Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir Hadisi ve açıklaması
Kayıtsız Üye
"Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir" hadisine dayanarak çok ilim öğrenmek yerine çok amel edilmesi gerektiğini söyleyenler var. Çok amel etmek çok ilim yapmaktan üstün müdür?
Yorum: Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir Hadisi ve açıklaması
seyit gazi
ilim ve amel birbirinden ayrılmaz ki… ilimle amel arasında ağaç ile orman ilişkisine benzer bir ilişki vardır. hatta kur an ı kerim bizi hep amele yönlendirir. kur anı kerim hiç öğrenin demez ki. kur an ı kerimde hep eylemek vardır aksiyon vardır. öznelleştirme yoktur. mesela kur anı kerim akledin der, aklı bir özne olarak sunmaz.
buradan ilim nedir, hatırı kendinden midir sorusuna gidilebilir…bilmekle olmuyor… iblis, Allah avc ye iman etmediği için lanetlenmedi. itaat etmediği için lanetlendi ve Allah avc kim bana inanmazsa buyurmamış, kim sana uyarsa sizi ceheneme atacağım demiş. buradaki siz kelimesini muhatabı da insanlar, yoksa iblisin cehenneme atılacağı da söylenebilirdi. ilmin kendinden bir hatırı yoktur. ilmin hatırı eylediğindendir veya o ilmi aktarırsın zamanı gelince o ilimle eylenenlerdendir. yani yapmadığınız bir yemek tarifinin bir önemi var mıdır ? o tarif o yemeği yaptığınız zaman değer kazanır. ben falancalı bilmem ne yapmayı çok iyi biliyorum diyene, ne yapalım yapda yiyelim o zaman denir.
yine ilmin başı Allah korkusudur. Allahdan korktuğunuz zaman ilim önünüze seriliyor. ilmin hasıda ben yerin göğün rabbine iman ediyorum demektir. yine hatırı sayılır alimlerin, hatırlı sözleri devrinin alimlerine ölümü hatırlatmalarıdır. bizim ilimden anladığımız ne ? . cedel veya tartışma mı ? . yine ölümden evla bir öğretici de yoktur. ayrıca insan Allahdan korktuğu zaman gerçekten sözlerinde bereket oluyor. kalblere nüfuz ediyor. insanlara tesiri oluyor. bir insanın ilminde bereket olmayınca ne kadar ucsa da insanlar istifade etmiyor. bir insan görüyorsunuz insan yaptığını yapma gereği hissediyor, söylediğini aklına kazıyor.
yine ilim ortadan kalkmadan onu taleb edin buyurulmuştur . Allahdan korkarsan, ilminle amel edersen, ilim ortadan kalkmadan onu taleb eder peşinde koşarsan; önünde yollar açılıyor. devamlı bişeyler öğreniyorsun . bir şeyin şükrünün bir yolu da onun hakkını vermektir. eğer öğrendiğinizin hakkını verirseniz, onunla amel eder, para etmediği yerde yerli yerinde savunursanız; sağdan soldan yeni şeyler öğrenebiliyorsunuz. kulağınıza bir yerden çalınıyor. nacizane ben bazen bir şey öğreniyorum, o kadar hoşuma gidiyor ki; sırf paylaşayımda belki yenilerini öğrenmeme vesile olur diye paylaşıyorum. youtube da bir yoruma baktım tutar bir tarafı yok, dinlediği videolara baktım onlarda da tutar bir taraf yok; niyetimi temiz tutayım işin aslını yazayım dedim, sonra oynatma listesini karıştırırken, kıyıda köşede, dünyanın bilmem neresinden çok tatlı bir hocaya denk geldim. mesela bir tek ondan duydum. rasulullah sav, aişe validemizle otururken, aişe validemiz ona dua etmesini ister. duayı unuttum rasulullahda ona dua eder. aişe validemiz çok sevinir, yüzünde gülücükler açar, rasulullah sorar ne oldu der, validemizde yaptığı duanın çok hoşuna gittiğini söyler. rasulullah sav de: ben o duayı her gün ümmetim için yapıyorum buyurur. eskiden olsa bunu anlatmazdım. böyle bir peygamberin sözlerini nasıl olsa insanlar dinlemiyor, anlattığında kaynak soruyor veya hadis olduğunu duyunca içeriğine itibar etmiyor farklı şeyler düşünüyor diyerek ravilerini ve kaynaklarını not almadığım hadisleri, hadis olarak değil de, bir tavsiye sözü olarak, bir özlü söz olarak not almaktan utanıyorum. Allah