Sunnet Vahiydir
rana
Allah’ın dini İslam, her devirde insanlara iki ana kaynaktan gelmektedir. Bunların birincisi Allah’ın kitabı Kur’an, ikincisi ise Resullerinin sünnetidir.
Kitap ve sünnet olarak, iki kaynak adı altında zikredilen İslam’ın tümü vahiy cümlesindendir.
Kur’an, Allah’tan inen vahy olduğu gibi. sünnet de aynen Allah’tan inen bir vahy’dir.
Bunu reddedenlere sormak gerekir "…Sünnet nasıl vahy olarak kabul edilmesin
Bakınız Allah’u Azze ve Celle ne buyuruyor:
"O kendi hevasından konuşmaz. Onun
konuşması kendisine İlka edilen bir vahy’den
ibarettir". (Necm 3.4)
Bu ayeti.kerime açıkça ifade ediyorkî; "Rasulullah (sav)’ın şeriatla alakalı bütün konuşmaları vahydir.O,kendi heva ve arzusundan şeriata birşey!er sokma yetkisine sahip değildir.."
Ve yine bir ayeti kelimesinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
"Eğer Muhammed kendinden bazı sözler uydurup da bizim söylediğimizi iddia etseydi, elbette ki onun gücünü kuvvetini alır ve şah damarını keserdik. İçinizden biç biri de buna engel olamazdı" (Hakka44,47)
Yine bir ayeti celilede:
"…Muhakkak ki ben, ancak bana vahyolunana tabi oluyorum. Ve ben apacık bir uyarıcıyım" (Ahkaf 9 ay} ifadesiyle Allah Resulü (sav)’in tabi olup uyguladığı her şeyin (Tabi ki din’le alakalı olan her şeyin) vahiy olduğu bildirilmektedir.
Zikredilen Ayeti kerimeler gayet açık bir şekilde şunu ifade etmektedir ki;
"…Resul, dinle alakalı konuşmalarında vahye tabi olduğu gibi, yine aynı şekilde dinle alakalı uygulamalarında da vahye tabi olmaktadır…"
Nasıl böyle olmasın ki, bu dinin şâri’si allah-uAzze ve Celle olduğu halde, nasıl olur da şeriata ait her hangi bir hükmü O’ndan başkası koyabilirki…?
"Hüküm yalnız Allah’ındır… "(En am27) peki öyleyse..; Nasıl olur da resul,öğlen namazının rekat oluşunu kendiliğinden farz kılabilir ki. ve yine, yukarıda zikrettiğimiz ayeti kerimedeki Şiddetli uyarı ve tehditten sonra, ümmi nebi’nin kendiliğinden Helal ve haram hükmü koyması nasıl mümkün olabilir ki…?
:•"’ Allah Resulü (sav)’in bize olan bütün emirleri, nehiyleri, geçmiş ümmetlerden, gelecekten verdiği her haber vahy’den ibarettir.
Çünkü Allah Resulü (sav) "vahy" olmadan ne geçmişte ne degelecekte olanları ve olacakları asla bilemez.
allah-uAzze ve Celle, bu konuda resulüne şöyle dedirtiyor: "Ey Muhammed onlara de ki: Allah’ın hazineleri yapımdadır demiyorum. G ay h ı da bilmiyorum. Size, ben meleğim de demiyorum. Ben sadece, bana vahy oluna n a tabi oluyorum..."(En’am 50)
Yine bir ayet’i celilede: "Rabbinizdensize indirilene uygun. .."(A’raf 3 ay). Onunla hareket edin, onunla hükmedin. Çünkü "…Herkim ki Allah’ın indirdiği ile hükmetmez ise işte onlar kafirlerin ta kendileridirler". (Maide44)
Ve yine bir ayet-i celilede: "….Onların aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet, sana gelen hakkı bırakıp da onların heveslerine uyma.."(Maide 49 ay- Nisa 105 ay).
Bu ayeti kerimelerin ortaya koyduğu mana göz önünde bulundurulursa, artık mömkünmüdür ki Resul, …’Allah’ın indirdiğinden gayri şeylere tabi olsun.." Yine mümkünmüdür ki "…insanlar arasında Allah’ın indirdiğinin gayrisi ile hükmetsin…"
Daha açık bir ifade ile; "…Hiç mümkünmüdür ki resul insanlara öğleni dört kılın, akşamı üç kılın, sabahı da iki kılın diye…" bir hüküm koysun.
