Görev Ve Sorumluluk
@hmet
GÖREV VE SORUMLULUK
İnsan, yaratılmışların en şereflisi ve en değerlisi. Yaratıcı, ona bin bir çeşit nimet armağan etmiş. Dünyayı ona mekân olarak yaratmış. Güneş, Ay, gökyüzü, yıldızlar, dağlar, bağlar, hava, su, her şey onun hizmetine sunulmuş. Görmeye göz, duymaya kulak, hissetmeye yürek, konuşmaya dil… Düşünme, hayal, üretme, yazma, her şey onun için… İnsan, bu özellikleriyle eşrefi mahluk makamına çıkarken, bu üstünlüğün gereği önemli görev ve sorumluluklar da yüklenmiş.
Kendisini, kendisini yaratanı tanıma, kul olduğunun bilincine varma, hayatı insana yakışan bir tavırla anlama, kendisi için sunulan ilahî emir ve yasakları hayatına hakim kılma gibi görev ve sorumlulukları yerine getirmesi için dünya denilen bir mekâna misafir edilmiş. Hayat, onun için bir sınav süreci kılınmış.
Her insan, hayat denilen bu sınavı başarıyla vermek durumunda. Sınav soruları ana hatlarıyla belli. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Sevgili Peygamberimiz bu sınavı kazanmada bizler için kılavuz, rehber. Hayat, bu kılavuzlar ışığında doğru bir biçimde okunuyor, yorumlanabiliyor. İlk emir Yaratan Rabbinin adıyla oku! hayatı doğru okumanın şartı. İnsan hayatı okuyabildiği, anlayabildiği kadarıyla bir değer ifade eder.
Düşündüğü, görev ve sorumluluklarını yerine getirebildiği ölçüde diğer varlıklardan ayrılır.
İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik; düşünebilmesi, doğruyu yanlışı fark, düşündüklerini ise ifade edebilmesidir.Düşünebilen, yorumlayabilen insan, kendisine sunulan görev ve sorumlukların farkındadır. Canlı olmalarına rağmen bitki ve hayvanların görev ve sorumlulukla yükümlü olmadıklarını bilir. Bu nedenle insanî değerlerle yücelmeye çalışır.
Görev ve sorumluluk, iç içe daireler halinde genişler. İnsan, öncelikle kendisine karşı yapması gereken görev ve sorumluluklarla yükümlüdür. O, ruh ve beden sağlığına dikkat etmesi, kendisini tanıması, kendisiyle barışık olması, iyi bir insan olarak yaşaması gerektiğini bilir. Kulluk
bilinciyle yaratıcısına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirir.Evine, ailesine, karşı görev ve sorumluluklarla bu daire genişler. Topluma karşı üstlendiği görevlerle, taşıdığı sorumlulukları yerine getirmekle olgunluğa erişir.
Günümüz insanı görev ve sorumluluklarını ne derece yerine getiriyor?
Bu soru her yaş ve her meslek grubunda aşağı yukarı şöyle cevaplandırılıyor: Görev ve sorumluluk açısından günümüz insanı beklenen noktada değil. Görev ve sorumluluklar yerine getirilmiyor.
Herkes bir başkasını suçluyor, eleştiriyor. Vatandaş yöneticilerinden, anne baba çocuklarından, amirler memurlarından bu anlamda şikâyetçi. Kimse, kendisini görev ve sorumlulukları açısından sorgulamıyor.Görev ve sorumluluk açısından karnemiz zayıf.
Çocuklarımız, bu konuda yeterince yetiştirilemiyor, ya her dediği yapılarak şımartılıyor, ya da çoklukla azarlanıp suçlanıyor. Kendine güven duygusu , görev ve sorumluluk bilinci bu nedenle sağlıklı bir biçimde verilemiyor. Evler, aile bireylerinin her birinin görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği; huzurlu, mutlu bir yuva olmaktan çıkıyor çoğu zaman. Bireylerin kendi başlarına buyruk, bencilce yaşamalarını nedeniyle pek çok sıkıntı ve problemlerle iç içe kalıyor. Görev ve sorumluluk bilinci elbette küçük yaşlarda kazanılır. Yalnızca öğretilerek ve anlatılarak değil, örnek olunarak güzel bir alışkanlığa dönüştürülebilir.