ın böyle bir ümmete yardım edeceğine dair hiçbir umudum yok.sıhhat şartları ve usulü gözetlmek şartıyla kim demiş Allahın elçisi buyurmuş deniyorsa o iş bitmiştir. üzerine konuşulmaz. bir gün bir sahabe, birisine masiyette olmayan bir hususda, rasulullah ın onları sakındırdığını söyler. aradan vakit geçer sahabe tekrar o kişiyi görür ve yine aynı işi yaptığını görür ben sana Allah ın rasulü bize bunu kerih belletti diyorum sen ise hala bunu yapıyorsun der sen iflah olmazsın der ve bir daha seninle konuşmayacağım der. bugün ise kaynağını araştırma sorumluluğunu okuyucuya bırakarak içinde hüküm olmayan hadisleri paylaşıyorum. ayrıca ilimde derya olsanız öğrenseniz öğrenseniz halka ne söyleyeceksiniz ki; Allah ve rasulüne uyun diyeceksiniz. başka ne diyeceksiniz. imam malik sünnet nuhun gemisidir binmeyen helak olur demiştir bunun üzerine ne diyebileceksin ki. gerisi niyete, azime, amele, sadakate, berekete bakıyor. imam malike demişler ki senin bu yazdığın kitabdan herkes yazıyor demişler, imam malikde: Allah ın dilediği kalır demiş ve o dönemden imam malikin muvattası kalmış.
ayrıca tahlil ve tahkik edilerek kavranması gereken hususların, yüzeysel olarak kurcalanıp bunlardan düşünce dünyasını ve günlük hayatı basitleştirecek ve yozlaştıracak argümanlar edinilmesi hususu vardır.sen ağzına slogan yapmışsında bir tahlil ve tahkik ehli sana işin aslını bir anlatsın da avel avel bakta öğren neyin ne olduğunu durumu vardır.
bir de, bir şeyi bildiğinizde bildiğiniz şey sizden uzaklaşır ve sizinle bir alakası kalmaz. yani kalemin kalemliği kendindendir sizinle bir alakası yoktur. siz bu kalemdir dersiniz masanın üzerine koyarsınız. ancak bir şeyi bilmezseniz bu kalemdir diyemezsiniz ve anlattığınız şey sizden tarihi süreçlerinden yapılan tartışmalardan izler taşır ve net olarak ortaya konmaz. alimlerin bir şeyi tartışmaması ilmi ortaya koyup delilleri değerlendirmesi bundandir. yeterli ilmi olmayanların ise hemen her tartışmayı şahsileştirmesi de bundandır. çünkü ortaya konan şey net değil ve dediğim gibi insanlardan ve süreçlerinden izler taşımaktadır.mukayeseleri de bunlara sıçramaktadır.
Yorum: Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir Hadisi ve açıklaması
vel Fecr
< "Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir" hadisine dayanarak çok ilim öğrenmek yerine çok amel edilmesi gerektiğini söyleyenler var. Çok amel etmek çok ilim yapmaktan üstün müdür? >
bir alimin gece 1 saat bir meseleyi tefekkür etmesi, bir abidin gece boyu ibadet etmesinden daha evladır.
o alim o mesele ile Allah tealayı tefekkür eder anar veya cemaatin hayrına bir meseleyi düşünür veya kendi amelini yükseltmek ile alakalı.
alim olmak içinde ilimden geçmek gerekir. ameller ilim ile şuur kazanır. bir namaz hakkında ilimere baktığında o namaz sende daha fazla oturur. keza evin içinde hanımın ile o ilme göre amel eder hareket edersin. ilim alan bir hanım evde kocasına yardımcı olur.
ilim almak farzdırda. en basiti kendi yaşamını islama göre idam ettirmesi için olmazsa olmazdır.
senin sorundan kasıt şudur. mesela dinin bir konusunda bir ibadet ettiğinde, bilmediğin bir harekette bulunabilirsin. sen bununla amel edersin. bakarsın bir süre sonra bu konu hakkında ayet ve hadis var, sende bu ibadeti ayet ve hadise göre düzeltirsin. bilmediğinden dolayı yaptıklarından sorumlu değilsin Allah kabul etsin ama bu o konunun ilmini bakmıyacağın anlamına gelmez. işte kişilerin dereceleride burada fark ediyor. cennettede nimetler kişilere derece derece verilecek. onu bildiğin zaman amelindeki ilimleri öğrenmen sana daha kolay gelir.
gerçek manada Alim olan herşeyin ilmi Allah tealadadır.
