Yaşar nuri öztürk ve süleyman ateş hocalarımızın kuran mealleri hakkındaki düşünceleriniz nedir?
nesrince
selamün aleykum…
benim merak ettiğim soru şu..yaşar nuri öztürk ve süleyman ateş hocalarımızın kuran mealleri hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Yanıt: selamün aleyküm..
Galus
ve aleykumusselam ve rahmetullahi ve berekatuh hayırlı olsun hoşgeldin
Her düşünceli müslüman gibi olumsuz tabiki
Yanıt: selamün aleyküm..
Fetva Meclisi
ve aleykumusselam ve rahmetullahi ve berekatuh goşgeldin hayırlı olsun.
iki hoca!!yıda dikkate almıyoruz.
Yanıt: yaşar nuri öztürk ve süleyman ateş hocalarımızın kuran mealleri hakkındaki düşünceleriniz nedir?
GÖKHÜKÜMDAR
her iki hoca ehli sünnet değildir itikatları bozuktur
YaZaROW
Sorum kaynayıp duruyor.
Bluğ çağına gelmeden işlediğimiz günahlardan sorumlu muyuz?
oguz26
Allah cc ıslah etsin diyorum…İnşAllah tez zamanda yanlışlarından dönerler hayırlısıyla…
bahadır emin
Süleyman Ateş ermeni(mi)dir.
öyle duymuştum. doğruluk payı nedir?
hutoğlu
< O ikisine sadece acıyorum. Bu kadar ilim irfan öğren ondan sonra gel kendini peygamber yerine koyup : Türkçe namaz kılınır de. Gerçekten çok acı bir durum. >
sadece bununla kalsa iyi birde ben böyle söylediğim için çok insan namaza başladı diyor oysa benim gibi ilimden bir haber bir insanın bildiği şu ki eğer ilk defa böyle bir durum ile karşı karşıya kalıyorsa yani müslümanlığın ne olduğunu bilmiyor ve hiç duymamış ise en kısa zamanda öğrenmek niyetiyle kılabilir ama bir müslümanın ilk öğrenmesi gereken kendi için gereklli olan islam dinidir bu kendini aşmış ateş çocukları kendilerince vaat veriyor cenneti kendilerinin arka bahçesiymiş gibi pay ediyorlar sen oku mühim olan okuman gerisi gereksiz benim sayemde bir çok yaşlı insan namaza başladı diyor birçok yaşlı insan yaşlanana kadar Allahı anma ihtiyacı duymadıda senin gibi bir ahmak böyle bir beyanda bulunduğu için namaza başladıysa zaten kendilerine yazık etmiş değilmidirler ve bence bu adamlara tabi olup onların sözünü kale alıp onlara uyanların bence şeytana tabi olanlardan çok bir farkı yok bunlar Allahın değil şeytanın askerleri bir ayetin mealinde bunun gibi insanlar için elbise giymiş odun tabiri vardı
ikindi
babam bu yasar nuri öztükün kitaplarini okudu ve benimle hep onun yazdiklariyla ilgili konusuyor, mesela kaza farz degilmis vs vs. bana herhangi bir şey söyleyinki onu bende ona söylim yada burda kendisi okusun
Hoca
< babam bu yasar nuri öztükün kitaplarini okudu ve benimle hep onun yazdiklariyla ilgili konusuyor, mesela kaza farz degilmis vs vs. bana herhangi bir şey söyleyinki onu bende ona söylim yada burda kendisi okusun >
Dört mezhep imamı kaza namazı vardır diyor ve delillerini sunuyorlar.
Kaza namazı yoktur diyen ya mezhep imamlarından daha bilgilidir yada sapıktır.
ikindi
Allah razı olsun mum hoca okicam ishAllah. yanliz bana genel olarak yasar nuri öztükle ilgili bir şey söyleseniz, neyi doğru neyi yanlis? mesela kurani hadislerden önceligi oldunu söyliyor, doğru tabi ama hadislerin kaldirimasini istiyor cogu hadis güvenilir olmadigindan vs vs böle seyler iste neyi doğru neyi yanlis söyleseniz sevinirim. bu ara hemen ehli-sünnetin ne oldunu söyleseniz kimseye soramadim utandigimdan forumda siz yardımcı olun 🙂
ehli-sunnet
Yaşar Nuri Öztürk: kitaplarını sohpetlerini okuyup dinlememenizi başta olmak özere kaale alınmamasını fikirlerinie uyulmaması gereken 1 Numaralı İnsan İmam-ı azam’ın arkasına sığınarak siyaset yapan Hanefi mezhebi başta olmak özere Ehl-i Sünnet’e saldıran İmam-ı azam’ı “Arapçılığa karşı akılcılığın öncüsü” olarak tanıtan “Esas Fikirleri Gölgelenen Önder” diyerek Hanefi mezhebine saldıran ve Atatürk ile İmam-ı azam’ı bir tutan Türkçe olarak namaz kılınmasını Şiddetle istediği halde Kendisi Arapç okuyarak namaz kılan… Evliyaya saldıran Meşayıh’a saldıran Kendisinden hariç HAK Olmadığını iddia eden İslam’ın şimdiye kadar Yanlış anlatıldığını söyleyen Hadisleri inkar eden ki işine gelen hadisleri kitaplarına sayfa sayfa basan..İslamı insanlara uydurmaya çalışan bir kişi daha ne diyim ? ayrıca çok akıllı ve ilimli biri Fazla akıllı olmak Yaşar nuri gibi olmaya alamettir
Bundan sonra bir şey demek edep dışıdır Saygılar..
