Çalışma hayatının ve umumiyetle muvaffak olmanın kanunları
mumsema
ÇALIŞMA HAYATININ ve UMUMİYETLE
MUVAFFAK OLMANIN KANUNLARI
Çalışma hayatının umumi kuralları:
Her işin ve mesleğin kendi bünyesine mahsus,çalışma ve işleme usul ve kaideleri vardır. Ve bunu meslek sahipleri bilir. Bir de fizik ve fikri her nevi iş ve çalışma hayatının ve umumiyetle muvaffak olmanın, düşünen aklın şaşmaz kanunları halinde, bir takım umumi ve rasyonel düsturları vardır ki, ben burada bunlardan benim bildiğim kadarını hülasa edeceğim:
¨ Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, hergün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
¨ Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bilki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
¨ Bir günde ve bir zamanda yapmam lazım gelen bir işi (bir dersi,bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter.
¨ Bir zamanda yalnız tek bir iş yap, yalnız tek bir ders, bir kitap, hatta bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki, dikkatin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yapayım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz. Dünyaca tanınmış olan büyük islam mütefekkiri İmam-ı Gazali ye İhya-i Ulum adlı muazzam eserini nasıl bir çalışma ile vücude getirdiğini sormuşlar: bir zamanda yalnız bir fasıl, bir bahis, bir mesele üzerinde çalıştım, demiş.
¨ Başladığın bir işi (Bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi) yapıp bitirmeden başka bir işe (derse,kitaba ve vazifeye) başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir.
¨ Bir günün işini (dersini, vazifesini) bitirdikten sonra ertesi günü ne iş yapacağına kara ver. Yahut; hiç olmazsa çalışmaya başlamadan evvel, hangi iş (ders, kitap) üzerinde çalışacağını düşünüp kararlaştır ve çalışmaya bu kararla otur.
¨ Bir işe başlamadan, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım olan şeyleri yanında ve elinin altında bulundur.Ta ki, ikide bir kalem, kağıt aramaya kalkıpta dikkatin dağılmasın.
¨ Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol, ve dikkat kesil. Ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver.
¨ Bir işi başlamadan evvel oişi (dersi,vazifeyi,kitabı) en kısa bir zamanda, en kolay ve en temiz bir surette nasıl yapmak, nasıl öğretip etüd etmek mümkün olduğunu iyice düşünüp hesapla.
¨ Çalıştığın bir iş (Bir ders, bir kitap, bir yazı) üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme.Ve bil ki, yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Gene bil ki, çalışma sevgisi güçlükleri yenmekten doğar ve kuvvetlenir.Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk, eşşiz bir zevktir. Emin ol ki, harpte zafer ve işte muvaffakiyet yılmayanındır. Sebat önünde güçlükler erir ve imkansız görünen, mümkün olur.
¨ İşinde rastladığın bir güçlüğü evvela parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeğe çalış. Bunun içinde, mesela, bir dersi, bir kitabı en basit elemanlarına, kısım, fasıl ve bahislerine ayır. Sıra ile her bahsi iyice ve noksansızca anlayıp öğrenmeden öbür bahse geçme.Fasıllar ve bahisler üzerinde bir kör gibi yürü. Yani attığın adımı iyice basmadan öbürünü atma.
¨ Devamlı ittiratlı çalış. Ve hergün aynı saatlerde behemehal çalışmağa otur. Çalışmayı uzun fasıla ile kesip terketme. Hasta ve yorgun değilsen tatil aylarında bile yavaş ve azda olsa çalış. Ta ki çalışma itiyadın körlenmesin ve tekrar çalışmaya koyulmak için zahmet çekmeyesin.
¨ Bir iş üzerinde yorulursan dinlinmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, esle boş oturma boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar.
¨ Çok düşün. Ve bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek veya okumak, yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur.
¨ Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdeğin zamanla ölçüpte, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın neticesine ve öğrendiğine bak.
¨ Fikri çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette, günde iki üç saat bile kafidir. Büyük islam feylesofu İbni Sina, dünyaca meşhur olan ( Kitubuşşifa) sını, hergün, sabah namazından sonra Bağdattaki bir camiin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yani takriben iki saat çalışmak suretiyle vücuda getirmiştir. Meşhur İngiliz feylesofu Spencer, muazzam eserlerini günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene bin, binikiyüz sahifelik eser veren Fransız edibi Emil Zola’ya bu muvaffakiyetinin sırrını sormuşlar: Hergün yalnız üç saat çalışır ve yazarım demiş.
