İnfak ile ilgili hadisler

İnfak ile ilgili hadisler

Kayıtsız Üye
Arkadaşlar dinimizde bulunan infak ile ilgili hadis-i şeriflere örnekler paylaşabilir misiniz ?


Yanıt: infak ile ilgili hadisler

Desert Rose
Hz. Peygamber (sav), sahibi bulunduğu maldan en fazla infak eden insandı. O’ndan herhangi bir şey istenirse az veya çok mutlaka bir şey verirdi. Verdiğinden dolayı duyduğu sevinç ve neşe, alan kişinin sevincinden daha fazlaydı.
Hz. Muhammed (sav), zekatın dört sınıf maldan verileceğini belirtmiştir. Bunlar halk arasında en çok dolaşan ve insanların zorunlu ihtiyaçları olan mallardır:
1) Zirai mahsüller ve meyveler,
2) Hayvanlar (deve, sığır, davar),
3) Altın ve gümüş,
4) Her türlü ticaret malı.
Ey iman edenler, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmeden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin… (Bakara Suresi, 254)
Peygamberimiz (sav)’in hayatında yardımlaşmanın çok büyük yeri vardır. Peygamberimiz (sav), yapılan yardımların en güzelinin gizli yardımlar olduğunu bize bildirmektedir. Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ben Allah’tan korkarım diyen adam, sol elinin verdiğini sağ eli duymayacak derecede gizli sadaka veren ve tenha yerde Allah’ı zikrederek gözleri boşalan kimsedir." (Müslim)
Şeytan insanları infak etmekten alıkoymak için gelecek endişesi ile korkutur. Bunun sonucu olarak insanları cimriliğe sürükler. Peygamberimiz (sav) ise bunun mümin için büyük bir tehlike olduğunu bildirmiştir:
"Cimrilik etme ki Allah da sana olan nimetlerinden esirgemesin. Malının fazlasını saklama ki Allah da fazla olan keremini senden menetmesin." (Müslim)
"Her kim borçlu olan bir fakire mühlet verir yahut alacağını bağışlarsa, Allah o kimseyi arşın gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde arşın gölgesi ile gölgelendirir." (Müslim)
"Zekat vermeyen altın ve gümüş sahiplerinin kıyamet günü bu malları ateşten bir zincir olur. O bunlarla ateşe atılır. Bu ateşten zincir onun yüzünü arkasını ve yanlarını dağlar. Bu ateşten zincir soğuduğunda tekrar ateş haline döner. Bizim dünya senemizle elli bin sene olan kıyamet gününde insanlar arasında hesap görülünceye kadar bu hal tekrar olunur." (Buhari)

alıntı….