Bunların hiç birisi de mümkün değildir… Ta ki allah-u Azze ve Celle’ninvahyindirerekkendi izni ile koydurması müstesna.
allah-u Azze ve Celle neyi indirmiştir…? Bu konudaki bilinmesi gereken şeye gelince bu da; allah-u Subbanehu ve Teala’nın ayetlerinde buyurduğu gibi"…KİTAP VE HİKMET…’dır.
Rabbimizşöyle buyurmaktadır:
"…. Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi. Ve bununla sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah’ın senin üzerindeki fazlu çok büyüktür." (Nisa113)
"…Allah’ın ayetlerini eğlence edinmeyin. Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı ve hikmeti hatırlayın. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah herşeyi hakkıyla bilendir"."(Bakara 231)
Zikredilen ayeti kerimelerde açıkça ifade ediliyorki;
"…allah-u Azze ve Celle, insanların öğüt almaları icirıonlaratabiolacakları iki şey indirmştir. Bunlardan birinin adı kitap diğeri ise hikmettir…"
Biz ilk önce, anlaşılmasında zorluk çekilen ‘HİKMET’ibaresini ele alır bunun üzerinde biraz durmaya çalışır isek hikmet’in ne gibi bir manayı ihtiva ettiğini anlamış ve kavramış oluruz.
Zikredilen bu ibarenin ayetlerde anlatılan sıfatları şöyledir.
"Nitekim size, kendi içinizden ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size kitap ve hikmeti öğreterek bilmediklerinizi talim ettiren bir peygamber gönderdik" (Ali imran 164, Bakara 151, Cuma 2, Bakara 129)
Bu ayeti kerimede kitapla beraber indirilen hikmetin öğretilen talim ettirilen bir vastı olduğu gayet açıktır. Yanı Kur’an, nasıl insanlara öğretilip ta’lim ettirilmiş ise, Hikmet de aynen insanlara öğretilip talim ettirilmiştir.
"Sizin evlerinizde okunan Allah’ın ayetlerini ve bir de hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah latiftir, habir’dir". (Ahzab 34)
Bu ayet’i kerimede de görüldüğü gibi. indirilen öğretilen ve ta’lim ettiıilen lıikmet’in vasıflarından birisi de okunmağıdır,
Ayrıyeten, Allah Resulü (sav)’in şu hadisi şerifleri degözönündebuiundıırulursa;"Hikmet’in. tabi olunması için Allah’tan resulüne vahyedilen şeriatın bir bölümü olduğu gayet açık bir şekilde anlaşılmışolacakiır.,"
Resuîullah (sav) buyurdular ki: "Dikkat edin! Bana Kur’an ve bir de misli verildi…" (EbuDavııd 5.4604}
…R e sulu ilah (sav) şöyle dedi’ "Size, kendisine sarıldığınız takdirde dalalete düşmeyeceğiniz iki şey bıraktım. Allah’ın kitabı ve benîm sünnetim" (Hakim müstedrekl.c.93, Beyhaki Sünen 10.C.114)
Ayet ve hadislerin açık ifadelerinden de anlaşıldığı gibi, insanların tabi olmaları için indirilen bu şeriat, resulün Allah’tan alarak insanlara öğrettiği, okuttuğu ve sarılmalarını emrettiği kitap ve sünnet’ten ibarettir. Ayrıca zikredeceğimiz şu ayeti kerime de dikkatli bir şekilde ele alınırsa, Kur’an-ı n tefsiri, beyanı mahiyetinde olan sünnetin vahy olduğunu anlayabiliriz.
