Ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm açıklaması

Ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm açıklaması

meftunnn
Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm!
Bazı sözler vardır ki, iki cümleden ibarettir ama iki cilt kitap kadar mana yüklüdür.

Hatta bazı İslam büyükleri iki senelik vaazlarını bile böyle iki cümle içinde özetlemişlerdir.
Tıpkı derviş Yunus’un kendini özetlediği gibi:
– Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm! Hepsi o kadar. Uzun söze ne hacet?
İsterseniz bir de Bağdat, Basra’nın meşhur mutasavvıfı Hatem-i Asam’ı dinleyelim, o ne diyor bu konuda. Bir ara kürsüden uzun zaman vaaz ettiği cemaatine seslenir:
– Senelerdir dinlediğiniz benden ne öğrendiniz, iki cümle içinde söyleyin bakayım?
– Bunca senedir anlattıklarınızı iki cümle içinde mi anlatacağız?.. deyince, "Evet" der, "isterseniz ben anlatayım iki cümle içinde senelerdir anlatmak istediğimi?"
Dikkat kesilirler. Hatem-i Asam da anlatır senelerdir anlattıklarını iki cümle içinde. Bakın nasıl özetler:
– Benden şu iki gerçeği öğrenmiş olun yeter. Biri, kendinizde olana kanaat etmek! Öteki de başkalarında olana haset etmemek!
İşte der, benim senelerdir sizlere anlattıklarımın özeti. Kendinizde olana kanaat etmeniz, başkalarında olana da haset etmemeniz. Bu iki düşünce var mı kalbinizde, gönlünüzde bir bakın, varsa her şey var, beni tam dinlemişsiniz demektir. Bu iki değerlendirme yoksa hiçbir şey yok demektir! Hiçbir şey öğrenmemişsiniz benden!..
– Ne dersiniz bu iki cümleye? Sanki olgun ve kamil insan olmanın gereği mi bu iki anlayış:
Kendimizde olana kanaat etmemiz… Başkalarında olana da haset etmememiz… Yani hem kendimizle hem de çevremizle barışık olmamız. Çevremizi seven, çevremizce de sevilen insan haline gelmemiz…
Peki, sadece bu kadar mı bu iki cümlenin insana kazandırdığı değer? Kendimizde olana kanaat etmek, başkasında olana da haset etmemekten mi ibaret bu düşüncenin sonucu?
– Hayır! dahası var. Asıl mühim olanı da bundan sonrası. Bir de ona bakalım isterseniz.
Biliyorsunuz insanlar çalışır, çabalar, kendilerine düşeni yaparlar… Ama sonunda Rabb’imizin takdiri ne ise o olur. Varlık, darlık, hastalık, sıhhat… Hepsi de Rabb’imizin takdiridir bizlere…
İşte kendinde olana kanaat eden adam, Rabb’inin kendi hakkındaki bu takdirlerine de razı olan adam demektir. Rabb’inin takdirine razı olandan ise Rabb’i razı olur!..
Asıl mesele de burada başlar. Rabb’inin takdirine razı olandan Rabb’inin de razı olmasından…
Bir kul için Rabb’ini razı etmenin ötesinde büyük kazanç düşünülebilir mi?
İsterseniz bir de bunun misaline bakalım.
Musa Aleyhisselam Tur’daki duasında der ki:
– Rabb’im, sen kullarından ne zaman razı olursun? Onu bana bildir ki, ben de buradan dönünce kullarına bildireyim. Onlar senin razı olacağın hal ve tavır içinde olsunlar?
Şöyle buyurur Rabb’imiz:
– Sen kullarıma söyle, onlar benden ne zaman razı olurlarsa ben de onlardan o zaman razı olurum!
Evet, varlık, darlık, hastalık, sıhhat… Kendine ne takdir edilmişse hepsine de razı olup kanaat eden, başkalarında olana da, uygun olan odur, deyip haset etmeyen kul, doğrudan doğruya Rabb’inin takdirine razı olup kanaat eden kul demektir. Rabb’inin takdirine razı olandan ise Rabb’i razı olmaktadır. Bundan daha büyük bir kazanç olur mu inanmış bir insan için?
– Öyle ise yoklayın iç dünyanızı!.. Kendinizde olana kanaat ediyor, başkalarında olana da haset etmekten kendinizi koruyor musunuz, bir kontrol edin duygu ve düşüncelerinizi? Artık tereddütsüz biliyoruz ki, biz Rabb’imizin takdirinden ne kadar razı isek, Rabb’imiz de bizden o kadar razıdır. – Ne dersiniz, bunu böyle biliyor, böyle uyguluyor muyuz?..
Şimdi de düşünme sırası bizde mi???