Yorum: Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir Hadisi ve açıklaması
Omer Faruk
< "Bildikleriyle amel edene bilmedikleri öğretilir" hadisine dayanarak çok ilim öğrenmek yerine çok amel edilmesi gerektiğini söyleyenler var. Çok amel etmek çok ilim yapmaktan üstün müdür? >
Rasulullah (A.S)ın Medine döneminde 10 yıl boyunca 500 küsür hutbesi vardır. En uzunu ise veda hutbesidir. O da okuyunca 5 dakika bilemedin 10 dakika sürüyor.
1000 yıldır amel edilmeyen bilgi yığını müslümanları bu hale getirdi. Oysa Kur’an az konuşur çok şey anlatır, bu gücü ise güçlü amellere dayalı bir rehber olmasından kaynaklanır. Güçlü amellerden kaçınarak, Kur’an mahluk mu değil mi? cennet şu anda var mı yok mu? gibi gereksiz tartışmalar yalnızca ilmin hacmini artırmış ancak niteliğini artırmamıştır.
Allah hepimize ilim amel dengesini kurmuş bir iman ve hayat nasip etsin.
seyit gazi
içinde ilim ve amel geçen bir hadis e dayanarak, içinde ilim ve amel geçen her soruyu soramaz her cümleyi kuramazsınız.
çok ilim öğrenmek nedir ? çok amel işlemek nedir ? ilimle amel ayrılır mı
avama ahkam kesmek için, alimlerle tartışmak için, menfaat için ilim öğrenilmez. yine faydasız ilimden Allah a sığınılır. iblis Allah a iman etmediği için değil itaat etmediği için lanetlenmiştir. yine ilimin hatırı kendinden değil eylediğindendir. birisi çok güzel falancalı yemek tarifi bildiğini söylese ne yapalım yapta yiyelim denir
keza çok amel işlemek nedir ? hayır işlerde yarışılır cennete koşulur ancak ilim olmadan bazen o işin hayır olduğunu da bilemezsiniz ki. Allah ın neyi sevdiğini neyi istediğini bilir sevdiği ameli sevdiği zaman işlersiniz. çok amel işlediğinizi sandığınızdan hayırlı olur. Allah amellerin az da olsa devamlı olanını sever, bu az amel edileceği anlamında değil azimli amel edileceği anlamına gelir. keza bilmezsiniz şeytan size tevbenizi bozdurur, amellerinizi çalar, amelinizle gururlanır ücublanır gözünüzde büyütmenize neden olur amellerinizi boşa giderir, gıybet ettirir hased ettirir amelleriniz erir gider veya sizden Allah ın ve rasulünün emretmediği amelleri işlemenizi ister, siz hayır işlediğinizi sanarsınız halbuki boşunadır. bilmeden konuşursunuz hayır diye şerre neden olursunuz. hatta yaptığınızda veya düştüğünüzde karamsarlığa kapılmanıza veya oturduğunuz yerde amelsiz niyazsız boş ümitler beslemenize neden olur.
ilim neticesinde şeytanın giriş kapılarını kapatırsınız, hayra vesile olur oturduğunuz yerden sayaçlarınızı işletirsiniz, Allah ın istediği ve sevdiği ameli Allah ın sevdiği ve istediği zamanda yaparsınız, az emekle daha büyük derece elde edersiniz. toplumda şerrin önüne geçer, hakkı doğruyu zamanında ve yerinde savunursunuz. düştüğünüz zaman bir seyyieti bir kötü ameli sildirmenin en iyi yolu hemen peşinden hayır bir amel işlemektir dersiniz, ümitsizliğe mahkum olmazsınız işi bilirseniz seyyitlerinizi bile haseneye çevirirsiniz. tevbelerinize sadık olursunuz kötü amellerinizi sildirirsiniz.. kabul olmasını ümid ettiğiniz hayır amellere sahip çıkar şeytana kaptırmazsınız. hesap gününün vahametini bilip boş ümitlere kapılmaz, Allah ın rahmetini bilip ümitsizliğe kapılmazsınız.
netiesinde hesap gününde ne biliyordun diye sorulmayacak, bildiğinle ne yaptığın diye sorulacak. bilmeyende öğrenmeyip boş boş ameller getirdği için hayıflanacaktır.
yani ilimle amel ayrılmaz, ilimlede amel edilir,bunlar hep birbiryle iç içe şeyler. bunlar birini anlatmaya kalksan, diğerinin değerini düşürebileceğin için haya edeceğin niteliteki şeyler.
Allahtan hakkıyla korkanlar ancak alimlerdir