MelihEyüp
En iyisi bunların hiç birşeyini dinlememek böyle hocalar müslümanlığa çok zarar veriyor hele türkçe namaz kılınır demek nasıl akla sığar anlamıyorum.Allah hiç birimizi böyle etmesin.
bahadır emin
Benim aklımın almadığı nokta şurası Bu kaşar nuriyi çoçukluğumdan beri bilirim. sapık olduğunu yeni yeni ehli sünnet kitaplarını okuyarak gördük. Peki bu adam yirmi senedir yüzde 99u müslüman olduğu söylenen bir memlekette böylesine rahat at koşturuyor da bir delikanlı ağzını burnunu niye kırmıyor? yolda rastlasam çok pis ufalicam.
BİRDÜNYAUMUT
Sevgili Kardeşim.
Mesele ağzını burnunu kırmak değil, konuşmamak, bildiğini savunmamakta yatıyor. ”Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır” Hadisi şerifi ile amel etmeyi terk etmemizde yatıyor. Ya korkumuzdan, ya önem vermeyip küçümsediğimizden kurtlar kelebek oluyor, kuş oluyor ver büyüyor! Halkımız yıllarca TGRT’nin ”Çift niyetli namaz” fetvaları ve ”Üveysilik” benzeri hikayelerle aldatılmadı mı? Daha geçen gün bir kardeşimiz : ”Ben üveysi olacağım. Bu zamanda hakiki İslam Alimi, Mürşidi Kamil kalmamış. Hiç birine gönlüm yatmıyor. Gidip bir evliyanın mezarına onun ruhuna Fatiha göndereceğim. Her gece ve gündüz seçtiğim o veli kula hediyeler göndereceğim. Bdeni manevi talebeliğe alır ve yetiştirir.” Diyor ve tanıdığı herkese bunu hararetle tavsiye ediyordu. Daha da kötüsü Ehl-i Sünnette 12 İmam inancının olduğunu iddia ediyor ve neden hiç bir kitapta 12 imama ait bir şey olmadığını sorgulayıp duruyordu!
Nice insanlar müftülere, imamlara Bu eserlerden okudukları ile kafa tutmaya kalkıştı. Şimdide Abdülaziz Bayındır çıktı meydanlara! Artık hak getire! Ya susmaya ve kandırılmaya devam edeceğiz ya da Hakkı tutup kaldıranlardan olacağız İnşAllah.
Zeineb
Neden Türkçe namaz kılınamaz, cahilliğimi mahzur görün?
Galus
< Nice insanlar müftülere, imamlara Bu eserlerden okudukları ile kafa tutmaya kalkıştı. Şimdide Abdülaziz Bayındır çıktı meydanlara! Artık hak getire! Ya susmaya ve kandırılmaya devam edeceğiz ya da Hakkı tutup kaldıranlardan olacağız İnşAllah. >
Bayındırın Yaşar nuriden daha tehlikeli fetvalarının olduğuna inanıyorum.
Çünkü yaşar nuriyi herkes tanıyor ama bayındırı maalesef kimse tanımıyor.
< Neden Türkçe namaz kılınamaz, cahilliğimi mahzur görün? >
çünkü dinde öyle bir yeri yok. İslamın ilk yıllarında bile buna izin verilmemiş sadece farisi olan sahablerden selmanı farisi (ra) “öğreninceye kadar” bir süre verilmiştir.
Zeineb
Sağolun, Allah razı olsun.
bahadır emin
Adamların tiplerinden belli oluyo zaten. Katil kılıklı hepsi.
handond
Kardeşim insanların Allahın yaratması olduğu şekillerine eleştiri getirmek doğru değildir şimdi ben burdaki gördüğüm birine senin gözlerin ne iğrenç desem hoş olurmu?Biz onların yaptığı fiilerden hoşnut değiliz tipleriyle uğraşmak hadimize değil o seçmedi o şekli Allah verdi.
