Allah’ın adaleti hakkında iki küçük hikaye
iliman
Çocuklar sokakta bir araya gelmiş cevizlerini paylaşmaya çalışıyorlar ama kavga etmeden paylaşmayı beceremiyorlarmış. Nasrettin Hocayı görünce ondan yardım istemişler.
Hoca Efendi! Biz anlaşamadık bize bu cevizleri paylaştırır mısın demişler. Nasrettin Hoca da çocuklara sormuş.
Allah taksimi mi? istersiniz kul taksimi mi? Çocuklar daha adaletli olur diye hep bir ağızdan Allah taksimi demişler. Nasrettin Hoca da cevizleri paylaştırmaya başlamış. Kimi çocuğa bir ceviz vermiş, kimisine beş ceviz vermiş, kimisine on ceviz vermiş, kimisine de hiç vermemiş. Bu taksimi görünce çocuklar şaşırmışlar
"Bu ne biçim paylaştırma Hoca demişler. Nasrettin Hoca da görmüyor musunuz Hüseyin Ağa’nın 20 ineği var, Abdurrahman Efendi’nin beş tane var, Bekir Efendi’nin bir tane, Şemsettin Efendinin hiç yok. Eğer kul taksimi isteseydiniz hepinize eşit paylaştıracaktım" demiş.
Allahın adaleti ile ilgili bir başka hikâye;
Adamın biri dere kenarında dua ediyor, Allah’ım bana adaletini göster diyormuş. Allah, adama, çalının arkasına saklan sana adaletimi göstereyim demiş. Adam da çalının arkasına saklanmış beklemeye başlamış. Bir süre sonra zengin bir adam sırtında altın dolu bir heybeyle dere kenarına su içmeye gelmiş, heybeyi ağacın dalına asmış ve orada unutup yoluna devam etmiş. Daha sonra dereye su içmeye gelen bir başka genç adam, ağaç dalında altın dolu heybeyi görmüş ve alıp gitmiş. Daha sonra dereye su içmeye yaşlı bir adam gelmiş. Dereden su içerken heybesini unutan zengin adam geri dönmüş ve yaşlı ihtiyarı nehrin kenarında görmüş ve yaşlı adama heybemi ver demiş. Yaşlı adam heybe falan görmedim dese de zengin adam inanmamış. Yaşlı adamı döverek öldürmüş.
Allahın adaletini görmek için çalı kenarında bütün bunları izleyen adam "Bu ne biçim adalet Allah’ım" demiş. Zengin adamın parasını hak etmediği halde ikinci adam aldı götürdü. Zengin adam, parayı almadığı halde yaşlı adamı öldürdü."
Allah der ki:" Birinci zengin adamın babası ile yaşlı adam birlikte oyun ederek parayı alan ikinci genç adamın mallarını almışlardı. Heybedeki para o adamın hakkıydı o yüzden aldı gitti. Yaşlı adam da yaptığı haksızlığı canı ile ödedi. Benim adaletimin yüceliğinden şüphe etme, sabırlı ol! "
Cevap: Allah’in adaleti hakkinda iki küçük hikaye
karaelmasli
Mübarek kurban Bayramının cümle islam alemi için hayırlı olmasını, Allah’dan niyaz eder, bayramın cümlemiz için huzur,bereket,mutluluklar getirmesini dilerim.
Cevap: Allah’in adaleti hakkinda iki küçük hikaye
Kayıtsız Üye
…KARDEŞİM TSLER BİZİMLE PAYLAŞTIGIN İCİN ALLAH SENDEN RAZI OLSUN DOGRUSU BUDUR KARDEŞİM
Yüce Allah’ın Gizli Adaleti
Posted by GÖNÜLLERE in İBRETLİK HİKAYELER. Tagged: Acaba bu bela ve musibet nereden başımıza geldi’, Allahın adaleti ibretlik hikayeler, Cebrail (a.s), Etme Bulma Dünyası, Hz. Musa (a.s), KULA BELA GELMEZ HAK YAZMAYINCA HAK BELA YAZMAZ KUL AZMAYINCA HAK KULDAN İNTİKAM KUL İLE ALIR DİN İRFAN BİLMEYEN BUNU KUL ETTİ SANIR, para kesesi, SABRI TÜKENMEK, Tur dağı, Yüce Allah’ın Gizli Adaleti. Yorum bırakın
Hz. Musa (a.s) Tur dağına çıkıp Rabbine münacatta bulunurdu. Bir münacatında:
Ey Rabbim! Bana, kullarına uyguladığın adaletini göster, diye dua etti. Allahu Teala:
Ey Musa! Sen atılgan, cesur ve aceleci birisin; sabretmeye gücün yetmez dedi. Musa (a.s):
Senin özel yardımınla sabredebilirim, dedi. Allah (c.c):
O zaman filan yerdeki çeşmenin yanına git, çeşmenin hizasında, orayı görebilecek bir yere gizlen; kudretime ve gaybî ilmimde sırlarıma bak! buyurdu.
