Altın Ve Gümüş Kaplar
MaxiMilyan
Altın Ve Gümüş Kaplar
Daha önce de belirttiğimiz gibi, İslâm Dini, kitabıyla, sünnetiyle, icmaıyla lüks ve konforun karşısındadır. Meskende, mâbedde sadeliğe önem veren, insanın bir süs eşyası olarak yaratılmadığını bildiren bir hayat nizamıdır. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz, Mekke döneminin o fırtınalı günlerinde, ekonomik abluka altında neler giyip, neler yediyse, Medine’ye hicret edip İslâm Devleti’nin temelini atıp ilk yazılı anayasayı ortaya koyduğunda ve fütuhata girişip Arap Yarımadası’nı dize getirdikten sonra da aynı şeyleri, aynı sadelik içinde giydi ve yedi. Evi sade, mescidi sade, giyim ve kuşamı da sade idi. Lükse asla iltifat etmedi, kısa ömür içinde insanoğlunun yapacağı, başaracağı çok daha önemli şeylerin bulunduğunu söyleyerek 63 yıllık hayatını yüce dâvaların, kutsal değerlerin gerçekleşmesine, insanları kardeş yapıp dünyaya sulh ve sükûn getirmeye yöneltti. Allah’a imândan büyük devlet, kulluktan daha şerefli makam ve servet, insanlığa Allah rızası için hizmetten daha iyi niyet olmayacağını ilân etti.
O bakımdan insanı lüzumsuz oyalayan, hayatı amacından saptıran, kadını bir süs veya seks aracı haline getiren her türlü lüks ve aşırılığı yasakladı; insan olmanın ciddiyet, kudsiyet ve vakarına yakışanı emretti.
Bu cümleden olmak üzere altın ve gümüş kapların kullanılmasını haram kılıp komşular, toplumlar ve aileler arasında bu tür yarışmayı günâh saydı. Evde bir hatıra veya dolapta, büfede bir süs eşyası olarak konulmasını bile kınadı.
Ashab-ı Kiram’dan Huzayfe (r.a.)’den yapılan rivayette, diyor ki:
"Resülüllah (a.s.) Efendimiz’den işittim, buyurdu ki:
"İpek ve dîbac (dallı çiçekli kalınca ipek kumaş) giymeyin; altın ve gümüş kaplarda içmeyin? Altın ve gümüş çanaklarda yemek yemeyin. Çünkü gerçekten bunlar Dünya’da (o inkarcı) olanlar içindir, Âhiret’te de sizin içindir."[231]
Ümmu Seleme (r.a.)’dan yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Doğrusu o kimse ki gümüş kapta (su veya başka bir meşrubat) içer, o ancak karnında Cehennem ateşini lıkırdatır."[232]
Müslim’in rivayetinde ise şöyledir:
"O kimse ki altun ve gümüş kapta yer ve içer…"
Hz. Ayşe (r.a.)’dan yapılan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"O kimse ki gümüş kapta içer, sanki karnında ateş lıkırdatır."[233]
Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:
1– İpek ve bol miktarda ipek karışımı dallı çiçekli kumaş erkeklere haramdır. Kadınlara ise, aşırı gitmedikleri takdirde helâldir. Çünkü diğer bir hadîste Resülüllah (a.s.) Efendimiz bu tahrîmin erkeklere has olduğunu şöyle açıklamıştır:
"İpek elbise ve altun ümmetimin erkeklerine haram kılınmıştır."[234]
2– Altun eşya kullanmak erkeklere haram kılınmıştır. Altun yüzük, altun kolye, altun saat bu cümledendi.
3– Altun ve gümüş kaplardan su içmek, meşrubat içmek için altun ve gümüş bardak kullanmak kadın, erkek her müslümana haram kılınmıştır.
4– Altun ve gümüş kaplarda yemek yemek de kadın ve erkeklere haram kılınmıştır.
5– İpek, dîbac, altın ve gümüş gibi süs eşyasını giyim, kuşam olarak kullanmak, bunlardan ev ve sokak elbisesi edinmek erkeklere haram kılınmıştır. Kadınların zînetlerini ve süs yerlerini teşhir etmemek şartiyle kullanmalarına ruhsat verilmiştir.
6– İpek ve dîbac gibi nadide kumaşlardan elbise giyinmek; altun ve gümüş kaplarda yemek yemek, su içmek ve bunlardan günlük yaşamlarında erkeklerin süs eşyası olarak üzerlerinde kullanması, daha çok Âhiret’te nasibi olmayan, Dünya hayatını tek amaç olarak seçen inkarcılara yakışır. İkinci hayatı kabul etmeyip sadece Dünya hayatının bütün nimetlerinden fütursuzca yararlanmak isteyenler için bu gibi lüks eşya ne güzel şey! Ahiret’e inanıp Dünya hayatının ona bir hazırlık dönemi olduğuna inanan mü’minler için ne fena şey!..
