sürmeler sanmayın. onlar zaten hikayedir. en yukarda "tüm günahlardan kaçtınız da rabıta kaldı" diyen şahıs. zaten tüm günahlardan kaçmaya calısan kişilerin yapmaya calıstığı şeydir rabıta.
Kayıtsız Üye
Peki namazda aracı yok diyorsun.Cemaatle kılınan namaz ne olacak?Hemde imam bizim yerimizede okuyor.Senin rabıtadan anladığın gibi anlarsak cemaatlede namaz kılmak şirk dememiz gerekir.Cemaatle namazın şirk olmadığına kanaat getirirsen,işte o kanaati rabıta içinde getir sorun çözülsün.
Kayıtsız Üye
Abilerim kardeşlerim ben cahil aciz bir kulum hepimiz dogruyu arıyoruz öyle ayete dua ya şuna bana şekil veremem yorum yapamam ama şunu söylemek istedim şimdi rabıta şirk diyenler bir insana aşık olursunuz da Allah bir ayrılık verir lan beni nasıl bırakır deyipde gece gündüz onu düşünüpde yüzünü gözünü gülüşünü konuşmasını buna şirk demezsiniz neden yav ne şiirki ben ona aşıktım Allah tabiki ondan büyük ben onu Allahın yerine koymadım ki felan dersiniz oysa koydunuz şirke girdiniz olamaz dediniz isyan ettiniz kalp hep ona attı göz hep ona ağladı bir o sevgiliyle ayrılık verilir ki kendini bilen kul evet üzülür hatta baya üzülür ama üzüntü esnasında Allah aklındadır der ki vardır bir hayır hayırlısı böyleymiş evlensem belki aldatacaktı belki mutsuz olacaktık ve Allah’a yönelir üzüldükçe Allah der hayırlısı der şimdi bu tür iki aşık arasında şirke girenle girmeyeni ayırt edebiliyoruz ikiside sevgiliden ayrıldı biri isyanlarda kalbini gönlünü kaptırmıs dünyayı unutmuş Allahı unutmuş o ona yapmış o şirke giren ötekisi ise sevgilisinden büyük olan Allahı tanır ve der hayırlısı ve ona Hamd eder bu şirke girmeyen ee mübarek 2 Side aynı şeyi yaptı biri girdi biri girmedi yani sen şeyhini gözünün önüne getirip ondan sana gelecek Allahın nurunu Allah’ı unutarak direk şeyhden beklersen şirke girersin e mübarek şeyhi karşına alıp eyy benim canım Allah seni sevmiş sana cemaat vermiş onun huzurunda duacım ol deyip rahmetin de Allah dan geldini bilince şirk bunun neresinde ki sen bir valinin yanına gideceksin diyelim bişey isticeksin ama isticen şeyin kesin olmasını istiyorsun duydun ki bir tane köylü Memet a vali onu çok seviyor onu kırmaz köylü Memet amcaya gittin ya Mehmet amca ben validen bişey isticem kesinde olmasını istiyorum seni de severmiş kırmazmış benimle gelirmisin dedin Memet amca da gelirim dedi kötü oldu o gelince sen de bizim Memet amcayı vali mi yaptın veya da yolda giderken dur la Memet amca valiyi boş ver sende vali gibi adamsn senden istimmi dedin hee bide şöyle laflar gördüm Allah bize zaten şah damarından yakın zaten bizimle aracıya ne gerek felan ahhh be kardeşim amenna dedin herşey doğru gelelim benim Memet amca kıssasına buna örnek olarak sen Mehmet amcayı almasaydında vali sana istedini verecekti yapılabilicek birşeyse ondan istenecek birşeyse saygısızlık yolsuzluk yoksa zaten verecekti ama odasına gittinde o Mehmet amca vay buda senin tanıdınmı hoş geldin kardeşim deyip çay kahve ısmarlamıcaktı veya hemen tamam demicekti Memet amca olmasa diyecekti ki hos geldin beyefendi bu gün yogunum yarın gel veya düşünmem lazım veya tamam hallettim al gir kapiş canlar burda akıllı adam Mehmet amcanın vali olmadını biliyor