yaseydi
Bilindiği üzere Türkler toplu halde İslamiyeti ancak X. yüzyılda, uzun ve kanlı savaşlardan sonra kabul ettiler. Doğaldır ki Kuran da X. yüzyıla kadar türkçeye çevrilmemişti. Ama Samanoğulları’ndan Nuh’un oğlu I. Mansur’un iktidarı (961-976) zamanında Kuran’ın Farsçaya çevrilmesi işi resmen ele alındı.Maveraünnehr bilginleri XIV. Surenin 4. ayetine dayanarak Kuran’ın Arapçadan başka dillere çevrilmesinde sakınca olmadığı fetvasını verdiler. Bundan seksen-doksan yıl sonra Kaşgar’da Kuran türkçeye çevrildi. Günümüze kadar gelen bu en eski Kuran çevirileri dört nüshadır…
Zamanla yayılan, geniş ülkelere yerleşen Türkler, İran ve Arap topraklarında Fars ve Arap dillerinin etkisinde kaldılar. Bu da Türk dilinin kimi bölgelerde büyük ölçüde ihmale uğraması sonucunu doğurdu. Arap ve fars dilleri türkçeye öylesine egemen oldu ki, bilim ve edebiyat türkçe değil arapça ve farsça yazıldı. Giderek Türkler için ulusal ve doğaldil olan türkçe bırakılıp devletin resmi dili farsça oldu. Bu bu değişimi Kuran’ın türkçelerinde izleyebiliyoruz.
Bugün devlet kitaplıklarında veya özel kişilerin ellerinde bulunan yazma Kuran çevirilerinin önemli bölümlerinin karşılaştırılmasından ortaya bir gerçek çıkmaktadır: O da tümünün kökeninin dayandığı tek bir nüsha oluşudur. Bu tek nüsha XI. Yüzyıldaki anonim çeviridir. Bu kısa tarihçeden sonra Kuran’ın çevirilerinden okunmasının bir sakıncası olup olmadığını gene Kuran ayetlerinden öğrenelim.
Ali İmran Suresi 138: ”Bu Kuran insanlara bir açıklama, sakınanlara yol gösterme ve öğüttür.”; İbrahim 4: ”Kendilerine apaçık anlatabilisin diye her peygambere KENDİ KAVMİNİN DİLİ İLE gönderdik.”; Meryem 97: ”Biz Kuran’ı Allah’a karşı gelmekten sakınanları müjdelemek ve inatçı kavmi uyarman için SENİN DİLİNDE İNDİREREK KOLAYLAŞTIRDIK.” İşte bu ayetler Kuran’ın İslam’ı kabul eden her kulun kendi dilinde okumasının olağan sayılacağını kanıtlar; ama bir ayet daha göstererek bunun, yani Kuran’ın anlaşılmasının zorunlu olduğunu vurgulamak istiyorum: Şu’ara 198-9: ”Biz Kuran’ı arapça bilmeyen kimselerden birine indirse idik de o bunları okusa idi, yine de ona inanmazlardı.”; Fussilet 44: ”Biz bu Kuran’ı YABANCI BİR DİLLE ORTAYA KOYSAYDIK… BİR ARAB’A YABANCI BİR DİLLE SÖYLENİR Mİ? Derlerdi.”; Duhan 58-9: ”Ey Muhammed biz öğüt alırlar diye Kuran’ı SENİN DİLİNDE İNDİREREK KOLAYCA ANLAŞILMASINI SAĞLADIK.” Bu ayetlerle ortaya çıkan bir gerçek var ki, o da Allah’ın buyruklarının kulları tarafından apaçık anlaşılması amaçlanmıştır. Arap’ın anlayabilmesi için yabancı bir dilde değil de arapça indiren yüce Tanrı bir Türk’ün, bir Alman’ın, bir İngiliz’in anlayabilmesi için illa arapça öğrenmeyi zorunlu kılmış değildir kuşkusuz. Çünkü her vesile ile kolaylaştırmayı öngördüğünü bildirmektedir. Bunu yukarda Duhan, 59. ayetinde gördük.
Bugün Hıristiyan dünyası bu aşamaları çoktan geride bıraktı. Kitab-ı Mukaddes’in Atik bölümü ibranicedir, Ahd-i Ceditü bölümü ise aramca. Her iki bölüm önce yunancaya sonra da latinceye çevrilmiştir. Batı Hıristiyanları latince bilmediklerinden dinsel yaşamlarını yüzyıllarca kilise adamlarının diktası altında sürdürdüler. XVI. Yüzyılda Luther ve Calvin’den sonra bu dikta çok kanlı bir biçimde sona erdi. Bugün kiliselerde Kitab-ı Mukaddes (Kutsal Kitap) katolik ülkelerde bile her ülkenin kendi dilinde okunmaktadır.
