İslamda suçu yüze vurmak ve yüzleştirmek
01asyaaa
S.aleykum
Sizden öğrenmek istediğim şey; dinimizde, taraflardan birinin yalan söylemesi durumunda yüzleştirme yapmanın caiz olup olmadığıdır.Yani,işlenmiş olan bir suçun yalan dahi olsa,ortaya doğrunun çıkması ve olayın çözüme ulaştırılması için yüzleştirme yapılmasına yüce dinimizin bakışı nasıldır? Ben daha bir çocukken annem,” kızım arkadaşlarınla tartışırken bile kimsenin suçunu yüzüne vurma! bu günahtır.Rabbımız ,”ben sizin suçunuzu yüzünüze vuruyor muyum ki,siz yapacaksınız.” buyurmuş,derdi. Ancak, annemin söylediği bu nasihatın,bir ayet yada hadise dayandığından emin degilim.Bu konuda bilgilendirilmek istiyorum.Eğer sorum hakkında bilgi verecek olursanız, lütfen bununla ilgili ayet ve hadislerinde kaynak olarak gösterilmesini çok rica ediyorum.
Cevap: İslamda suçu yüze vurmak ve yüzleştirmek
meçhul_100
ve aleykumusselam ve rahmetullah kardeşim..
İnsanları rencide edecek şekilde ve topluluk içerisinde hatalarını yüzüne vurmak ve bundan dolayı onu kınamak caiz değildir
SİE
Allah Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’in birçok ayetinde, mü’minlerin kusur ve hatalarını örttüğünü ifade buyurmaktadır.
"İman ederek salih amel işleyenlerin hatalarını andolsun ki, örteriz ve onları yaptıkları amellerden daha güzeli ile mükafatlandırırız" (el-Ankebut, 29/7).
Hataları örtmek hususunda, Hz. Peygamber (s.a.s) mü’minleri teşvik etmektedir: " Kim, dünyada müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah da onun ayıbını âhirette gizleyip kapatır" (Müslim, Birr, 58, 72).
Cevap: —>: İslamda suçu yüze vurmak ve yüzleştirmek
Kayıtsız Üye
biri benim yapmadığım şeyi arkamdan yaptığımı söylüyor yani iftira atmış olmuyo mu,bununla yüzleşmek doğru değil mi?
Cevap: İslamda suçu yüze vurmak ve yüzleştirmek
@mir
çok önemli bir konu değilse yukarda verilen linklerdeki bilgileri okuyun
size iftira atanlarla uğraşır da iftira atıldığını isbatlarsanız en fazla aklanırsınız
isbatlayamazsanız daha da kötü duruma düşersiniz
atılan iftiraya inanmayanlar bile inanmaya başlarlar
ama sizi atılan iftiradan dolayı oralı olmazsanız hiç ilgilenmezseniz
tanıdıklarınızdan hangisinin gerçek dost olduğunu anlarsınız
zira iftira sizin hiç yapmayacağınız bir konu hakkında ise
inananlar sahte dostlarınızdır
inanmayanlar ise gerçek dost
ayrıca siz oralı olmazsanız ve masumluğunuz isbatlanırsa sadece aklanmakla kalmazsınız
insanların gözündeki değeriniz de artar
hatta size iftira atana hiç iftira atmamış gibi davranırsanız Allah katındaki dereceniz de aratabilir:
< "Namuslu ve hür kadinlara (zina isnadiyla) Iftira atan, sonra da (bununla ilgili olarak) dört sahit getirmeyen kimselerin (her birine) seksen degnek vurun. Onlarin ebedî sahitliklerini kabul etmeyin. Onlar fâsiklarin ta kendileridir. Ancak (bu hareketlerine) tövbe edip durumlarini islah edenler müstesnâdir. Çünkü Allah çok yarligayici, çok esirgeyicidir" (en-Nûr, 24/4-5).Ayetlerde, zina Iftirasi atanlar için üç ayri hüküm konulmustur:
1- Iftiraciya seksen sopa vurulacak
2- Sahitligi ebediyyen kabul edIlmeyecek
3- Allah’in taatindan çiktigi için fâsiklikla vasiflandirilacak.
Iftira eden, pisman olur, tövbe ederse fâsiklik vasfini üzerinden kaldirmis olur (M. Ali es-Sabûnî, Kur’an-i Kerîm’in Ahkâm Tefsîri, II, 107).
Bu ayetlerin inmesi üzerine Resulullah (s.a.s) (Aişe validemize zina iftirası atan) Hassan, Hamne ve Mistah’a zina Iftirasi cezasi olarak seksener degnek vurdurdu. Abdullah b. Übeyye’ye bu ceza tatbik edIlmedi (Muhammed Rida, Muhammed (s.a.s), Misir 1357/1938, s. 303).
Hz. Ebû Bekir kizina yapilan Iftiraya karistigi için Mistah’a vermekte oldugu yardimi kesmisti. Iftira cezasi tatbik edildikten sonra Cenabi Hak:
"Sizden (dinde) fazilet ve (dünyada) servet sahibi olanlar, akrabalarina, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere vermelerinde kusur etmesin. Allah’in sizi yarligamasini sevmez misiniz? Allah çok yarligayici, çok esirgeyicidir" (En-Nur, 24/22) ayetini indirdi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir:
"VAllahi ben, Allah’in beni yarligamasini elbette arzu ederim. VAllahi ben, artik bunu ondan hiç bir zaman kesmem" dedi ve Mistah’a vermekte oldugu nafakayi vermeye tekrar devam etti (Buharî, Megazî, 34; Tefsîru’l-Kur’ân, 6; Müslim, Tevbe, 56).