burada akıllı sofiler şeyhin Allah olmadını biliyor şeyhden bişey dilemiyor istemiyor zaten rabıta ta şeyh de şeyh şeyh de şeyh demiyor Allahım onun yüzü süürmetine Allahım peygamberin yüzü süürmetine Allahım ashabın yüzü sürmetine Allahım sadatı ikramın yüzü sürtmetine ayrıca biz gibilere gidip o yardım diledin türbeler size ne verebilir diyenler var bire zındık türbeden dilemiyoruz türbe de yatana selam ediyoruz Allahın onun için rızasını diliyoruz ve türbe olduna göre zat büyük zat muhterem diyoruz yarabbi bu sevdiğin kulunun hatırına hiç birimiz türbeye gidip de Hüseyin baba Memet baba bana ev ver iş ber beni cennete koydur demiyoruz yani ŞİİRK KOŞMUYORUZ en azından şeyh lere bağlı insanlar zikir de en son lailahe illah derler senden başka ilah yoktur bu lafı kalbi ile derken o insan seyhni Allah sanırmı Allah’ı şeyhi gibi beşer yerine koyarmı aklınızı başınıza alın bilmiyorsanız susun biliyorsanız konusun
Kayıtsız Üye
Rabıtayı doğru yoldakiler bilir herkese nasip olmaz rabıta her şeyi yaptınız bir omu kaldı ne demek insan sevap kazanmak istiyorsa onu yapayım oda kalsın demez ama nasip meselesi herkezede nasip olmayan bişeydir
GoSHawk.
Arkadaşlar ben rabıtanın ne olduğunu hala anlayamadım. Buradaki yazılanlar kafama girmiyor. Bana en basit şekilde anlatacak olan var mıdır. Örneğin ölülere rabıta yapmak ne demektir.
Buradaki okuduklarım ile hala rabıtanın ne olduğunu anlamayadım. Bana en sade dilde anlatır mısınız.
Örn: Ölü bir şeyh/seyide rabıta yapmak ne demektir.
Kayıtsız Üye
Rabıtasız olmak merkezsiz olmaktır. Merkezi olmayanın merkezi nefsidir. Tabiiki Rabıta yapılacak ki herşeyin Allah rızası için olduğunun şuuruna varalım. Peygamber efendimiz nasıl yapmamış rabita? Hira dağına çıktığında boş boş oturmadi
Kayıtsız Üye
Tarikat konusu çok problemli bir konudur.
Osmanlı devrinde medreseler ile tarikatlar arasında ciddi görüş farkları bulunmaktaydı.
Bütün tarikatlar için geçerli olmasa da tbazı tarikatların küfür bazılarının ise şirk yolu olduğu söylenebilir.
İslam’da bulunmayan fakat Şamanizm, Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm gibi farklı inançlarda bulunan bazı mefhumların tarikatlarda bulunduğunu görebiliyoruz.
Tekrar belirtecek olursak bu bütün tarikatlar için geçerli değildir ama çok yaygın bir durumdur.
Hadislerdeki manalar da bazen tarikatlar tarafından esas manasından farklı yorumlanabilmektedir.
Bir diğer problem de tarikatların birbirlerine saldırmasıdır.
Video paylaşım sitelerinde bile görebiliyoruz bir tarikat başka bir tarikat aleyhine video hazırlıyor ve onların kâfir kendilerinin gerçek Müslüman oldukları gibi şeyler söyleyebiliyorlar.
Müslümanlar için kitap, sünnet, icma, kıyas gibi kaynaklar varken bir bakıyorsunuz bazıları bu kaynaklar yerine falanca zadın söylediklerine bakıyor; Kurana ve hadise aykırı şeyler söylemiş olsa dahi onun söylediklerini esas kabul edebiliyor.
Diğer taraftan bazı tarikatlarda gayrimeşru ilişkilere zemin hazırlandığı veya tarikat içinde ciddi paralar döndüğü de görülebilmektedir. İnsanların inançlarını kendi maksatlarına göre kullanmaya çalışan, dinini doğru kaynaklardan öğrenmeyen insanları sömürmeye yönelik faaliyetlerde bulunan tarikatlar da vardır.