Musa (a.s) çeşmenin yakınlarındaki bir tepeciğe çıktı ve kendini gizleyerek çeşmede olacakları gözetlemeye başladı.
Biraz sonra çeşmeye bir atlı geldi. Adam atından indi, abdest aldı, suyunu içti. Kuşağına bağlı ve içinde bin dinar bulunan kesesini çözerek yan tarafına koydu. Namaz kıldı. Sonra, acele ile atına bindi; altın kesesini orada unutarak çekip gitti.
Atlıdan sonra çeşmeye küçük bir çocuk geldi; çeşmeden su içti, o esnada altın kesesini gördü, onu alarak gitti.
Çocuktan sonra çeşmeye ihtiyar ve kör olan bir adam geldi; su içti, abdest aldı ve namaz kıldı. O sırada atlı, altın kesesini düşürdüğünü anlayınca geri döndü. Çeşmenin yanında ihtiyar kör adamı görünce hemen yakasına yapışıp ona:
Ben burada az önce bir para kesesi düşürdüm; kesemi bana ver! Çünkü buraya senden önce başka birisi gelmedi! dedi. İhtiyar kör:
Baksana ben yaşlı ve kör birisiyim! Nasıl olur da senin keseni görebilirim? dedi. Atlı, yaşlı adamın sözüne inanmadı, kızdı; kılıcını çektiği gibi adamı orada öldürdü. Yaşlı adamın üzerinde kesesini aradı ama bulamadı. Atına binip tekrar yoluna koyuldu. Musa (a.s) o an daha fazla dayanamayarak:
Ey Rabbim! Sabrım tükendi. Ben biliyorum ki sen en adilsin. Acaba bu gördüğüm şeylerin aslı nedir? dedi. O esnada Cebrail (a.s) geldi ve şöyle dedi:
Ey Musa! Allah (c.c) şöyle buyuruyor: ‘Ben senin bilmediklerini ve bütün gizlilikleri bilenim. Gördüklerine gelince:
Keseyi alan küçük çocuk, hakkını ve kendisine ait olan malı aldı. Onun babası bu atlı adamın yanında ücretle çalışan bir işçiydi, ama parasını alamamış, alacakları birikmişti. İşte bu altınlar onun hakkıdır. Bu ihtiyar ise kör olmadan önce atlının babasını öldürmüştü. Bu da onu öldürerek (benim katımdaki) kısası uyguladı. Gördüğün gibi her hak sahibi hakkına kavuştu. Benim adaletim çok gizlidir.
Bizler bu hikayeleri akıllı ve zeki insanlar düşünsünler, anlasınlar ve Allah’ın ilminden hiçbir şeyin gizli kalmayacağını bilsinler diye anlattık.
Yüce Allah (c.c) daha dünyada iken zalimden zulmünün hesabını sorar; cezasını verir. Bizler de: ‘Acaba bu bela ve musibet nereden başımıza geldi’ diye düşünür, işin aslından gafil kalırız.
Kaynak : Yöneticilere Altın Öğütler İmam Gazali (Semerkand Yayıncılık)
KULA BELA GELMEZ HAK YAZMAYINCA
HAK BELA YAZMAZ KUL AZMAYINCA
HAK KULDAN İNTİKAM KUL İLE ALIR
DİN İRFAN BİLMEYEN BUNU KUL ETTİ SANIR
Yorum: Allah’ın adaleti hakkında iki küçük hikaye
Kayıtsız Üye
Benimde yakın zamanda başıma kötü bir sürü şey geldi. birini çok seviyordum. o beni aldattı yalan söyledi. en sonunda evlilik yolunda ortada bıraktı. ben uzun süre bunun neden başıma geldiğini düşündüm. daha sonra ben de istemeyerek bilmeyerek birinin ahını almıştım. aslında hiç suçum yoktu. beni seven birini reddetmiştim. ama ah etmişti. başka da bir kötülük ettiğimi hatırlamıyorum. fakat benim başıma çok kötü şeyler geldi ve çok uzun zaman beddua ettim. şimdi çok pişmanım Allahın adaletinden şüphe duydum. çok pişmanım o kişiye bu cuma günün yüzü suyu hürmetine, Allahın rızası ve peygamber efendimizin yolu ve hakkı için ona hakkımı helal ediyorum. gerçekten insan çok sabırsız bir varlık. eğer zaten o haksız ise rabbim ondan hakkımı alır. oturup onun başına bir felaket gelmesini beklemek bir müslümana yakışmaz kesinlikle çok şükür farkına vardım. rabbim inşAllah beni affeder.
Allahın adaleti, Allahın adaleti ile ilgili hikayeler, Allahin adaleti hikayeler