Hastalıklarda bulaşıcılık yoktur Hadisi
ehli-sunnet
Soru:"Bulaşıcılık yoktur (…) aslandan kaçar gibi cüzamlıdan kaç" hadisinde geçen "bulaşıcı hastalık yoktur" ifadesiyle hadisin devamındaki "aslandan kaçar gibi cüzamlıdan kaçın" sözünü nasıl anlamalıyız? İlk etapta bize bir çelişki gibi görünen bu durum nasıl açıklanmaktadır? Bu konuda bize yardımcı olursanız çok seviniriz. Şimdiden çok teşekkür ederim, Allah razı olsun.
Bu iki hadis arasındaki tearuzu giderme noktasında, nesh, tercih ve cem yöntemlerinin her birini benimseyen âlimler vardır. Örneğin Maliki âlimlerden İsa b. Dinar, cüzamlıdan kaçma hadisinin mensuh olduğu görüşündedir. Buna göre hadis mensuh olduğu için "bulaşıcılık yoktur" hadisiyle tearuz halinde olamaz.
Bir grup âlim de tercih yöntemini benimsemiştir. Bu âlimler arasında "bulaşıcılık yoktur" hadisini tercih edip bunun aksine delalet eden rivayetleri tezyif edenler olduğu gibi, bunun aksine bulaşıcı hastalıktan kaçınılması gerektiğini bildiren hadisleri esas alıp bulaşıcılığın olmadığına delalet eden rivayetleri reddeden âlimler de vardır.
Bu iki hadis arasındaki tearuzu giderme noktasında daha çok benimsenen yöntem ise "cem" (: rivayetleri birbiriyle çelişmeyecek anlamlara yorma) yöntemi olmuştur.[1] İbni Hacer el-Askalânî, âlimlerin bu iki hadisi cem noktasında ortaya koydukları altı farklı yoruma yer verir.
Bu yorumlar arasında en meşhur ikisi şunlardır:
1. Hastalıklar tabii olarak bulaşma özelliğine sahip değildirler. Şu kadarı var ki Allah Teala hasta kimseyle sağlıklı kimsenin bir arada bulunmasını hastalığın bulaşmasına sebep (sebeb-i âdî) kılmıştır. Dolayısıyla hadiste "yoktur" diye bahsedilen bulaşıcılık, Allah Teâlâ’ya izafe edilmeyen ve hastalığın kendisine/tabiatına nispet edilen bulaşıcılıktır. Bununla birlikte hastalarla bir arada bulunulmamasını salık veren hadisler de, hastalıkların Allah tarafından başkalarına bulaşma ve sağlıklı insanları hasta etme sebeplerinden biri yapıldığını beyan eder. Hz. Peygamber (s.a.v.) "hastalara yaklaşmayın" derken hastalığın bir başkasını hasta etme sebebi olduğunu, "bulaşıcılığın olmadığını" gösteren söz ve fiillerinde ise, hastalıkların başkalarına bulaşma ve onları hasta etme noktasında Allah’tan bağımsız sebepler olmadığını beyan etmektedir. Beyhakî ve İbni Salah’ın yorumları bu minvaldedir.[2]
2. Hastalıklarda bulaşıcılık kesinlikle söz konusu değildir. Bununla birlikte hastalarla sağlıklı kimselerin bir arada bulunmaması istenmiştir; zira hastalarla aynı ortamda bulunan sağlıklı kimse Allah’ın takdiri ile hasta olacak olsa, hastalığın kendisine diğer hastalardan bulaştığı zannına kapılacak ve böylece kendisini Allah’ın (c.c.) hasta ettiği gerçeğini ıskalayacaktır. Böyle yanlış bir düşüncenin önüne geçilmesi maksadıyla hastalarla sağlıklıların aynı ortamda bulunmaması istenmiştir.[3] Tahâvî ve İbni Hacer’in yorum ve tercihleri bu istikamettedir.[4]
Abdülkadir Yılmaz Darulhikme
[1]Hatta mevzubahis rivayetler, usul-i hadis ilminde "muhtelifü’l-hadis" diye bilinen hadis türüne örnek verilmektedir. Bkz. İbni Salah, Ulûmu’l-Hadîs, s. 244.
[2]Beyhakî, Marifetü’s-Sünen ve’l-Âsâr, X, 189 vd; İbni Salah, Ulûmu’l-Hadîs, s. 244.
[3]Bkz. İbni Hacer, Fethu’l-Bârî, X, 158 vd.
[4] Tahâvî, Şerhu Maani’l-Âsâr, IV, 128; İbni Hacer, Nüzhetü’n-Nazar, s. 216.
Yorum: Hastalıklarda bulaşıcılık yoktur Hadisi
ATİE
islam akıl dinidir ve akıllı olmak gerekir hasta bulaşıcı durumu olan kişiye karşı tedbirli olmak gerekir bu konuda sorumlu olan yanlızca kişinin kendisidir