Bir adam Kuranı ezbere biliyor, hadisleri ezbere Arapçasından okuyup anlamını söylüyor, namaz kılıyor, vs. diye kesinlikle güvenilir bir adamdır denemez. Osmanlı zamanında Türkleri askerî güçle yıkmanın zor olduğunu anlayan düşmanlar Osmanlı topraklarına Türkçeyi çok iyi öğrenmiş, Arapça Kuran ve hadis bilgilerini öğrenmiş ajanlar gönderdiler ve bunlardan bazıları da tarikatlar kurdular. Bozuk fikirleri yaymak isteyenlerin uyguladıkları taktiklerden biri 10 tane doğru şey söylüyorsa araya yanılş olan bir şeyi sıkıştırmaktır. Eğer adam sürekli yanlışları doğru gibi anlatsa üçkağıtçı olduğu derhal anlaşılabilir; ama doğruları konuşarak bir yandan insanlar kendisine güveniren diğer yandan arada söylediği yanlışlarla insanları doğru yoldan uzaklaştırmaya çalışabilir. Bu bakımdan Müslümanlar daima uyanık olmalı, ne kadar güvenilir biri gibi gözükse de âlim diye ortalıkta dolaşan insanların söylediklerini çeşitli kaynaklardan öğrenmeye çalışmalıdır.
Kayıtsız Üye
Allah cc huzurundaymis gibi rabitta bulunmak anladik da.. bu şeğ veli nerden çıkıyor.. neye dayanarak bunu söylüyorsun
Kayıtsız Üye
Hanifi mezhebi alimleri, bir şeyin islamdan olup olmadığını dört esasa göre belirlerler, Birincisi Kur’an’da var mı? eğer Kur’an’da yoksa ikinci olarak Peygamberimizin "sahih" (bütün hadisleri sahih değildir) hadislerine bakarlar, burada da bulamazlarsa Kur’an ve sahih hadislere ters düşmeyecek şekilde Kıyas yaparak çözüm üretirler, son olarak da bütün alimlerin bir konuda ittifak edip etmediklerine bakarlar. Açık ve net olarak Rabıta bugün tarikatların uyguladığı anlamda Ne Kur’an’da ne peygamberimizin sahih hadislerinde vardır. Ancak Kur’an mü’minler kardeştir dediği için iyilerle, secde edenlerle, rüku edenlerle beraber olun dediği için birlikte olmamız gerekir. Alimleri, tarikatları eleştirilemez kabul etmek onları peygamber katına yükseltmektir. Bugün maalesef şeyhler ve tarikatlar eleştirilemez kabul edilmektedir. Bu bile sağlıksız bir yapı olduğunu gözler önüne sermektedir. Elbette tarikatta bulunan kardeşlerimiz dinden çıkmış, yoldan çıkmış değiller ama tarikatlara baktığımızda çokça istismarlar olduğunu görüyoruz. Yanmaz kefen satanlar, her hastalığa ayet pazarlayanlar, Rasulullah’a isnat edilen yalan hadisleri gerçek hadis gibi sunan bir sürü yorum vardır. Bunlar nedir diye sorduğunuzda ise "siz anlamazsınız, bu hikmetten yoksunsunuz" denmektedir. Tıpkı Hz. İsa’nın getirdiği İslam dininin papaz ve rahipler tarafından hristiyanlığa dönüştürülmesi gibi.. Papaz, rahip ve hahamlar da aynı şekilde siz anlamazsınız bize sorun biz size anlatırız diyorlardı. Oysa Kur’an’ın indiği çağda Rasulullah’ın ayet inmediğinde nasıl sustuğunu "vahiy inmedi ben bilmiyorum…!" dediğini biliyoruz. Şimdi şeyhlere, bazı hocalara bakıyoruz bilmedikleri bir şey yok, herşeyi biliyorar. Bir yerde hata yaptım demiyorlar. Hata yapmadım demeyen, herşeyi biliyorum diyen insandan Ebu Hanife de olsa kaçınınız. Kaldı ki Ebu Hanife gibi büyük bir alim ictihadları için benden daha isabetli bir söz bulursanız benim sözümü duvara çalın ve onu alın demektedir. Hasılı kelam, Kur’an’da ve hadiste olmayan şeyleri din diye yorumlayıp sunanlara söylenecek tek cevap: "Bu sizin anlayışınız, sizin anlayışınızı din edinmemize gerek yok" demek gerekir. Meğer ki, söyledileri islama uygun gözükse de… Mesela, günde 100 rekat namaz kılarsanız cennete gidersiniz diye bir şey söyledikleini varsayalım hemen soracağınız soru: "Bu hangi ayette hangi "sahih" hadiste geçiyor? sorusu olmalıdır. Eğer karşıdaki kişi ne olur kılsan zarar mı edersiniz deyince O’na senin söylediğin güzel görünüyor ama sen ne zamandan beri vahiy alıp Allah adına yeni hükümler koyuyorsun demek olmalıdır. İslamda kimse dinden eksiltemez de artıramaz da… Kimse kendini Allah yerine koyup yeni nafile ibadetler icat edemez. vesselam!