Yanıt: infak ile ilgili hadisler

Ebu Ducane
infak ile ilgili hadisler
3235 – Hârise İbnu Vehb (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sadaka verin. Kişinin eline parayı alıp sadaka olarak vermek üzere çıktığı ve fakat kendisine bağışta bulunulan kimsenin "Bunu dün getirmiş olsaydın kabul ederdim, ama şu anda ona ihtiyacım yok” diye cevap vereceği ve böylece sadakasını kabul edecek bir kimseyi bulamadan sadakası elinde olduğu halde geri döneceği zaman yakındır."
Buhari, Fiten 24, Zekât 9; Müslim, Zekât 58, (1011); Nesâi, Zekât 64, (5, 77).
3236 – Ebu Müsa (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Muhakkak ki insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o vakit kişi altından sadaka ile (çarşı pazar) dolaşır da bunu kendisinden sadaka olarak kabul edecek tek kişi bulamaz. O zaman, tek bir erkeğe kırk tane kadının tâbi olduğunu ve kadınların çokluğu ve erkeklerin azlığı sebebiyle ona sığındıklarını görürsün.”
Buhari, Zekât 9; MüsIim, Zekat 59, (1012).
3237 – Hz. Ali (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Sadaka vermede acele edin. Çünkü belâ sadakanın önüne geçemez.”
Rezin tahriç etmiştir. (Cami’u’s-Sagir şerh-i Feyzu’I-Kadir’de mevcuttur) 3, 195).
3238 – Hz. Enes (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah arzı yarattığı zaman, arz sallanmaya (tıpkı bir hurma ağacı gibi sağa sola) yalpalar yapmaya başladı, bunun üzerine dağlarla onu sabitleştirdi ve böylece arz istikrarını buldu. Melekler dağların şiddetine hayrette kaldılar.
"Ey Rabbimiz, dediler, dağlardan daha şiddetli bir mahluk yarattın mı?"
"Evet, buyurdu. Demiri yarattım.”
"Demirden daha şiddetli bir şey yarattın mı?” dediler. Hak Teâla:
"Evet! dedi. Ateşi yarattım.”
"Ateşten daha ağır bir şey yarattın mı?" diye yine sordular. Hak Teala:
"Evet, dedi, suyu yarattım! ”
"Sudan daha şiddetli bir şey yarattın mı?” dediler. Hak Teala tekrar cevap verdi:
"Evet, rüzgârı yarattım.”
"Rüzgârdan daha şiddetli bir şey yarattın mı?” diye yine sordular. Hak Teâla:
"Evet insanoğlunu yarattım” dedi ve devam etti: "Eğer o, sağ eliyle sadaka verir, sol eli görmeyecek kadar gizlerse (daha şiddetlidir).”
Tirmizi, Tefsir, Muavvizateyn 2, (3366).
3239 – İbnu Ömer (radıyAllahu anhüma) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) minberde, sadakadan ve dilenmeye tevessül etmemekten bahsettiği sırada:
"Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır!” buyurdu. "Üstteki” infak eden "alttaki” de dilenen demektir.”
Buhari, Zekât 18; MüsIim, Zekât 94. (103 3 ); Muvatta, Sadaka 8, (2, 998) ; Ebu Dâvud, Zekât 28, (1648); Nesâi, Zekât 52, (5, 61).
3240 – Adiyy İbnu Hatim (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun” buyurdu.”
3241 – Bir rivayette de: "Sizden kim, bir yarım hurma ile de olsa ateşten korunabilirse, bunu yapsın” buyurmuştur.”
Buhari, Zekât 10, 9, Menâkıb 25, Edeb 34, Rikâk 49, 51, Tevhid 24, 36; Müslim, Zekât 66-67, (1016); Nesâi, 63, (5, 74-75).
3242 – Ebu Hüreyre (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Bir gün: "Ey Allah’ın Resülü! dendi, hangi sadaka daha üstündür?”
"Fakirin cömertliğidir. Sen bakımıyla mükellef olduklarından başla."
Ebu Dâvud, Zekât 40, (1677).
3243 – Said İbnu’l Müseyyeb (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Sa’d İbnu Ubâde (radıyAllahu anh), Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a gelerek sordu:
"Senin hoşuna giden sadaka hangisidir?”
"Su!” cevabını verdi.”
Ebu Dâvud, Zekât 41, (1679-1680).
3244 – Zeyd İbni Eslem (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Dilenci at üzerinde de gelse ona sadaka verin."
Muvatta, Sadaka 3, (2, 992 ).
3245 – Ebu Dâvud’daki bir rivayette: "Dilenci için bir hak vardır, at üzerinde de gelse bile" buyurmuştur.”
Ebu Dâvud, Zekât 33, (1665).
3246 – Hz. Ebu Hüreyre (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) buyurdular ki:
"Mal sadaka ile eksilmez.”
"Allah affı sebebiye kulun izzetini artırır.”
"Allah için mütevazi olan bir kimseyi Allah yüceltir.”
Müslim, Birr, 69 (2588); Tirmizi, Birr 82, (2030); Muvatta, Sadaka 12, (2, 1000).
3247 – Hz. Cabir (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), hurma mahsülünden her on vask miktara, fakirler için, bir salkım hurmanın mescide asılmasını emretti.”
Ebu Dâvud, Zekât 32, (1662).