AHMED ŞAHİN


Cevap: Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm!

Desert Rose
< Bazı sözler vardır ki, iki cümleden ibarettir ama iki cilt kitap kadar mana yüklüdür.
>

Çok doğru kardeşim…
Güzel bir yazıydı, neredeyse bir nefeste okudum
Paylaşım için Allah c.c razı olsun ellerine sağlık canım:)


Yanıt: Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm!

meftunnn
< Çok doğru kardeşim…
Güzel bir yazıydı, neredeyse bir nefeste okudum >

Rabbim c.c. cümlemizden razı olsun can kardeşim:)…Sık sık okunması gereken bir yazı nefsimize karşı…Rabbim nefsini ayaklar altına alabilenlerden eylesin cümlemizi..Selam ve duayla kardeşim..


Soru: Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm!

sina_gk
sagol bu güzel paylaşım için.


meftunnn
Sen de sağol kardeşim..Allah razı olsun yorumun için…Selam ve duayla…


Kayıtsız Üye
"Ete kemiğe büründüm, Yunus gibi göründüm." Allah, insan şeklinde görünür mü ?


Muhasibi
Allah insan şeklinde görünmez…


öyle
öyle şeymi olur Allahı ancak cennete giren cennnetlikler görür..ne rüyada ne düşündügün hiç bişey değil


Kayıtsız Üye
Şair burada ne demek istemiş bunu söylemek küfür olurmu burda anlatılmak istenen ne bence Allah’a haşa et kemik isnat etmek şirk olur tabii . Ama Yunus Emre burada ben Allah’ın dost kuluyum onun Rahmet tecellisi üzerimde fakat ben ete kemiğe bürünmüş ve onun arkasında gizlenmişim mi diyor yoksa haşa yoksa Allah’ın kendisinde zuhur ettiğinimi söylemek istiyor 2 arada 1 derede kaldım bana yardım edin lütfen bazı hocalar burada derin tasavvuf var şirk değil derken bazıları şirk diyor kast edilen nedir Namazlarda aklıma geliyor halden anlayın lütfen sizden yardım bekliyorum. Bilgisi geniş kimseler bilgi verebirmi. Allah Razı Olsun lütfen yayınlansın


bbgbbg
Hocam tasavvufçular genelde bidat ameller işliyorlar.Ancak bidatı hasene olan bidatları kabul ettikleri için onlara göre bir sıkıntı yok.Delil getirdikleri hadisler genelde uydurma hadisler oluyor.Sahih bir hadis veya muhkem bir Kur’an ayeti getiremiyorlar.Sadece tasavvufçuların yazdığı meallerden ayet getirebilirler.Örneğin ; Bakara_suresi/45.ayet/kurani_kerim_mealleri

Bu ayeti yalnızda İskender Ali Mihr tasavvufçuların kıldğı hacet namazı manasında çevirmiş.Onun dışındaki mealler normal kıldığımız farz olan namazdan bahseder şeklinde çevirmişler meali.

Senin araştırman gereken şeyler şunlar ;
1-) Bidatı hasene nedir?
2-) Bidatları hasen yapan kimlerdir ?
3-) Murşidi olmayanın murşidi şeytan mıdır ?
4-) Bu devirde İslam’ı hakim kılma metodu ne olmalı? Rasulullah(sav) Mekke döneminde sahebelerine zikir mi tebliğ etmiş yoksa tüm baskılara rağmen,tüm zorluklara göğüs gerip İslam’a koşmalarını mı ? Şuan bizde Mekke dönemine benzer bir dönemdeyiz.Bunu unutmamak lazım.

Siz kendiniz karar verin.Ben eski dönemleri yaşamadığım için bilemem ama günümüzdeki tasavvufu pek benimseyemiyorum.En doğrusunu Allahu Teala bilir.Bizleri hakka gözlerini kapayanlardan eylemesin.Yanlışım varsa düzeltmeyi Allahu Teala bana nasip etsin.


İslamcı
Paylaşım için çok teşekkürler hocam elinize sağlık.


ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm anlamı, ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm, ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm sorularla islamiyet

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();