Bizde de bu ihtiyaç duyulmuştur. Hem de Osmanlı Devletinde dinsel bilimlerin en yüksek düzeyeulaştığı, bütün ülkenin medreseden yetişmiş bilginlerle dolup taştığı bir dönemde. Namaz kılanlar (Ehl-i Salat) namazda okunan kısa surelerin türkçeye çevrilmelerini istemişlerdir. Jalkın bu dileği bilginlerden MEHMED NİKSARİ (ölm.1810)’ye ulaşmış: o da İhlas suresini türkçeye çevirmiştir. Mehmed Niksari bunu şöyle anlatıyor: ”Kimi namaz kılan sofular demişler ki, biz arap dilini bilmiyoruz. Bilim adamı olan bir kişi namaz içinde okuduğumuz sırada onun anlamını türkçeye çevirse de onu işitsek, düşünsek ve bize huzur verse” Görülüyor ki, ister İslam’ın yayıldığı ilk yıllarda, isterse son dönemlerde olsun, din bilginleri katı ve tutucu görüşte direnmemişlerdir. Çünkü bir dini beğenmek ve inanmak için herşeyden önce onu anlamak gerekir. İslam dini arapça, Hz.Muhammed de Arap kökenli olduğundan Araplardan başka uluslar Tanrının buyrukların, yüzyıllar boyu ancak bu dili bile kişilerden öğrenebiliyorlardı. Bu da o kişlerin niyet ve çapları ölçüsünde gerçekleşebiliyordu.
Hanefilik’in kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife, Şuara Suresinin 196.ve Ala Suresinin 18. ayetlerine dayanarak namazda okunan sure ayetlerinin aynı anlamı veren herhangi bir dilde okunabilmesinin caiz olduğunu açıkça bildirmişti. Gene bu konuda Ebu Bekir Razi Ahlam, ül-Kuran’ında Şuara Suresindeki bir ayete dayanarak ”Bu ayet Kuran’ın bir dilden başka bir dile naklolunmasının Kuran’ı Kuran olmaktan çıkarmayacağına delildir” diyerek İmam-ı Azam gibi Kuran’ın anlamından ibaret olduğunu açıklamaktadır.
495 Hicri’de ölen Serahsi, Mebsut adlı yapıtında Ebu Hanife’nin namazda Kuran’ın arapçadan başka bir dilde okunmasını caiz gördüğünü söylediği sırada şöyle bir örnek veriyor: ”İranlılar, Selman’dan Fatiha Suresini farsçaya çevirip kendilerine göndermesini istemişler. Selman bu sureyi farsça yazıp kendilerine yollamış; onlar da namazda Fatiha’yı farsça olarak okumuşlardır.” İşte Ebu Hanife (ölm.H.150) buna da dayanarak namazın başka dillere çevrilmiş ayetlerle okunabileceği yargısına varmıştı. Ancak kimileri Ebu Hanife’nin sonradan bu içtihadından caydığını iddia ederek büyük bir yanılgıya düşmüşlerdir. Eğer İmam-ı Azam bu fikrinden caymış olsaydı, ondan sonra gelenler kesintisiz bunu yineler dururlardı. Oysa bu iddiayı biz ancak İmam-ı Azam’dan iki hatta üç yüzyıl sonra yazılmış kitaplarda görmekteyiz. Oysa V. Hicri yüzyılda yaşamış olan Ebu bekir Razi’de olsun Serahsi’de olsun Ebu Hanife’nin bu içtihadından vazgeçtiğine ilişkin bir kayıt yoktur.
Gerçek şudur ki, yüzyılların ötesinde varolan doğal ve akılcı anlayışın giderek kimi din öğreticilerinin Kuran’ın açık bildirilerine ters düşen tutucu bir yol izlemeleri Arap olmayan ulusların kaderinde tarihin yazdığı nice sayısız, hazin olaylara neden olmuştur.
HAMMADUN
RAD SURESİ 25’nci Ayeti Kerime…..Allah’ı bilmelerine rağmen(inkar edip) kötü ahit verenler, Allah’ın bitiştirilmesini emrettiği şeyleri (Akrabalık bağlarını) terk edenler ve yer yüzünde fesat çıkaranlar, işte lanet onlar içindir. ve kötü yurt (Cehennem) onlarındır.
Elmalılı Hamdi Yazır:Amma Allahın ahdini misak ile tevsık ettikten sonra nakzedenler ve Allahın raptedilmesini emrettiği rabıtaları koparanlar ve yer yüzünü fesada verenler, işte bunlar, lânet onlara, ve yurdun kötüsü onlara
Süleyman Ateş:Ama Allah’a verdikleri sözü iyice pekiştirdikten sonra bozanlar ve Allâh’ın bitiştirilmesini istediği şeyi kesenler ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlar… İşte la’net onlara, yurdun kötü sonucu da onlaradır.!
Yaşar Nuri Öztürk:Allah’a verdikleri sözü, onu antlaşma haline getirdikten sonra bozanlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi parçalayanlar ve yeryüzünde bozgun çıkaranlara gelince, böyleleri için lanet var. Yurdun en kötüsü de onların olacak.
Ayetler ve tercemeleri de yanlarında….. Sanırım kıyaslayabilirsiniz… Allah cümlemizden razı olsun. Amin.
nesrince
Selamunaleyküm…soruma verilen cevaplar için çok çok teşekkürler ediyorum…Allah razı olsun…
nesrince
Selamun aleyküm..birsüre önce oğlum eve kedi yavrusu aldı..zamanla alıştık ve çok sevdik.birgün aniden neolduğunu anlamadan öldü…çok üzüldük..neolur beni aydınlatın.hayvanlar öldüğünde neoluyolar?