Hadîslerin ışığında müctehid imamların ictihad, istinbat ve görüşleri:
Bilindiği gibi, eşyada aslolan taharettir. Sağlığa, aile düzenine sosyal yapıya, birlik ve beraberlik prensiplerine zararlı görülen şeyler şâri’ tarafından haram veya mekruh sayılmıştır. Altun, gümüş, ipek ve dibâc da öyle…
a) Hanefîlere göre, altun ve gümüşten mamul kapları kullanmak hem erkeklere, hem kadınlara haramdır. Bunun sebebi açıktır:
Önce altun ve gümüş aynı zamanda İslâm’da nakit para olarak da kullanılırdı. Fakir, zengin, köylü, kentli hemen herkes bu iki madeni yakından tanır ve bilirdi. Ayrıca kötü niyet sahiplerinin dikkatini çeker, hırsızlık ve soysuzluğa yol açar. Fakirle zengin arasındaki mesafeyi genişletir. Çünkü onlar zaruri ihtiyaçlarını güçlükler içinde karşılarken ve toprak, bakır kaplar kullanırken, zenginlerin altun ve gümüş kaplar kullanması doğru olmaz. Aynı zamanda bu iki madeni sözü edilen yerlerde kullanmakta aşırı bir israf söz konusudur.
Bu ve benzeri nedenlerle İslâm Dini, altundan ve gümüşten mamul kap, çatal, kaşık, bardak ve benzeri eşyanın günlük işlerde kullanılmasını haram kılmıştır.
Günlük işlerde kullanmamak şartıyla evde süs eşyası -aşırı olmamak şartıyla- bulundurmak mübahtır. Ama bunlarla kendi seviyelerinden dünyalıkça aşağı olanlara karşı bir üstünlük taslatıyor, gurura, böbürlenmeye vesile oluyorsa o takdirde mekruhtur.[235]
Mushaf’ın cilt kapağını altun ve gümüşle süslemek mübahtır. Ama iç yapraklarını altunla süslemek veya onunla yazmak, bazı imamlarca mekruh görülmüştür.
Düşen veya çürüyen dişin yerine altın veya gümüşten diş yaptırıp takmak caizdir. Bunun gibi burnu kopan kimsenin de bu iki madenden biriyle burun yaptırıp takmasında bir sakınca görülmemiştir. Ayrıca iki dirhem (6.4 gr.) ağırlıkta gümüş yüzük kullanmak sünnettir. Bundan fazla ağır olursa, tenzîhen mekruhtur.[236]
Şafiilere göre:
b) Altun ve gümüş dışında diğer temiz kapları kullanmak helâldir. Altun ve gümüşten mamul kap kullanmak ise haramdır. Bunun gibi altun ve gümüşten mamul kap, (kaşık, çatal, bardak ve benzeri eşya) edinmek de en sahih kavle göre haramdır.
Altun ve gümüş ile yaldızlanan kapları (ve benzeri eşyayı) kullanmak helâldir. Yakut gibi kıymetli maden ve taşlardan yapılan kapları kullanmak mübahtır. (Lükse ve böbürlenmeye vasıta kılınmadıkça böyledir).
Süslenmek için altun ve gümüşle büyük çapta yamanan kapları kullanmak da haram kabul edilmiştir. Küçük çapta olup ihtiyaca mebni yamamışsa, onu kullanmak helâldir, sahih kavl de budur…
Kaplarda kullanılan kısmın yaması, yine en sahih kavle göre diğer yerleri gibidir. Şerefüddin Yayha Nevevi’ye göre ise, altun yama az olsun çok olsun mutlaka haramdır. Allah daha iyisini bilir.[237]
c) Hanbelîlere göre, altun ve gümüş kap edinmek hem erkeklere, hem kadınlara haramdır. Kap altun ve gümüşten değil de bunlardan biriyle yamanmış ve ekseriyetini altun ve gümüş oluşturmuşsa, öylesini de yeme ve içme hususunda kullanmak haramadır.
Yamanan kabın gümüşü az olursa, ihtiyaç için kullanılması mübahtır. Bazısına göre, ihtiyaç olmasa bile mübahtır. Yamanan kabın azı altun olursa ancak zaruri hallerde kullanılması mübahtır.
Altun ve gümüş kaplarda yemek yemek, bir şeyler içmek vb. diğer (günlük) işlerde kullanmak haramdır.[238]
Ayrıca Hanbelîlere göre, gümüş yüzük erkeklerce kullanılabilir. Altun yüzük onlara kesinlikle haramdır. Yüzüğün taşının altın olmasına cevaz verenler olmuştur.[239]
d) Mâlikîler ise, Ummu Seleme’den (r.a.) yapılan şu rivayetle istidlal ederek gümüş kaptan (bir şeyler) içilmesini haram saymışlardır
"Gümüş kaptan içen kimse karnında ancak Cehennem ateşini lıkırdatır."[240]
Hadîs âlimlerinden Yahya diyor ki: Mâlik’den işittim, şöyle diyordu:
"Doğrusu ben oğlan çocuklarının altundan bir şey giyinmelerini (takınmalarını) mekruh görüyorum. Çünkü Resülüllah’ın (a.s.) altun yüzük takınmayı men’ettiği haberi bana ulaşmış bulunuyordur. O bakımdan ben altunu büyük-küçük olsun her erkeğe mekrûh sayıyorum."[241]
Bu mezhebe göre, kılıç, kama ve benzeri silâhı altun veya gümüşle işlemek mekruh değildir. Bunun gibi, diğer silâhlar hakkında kıyas yoluyla aynı hüküm câridir.[242]
Konuyla ilgili; diğer hadîsler ve tahliller:
Müslimin rivayetinde: "Kim altun veya gümüş kapta içerse.." meâlindedir ki, burada sadece su veya başka bir meşrubat içmek söz konusudur. Müslim’in ikinci rivayetinde ise, "O kimse ki, altun ve gümüş kapta yer ve içerse.." mealinde olup yeme ve içme konu edilmiştir. Buhari ise yemeği ve altunu zikretmeyip sadece gümüş kapta… şeklinde rivayet etmiştir.