¨ Sebat et, genç dostum, sebat et! Damla damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler.
¨ Bir işe başladığın, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumağa koyulduğun zaman telaş edip sabırsızlanma. Sakin ve metin ol. Yol al, fakat acele etme. Sindirerek çalış ve öğren.
¨ İşinde ve dersinde herhangi bir fikri ve noktayı küçümseyerek ihmal edip geçme. Küçük ihmalden bazen büyük zararlar doğduğunu unutma.
¨ Gece yatağına uzandığın zaman, ogün ne yaptığını ve yarın ne yapacağını kendine sormadın uyuma.
¨ Hergün iyi bir eserden yüksek sesle beş on sahife oku. Bu sayede konuşma söz söyleme istidadın gelişir.
¨ Rastladığın edebi, felsefi bazı güzel parçaları ezberle bu sayede hem kelime ve ifade hazinen zenginler hemde hafızan kuvvetlenir.
¨ Çalıştığın bir dersin, bir kitabın fasıl ve bahislerini bitirdikçe, kitabı kapayıp okuduğunu ezberden hülasa halinde not et. Bir dersi, bir kitabı en iyi anlayıp öğrenmenin yolu, onu bu suretle yazmaktır.
¨ Bid derten öğrendiğin, bir kitaptan okuduğun fasıl ve bahisleri arkadaşlarınla ezberden müzakere ve münakaşa et. Bu suretle hem zekan işler ve öğrendiğin hazmolur, hem hafızan kuvvetlenir; hemde düzgün konuşma ve fikirlerini vuzuh ile ifade etme melekeşi elde edersin.
¨ Dikkat et: Sözlerin ve yazıların kısa, açık ve manalı olsun.
¨ Fikri çalışmanın herkesin mizacına göre değişen verimli ve aziz saatleri vardır. Bunlar bazı kimser için sabahın erken saatleri, bazıları içinde öğleye doğru öğleden sonra, gece saatleridir. Kendini yokla ve senin aziz saatlerin hangileri ise, bunları hiçbir eğlenceye feda edip kaçırma.
¨ Okuduğun bir kitapta rastladığın güzel bir parçayı veya orijinal bir fikri yerini ve sahifesini işaret ederek not et. Bu suretle biriktirdiğin notları bir dosyaya ve bir fiş kutusuna sırası ile yerleştir. Bir yazı yazmak veya bir eser yapmak istediğin zaman, bu notlar senin için zengin bir malzeme hazinesi olur.
¨ Bir mevzu ve mesele hakkında bir yazı veya bir eser yazmağa karar verdiğin zaman, evvela, bu mevzu ve mesele üzerinde evvelce yazılmış eserleri oku. Ta ki yazılmış ve söylenmiş şeyleri tekrar edip ömrünü israf etmiyesin.
¨ Gök kubbe altında yepyeni hiçbir fikir yoktur. En yeni fikir, eski bir fikrin yeni bir elbise giymişidir.
¨ Her şeyden evvel, ana dilini iyi konuşmayı ve iyi yazmayı öğren. İnsan için en faydalı olanı kendi ana dilidir.
¨ Dil bilgisi bir gaye değil, bir vasıtadır. Asıl gaye olan, fikir zenginliğidir.
¨ Kişinin kıymeti dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir. Onu söz ve yazı açığa vurur.
¨ Bir işi yapıp yapmamakta kararsızlığa düştüğün vakit, iki şıktan herbirinin fayda ve zararlarını iyice hesapla. Faydası çok, zararı olan şıkkı tercih et.
¨ Bir işe öfkeli ve sinirli iken kara verme. Bekle öfken geçsin. Zira öfke ile kalkan zararla oturur.
¨ Çok konuşma. Yerinde ve özlü konuş. Kıymet ve teysir çok sözle değil, yerinde ve özlü sözdedir.
¨ Dilini tut ve bilki, dil yarası bıçak yarasından daha vahimdir.
¨ Kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğini arkasından söyleme ve bilki arkadan konuşma korkaklığın en iğrenç şeklidir.