şaf_ak
< Selamun aleyküm..birsüre önce oğlum eve kedi yavrusu aldı..zamanla alıştık ve çok sevdik.birgün aniden neolduğunu anlamadan öldü…çok üzüldük..neolur beni aydınlatın.hayvanlar öldüğünde neoluyolar?
>
vealeykum selam
Hangi hayvanlar Cennete girecek?
forumduasi.com/itikat-iman-soru-ve-cevaplari/19496-ahirette-hayvanlarin-durumu-nasil-olacak.htmlAhirette hayvanların durumu nasıl olacak?
Mişkâtü’l-Envar isimli eserde İmam Mukatil’den bu hususta şöyle bir rivayet nakledilir:
Şu on hayvan Cennete girecektir:
1. İbrahim Aleyhisselâmın buzağısı.
2. İsmail Aleyhisselâmın yerine kesilen koç.
3. Salih Aleyhisselâmın bir mucizesi olan deve.
4. Yunus Aleyhisselâmı yutan balık.
5. Musa Aleyhisselâmın ineği.
6. Uzeyir Aleyhisselâmın merkebi.
7. Süleyman Aleyhisselâmın karıncası.
8. Belkıs’in hüdhüd kuşu.
9. Ashab-ı Kehf’in Kıtmir isimli köpeği.
10. Peygamberimizin Kasva isimli devesi.1
Ayrıca bu hususta Bediüzzaman Said Nursî ise, “Üçüncü Şua” olan Münacat isimli eserinde şöyle demektedir:
“Evet, ebedînin sâdık dostu ebedî kalacak ve bâkînin âyine-i zîşuuru bâki olmak lâzım gelir.
“Hayvanların ruhları bâkî kalacağını ve Hüdhüd-ü Süleymânî (a.s.) ve Nemli ve Naka-i Sâlih (a.s.) ve Kelb- Ashab-ı Kehf gibi bazı efrad-ı mahsusa hem ruhu, hem cesediyle bâkî âleme gideceği ve her bir nev’in ara sıra istimal edeceği bir tek cesedi bulunacağı rivayat-ı sahihadan anlaşılmakla beraber, hikmet ve hakikat, hem rahmet ve rububiyet öyle iktiza ederler.”2
Yani, ruh bâkî kalacağına göre, bütün hayvanların ruhları bâkî kalacaktır. Fakat Cennete girecek olan bu hayvanlar gibi, bazı hususi fertler de hem ruhu, hem de cesedi ile birlikte bâki âleme gidecektir. Ve ayrıca her bir tür mahlukun ara sıra kullanacağı bir cesedinin bulunacağı bildirilmektedir.
Evet, rivayetler değişik olsa da, Cennete girecek olan hayvanlar başlıca bunlardır. Onların Cennetteki hayatını, nerede, nasıl bulunacaklarını ise Ancak Cenab-ı Hak bilir. Çünkü o âlemin gerçek keyfiyetine bizim idrakimiz kâfi gelmez.
Cennete girecek olan bu hayvanların bu peygamberler ve bu zatlarla olan münasebeti hakkında ise Peygamberler Tarihi isimli eserlerde geniş malumat bulmak mümküdür.
1. Dürretü’n-Nâsihtn, s.57.
2. Şualar, s.45.alıntı
Sorularla islamiyetten alıntı
————————–
HAMMADUN
Bu kısım alıntıdır…
Yani, ruh bâkî kalacağına göre, bütün hayvanların ruhları bâkî kalacaktır. Fakat Cennete girecek olan bu hayvanlar gibi, bazı hususi fertler de hem ruhu, hem de cesedi ile birlikte bâki âleme gidecektir. Ve ayrıca her bir tür mahlukun ara sıra kullanacağı bir cesedinin bulunacağı bildirilmektedir.
Alıntı hitamı.
Eğer hayvanda ruh varsa, tabiidirki baki kalacaklardır. Ancak ruh kesinlikle hayvanda yoktur. Eğer hayvanda ruh olmuş olsa idi, hayvanlar mahkeme-i kübrada birbirlerinden haklarını aldıktan sonra yok olmaz, onlarda belli bir statü dahilinde cennet yada cehennem ehli arasında yerlerini alırlardı.
İSRÂ SURESİ 85’nci Ayeti Kerime.
Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir.
Bu durumda rabbimin bize bildirdiği az bir bilgi ruh hakkında nelerdir.
Külli Ruh allah-u Taaladır. Kutsal Ruh allah-u Taala’dır. Emin Olan Ruh Allah’u Taaladır. Ancak Ruhul kudüs (Kutsal Olan Ruh) ve Ruhul Emin (Emin Olan Ruh) olarak (Cebrail) diye açılır. Madem Külli Ruh allah-u Taalanın bizzat kendisidir. Külli irade ve Külli akıl’da, hiç Kutsal ve Emin olan ruh cebrail, olabilirmi….???