"(Ey Muhammed) Cibril vahyi sana getirdiğinde dilini acele edip hareket ettirme. Onu gönlünde toplayı cem etmek bize aittir. Sen sadece onun okunuşunu takip et yeter, Sonra, muhakkak ki onu beyan etmek de bize aittir".(Kıyamet16,17.18,19)
Bu ayeti kerimede çok açık bir şekilde sünnetin vahy olduğu anlatılmaktadır,
Şöyle ki; Peygamberimiz (sav) Kur’anın vahyedüışi esnasında acele ediyor, indirilenin okunup ezberleneceği gibi, onun bir de izahı, tefsiri nasıl ne şekil olacak diye heyecanlanıyordu. allah-u Azze ve Celle ise: "..Sen acele edip heyecanlanma. Kur’an-ı senin gönlünde toplamak bize aittir. Sen sadecetakipetyeter. Ondan sonra da indirilen ayetleri tefsir etmekyinebizeaittir.
Ayet-i Kerimedeki zikredilen beyaneh ibaresindeki "hu" zamiri önceden indirilendir. Binanaleyh, Kur’an-ı kerimdeki indirilen namazemri olsun,zekat emriolsun. Hac, orucv.s. emirleri olsun, b u n lan n hepsi de". ..Vahy-i gayri metluv… "dediğimiz sünnet’ie beyan ve tefsir edilmiştir.
Bu koudakısünnet’tendelilleregelince, bu bir hayli kabarıktır.
Bunlardan bazıları şunlardır:
…Esma(ra)söyledemiştir. Peygamber f sav) buyurdu ki; "Sizlerkabirlerinizde mesihdeccal’ın imtihanına benzer bir imtihan geçireceksiniz…" (Buhari1C.243s.)
.Aişe (ra)dan; söyle demiştir; "Ben resulullah’ın kadınlarından hiç birine karşı Hadice’ye karşı kıskandığım derecede kıskanmadım. Çünkü resulullah onu çok anardı ve ona övgüleri çok olurdu. Halbuki Rasulullah’a Hadice için cennetle inciden borularla yapılmış bir ev ile müjdelemeside vahyolumuştu" .(Buhari 11 C 5307)
…ibn Abbas şöyle dedi."Allah u teala namazların hazarda dört, seferde iki harp halinde de bir rekat kılınmasını peygamberinizin diliyle farz kılmıştır.. ."(Müslim 2.c. 687)
"…Ata İbnu ebi Rebah şöyle dedi: Bana safvan İbnu ebi Ya’la İbnu Umeyye şöyle haber verdi:- Ya’la, keski ben Resulullah’ı, üzerine vahy indirildiği sırada göreydim, der dururdu.
Nihayet peygamber (sav] Cirane’de bulunduğu zaman, üzerinde bir kumaş kendisini gölgelendirmiş ve yanında da sahabilerinden bir takım insanlar bulunduğu sırada, güzel koku sürünmüş bir kimse yanına çıkageldi ve:- Ya resulullah! güzel koku suründükten sonrabircübbe içinde Umre için İhrama giren kimse hakkında ne dersiniz?diye sordu. Peygamber, birmüddet baktı. Akabinde kendisine vahy geldi. Bunun üzerine Umer, Ya’la’ya "gel" diye işaret etti. Ya’la geldi ve başını, peygamberi örtmekte olan örtünün içine soktu, Peygamber’1 yüzü kızarmış, uyuyan kimsenin gidip gelen nefesi gibi horulduyor vaziyette gördü.