¨ Kimsenin cahilliğini yüzüne vurma. Bilki insanları en çok kızdıran ve gücendiren, cahilliklerinin yüzlerine vurulmasıdır.
¨ Yalan söyleme. Yalan söyleyen, tutulmak korkusu içinde yaşayan hırsız gibidir.
¨ Bir kimseye söz vermeden evvel iyi düşün. Fakat verdiğin sözden dönme. Sözden dönmek yalıncılığın en çirkinidir.
¨ Daima olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol. Olduğundan fazla görünmek isteyen, karşısındakilere kendisinin ahmaklığını göstermiş olur.
¨ Kimseye karşı kin tutma ve kimsenin muvaffakiyet ve saadetini kıskanma, fakat imren, sende öyle bir muvaffakiyet ve saadete erişmeye çalış. İmrenmek terakkinin şartıdır. Kin ve kıskançlık ise, iç ferahlığının, sağlık ve saadetin iki azgın düşmanıdır.
¨ Dost kazanmak için cömert ol. Bil ki hasetin dostu yoktur.
¨ Gençliğinde iyi arkadaş kazan. Yaşlılıkta kazanılan arkadaşlık sağlam olmaz. Zira paslı teneke lehim tutmaz.
¨ Gençlik güzelliğine şans denilen kör kuvvet bile aşıktır. Gençliğini boş yere harcama, onu kıymetlendirmeyi bil.
¨ Herkesçe beğenilen asıl güzellik, ahlak güzelliğidir. Çünkü ahlakı güzel insan her yaşta güzeldir.
¨ Ahlakını güzelleştirmeğe daima çalış. Ahlak güzelliği insan için en kıymetli bir servettir.
¨ En yakın arkadaşlarınla bile şakaların zarif olsun. Kaba şakadan hayvan bile hoşlanmaz.
¨ Dost ol, ta ki sanada dost olsunlar.
¨ Dostluğunu kötü günde göster, ta ki kötü gün dostu bulasın.
¨ Dostlarına vefalı, düşmanlarına müsamahalı ol ve yere yıktığın düşmanını tekleme, alicenaplık göster. Vefa ile alicenaplık yüksek ahlakın iki parlak şiarıdır.
¨ Büyüklere hürmet et. Ta ki büyüdüğün zaman sen de küçüklerden hürmet göresin.
¨ Kadınları hürmet et. Düşün ki, kadınlık insanlığın anasıdır.
¨ Ana baba ahı alma. Ana baba ahının zehirini içen kurtulamaz.
¨ Yaşlıların tecrübesinden faydalan ve tecrübe edilmişi yeniden tecrübeye kalkışma, ta ki pişman olmayasın.
¨ Sonunda pişman olacağın bir başında düşün. Pişmanlık, ahmaklıktır.
¨ Küçüklere şevkat göster. Ta ki büyüdükleri zaman onlardan şevkat görmeye hakkın olsun.
¨ Boşuna iddia ve inat etme. Hakikati ara ve sev. Hakikat sevgisi, insan için, sevgilerin en yükseğidir.
¨ Kusurlarını kendin gör ta ki onları tamir ve ikmal edebilesin.
¨ Muvaffakiyetlerinle mağrur olma. Bil ki gurur, gelecekteki muvaffakiyetlerinin en büyük düşmanıdır.
¨ Hayatta cesur ol. Fakat bil ki cesaret gözü kapalı tehlikeye atılmak değildir.
¨ Başkasının kanaat ve akidesine hürmet et. Ta ki başkasıda seninkine hürmet etsin.
¨ Kendine yapılmasını istemediğin bir muameleyi başkasına yapma. Ta ki başkası da sanakarşı aynı şekilde hareket etmesin.
¨ Kendine iyilik yapılmasını istersen, başkalarına iyilik yap.
¨ İyiliğe karşı iyilik adalettir. İyiliğe karşı kötülük cinayettir. Kötülüğe karşı iyilik ihsan ve atifettir ve insanlığın en yüksek derecesidir.
¨ Düşenin elinden tut. Ta ki sende düştüğün zaman el bulasın. Sözlerin tatlı, tavırların zarif olsun. İnsanın kabası, ısırgan köpek gibidir, herkes tarafından taşlanır.
¨ Başkalarından gördüğün kötülük, seni iyilik yapmaktan alıkoymasın. İyilik ibadettir, kötülükle mahsuplaşmaz.