Rabbi Külli irade’den, cüz-i’sini kuluna vermişse, Külli akıl’dan, cüz-i’sini kuluna vermişse, Külli Ruh’undan, cüz’i sini kuluna vermişse bunda hayvanın ve onun soyunun irtibatı nerede…..???
Eğer bu irtibatı kuracak bir tek ayeti kerime gösterebilirseniz. Evrim teorisinin ağa babası bizatihi siz olursunuz. Zira insanı hayvandan ayıran en büyük özelliği, Allah’u Taala’nın tüm evrende muhatabı olmasıdır ki; Bu da rabbinin cüz’ilerinin kendinde olmasındandır. allah-u Taala yaratan, İnsan ise yaratılan olması hasebiyle,
21-91 Irzını koruyan MERYEM’e RUHUMUZDAN ÜFLEMİŞ onu ve oğlunu, âlemler için bir mucize kılmıştık.
Kim üflemiş…??? Neyi üflemiş….??? Kime üflemiş….??? Neyinden üflemiş….??? Neden üflemiş….???
Kim üflemiş; allah-u Taala, Külli Ruh olan allah-u Taala, KUTSAL RUH olan allah-u Taala.
Neyi Üflemiş; Ruhu üflemiş.
Kime üflemiş; Irzını koruyan, Edeb sahibi Hazreti MERYEM’e,
Neyinden üflemiş; Kendi küllisinden bir cüz’iyi. Ruhundan bir nebzeyi.
Neden üflemiş; MERYEM ve İSA (A.S.)’mı alemler için bir ibret ve mucize kılmak için.
İşte hristiyanlar kendilerinde de var olan bu ayetleri, zaman içerisinde hurafelere kurban ederek, MERYEM’e Allah’ın hanımı, İSA(A.S.)’a ise Oğlu deme gafletinde bulunup ona iman etmişlerdir. Halbuki bilememişlerdir ki. MATLUB başka bişeydir. MAHLUK başka birşey. Eğer bu gün hayvana da bu ruhtan verirseniz. Onu o şekilde kabul ederseniz. Evrim teorisyenleri size bakıp EL HAK diyeceklerdir. Bunda da hiç şüpheniz olmasın. Tekraren söylüyorum ki; Hayvan ebedi değildir. O mahkeme-i Kübra’da tıpkı insan bedenlerinin yok olduğu gibi yok olacaktır. Zira cennete hiç bir materyal, dünyaya ait en ufak bir zerre dahi giremeyecek, girdiği düşünülse bile, nurani bir yerde, cismani bir şeyin herhangi bir besin bulup beslenemeyeceğinden cennet o cismani için cehenneme dönecektir. Hiç kimse de ummasınki ben bu bedenle cennete girer ve nurani olan her tür leziz yiyecekten tat alır ve beslenirim diye. Hiç cismani bir şey, nurani bir ortamda yaşarmı….??? Siz hiç düşünmezmisiniz….??? Siz hiç aklınızı kullanmazmısınız..??? Siz hiç tefekkür etmezmisiniz…???
Peki cennette hayvan olmayacakmı….???
Tabiki olacak. Ancak onlar, havan ırkının ilk yaratılmış ilk çiftleri için geçerli. Ebedi olarak orada kalıp kalmayacakları hakkında da elimizde herhangi bir bilgi yok. Yalnız insanların cennet ve cehennemde ebedi olacakları muhakkak. Zira onlarda Rabbinden bir cüz’i olmak üzere Ruh var. Asla ve kat’a o ruh yok olası değil. Allah cümlemizden razı olsun. Amin.
hanne_65
benim tek kanaat ettiğim elmalılı hamdi yazır. güvenle okuyorum.
Hoca
< benim tek kanaat ettiğim elmalılı hamdi yazır. güvenle okuyorum. >
Meal konusunda Diyanet vakfı meali en güzelidir.
-UGUR-
yaşar nuri hakkında bir çok şey biliyorum mesela bir ara Fatih Sultan mehmet Han a içki içerdi diye iftiralarda bulunmustur. vede içkiden bir şey olmaz herkes içebilir diye içkiyi önemsememiştir.. ondan sonra kadınların elini tutmak caizdir.. bunu anlatmakla bitiremeyiz. herkes bildigi için bu kadarda kalırım..
Süleyman ateş ilk meal yazmıştı onda Peygambere inanmak şart değil demişti.. herkesten tepki gelince ikinci baskısında inanmak şart uymak şart degildir dedi. sözlerine baksanıza bu sözleri söyleyenin kitabı alınırmı..
Birde süleyman ateş Nisa süresi 64 üncü ayeti yorumlamasına bakarmısınız
bir adam yahudi veya hıristiyan eğer efendimiz (Sallalahu Aleyhi ve sellem ) için; yalancıdır sahtekardır , kur’an uydurmadır” derse o cennete giremezmiş. ama bir yahudi hıristiyan : ” oda dogrudur , Kur’anda haktır , ama ben yahudilikte ve hıristiyanlıkta devam ediyorum ” derse o cennete girermiş …
yani bu gibi adamlar tuttugunu cennete atan kimselerdir. yahudi hıristiyanlarıda cennete soktu.. bir insan müslüman olmadıgı sürece kesinlikle Cennet yüzünü göremez..