Iftira, içi baska disi baska olan Iki yüzlü münâfiklarin metodudur. Iftiradan sakinmak, Iftiraya ugrayan mazlumlara arka çikmak, zalim ve Iftiracilari yalanlamak gerekir.
Ismail KAYA >
size atılan iftira çok ama çok büyükse yüzleşme taleb edebilirsiniz:
< Ashab-ı kiramdan Hilal b. Ümeyye (r.a), hanımına zina isnadında bulununca Rasûlüllah (s.a.s); dört şahitle bunu isbat etmesini, aksi halde zina iftirası cezası (kazif) uygulanacağını bildirdi. Bunu bir kaç defa daha tekrar etti. Hilâl b. Ümeyye şöyle dedi: Ey Allah’ın Rasûlü; bizden birimiz karısını bir erkekle zina hâlinde görüyor; delil istiyorsunuz. Seni hak olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, ben doğru söylüyorum. Şuna inanıyorum ki, Allah, benim sırtımı bu dayaktan kurtaracak şeyi sana indirecektir." (Buhârî, Şehâdât, 21, Tefsîru Sûre 24/3, Talâk, 28; Müslim, Liân, 11; Ebû Dâvud, Talâk, 27; A. b. Hanbel, I, 273, III, 142.)
Bu olay üzerine aşağıdaki "mulâane âyeti" indi.
"Hanımlarına zina isnat edip de, kendilerinden başka şahitleri olmayanların şahitliği, doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah’ı şahit tutup yemin etmesiyle olur. Beşinci defasında, eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını diler. Kadının da kocasının yalancılardan olduğuna dair, Allah’ı dört defa şahit tutup yemin etmesi, cezayı kendisinden kaldırır. Beşinci defasında; kocası doğru söyleyenlerden ise, Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını diler." (en-Nûr, 24/6-9.)
Ayetin ilk uygulaması Hilâl ailesi üzerinde oldu. Hz. Peygamber, Hilâl’i çağırdı. Hilâl, doğru söylediğine dair, dört defa Allah’ı şahit tutup, beşincide, eğer yalan söylüyorsa, Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını istedi. Sonra karısı getirtilerek, o da aynı şekilde yemin etti. Beşincide, eğer kocası doğru söylüyorsa, Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını diledi. Allah’ın elçisi sonra onların arasını ayırdı.(eş-Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, y.y. 1250 H., VI, 268.) >
yalnız bu ikincisi çok tehlikelidir
yalan yere yemin eden cehennemlik olur ki
ufak bir şey için arkadaşının cehennemlik olmasına sebeb olmak iyi değildir
Kayıtsız Üye
Selâmün aleyküm bizim komşumuz ayni zamanda kiracimiz sürekli hırsızlık yapıyor, çocukları var onları bahçemize gönderiyo gözümüzün önünde yumurta ,kolye bileklik ,halı örtü ne varsa evine götürüyor, defalarca uyarmamiza rağmen yalan söylüyor,yemin ediyor ve ben almadım diyo fakat kendi gözümüz ile görüyoruz, ben gitcem biz 4 katkı ev yaptık diyo fakat gitmedi ev ile ilgili bir şey mi ne çıkmış gitmedi,annem sürekli sessiz kalıyor, ona git konuş aldın gorduk de diyorum kızım o alıyo utanmıyo da ben gidip ne diyeceğim diyor,
Ama böylelikle eve de geliyor cayimizi içiyor, ben dayanamayıp karşısına çıkıp söyledim bu yaptıkları günah ve haram diye…kur ‘andan örnekler verdim kendisi namaz kılan da birisi ve bu yaptilarinin kendisine muhakkak ugrayacagini söyledim. ALLAH görüyor dedim..Bugün yine birşeyleri götürmüş evine çocuğu, karşı komsumuz söyledi bendeçocuğunu uyardim onların bir suçu yok çünki anneleri uyarmadı ve öyle alistirdi küçücük çocuk ne yapsın, biri apartmanda n yukarı doğru bakıyor kimse varmı diye gozetliyor diğeri bahçeye inip alıp eve kaçıyor ,annem konuştu ve mahallede bağırmaya başladı yemin falan ediyo,Allah dan da korkmuyo 😢😢
Sadede geleyim çok uzattigimin farkındayım, bu kadının yaptığını yüzüne vurmak günah midir
Böyle bir komşu yu evden atmak günah mı olur çocukları var çunki?
Yaptıklarını aile efradimiza söylememiz yani neden evden çıkmasını istedigimizi soraralarsa bizde bunu bunu yaptı dememi z gıybet olur mu?
Hırsız demek günah mı?
Son sorum böyle bir şey oldu ve soranlar olursa nasıl anlatmak icap eder gıybet olmaması açısından?
Allah’a emanet olun
Cevabınızı bekliyorum
Allah şimdiden razı olsun
Hoca
Kadının yaptığı hatadan dolayı uyarmak günah değildir
Size tavsiyem bir kamera taktırın binaya ve bu işi belgelendirin biz öyle yaptık 🙂
bir kizin hatasini yüzüne vurmak günahmı, insanin yuzune yaptigi yanlisi vurmak, gecmisi yuze vurmak