3248 – Avf İbnu Malik (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), birgün elinde âsası olduğu halde çıktı. Adamın biri çürüklü bir hurma salkımı asmış idi. Aleyhissalatu vesselam salkıma değneğini dürtüyor ve:
"Bu sadakanın sâhibi, keşke bundan daha iyisini tasadduk etmek isteseydi. Bu sadakanın sahibi, Kıyamet günü çürük hurma yiyecek" diyordu.
Ebu Dâvud, Zekât 16 (l608): Nesâi, Zekât 27, (5, 43, 44)
3249 – Hz. Cabir (radıyAllahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a üstü başı yok, ayakları çıplak, sadece kaplan postu gibi çizgili bedei peştamalı -veya abalarına- sarınmış, kılıçları boyunlarında asılı oldukları halde hepsi de Mudarlı olan bir grup geldi. Onların bu fakir ve sefil halini görmekten Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın yüzü değişti. Odasına girdi tekrar geri geldi. Hz. Bilâl’e ezan okumasını söyledi. O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi.Namaz kılındı. Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve:
"Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratıp, ondan zevcesini halk eden ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın var eden Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir" (Nisâ 1) ayetini okudu. Bundan sonra Haşir suresindeki şu âyeti okudu:
"Ey insanlar, Allah’tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18).
Resulullah sözüne devamla: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa’ buğdayından, bir sa’ hurmasından tasaddukta bulunsun. Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken Ensâr’dan bir zât, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi. Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı). Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm. Şöyle buyurdular:
"İslam’da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir. Bu, onların ecrinden hiçbir şey eksiltmez de. Kim de İslâm’da kötü bir yol açarsa, ona bunun günahı ile, kendinden sonra onu işleyenlerin günahı da verilir. Bu da onların günahından hiçbir eksilmeye sebep olmaz.”
Müslim, Zekât 69, (1017); Nesâi, Zekât 64, (5, 75 – 76).
3250 – Hz. Ebu Hüreyre (radıyaIlahu anh) anIatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Bir adam: "Bu gece mutlaka bir sadaka vereceğim!” deyip, sadakasıyla çıktı. Fakat (farkına varmadan) onu bir hırsızın avucuna sıkıştırdı. Sabah olunca herkes:
"Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı. Adam:
"Ya Rabbi bir hırsıza sadaka verdiğim için sana hamdediyorum” dedi
ve ilâve etti: "Ancak mutlaka bir sadaka daha vereceğim!”
Yine sadakasıyla çıktı. (Gece karanlığında bu sefer de) bir zaniyenin avucuna sıkıştırdı. Sabahleyin herkes:
"Bu gece bir zâniyeye sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı. Adam:
"Allah’ım bir hırsız ve zâniyeye sadaka verdiğim için sana hamdolsun! yine de bir sadakada bulunacağım!” dedi. Sadakasıyla birlikte sokağa çıktı. (Karanlıkta) bu sefer de bir zenginin eline sıkıştırdı. Sabahleyin herkes:
"Bu gece bir zengine sadaka verilmiş!” diye dedikodu yaptı. Adam:
"Allah’ım, bir hırsız, bir zâniyeye ve bir zengine sadaka verdiğim için sana hamdediyorum!” dedi. (Bilahare rüyasında ona gelip şöyle denildi):
"Senin sadakaların kabul edildi. Şöyle ki: (İhlasla yani Allah rızası için vermen sebebiyle) hırsızın hırsızlıktan vazgeçip iffete gelmesi, zâniyenin ziinadan vazgeçmesi, zenginin ibret alıp Allah’ın kendine verdiklerinden tasadduk etmesi umulur."
Buhari, Zekât 14; Müslim, Zekat 78, (1022); Nesâi Zekat 47, (5, 55-56


Cevap: İnfak ile ilgili hadisler

Hoca
infak etmek ile ilgili hadisler
İnfak hadisleri
infak kelimesi geçen hadisler

733. [2:36, Hadîs No: 1258]

Ebû Hüreyre’den (r.a:) rivayetle:

En üstün sadaka (infak), sıhhatin yerinde iken, dünya malına karşı aşırı istekliyken, zenginliği umup fakirlikten korkarken verdiğin sadakadır. Sadakanı can boğaza gelip de "Şu şey falanın olsun, bu şey filanın olsun" deyinceye kadar geciktirme. Dikkat et. O şeyler zaten onların olmuştur.[132]

734. [2:36, Hadîs No: 1259]

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayetle:

En üstün (infak) sadaka, malı az olanın kendisini zorlayarak verdiği sadakadır. Harcamaya geçimi ile mesul olduğun kimselerden başla.[133]


Kayıtsız Üye
ALLAH razı olsun sizin gibilerden


infak ile ilgili hadisler, infakla ilgili hadisler, infak ile ilgili ayetler

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();