Taharetle ilgili hadis ve hadisten çıkarılan hükümler

Taharetle ilgili hadis ve hadisten çıkarılan hükümler

MaxiMilyan
TAHARET

Dinî kurallara uygun temizlik taharet adı altında toplanır. Kur’ân ve Hadîsler’de böyle bir temizliğe geniş yer verilmiş, ilim adamları bunu müstakil bir bölüm halinde işlemişlerdir
Taharet, denilince, tabii ihtiyacı giderdikten sonra yapılacak temizliği, necasetten arınmayı, abdest ve guslü; ayhali ve lohusalık süresi bitince yıkanıp temizlenmeyi, namaz ve bazı ibâdetler için cünüplüğü ve abdestsizliği gidermeyi; murdar sayılan şeylerden sakınmayı, paklanmayı içine alır.
O bakımdan fukahaya göre taharet iki çeşittir: Hükmî Taharet, Hakikî Taharet. Abdestsizliği ve cünüplüğü giderme birinci kısma; necis ve murdar şeyleri yıkayıp giderme ikinci kısma girer. Birinciye, hadesten taharet, ikinciye necasetten taharet denir. Hadesten taharet de üç kısımda toplanır: Abdest, gusül ve teyemmüm…[1]
"Temizlik imânın yarısıdır" mealindeki hadis ise, taharetin dindeki yerini, imân ile sıkı irtibatını, sağlıkla olan yakın münâsebetini bize hatırlatır. [2]
"Şüphesiz ki Allah çokça tevbe edenleri ve çokça arınıp temizlenenleri sever." mealindeki ayet ise, manevî kir olan günahları terkedip tevbe edenlerle, Kitap ve Sünnete uygun temizlenenlerin Allah tarafından sevildiklerini müjdeliyor. [3]
O halde Sünnetle ilgili ahkâmı işlerken imanın yarısı ve günlük hayatımızın kopmaz parçası olan taharet konusunu öne almamız kadar tabii ne olabilir?
Hükmî Taharet daha çok su ile, bulunmadığı takdirde temiz toprak ile gerçekleşir. Su denilince deniz, ırmak, göl, akar, birikinti, yağmur gibi isimler akla gelir. Her su ile abdest almak veya gusletmek sahih midir? İşte bu hususu ilgili hadîslerden öğreneceğiz, inşaAllah…
Yapılan rivayete göre, Ebû Hüreyre (r.a.) diyor ki:
"Bir adam Resûlüllah (a.s.) Efendimiz’e sorup dedi ki:
"Ya Resûlellah! Doğrusu biz (bazan gemi veya benzeri bir vasıtaya) binip denizde seyrediyoruz. Beraberimizde az su taşıyabiliyoruz; onunla abdest alacak olursak susuz kalırız. Deniz suyuyla abdest alabilir miyiz?" Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu:
"Deniz (var ya) onun suyu tahûr’dür, ölüsü de helâldir."[4]
Hadîs-i şerif’in açık delâletinden üç ayrı hüküm anlaşılmaktadır:
1– Deniz suyu mutlak anlamda temizdir ve temizleyicidir.
2– Denizde ölen balık türü helâldir.
3– Denizde ölü olarak bulunan her canlı helâldir.
Tahûr tabiri müctehid imamlara göre ya mutahhîr ya da tahîr mânasına gelir. Birinci manâ, deniz suyunun hem temiz, hem temizleyici olduğunu ifade eder. İkinci manâ sadece temiz olduğunu açıklar. O halde birinci yoruma göre, deniz suyu ile abdest alınır, gusledilir ve murdar eşya onunla temizlenir. İkinci yoruma göre; onunla abdest almak veya gusletmek mekruhtur.
İmam Şafiî ve İmam Ahmed b. Hanbel’e göre, tahûr tabiri Kur’ân’da birinci mânaya delâlet eder şekilde kullanılmıştır.[5] O bakımdan deniz suyu ile hem abdest almak ve gusletmek, hem de murdar eşyayı yıkayıp temizlemek ve diğer temizlik işlerinde kullanmak caizdir. Nitekim bu su hakkında soru soran adam, sonunla abdest alabilir miyiz? şeklinde bir ifade kullanmış, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz de ona cevaben "Deniz suyu (var ya) o tahûr’dur" buyurarak onun temiz ve temizleyici olduğunu söylemiştir.
Ashab-ı Kirâm’dan başta İbn Ömer (r.a.) olmak üzere bir kısmı, bunu tahir anlamına yorumlayarak deniz suyuyla abdest alıp gusletmenin caiz olmadığını belirtmişlerdir. [6]