Meal alacaksanız tavsiyem elmalılı hamdinin sadeleştirilmiş meali vardır. oldukcada güzeldir
bahadır emin
dinlerarası diyalog ahir zamanın en büyük fitnelerinden. Allah müslümanları diyalogcuların şerrinden muhafaza eylesin.
-UGUR-
amin kardeşim.. Allah ehli sünnet yolundan ayırmasın…
EHL-I BEYT
Yasar Nuri Ozturk Hoca’nin Kur’an-i Kerim Meali gercek anlamina en yakin yazilmis olanidir. Arapca bilmeyenler için sacma sapan yazilmis veya hazirlanmis gibi gelebilir. Ama aslinda ayetleri eklenti kelimelere yer vermeden yazmaya calisan ilk ve tek hocadir (yani bazi cevirenlerin kendi fikirlerine ve tahminlerine yer vermeleri gibi, ki piyasada bir çok ornekleri var). Allah Ile Aldatmak kitabinda da yer verdigi gibi, Islam dunyasinda insanlari SIRF MENFAAT ICIN Allah’in adini vererek kandirmak ve inanc yonlerini saptirmak O KADAR KOLAY KI, yuzyillardir sure gelen ve basarili bir kontrol sistemi ile bütün müslümanların temel inanc felsefesini tamamen cokerten ve adina seriat veya halifelik denen bir yonetim ile Peygamber Efendimiz’in bütün soyunu yeryuzunden silme curetinde bulunacak kadar bile had safhalara cikmis seytani bir duzende; müslümanların yanilmalari COK dogaldir. Cogumuz Yuce Kitab’in meallerini okumak için simdilerde Google de arama yaparak buluyoruz ve genelde ilk cikan sayfaya bakiyoruz. Eskiden sadece Kur’an’in öz sayfalarina Diyanet tarafindan yazdirilmis anlamlarini okuyorduk ve geciyorduk. Halbuki bu konunun diğer sayfalarinda bile bazilariniz Turkce namaz kilinmaz, okunmaz demisti. Peki neden Kur’an-i Kerim’i Turkce Okuyorsunuz o zaman?
Ben soyleyeyim:
Ne dedigini anlamak için Okumaniz gerekiyor,
Okumak için Arapca! bilmeniz gerekiyor
Arapca bilmek de Yuce Kitab’i anlatmaya yetmez.
Arap edebiyatini bilseniz bile yetmez cunku dediginiz gibi Yuce Kitab bir siir kitabi degildir (HASA!) Kitab’in Ruh’unu, Sirr’ini, Ma’na’sini bilmek lazim.
Yasar Nuri Hoca bunlari tamamen biliyor demiyorum ama Turk yazarlari/ilahiyatcilari/hocalari/profesor doktorlari arasinda Yuce Kitab’i anlamina en yakin olarak ceviren Hocadir. Irak’da Iran’da ve Turkiye’nin bir çok bolgesinde ozellikle akdeniz ve guneydogu bolgelerinde sayisiz hocalarla/alimlerle/ilahiyatcilarla bircok defa gorusmus, yogun fikir tartismalarina hakikatle dahil olmus bir kisidir. (Kendi okul yillari ve ogrenimi haric..!)
Gunumuz Islam’i, 1300 seneden fazladir sure gelen cirkin ve korkunc oyunlara maaaaalesef kurban gitmistir, buna TUZ VE KARABIBER OLARAK DA HRISTIYAN VE YAHUDI GUCLERINI DE EKLERSENIZ SANIRIM ORTAYA CIKAN TABLOYU HEPINIZ ACIK VE NET BIR SEKILDE GORUYORSUNUZDUR.
Dostlar, ben fikrimi bu sekilde paylastim. Sizin Fikrinize saygim var. Istediginizi yazip soyleyebilirsiniz, yapici olmasi dilegiyle, ama ben Yasar Hoca’yi Kur’an-i Kerim’in meali hakkinda olumlu ve tamamen gercekci buluyorum ve yakindan takip etmeye calsiyorum. Asil zengin hocasi olan o degildir, (!) nice (!) hocalar (!) hala piyasada cirit atiyor Allah! Din! Iman! Peygamber! adina.
