Ailem Dergisi 250. Sayı ile ELVEDA diyor
ehli-sunnet
Türkiye başta olmak üzere Avrupa, Asya ve Amerika’da birçok ülke ve bölgede okuyucularımıza düzenli olarak ulaşmaya çalıştık. Çok daha uzaklarda olanlar Ailem web sayfasında pdf dosyalarıyla dergi sıcaklığını paylaşmaya çalıştık. Telefonlarımız hiçbir gün susmadı ve mesaj kutumuz sürekli yeni mesajları müjdeledi.
Ailem, milyonlarca okurumuzun duygularına tercüman olan, dertlerini bilip derman arayan bir dergiydi. Okudukça sıkıntıları azaltacak formüller sunmaya çalıştık. Erkek, kadın, çocuk, genç, yaşlı; yani ailemizin tüm üyeleri onun bir parçasıydı. Şefkat, samimiyet, bağlılık ve aileyi kucaklayan tüm düşünceler Ailem’in ana ilkelerini ve nirengi noktalarını oluşturdu. Hedeflerimize ulaşabildiysek bize ne mutlu.
İLK SAYI İLK HEYECAN: 14 ARALIK 2002
Ailem’in ilk sayısı 14 Aralık 2002 tarihinde yayınlandı. 3 Aylar Rehberi’nden 12 sayılık bir tecrübeye sahip olan Serhat Şeftali editörlüğünde başlayan derginin ilk ekibinde muhabir olarak Ebru Nida Bilici ve editör yardımcısı olarak Mustafa Aydın vardı. Ali Demirel, Ali Budak ve daha sonra da Osman Karyağdı, Abdülkadir Süphandağlı beyler uzun süre dergiye çok önemli katkılarda bulundular. Özel dosyalar, kısa kısalar hep onların himmetiyle okuyucuyla buluştu. Ebru Hanım ve Ülkü Özel Akagündüz’ün Ailem’den ayrılmasıyla dergi ekibine Şemsinur Özdemir Hanım dahil oldu. Stajyerler Rabia Karlık, Azize Ceylan, Gökçe Acar, Nurcan Çalışkan ve Ece Özel Ailem’in günlük koşuşturmasının dönem dönem tatlı eziyetini çektiler. Ailelerle ilgili projelerde yapılan özel fotoğraf çekimlerinde ellerinden gelen gayreti gösteren Zaman fotoğraf servisini başta Selahattin Sevi bey olmak üzere minnetle anıyoruz. Sayfalarımızın birbirinden güzel mizanpajlarla size ulaşmasında asıl hammaliyeyi yüklenen isimlerse sayfa tasarımcılarımız Şemsi Açıkgöz, Mehmet Şimşek ve Bedia Azak ve Aynur Karagöl oldu. Hepsine elinize, yüreğinize sağlık diyoruz. Dergimize en güzel kapaklar yapmak için gayret gösteren Nurettin Aslantaş, Cem Kızıltuğ, Osman Turhan ve Necip Şahin’e teşekkürlerimizi yolluyoruz.
Ailem ekibi, her haftayı bir yarış parkuru gibi gördü ve her sayıya bir şeyler ekleyebilmek için durmaksızın çalıştı. Zaman içinde sayfa sayımız arttı, özel sayılarda bazen 48 bazen de 64 sayfa olarak okurlarımızın karşısına çıktık.
Yakalanan konu çeşitliliği ve gündemle uyumun sağlanmasıyla okur sayımız ve okunurluk oranımız giderek arttı. Ailem, Biz yazalım, siz okuyun! demedi. Dergi mutfağı, her satırın okunabilmesi için çabaladı. Kısa ve öz olabilmenin zorluğunu ve zahmetini bile bile bu zor göreve talip oldu. Bunu bazen başardık, bazen de başaramadık.
İlk aylar derginin her üyesi için telefon sürprizleriyle doluydu. Ahizenin öbür yanından yansıyan gözyaşlarına karışmış minnet ve teşekkür dolu tebrikler biz âciz çalışanların ne kadar önemli bir sorumluluğu omuzladığımızı yeniden hissettiriyordu. Okuyucularımız tashih yanlışlıkları dahil her türlü hatayı hemen bildiriyor, reklamlar dahil her konuda kanaatlerini aktarıyor, en önemlisi birçoğu konu önerisinde bulunuyor ve bize zenginlik katıyordu. Başından sonuna kadar onların duaları ve verdikleri moraller enerji kaynağımız oldu.