Peygamber’in hali bir müddet böyle devam etti. Sonra peygamberden bu hal sıyrıldı. Bunun üzerine Peygamber (sav):-Biraz önce umreden bana sual soran kimse nerede? diye sordu. Hemen o suali soran kimse arandı ve bulunup peygamberin yanına getirildi. Peygamber:-Sendeki kokuya gelince, onu üç kere yıka, üzerindeki cübbeye gelince, onu da çıkar, sonra baççında yapmakta olduğun fiileri Umrede de yap" büyüdü. (Buhari 11 C 5079),
…İbnu Ömer (ra)şöylededi: Resulullah (sav) zamanında, Resulullah’ın sahabilerinden birtakım insanlarrüyagörürlerdide, bu rüyalarını Resulullah (sav)’eanlatırlardı. Resulullah dao rüyalar hakkında Allah’ın dilediği tabirleri söylerdi…" (Buhari 15 c 6899)
…ZeydİbntipS^ra) şöyle dedi: Resulullah (sav) Hııdeybtyedff;4jeceleyin yağmış olan yağmurdan Sp,ıjt3 bizlere sabah namazını kıldırdı. Namazdan çıkınca’yüzünü cemaate göndürdü ve: -Bilir misiniz, Rabbiniz ne buyurdu? diye sordu. Dediler ki Allah ve Resulü en iyi bilendir. Resulullah dedi ki; -allah-u AzzeveCelle buyurdu ki: Kullarımdan kimi banaınü’min, kimide kafir olarak sabahetti. Her kim Allah’ın fadl ve rahmet iyle üzerimize yağmur f ydğ’clı dediyse işte o bana iman etmiş, yıldıza iman etmemiştir. Her kim de üzerimize yıldız sebebiyle yağmuryağdı dediyse işte o, bana iman etmemiş, yıld ıza iman etmiştir, buy urdu. (Müslim 1 C 71)
…Abdullah b. Amr(ra)’den rivayete göre, o şöyle demiştir. "Ezberleme isteği ile resulullan (sav)’den işittiğim herşeyi yazardım. Kureyş beni bundan menederek şöyle dediler: "…Sen resulullah’tan işittiğin her şeyi yazıyorsun. Oysa Allah resulü (sav) de bir beşerdir, öfkeli haldeyken de konuşur". Bunun üzerine ben deyazmayı bıraktım. Sonra durumu Resulullah’a arz ettiğimde, Resulullah (sav) "…Yaz, nefsim elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, benden hakkın dışında bir şey çıkmaz…" Buyurdu"(A. ibni Hanbel 2.12.192-İbnKesir13.C. 7529 S)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana vahy olunmayan mes’eleierde ben de sizin gibiyim". (Taberani Kebir, Hişkat 1 C. 51 69)
Cevap: Sunnet Vahiydir
TAPUSUZ
< Ve yine bir ayeti kelimesinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
"Eğer Muhammed kendinden bazı sözler uydurup da bizim söylediğimizi iddia etseydi, elbette ki onun gücünü kuvvetini alır ve şah damarını keserdik. İçinizden biç biri de buna engel olamazdı" (Hakka44,47)
Yine bir ayeti celilede:
"…Muhakkak ki ben, ancak bana vahyolunana tabi oluyorum. Ve ben apacık bir uyarıcıyım" (Ahkaf 9 ay} >
Allah razı olsun.Sünneti önemsemeyen öyle çok insan var ki.Hayatımızın her anında sanki onun sünnetini yerine getirmemek için savaşıyorlar.Sünnete muhalefet demek kurana muhalefettir.Çünkü Allah Kuran ve Sünnet demiştir.
Sunnet Vahiydir
İnşirah
Allah’ın dini İslam, her devirde insanlara iki ana kaynaktan gelmektedir. Bunların birincisi Allah’ın kitabı Kur’an, ikincisi ise Resullerinin sünnetidir.
Bakınız AIIah’u Azze ve Celle ne buyuruyor:
"O kendi hevasından konuşmaz. Onun
konuşması kendisine İlka edilen bir vahy’den
ibarettir". (Necm 3.4)
Bu ayeti.kerime açıkça ifade ediyorkî; "Rasulullah (sav)’ın şeriatla alakalı bütün konuşmaları vahydir.O,kendi heva ve arzusundan şeriata birşey!er sokma yetkisine sahip değildir.."
Ve yine bir ayeti kelimesinde Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
"Eğer Muhammed kendinden bazı sözler uydurup da bizim söylediğimizi iddia etseydi, elbette ki onun gücünü kuvvetini alır ve şah damarını keserdik. İçinizden biç biri de buna engel olamazdı" (Hakka44,47)
Yine bir ayeti celilede:
"…Muhakkak ki ben, ancak bana vahyolunana tabi oluyorum. Ve ben apacık bir uyarıcıyım" (Ahkaf 9 ay} ifadesiyle Allah resulü (sav)’in tabi olup uyguladığı her şeyin (Tabi ki din’le alakalı olan her şeyin) vahiy olduğu bildirilmektedir.