Kayıtsız Üye
bunalıp kimseyle konuşmak istemediğimde aklıma gelir rabıta. ne olduğunu şöyle bilirim: ÖLMEDEN ÖLMEK…
ne şeyhe ihtiyaç var ne kimseye. O değil mi kimsesizlerin kimsesi. işte O’na dönmek RABITA
Kayıtsız Üye
Kardeşim maalesef örneklerin çok ilgisiz ve anlakasız. Uzatmadan bir ayet yazayım.
Zumer 3 :: İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez.
hayhuyhay
Merak ediyorum da; Kitaplarını okuduğunuz, ilim öğrendiğiniz, övündüğünüz hangi alim evliya Tarikat ehli değildi?
Abdulkadir-i geylani, İmam-ı rabbani- Ahmed yesevi- Mevlana- Şems-i tebrizi- Yunus emre- aziz mahmud hüdayi- şeyh edebali
Ya saymakla bitmez. Bu zatlar ve nice zatlar hep tarikat ehli. Bunları da reddedip "tarikat şirktir." demek komik yani. insan biraz durur, nefes alır. bakar ki bunca zat var; ulan ben susayım bari bu konuda der. Ama ne ilim irfan varsa sizde, maşAllah direk şirktir diyebiliyosunuz.
Kayıtsız Üye
Muhterem müslüman kardeşlerim öncelikle Allah(c.c)ün rahmeti ve bereketi üzerinize olsun ben bir müslüman kardeşiniz olarak rabıtayı ana gayesini mantığını faydasını sizlere anlatmaya çalışacağım rabıtanın mantığı zihni gün içerisinde yaşanan olumsuzluklardan arındırmadır yani rabıta yaparken ne yapıyoruz gökyüzünden süt renginde bir nurun indiğini ve bunun şeyhin kalbine indiğini en az 5dk olmak şartıyla düşünüyoruz sonra bu nurun iki kaş arasından veya ağızdan kalbe indiğini ve siyahlaşmış olan kalbi beyazlattığını yine en az 5dk olmak şartıyla düşünüyoruz sonra kalb bu nuru bütün damarlara pompaladığını ve vücudumuzda bir rahatlama olduğunu düşünüyoruz bunuda akşam namazından sonra yapıyoruz yani bu ne demek gün içerisinde yaşanan olumsuzluklar bitmiş ve insanın beyninin ruhunun ve kalbinin en az 15 dk ortalama 30 40 dk dinlendirilmeye ihtiyacı olduğu zamanda yapmak demektir muhterem kardeşlerim bunun örneği batı felsefesinde yokmu var mesala avrupada meditasyon vardır bu ne demek zihni olumsuz düşüncelerden soyutlamak demek peki bunun örneği asyada varmı var onlarda yoga derler peki avrupa meditasyonu çok iyi anlamış ve bunu hayatında tatbik ediyor asyada yogayı tatbik ediyor benim kültürümde de rabıta var aynı mantık aynı gaye onlar bu güzel nimetten faydalansın bende rabıta yapınca buda sakıncalı işte şirk olsun yani kardeşlerim uyanık olalım biz bu uygulamayı kendi kültürümüzce yaptığımızda şirk avrupa kültürünce yaptığımızda hiçbirşey değil olsun umarım ne demek istediğim anlaşılıyor uyanık olmamız lazım bugün geçmiş bir kültürümüzü yaparken bizi bizle vurmaya çalışıyorlar diyorum ve son olarak kendi islam kültürümüzü iyi anlamak için avrupa kültürüyle karşılaştıralım o zaman daha iyi anlarız Allahın c.c ‘ün rahmeti ve bereketi üzerinize olsun inşaAllah vesselâm…
ismail1
Benim rabıta ile ilgili en merak ettiğim şey şu eğer bir mümin aşereyi mübeşşereden değilse yani cennet ile müjdelenmemişse cennete gireceğinin bir garantisi yok demektir yani rabıta yapılan zatlar çıkıp ben yüzde 100 cennete gireceğim diyebiliyor mu? Eğer diyorsa zaten o zatta sıkıntı var demektir ona değil rabıta hiç bir şey yapılmaz peki kendisinin bile cennete gireceği meçhul olan bir adamı düşünerek kişi nasıl Allah’a yaklaşabilir rabıta yapana bir sözüm yok her koyun kendi bacağından asılır ama çıkışta siz anlamazsınız filan demeyin çok komik oluyor