Yuksek Saygilarimla,
Allah’a Emanet olun
La Havle Vela Kuvvete Illa Billah’ul Aliyyu’l Aziym.
islamyolu
Ben ikisinide önermiyorum. ikisininde kitapları alınmaz. Ne meal kitabı nede normal kitapları. beyniniz bulanır benden demesi
Hoca
< Yasar Nuri Ozturk Hoca’nin Kur’an-i Kerim Meali gercek anlamina en yakin yazilmis olanidir. Arapca bilmeyenler için sacma sapan yazilmis veya hazirlanmis gibi gelebilir. Ama aslinda ayetleri eklenti kelimelere yer vermeden yazmaya calisan ilk ve tek hocadir (yani bazi cevirenlerin kendi fikirlerine ve tahminlerine yer vermeleri gibi, ki piyasada bir çok ornekleri var). Allah Ile Aldatmak kitabinda da yer verdigi gibi, Islam dunyasinda insanlari SIRF MENFAAT ICIN Allah’in adini vererek kandirmak ve inanc yonlerini saptirmak O KADAR KOLAY KI, yuzyillardir sure gelen ve basarili bir kontrol sistemi ile bütün müslümanların temel inanc felsefesini tamamen cokerten ve adina seriat veya halifelik denen bir yonetim ile Peygamber Efendimiz’in bütün soyunu yeryuzunden silme curetinde bulunacak kadar bile had safhalara cikmis seytani bir duzende; müslümanların yanilmalari COK dogaldir. Cogumuz Yuce Kitab’in meallerini okumak için simdilerde Google de arama yaparak buluyoruz ve genelde ilk cikan sayfaya bakiyoruz. Eskiden sadece Kur’an’in öz sayfalarina Diyanet tarafindan yazdirilmis anlamlarini okuyorduk ve geciyorduk. Halbuki bu konunun diğer sayfalarinda bile bazilariniz Turkce namaz kilinmaz, okunmaz demisti. Peki neden Kur’an-i Kerim’i Turkce Okuyorsunuz o zaman?
Ben soyleyeyim:
Ne dedigini anlamak için Okumaniz gerekiyor,
Okumak için Arapca! bilmeniz gerekiyor
Arapca bilmek de Yuce Kitab’i anlatmaya yetmez.
Arap edebiyatini bilseniz bile yetmez cunku dediginiz gibi Yuce Kitab bir siir kitabi degildir (HASA!) Kitab’in Ruh’unu, Sirr’ini, Ma’na’sini bilmek lazim.
Yasar Nuri Hoca bunlari tamamen biliyor demiyorum ama Turk yazarlari/ilahiyatcilari/hocalari/profesor doktorlari arasinda Yuce Kitab’i anlamina en yakin olarak ceviren Hocadir. Irak’da Iran’da ve Turkiye’nin bir çok bolgesinde ozellikle akdeniz ve guneydogu bolgelerinde sayisiz hocalarla/alimlerle/ilahiyatcilarla bircok defa gorusmus, yogun fikir tartismalarina hakikatle dahil olmus bir kisidir. (Kendi okul yillari ve ogrenimi haric..!)
Gunumuz Islam’i, 1300 seneden fazladir sure gelen cirkin ve korkunc oyunlara maaaaalesef kurban gitmistir, buna TUZ VE KARABIBER OLARAK DA HRISTIYAN VE YAHUDI GUCLERINI DE EKLERSENIZ SANIRIM ORTAYA CIKAN TABLOYU HEPINIZ ACIK VE NET BIR SEKILDE GORUYORSUNUZDUR.
Dostlar, ben fikrimi bu sekilde paylastim. Sizin Fikrinize saygim var. Istediginizi yazip soyleyebilirsiniz, yapici olmasi dilegiyle, ama ben Yasar Hoca’yi Kur’an-i Kerim’in meali hakkinda olumlu ve tamamen gercekci buluyorum ve yakindan takip etmeye calsiyorum. Asil zengin hocasi olan o degildir, (!) nice (!) hocalar (!) hala piyasada cirit atiyor Allah! Din! Iman! Peygamber! adina.
Yuksek Saygilarimla,
Allah’a Emanet olun
La Havle Vela Kuvvete Illa Billah’ul Aliyyu’l Aziym. >
İnanın en cahil insan bile hangi hocanın meali okunur hangisinin okunmaz biliyor.
Şahsen Yaşar efendinin mealini okudum ve tavsiye etmiyorum.
Biz site yönetimi olara ısrarla “TÜRKİYE DİYANET VAKFI MEALİ”ni tavsiye ediyoruz.
ikindi
ben yasar nuri öztürkün cevap veriyorum kitapindan birkac parca okudum. adam uyduruyorda uyduruyor. yaziyor, iddia ediyor ama hibir seyde belge vermiyor. adam diyorki kiyas seytandandir, neden seytandandir? falanca imam seytandandir dedigi dolayi. yasar nuri öztürkü asla tavsiye etmem, hadisleri inkar eden adamdan ne hayir gelir?
Kayıtsız Üye
Bir insanın dinini yargılamak sadece Allah’a mahsustur.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’in Hadisinde söylediği gibi sen “Allah’mısınki başkasının dinini yargılıyorsun”
Bilmezmisinizki Fatiha suresinde belirtildiği gibi “Din/yargı gününün sahibi Allah’tır”
Kur’anı Kerim buyururki: Kendi yaptıklarını yargılayan insan ne güzel insandır. Düşün doğruyu gör.
süleyman ateş kuran meali, yaşar nuri öztürk soru cevap, üveysilik süleyman ateş