¨ Kibirli olma. Kibirli insan sarımsak konan ağız gibidir. Herkesi kendisinden uzaklaştırır.
¨ Alçak gönüllü ol. Mütevazi insan, meyve ağacına benzer. Meyve dalının yere eğilmesi meyvesinin çokluğundandır.
¨ Herkesin imrendiği pırlanta gibi kıymet sahibi ol. Korkma, yerde kalmazsın.
¨ Kendinden üsttekilere değil, kendinden alttakilere bak, rahat edersin.
¨ İşinde ve sözünde doğruluktan ayrılma. Hak doğruların yardımcısıdır.
¨ Çalış, daima çalış, fakat hırsı bırak. Zira hırs, verimli çalışmanın, sağlık ve saadetin düşmanıdır.
¨ Çalış, fakat haris olma. Haris insan, ciğer bulaşmış eğeyi yalayan aç kedi gibidir: Dilinden akandan kanı yalar da bilmez.
¨ Hayatın ve tutacağın yol hakkında tereddüde ve kararsızlığa düşüpte bir ışık aradığın zaman, fikrini ve reyini soracağın kimseyi iyi seç. Düşün ki, isabetsiz bir fikirden hareket ederek verdiğin karardan bütün ömür boyunca pişmanlık duymam mümkündür. Fakat isabetli bir fikirden ışıkta bütün ömrünce yolunu aydınlatır.
Genç arkadaşım. Yukarıda sıraladığım düsturları okuyup unutasın diye değil; kulağına küpe yapasın ve ileride beni anasın diye yazdım. Senden beklediğim, beni hayırla anmandır.
NOTLAR VE ATIFLAR
1- Bu arkadaş Türk dostu ve Türkiye aşıkı Marcel Grisard’dır. İstanbulda Fransız konsolosluğunda ve Ankarada Fransız seraretinde memur olarak çalışmıştır. Türkçe ve Türkiye tarihi üzerinde ihtisas yapmış ve Türkçeden Fransızcaya güzel birde lügatı yazmıştır. Paris Garnier Freres, 1930.
2- L’EDUCATION DE LAVOLONTE, Paris, lib, Felix Alcan. Bu eserin bizim elimizdeki 1922 tarihli nüshası, 18 inci bindir.
3- LE TRAVAİL İNTELLECTUEL ET LA VOLONTE par Jules Payot, Paris, lib. Felix Alcan, 1952, 12 inci bin.
4- L’ART D^APPRENDRE, par Marcel Provest (de I’Academie Française) Paris, Ernest Flammarion, Editeur. (Onuncu bin).
5- LE TRAVAİL İNTELLECTUEL, par Albert Cim. Paris, lib. Felix Alcan, 1924.
6- ORGANİSATİON DU TRAVAİL İNTELLECTUEL par DR. P. Chavigny. Paris, lib. Delagrabe, 1920. (Beşinci bası).
7- LA CONQUETE DU BONHEUR, par Jules Payot. Paris lib. Felix Alcan, (Altıncı bası)1921.
8- PHİLOSOPHİE DU BONHEUR, par Paul Janet. Claman-Ley, editeur.
Cevap: Çalışma hayatının umumi kuralları
Üstad
< Genç arkadaşım. Yukarıda sıraladığım düsturları okuyup unutasın diye değil; kulağına küpe yapasın ve ileride beni anasın diye yazdım. Senden beklediğim, beni hayırla anmandır. >
tavsiyelerin için Allah razı olsun inşAllah uyacam
seni ve emeği geçenleri hayırla anıyorum
Yanıt: ÇALIŞMA HAYATININ ve UMUMİYETLE MUVAFFAK OLMANIN KANUNLARI
hasret
¨ Başladığın bir işi (Bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi) yapıp bitirmeden başka bir işe (derse,kitaba ve vazifeye) başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir.
¨ Sebat et, genç dostum, sebat et! Damla damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler.
En çok bu hataları yapıyoruz galiba.. 🙁
Allah razı olsun …
Soru: ÇALIŞMA HAYATININ ve UMUMİYETLE MUVAFFAK OLMANIN KANUNLARI
zehraoku
< Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar >
En önemlisi bu kisim olsa gerek.
Jules payot söz