Dr. CAN VE CAN DOSTLARI
Derginin hemen başlangıcında ekibimize Dr. Mehmet Ayvacı Bey katıldı. Dr. Can Öner adıyla yazmayı, dertlere derman olamasa da hiç olmazsa hemdert olmayı öneriyordu. Kendi adıma Acaba? diye hiç düşünmedim. Çünkü sıra dışı enerjisi ve işine olan konstantrasyonu ile onu STV yıllarından tanıyordum. Tam kendisiyle ilgili bir alandı ve zaten kendisi de o kadar hastalığı içinde Beni hayata bağlayan sadece ailem ve Ailem. diye durumunu özetliyordu. 28 Temmuz 2006 tarihinde kaybettiğimiz güne kadar 30 bini aşkın insana bizzat cevap verdi, teselli olmaya çalıştı. Bu konuda kendisine ilk yıllarda Mustafa Aydın, daha sonra asistanları Toprak ve Azize hanım yardımcı olmaya çalıştı. Dr. Can’ımızı, Mehmet Ayvacı ağabeyimizi tekrar rahmet ve Fatihalarla anıyoruz.
DİNÎ BİLGİLER ÇARPITILMADAN VERİLDİ
Ailem, dejenere edilmeye çalışılan dini değerlerimize sahip çıkarak, bunların öğrenilmesi ve sevilmesinde büyük hizmetler gördü. İbadet ve inanç esaslarının ne olduğunu anlatmak yanında niçin ini ve hikmetini de yansıtmaya, bu neşenin tüm dünyaya ulaşmasına vesile olmaya çalıştı. Dini metinlerde de hatalarımız olmadı mı, tabii ki oldu? Ama hemen okurlarımızın uyarılarıyla kendimize geldik. Evimizde hep iyi bir Türkçe sözlük, iyi bir ilmihal, iyi bir tefsir, iyi bir meal bulunsun diye tavsiye etmiştik. Teklifimize uyup evine güvenilir bir kaynak eser koyan okurlarımız hemen oralardan bularak bize hatalarımızı gösterdiler.
AİLEM: KARA GÜN DOSTU OLDU
Ailem, mutsuzlara, ümitsizlere ümit olmaya, bilmediği, öğrenemediği için kendini kınayanlara bilgi kaynağı olmaya çalıştı. Sevginin ne olduğunu, yıllar geçse de nasıl tükenmeyeceğini, hayata, eşyaya ve kâinata muhabbet nazarıyla nasıl bakmamız gerektiğini anlatmaya çalıştı. Ailem çalışanları için en büyük haz kaynağı gelen mesajlardan, Çocuğumu/evliliğimi/aile saadetimi sizin sayenizde kazandım! cümlelerini okumaktı. Hayatta mutlu olmanın mutlu olmayı bilmek ve istemek le ilişkili olduğunu, evliliğin sabır imtihanı olduğunu, çocukların ilahi birer emanet olduğunu, her türlü sorunun mutlaka aşılabileceğini satırlar arasında fısıldadık sizlere. Kimi zaman evlilik danışmanı, kimi zaman bir aile büyüğü, kimi zaman da bir terapist olduk sayfalar arasında.
ÇOCUKLAR ÖNCELİKLİ HEDEF KİTLEMİZDİ
Onlarca sayımız sırf çocuklara yönelik oldu. Hamilelikten doğuma, ondan bebek bakımı ve sağlık eğitimine kadar yüzlerce dosya girdik. Eğitimin anne rahminde başladığı, helal/haram duygusunun ta o anlarda devreye girmesi gerektiğine işaret etmeye çalıştık. Bütün bunlar sırf iyi bir neslin yetişmesine vesile ve ışık olabilmek adınaydı. Çünkü yarın çok geç olabilir, bize bin 400 yıldır emanet edilerek gelen tarihi ve dini mirasımız bir sonraki nesle intikal etmeyebilirdi. Çocukların sağlığından bakımına, beslenmesinden terbiyesine kadar binlerce sayfa yazı sizlerle buluştu.