Zikredilen Ayeti kerimeler gayet açık bir şekilde şunu ifade etmektedir ki;
"…Resul, dinle alakalı konuşmalarında vahye tabi olduğu gibi, yine aynışekilde dinle alakalı uygulamalarında da vahye tabi olmaktadır…"
Nasıl böyle olmasın ki, bu dinin şâri’si allah-uAzze ve Celle olduğu halde, nasıl olur da şeriata ait her hangi bir hükmü O’ndan başkası koyabilirki…?
"Hüküm yalnız Allah’ındır… "(En am27) peki öyleyse..; Nasıl olur da resul,öğlen namazının rekat oluşunu kendiliğinden farz kılabilir ki. ve yine, yukarıda zikrettiğimiz ayeti kerimedeki Şiddetli uyarı ve tehditten sonra, ümmi nebi’nin kendiliğinden helal ve haram hükmü koyması nasıl mümkün olabilir ki…?
:•"’ Allah Resulü (sav)’in bize olan bütün emirleri, nehiyleri, geçmişümmetlerden, gelecekten verdiği her haber vahy’den ibarettir.
Çünkü Allah Resulü (sav) "vahy" olmadan ne geçmişte ne degelecekte olanları ve olacakları asla bilemez.
allah-uAzze ve Celle, bu konuda resulüne şöyle dedirtiyor: "Ey Muhammed onlara de ki: Allah’ın hazineleri yapımdadır demiyorum. G ay h ı da bilmiyorum. Size, ben meleğim de demiyorum. Ben sadece, bana vahy oluna n a tabi oluyorum…"(En’am 50)
Yine bir ayet’i celilede: "Rabbinizdensize indirilene uygun. .."(A’raf 3 ay). Onunla hareket edin, onunla hükmedin. Çünkü "…Herkim ki Allah’ın indirdiği ile hükmetmez ise işte onlar kafirlerin ta kendileridirler". (Maide44)
Ve yine bir ayet-i celilede: "….Onların aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet, sana gelen hakkı bırakıp da onların heveslerine uyma.."(Maide 49 ay- Nisa 105 ay).
Bu ayeti kerimelerin ortaya koyduğu mana göz önünde bulundurulursa, artık mömkünmüdür ki Resul, …’Allah’ın indirdiğinden gayri şeylere tabi olsun.." Yine mümkünmüdür ki "…insanlar arasında Allah’ın indirdiğinin gayrisi ile hükmetsin…"
Daha açık bir ifade ile; "…Hiç mümkünmüdür ki resul insanlara öğleni dört kılın, akşamıüç kılın, sabahı da iki kılın diye…" bir hüküm koysun.
Bunların hiç birisi de mümkün değildir… Ta ki allah-u Azze ve Celle’ninvahyindirerekkendi izni ile koydurması müstesna.
allah-u Azze ve Celle neyi indirmiştir…? Bu konudaki bilinmesi gereken şeye gelince bu da; allah-u Subbanehu ve Teala’nın ayetlerinde buyurduğu gibi"…KİTAP VE HİKMET…’dır.
Rabbimizşöyle buyurmaktadır:
"…. Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi. Ve bununla sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah’ın senin üzerindeki fazlu çok büyüktür." (Nisa113)
"…Allah’ın ayetlerini eğlence edinmeyin. Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı ve hikmeti hatırlayın. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah herşeyi hakkıyla bilendir"."(Bakara 231)
Zikredilen ayeti kerimelerde açıkça ifade ediliyorki;
"…allah-u Azze ve Celle, insanların öğüt almaları icirıonlaratabiolacakları iki şey indirmştir. Bunlardan birinin adı kitap diğeri ise hikmettir…"
Biz ilk önce, anlaşılmasında zorluk çekilen ‘HİKMET’ibaresini ele alır bunun üzerinde biraz durmaya çalışır isek hikmet’in ne gibi bir manayı ihtiva ettiğini anlamış ve kavramış oluruz.
Zikredilen bu ibarenin ayetlerde anlatılan sıfatlarışöyledir.
"Nitekim size, kendi içinizden ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size kitap ve hikmeti öğreterek bilmediklerinizi talim ettiren bir peygamber gönderdik" (Ali imran 164, Bakara 151, Cuma 2, Bakara 129)
Bu ayeti kerimede kitapla beraber indirilen hikmetin öğretilen talim ettirilen bir vastı olduğu gayet açıktır. Yanı Kur’an, nasıl insanlara öğretilip ta’lim ettirilmiş ise, Hikmet de aynen insanlara öğretilip talim ettirilmiştir.