Kayıtsız Üye
Selamün aleyküm,
ben 7, 8 sene Dergahlarda bulundum, Kuran ve Sünnet ilmim hiç yoktu, Anne den Babadan öğrendiğimiz kadar. Hangi Tarikat olduğunun bir önemi yok, mesele işin içeriği, muhalefet değil. Yani Allah’ın rızası yönünde konuşmaya çalışmak, İnşaAllah. Girdiğim dergahda 7 sene süreç içerisinde Kuran ve Sünnet den bir kere bile bahsedildiğini hatırlamıyorum. hep Allah dostlarının hikayelerinden bahsedildi. Bir gün Kuran okumak istedim, başkan O şimdi sana ağır gelir dedi.Sonra Kuran ı araştırmaya başladım, ve Hadisleri. Sonra, Kuran da öyle Ayetler varki İnsanı aydınlatan, şaşırıp kalırsınız. Burda Ayetleri kısaca sunmak istemiyorum, Kuran ı araştırın tefsiriyle ve Resululah efendimizin s.a.v Sünnetini, hadislerini ve bununla beraber Allah’tan yardım dileyin anlayış için samimiyetle. O zaman göreceksiniz ki asıl olan Kuran ve Sünnet dir. Delil olarak laf kalabalığı değil, Kuran ve Sünnet den deliller gerek. Kendinize şu adeti edinin, şüphe ettiğiniz bir şey de canınızı sıkmayın. Sağlam güvenilir bildiğiniz Ehillerle beraber Kuran ve Sünnet te dayayın. Asıl olan delil Kuran ve Sünnet tir. Peygamberimiz s.a.v veda hutbesinde: "Size iki emanet bırakıyorum, onlara uydukça yolunuzu şaşırmazsınız, O emanet Allahın Kitabı Kuran ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir". Allahı zikrine başlamadan önce bir zati düşünmek ve isimlerini zikretmek ve Allahın Nurunun Haşa, O zatın alnından sana işgal ettiğini düşünmek Şirk tır. Bu seni O zat a bağlama yöntemidir, hatta Haşa Allah’ın rahmetiyle dolup taşarken bile Zattan bilmek şirktır. Çıkarların Menfaatlerin zirve yaptığı şu ahir zamanlarda Allah’a samimiyetle bağlanıp Kuran ve Sünneti rehber edinin. Öğretmen lazım diyorlar, doğrudur, ama Öğretmen hikayeler anlatan değil, Kuran ve Sünnet Ehli alimlerdir. Alimlerimiz Hocalarımız çok Elhamdülillah.
Şu mantıkla yürüyün, Kuran ve Sünnete dayalı olarak, Kuran yada Sünnet de şuraya buraya bağlanın, rabita edin var mı, elbetteki yok, aksini söyleyen delil getirsin, oradan buradan değil lütfen, Kuran ve Sünnette dayalı delil!!! bizde bilgilenelim. Mantık şu: Kuran ve sünnet de yeri olmayan şeyi yapmak bizi helak edebilir, ama Kuran ve Sünnet üzere yaşamak bizi ancak Allah’a ulaştırır, doğruya ulaştırır, olgunlaştırır. Bu yazımız Allah’ın rızası içindir. Rabbim beni ve Müslüman kardeşlerimi Doğru ilimlerle aydınlanmayı, ve samimiyetle yaşamayı nasip etsin inşaAllah. Sevgilerle..
Kayıtsız Üye
Selamün aleyküm,
Hocalarımızın görevi Kuran ve Sünnet den delillerle cevaplandırıp bizi aydınlatmasıdır.
Benim yazığım fikirleri de sunmak, samimiyet göstergesidir, sunmamak ise Menfaat ve çıkarlara yada bilgisizliğe işarettir.
rabıta nedir, rabıta nasıl yapılır, rabıta ne demek