Ayrıca bu konuda Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivayet edilen, "Deniz suyu ne cenabeti kaldırmaya yeter, ne de onunla abdest alınır. Çünkü denizin altında bir ateş ve ateşin altında bir deniz var ve böylece yedi deniz ve yedi ateş sayıp sıralamıştır." mealindeki hadîsin asılsız olduğunu Ebû Hasen el-Kinanî eş-Şâfiî (H. ?-963/M. 1555) Tenzihü’ş-Şeriatî’l-Merfu’â adlı eserinde belirtmiş ve Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edilen "İki su var ki cenâbetliği kaldırmaya yeterli değildir. Deniz suyu ve hamam suyu" mealindeki hadisin de hiçbir asla dayanmadığına dikkatleri çekmiştir. [7]
Nitekim Ebu Hanîfe’nin arkadaşlarından bazısı İmam Mâlik’ten naklen ve bazısı da kendi ictihad ve yorumlarını ortaya koyarak, tahûr tabirini tahir ile yorumlamışlardır.[8]
Ancak İbn Ömer’den yapılan rivayetin râvilerinin meçhul olduğunu Ebû Dâvud ileri sürerek, delil olamıyacağına işaret etmiştir.
İmam Ebû Hanîfe de deniz suyunun temizleyici olduğunu belirterek onunla abdest alıp gusletmekte bir sakınca görülmediğini söylemiştir. Çünkü ilgili hadîsi sadece beş muhaddis tarafından değil, aynı zamanda İbn Huzayme, İbn Carud, Hâkim, Dârekutnî, İbn Ebî Şeybe de kendi eserlerinde rivayet etmişlerdir. İbn Münzir, İbn Mende ve el-Beğavi gibi muhaddîsler de bunun sahih olduğunu açıklamışlardır. İbn Esir, Şerhü’l-Müsned’de bu hadîsin hem sahih, hem meşhur olduğuna dikkatleri çekmiş, müctehid imamlar bunu kendi eserlerinde zikrederek delil göstermişler ve ricalinin güvenilir olduklarını söylemişlerdir.
Denizde yaşayıp orada ölü olarak bulunan balık her türüyle helâldir şu şartla ki, sırtüstü yatık vaziyette su üstüne çıkmış olmasın…[9]
Hadîsin açık delâletinden, denizde yaşayan her canlının ölüsü de, dirisi de helâldir. Ancak müctehid imamların ictihad ve tesbitleri farklıdır: İmam Ebû Hanife’ye ve bazı arkadaşlarına göre, sadece balık bütün türleriyle helâldir, diğer canlılar "habâis" kapsamına girdiğinden haramdır. İmam Şafiî ve çoğu arkadaşlarına göre, deniz köpeği, deniz domuzu dışında kalan diğer canlılar helâldir. Ayrıca bundan Kurbağa, Kaplumbağa, Timsah, Yılan, Yengeç, İstakoz da istisna edilmiştir.[10] İmam Mâlik’e göre, denizde yaşayan her canlı helâldir, eti yenilebilir.
Ancak Şevkanî’nin Neylü’l-Evtar’da tesbitine göre, İmam Şafiî sıhhata kavuşturulmuş tesbitle deniz domuzu, köpeği ve tilkisi dahil bütün hayvanlar helâldir, demiştir. Şafiî bu ictihadına dayanak olarak yukarıdaki hadîsi göstermiştir. [11]

Çıkarılan Hükümler:

1– Deniz suyu hem temizdir, hem temizleyicidir. O bakımdan onunla abdest alıp gusletmek caizdir. Bana muhalefet edenler olmuşsa da, birincilerin ictihad ve görüşleri ağırlık kazanmıştır. Sahih olan da budur…
2– Denizde yaşayıp bir hastalık ve zehirlenme dışında herhangi bir sebeple ölen balık helâldir.
3– Denizde yaşayıp istisna edilenlerden başka yine belirtilen iki sebep dışında herhangi bir sebeple ölen diğer hayvanlar da eksere göre helâldir.[12]
4– İmam Şafiî’ye göre, ilgili hadîs taharet ilminin yarısını oluşturmaktadır.


Yorum: Taharetle ilgili hadis ve hadisten çıkarılan hükümler

BELMA
temizlik imandam gelir imanı güçlü olan ibadetine titiz olan temizliğinede dikkat etmek gerekir bu ibadete olan saygıdan ileri gelmektedir


taharetle ilgili hadisler, necasetten taharet ile ilgili hadisler, taharetle ilgili ayetler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();