"Sizin evlerinizde okunan Allah’ın ayetlerini ve bir de hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah latiftir, habir’dir". (Ahzab 34)
Bu ayet’i kerimede de görüldüğü gibi. indirilen öğretilen ve ta’lim ettiıilen lıikmet’in vasıflarından birisi de okunmağıdır,
Ayrıyeten, Allah Resulü (sav)’in şu hadisi şerifleri degözönündebuiundıırulursa;"Hikmet’in. tabi olunması için Allah’tan resulüne vahyedilen şeriatın bir bölümü olduğu gayet açık bir şekilde anlaşılmışolacakiır.,"
Resuîullah (sav) buyurdular ki: "Dikkat edin! Bana Kur’an ve bir de misli verildi…" (EbuDavııd 5.4604}
…R e sulu ilah (sav) şöyle dedi’ "Size, kendisine sarıldığınız takdirde dalalete düşmeyeceğiniz iki şey bıraktım. Allah’ın kitabı ve benîm sünnetim" (Hakim müstedrekl.c.93, Beyhaki Sünen 10.C.114)
Ayet ve hadislerin açık ifadelerinden de anlaşıldığı gibi, insanların tabi olmaları için indirilen bu şeriat, resulün Allah’tan alarak insanlara öğrettiği, okuttuğu ve sarılmalarını emrettiği kitap ve sünnet’ten ibarettir. Ayrıca zikredeceğimiz şu ayeti kerime de dikkatli bir şekilde ele alınırsa, Kur’an-ı n tefsiri, beyanı mahiyetinde olan sünnetin vahy olduğunu anlayabiliriz.
"(Ey Muhammed) Cibril vahyi sana getirdiğinde dilini acele edip hareket ettirme. Onu gönlünde toplayı cem etmek bize aittir. Sen sadece onun okunuşunu takip et yeter, Sonra, muhakkak ki onu beyan etmek de bize aittir".(Kıyamet16,17.18,19)
Bu ayeti kerimede çok açık bir şekilde sünnetin vahy olduğu anlatılmaktadır,
Şöyle ki; Peygamberimiz (sav) Kur’anın vahyedüışi esnasında acele ediyor, indirilenin okunup ezberleneceği gibi, onun bir de izahı, tefsiri nasıl ne şekil olacak diye heyecanlanıyordu. allah-u Azze ve Celle ise: "..Sen acele edip heyecanlanma. Kur’an-ı senin gönlünde toplamak bize aittir. Sen sadecetakipetyeter. Ondan sonra da indirilen ayetleri tefsir etmekyinebizeaittir.
Ayet-i Kerimedeki zikredilen beyaneh ibaresindeki "hu" zamiri önceden indirilendir. Binanaleyh, Kur’an-ı kerimdeki indirilen namazemri olsun,zekat emriolsun. Hac, orucv.s. emirleri olsun, b u n lan n hepsi de". ..Vahy-i gayri metluv… "dediğimiz sünnet’ie beyan ve tefsir edilmiştir.
Bu koudakısünnet’tendelilleregelince, bu bir hayli kabarıktır.
Bunlardan bazılarışunlardır:
…Esma(ra)söyledemiştir. Peygamber f sav) buyurdu ki; "Sizlerkabirlerinizde mesihdeccal’ın imtihanına benzer bir imtihan geçireceksiniz…" (Buhari1C.243s.)
. .Aişe (ra)dan; söyle demiştir; "Ben resulullah’ın kadınlarından hiç birine karşı Hadice’ye karşı kıskandığım derecede kıskanmadım. Çünkü resulullah onu çok anardı ve ona övgüleri çok olurdu. Halbuki Rasulullah’a Hadice için cennetle inciden borularla yapılmış bir ev ile müjdelemeside vahyolumuştu" .(Buhari 11 C 5307)
…ibn Abbas şöyle dedi."Allah u teala namazların hazarda dört, seferde iki harp halinde de bir rekat kılınmasını peygamberinizin diliyle farz kılmıştır.. ."(Müslim 2.c. 687)
"…Ata İbnu ebi Rebah şöyle dedi: Bana safvan İbnu ebi Ya’la İbnu Umeyye şöyle haber verdi:- Ya’la, keski ben Resulullah’ı, üzerine vahy indirildiği sırada göreydim, der dururdu.