ÖRNEK HAYATLAR ÖRNEK OLDU
Örnek insanlar denince ilk akla gelen evliya menkıbeleri ve kıssalardan da örnekler yayınladık. Ama, onlar zaten evliyaymış canım tepkilerini bildiğimiz için günümüzün değerlerini arayıp bulup, okurlarımıza yansıtmaya çalıştık. Bu asırda, bu zorlu dönemde İslam’ı geniş anlamda güzelce yaşayan, çevresine örnek olan, bu neşeyi etrafına yansıtan insanları, aileleri bulup sizlere ulaştırdık. Bu noktada Şemsinur Özdemir Hanım’ın büyük gayretleri oldu. Ailem, çıktığı günden son sayısına kadar mütevazı insanların bütün dünyaya örnek olabilecek hayat hikâyelerini duyurmaya çalıştı. Ümitsizliğe kapılmayın, mazeretlerin arkasına sığınmayın; bu asırda da yaşanabilir! demeye çalıştık, çünkü yaşayanları bizzat görüyorduk. İşte Ailem, bu sessiz projesiyle okuruna moral ve yön gösterebilmenin gayreti içinde oldu.
Hedeflerimizin başında zaman, mekan ve hayatın farkında olmak, eşya, insanlar ve Rabbi’mize karşı sorumluluklarımız nedir, bunları bilmek, iyi bir örnek teşkil etmek , sabırla eğitmek ve değer katmak vardı. Tekliflerin uygulanabilir olması Ailem’in en temel gayelerinden biriydi. Her bir satırdan hayata dair bir sonuç çıkarabilmenin gayreti vardı. Salih Yusufoğlu Bey uzun süre Bir Teklif köşesinde bizi maddi ve manevi alemimizde teyakkuza davet etti.
TİRAJI VE ETKİSİYLE ÖRNEK DERGİ
Ailem son sayısına gelene kadar Türkiye’de 450-500 bin adet ortalamayla satılan tek haftalık dergi oldu. Almanya’da Euro Zaman’la ve Amerika’da da USA Zaman’la birlikte okurlarıyla buluştu. Ailem, ayrıca Azerbaycan’da müstakil çıkan bir yayın organıydı. Muhammedün Resûlullah demek neden çok önemli? başlıklı sayımız (123. sayı/2005) 2,5 milyon adet satışla rekor kırdı.
Okur memnuniyeti en yüksek çıkan, okurun aklında ismi en çok kalan, markalaşma yolunda en iyi trendi yakalamış hacmi küçük, ilgisi büyük bir çalışmaydı Ailem…
NELER YAŞADIK?
Ailem’le süren yolculukta çok ilginç olaylar yaşadık. Büyüklerimizle yaptığımız röportajlar ve özel biyografi çalışmalarını ilgiyle okudunuz. Ancak, bunun bizim açımızdan hüzünlü yanları da vardı. Bazı büyüklerimizle yaptığımız röportajlar yayınlandıktan çok fazla süre geçmeden vefat haberlerini aldık ve üzüldük. Örneğin, asırlık çınar neyzen Mesut Paker, yine asırlık çınarlardan hattat Müşerref Çelebi, Emine ve Hamdi Yüce ailesinin büyüğü Mustafa Büyükokuroğlu ve üstadın talebelerinden Ali Seyfi Seyrek bu isimler arasındaydı.
ALLAH AHİRET AYRILIĞI VERMESİN
Yansıtmaya çalıştığımız müspet enerjiyi yine sizlerden derledik. Telefonlarımız hiç susmadı. Her köyden, her şehirden bizlere ulaşan insanlara elimizden geldiğince yol göstermeye, yardımcı olmaya çalıştık. Tabii ki her yere yetişmek mümkün değildi. Ailem’den doğacak boşluğu artık tek tek birey olarak kendimiz doldurmalıyız. Her birimiz rahmetli Dr. Can gibi kendi dertlerimizin içine sevdiklerimizin dertlerini de harmanlayıp gözyaşlarıyla Rabb’imize iltica edip çare dilenmeliyiz. İçe kapanmak, yeise düşmek yok. Ailem’le her eve ateş vermeye gelmiştik ve verdik. Artık Ailem dergisi yayın hayatına son veriyor. Bu ayrılık ne kadar sürer, hiç umulmadık bir zamanda yepyeni bir heyecan ve bambaşka projelerle yeniden okurlarının karşısına çıkar mı şimdilik bilemiyoruz. Tüm Ailem ekibi adına hepinize Allah’a ısmarladık diyor, tek tek hak helalliği istiyoruz.
ALLAHA ISMARLADIK
Gönüller gül nûr ola, sîneler pür nûr ola
Ailem’le coşan diller dîdeler hep nûr ola
Tâciyâ bak kapandı şol hayâlin perdesi
Her ne kadar sürç-ü lisan eyledikse affola.
Sayı:250 Bölüm:Hayatın İçinden
Cevap: Ailem Dergisi 250. Sayı ile ELVEDA diyor
Kayıtsız Üye
2004 yılının aralık ailem dergisini istiyorum
ailem dergisi son sayisi