Böylece belirtilen sahih hadisler, Buhari, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn Mâce ve Nesâî’nin Hz. Huzayfe (r.a.)’den rivayet ettikleri ve konumuzun başında naklettiğimiz hadîsle bütünleşmekte, her türlü şüphe ve tereddüdü kaldırmaktadır.
Bununla beraber Zahirî imamı Dâvud, sadece bu kaplardan su içmenin haram olduğunu, yemek yemenin haram olmadığını söylemiştir. Oysa sahih hadîsler onun bu ictihad ve görüşünü reddetmektedir. Kuvvetli bir ihtimalle sözü edilen hadîsler ona kadar ulaşmamıştır. Nitekim İmam Nevevî diyor ki: Altın veya gümüş kapta yemenin, içmenin ve bu kapları kullanmanın tahrîmi bi’1-icmâ’ sabit olmuştur. Ancak Dâvud’dan yapılan bir rivayet bunun dışındadır, o sadece bu kaplarda (bir şeyler) içmeyi haram kabul etmiştir ki; herhalde yemek yemenin tahrîmiyle ilgili hadîs ona ulaşmamıştır.
İmam Şafiî de "kavl-i kadîm"inde yalnız bu kaplarda bir şeyler içmenin tahrîmine kail olmuş, sonra bu ictihadından dönüp sahih hadîslerin doğrultusunda bunlardan yemek yemenin de haram olduğunu, diğer günlük şeylerde kullanmanın da aynı hüküm kapsamına girdiğini "kavl-i cedîd"’inde belirtmiştir. İmam Şafiî, Altun ve gümüş kapta abdest almak, bir şey yiyip içmek (tahrimen) mekruhtur derken o suyun veya yiyeceğin haram olmadığını, ancak o fiilin haram olduğunu belirtmiştir.[243]
Çıkarılan Hükümler:
1– Altın ve gümüş kap, kaşık, çatal, bardak ve benzeri şeyler kullanmak haramdır. Bu hükümde erkek ve kadın eşittir.
2– Altın ve gümüş dışında diğer madenlerden imal edilen kapları kullanmakta -sağlığı bozucu bir yanı yoksa- sakınca görülmemiştir.
3– Altın ve gümüşten imal edilen kap ve benzeri eşyayı günlük işlerde, yeme ve içme dışında da kullanmak haramdır.
4– Aşırı olmamak kaydıyla evlerde süs eşyası olarak bulundurmakta bir beis görülmemiştir. Nitekim Enes (r.a.)’den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz’in üsküresi kırılınca kırık yerine gümüş zencir (veya tel) den bir parça konulup tesbit edildi.[244]
Âsım el-Ahvel’den yapılan rivayette diyor ki: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz’in üsküresini Enes’in yanında gördüm, üzerinde gümüşten bir yama bulunuyordu.[245] (Bu, İmam Ebû Hanîfe’nin kavlidir.)
5– Süs eşyası olarak altun erkeklere haram, kadınlara helâl kılınmıştır.
6– İpek ve dîbac erkeklere haram, kadınlara helâl kılınmıştır.
7– Peygamber (a.s.) Efendimiz’in bakırdan mamul bir leğendeki su ile abdest aldığını Abdullah b. Zeyd (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bize geldi. Ona ağzı büyükçe bakır bir kap çıkardık, abdest aldı."[246]
Hz. Zeyneb (r.a.) da diyor ki:
"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bakır leğende abdest alırdı"…[247]
Müctehid imamlar bu hadîslerin ışığında, altun ve gümüş dışındaki diğer madenlerden, topraktan imal edilen kaplarda yemek yemeyi, su içmeyi, abdest almayı ve günlük işlerde kullanmayı mübah kabul etmişlerdir. Çünkü aksine bir delil sabit olmadıkça eşyada aslolan taharettir. Kaldı ki Resûlüllah (a.s.) Efendimiz altun ve gümüş dışındaki kapları kullanmış ve kullananlara engel olmamıştır.
Cevap: Altın Ve Gümüş Kaplar
Kayıtsız Üye
Altın ve gümüş kaplar ile ilgili bilgiyi aldım sağolun