İnsan, her yaş, her makam ve her yerde görev ve sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini sorguladıkça hayatının bir anlam kazandığını fark eder.Görev ve sorumluluk açısından başkalarını değil, kendimizi değerlendirmeliyiz. Bu konuda hangi noktadayız?
Bize verilen ya da üstlendiğimiz görevleri ne ölçüde yerine getiriyoruz?
Bize görev ve sorumluluklarımızı hatırlatanlara nasıl tepki gösteriyoruz?
Bu sorulara vereceğimiz cevapları düşünelim öncelikle.Büyük, örnek insanlar toplumda görev ve sorumluluklarını yerine getiren insanlardır. Büyük zaferlerin, buluşların, eserlerin üzerinde onların imzaları vardır. Büyük acıların felaketlerin arkasında ise görev ve sorumlulukların ihmali yatmaktadır.
Görev ve sorumlulukta küçük dediğimiz ihmallerin de faturası büyük olur. Görevini ihmal eden bir doktor hastasını nasıl tedavi eder? Öğrencilik görevini yerine getirmeyen bir öğrenci nasıl başarılı olur? Düşman saldırısına karşı görevini yerine getirmeyen bir komutan, ordusunun mağlubiyetini hangi gerekçelerle izah edebilir?Uhud Savaşında Sevgili Peygamberimizin görevlendirdiği okçuların yerlerini terk etmesi ne büyük acılara sebep olmuştur!Görevi ihmal bir hata, bir suçtur.
Sorumluluklarımızı yerine getirmemek de…
Görev ve sorumluluk anlayışımızı, bu konudaki hassasiyetimizi yeniden gözden geçirmek, eksikliklerimizi tamamlamak, işe önce bu sorumluluktan başlamak, kendimizi bu konuda onarmak durumundayız.
İnsan olma, insana düşen görevleri yerine getirme konusunda sorumluluklarımızı unutmayalım.
Rıfkı Kaymaz
Cevap: GÖrev Ve Sorumluluk
Hoca
çok güzel bir yazı herkesin okumasını tavsiye ederim:)
Yanıt: GÖrev Ve Sorumluluk
rana
Allah c.c. razı olsun @hmet çok güzel bir konuya deginmisin
Yaratılmışların en şereflisi ve en değerlisi olan insan, boş yere yaratılmadığı gibi dünyada başı boş da bırakılmamıştır. Her insanın; Yaratan’ına, kendisine, eşi ve çocuklarına, ana, baba, kardeş ve yakınlarına, doğal çevre ve topluma, Peygamber ve tebliğ ettiği dîne karşı görev ve sorumlulukları vardır. İnsan; gözü, kulağı, eli, ayağı, dili ve kalbinin yaptıklarından; ilmi, ameli ve sahip olduğu maddî ve manevî bütün nimetlerinden sorgulanacaktır. Yüce Allah, bütün bunları İsrâ suresinin 36. âyetinde şöyle ifade etmektedir: Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan (yaptıklarından) sorumludur. Âyet altı hüküm içermektedir:
-Zanla hareket etmemek,
-Yalan söylememek,
– İftira etmemek,
– Yalancı şahitlik yapmamak,
– Körü körüne başkalarını taklit etmemek
– Sorumluluk.
İnsanın sorumlu olduğu şeyler ise Kur’an ve hadislerde özet olarak şöyle bildirilmektedir:
-İnsan; gözü, kulağı, eli, ayağı, dili ve kalbinin yaptıklarından, ilmi, ameli ve nimetlerinden,
Yöneticiler, yönettiklerinden,
– Verilen söz ve yapılan sözleşmelerden,
– Peygamberler, dini tebliğ edip etmediklerinden,
– Fert ve toplumlar, ilâhî kurallara uyup uymadıklarından sorgulanacaklardır.
Soru: Görev Ve Sorumluluk
menzil_guller
genelde insan olarak bizler görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmek yerine hep başkalarının görevlerini yapmadıklarıyla ilgilenir başkalarını değiştirmeye kalkarız.ama mü’min değişimi ferdi olarak kendisinden ve ailesinden başlasa sorun tamamen çözülecek.Allah razı olsun çok güzel bir konuyu temas etmişsin kardeşim.Rabbim cümlemizi sorumluluğunu bilenlerden eylesin.
görev ve sorumluluk arasındaki fark, insanın görev ve sorumlulukları, insanların görev ve sorumlulukları