Nihayet peygamber (sav] Cirane’de bulunduğu zaman, üzerinde bir kumaş kendisini gölgelendirmiş ve yanında da sahabilerinden bir takım insanlar bulunduğu sırada, güzel koku sürünmüş bir kimse yanına çıkageldi ve:- Ya resulullah! güzel koku suründükten sonrabircübbe içinde Umre için İhrama giren kimse hakkında ne dersiniz?diye sordu. Peygamber, birmüddet baktı. Akabinde kendisine vahy geldi. Bunun üzerine Umer, Ya’la’ya "gel" diye işaret etti. Ya’la geldi ve başını, peygamberi örtmekte olan örtünün içine soktu, Peygamber’1 yüzü kızarmış, uyuyan kimsenin gidip gelen nefesi gibi horulduyor vaziyette gördü.
Peygamber’in hali bir müddet böyle devam etti. Sonra peygamberden bu hal sıyrıldı. Bunun üzerine Peygamber (sav):-Biraz önce umreden bana sual soran kimse nerede? diye sordu. Hemen o suali soran kimse arandı ve bulunup peygamberin yanına getirildi. Peygamber:-Sendeki kokuya gelince, onu üç kere yıka, üzerindeki cübbeye gelince, onu da çıkar, sonra baççında yapmakta olduğun fiileri Umrede de yap" büyüdü. (Buhari 11 C 5079),
…İbnu Ömer (ra)şöylededi: Resulullah (sav) zamanında, Resulullah’ın sahabilerinden birtakım insanlarrüyagörürlerdide, bu rüyalarını Resulullah (sav)’eanlatırlardı. Resulullah dao rüyalar hakkında Allah’ın dilediği tabirleri söylerdi…" (Buhari 15 c 6899)
…ZeydİbntipS^ra) şöyle dedi: Resulullah (sav) Hııdeybtyedff;4jeceleyin yağmış olan yağmurdan Sp,ıjt3 bizlere sabah namazını kıldırdı. Namazdan çıkınca’yüzünü cemaate göndürdü ve: -Bilir misiniz, Rabbiniz ne buyurdu? diye sordu. Dediler ki Allah ve Resulü en iyi bilendir. Resulullah dedi ki; -A!lah-u AzzeveCelle buyurdu ki: Kullarımdan kimi banaınü‘min, kimide kafirolaraksabahetti. Her kim Allah’ın fadl ve rahmet iyle üzerimize yağmur f ydğ‘clı dediyse işte o bana iman etmiş, yıldıza iman etmemiştir. Her kim de üzerimize yıldız sebebiyle yağmuryağdı dediyse işte o, bana iman etmemiş, yıld ıza iman etmiştir, buy urdu. (Müslim 1 C 71)
…Abdullah b. Amr(ra)’den rivayete göre, o şöyle demiştir. "Ezberleme isteği ile resulullan (sav)’den işittiğim herşeyi yazardım. Kureyş beni bundan menederek şöyle dediler: "…Sen resulullah’tan işittiğin her şeyi yazıyorsun. Oysa Allah resulü (sav) de bir beşerdir, öfkeli haldeyken de konuşur". Bunun üzerine ben deyazmayı bıraktım. Sonradurumuresulullah’aarzettiğimde, resulullah (sav) "…Yaz, nefsim elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, benden hakkın dışında bir şey çıkmaz…" Buyurdu"(A. ibni Hanbel 2.12.192-İbnKesir13.C. 7529 S)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana vahy olunmayan mes’eleierde ben de sizin gibiyim". (Taberani Kebir, Hişkat 1 C. 51 69)
Soru: Sunnet Vahiydir
Mucahid
AIIah’u Azze ve Celle ne buyuruyor:
"O kendi hevasından konuşmaz. Onun
konuşması kendisine İlka edilen bir vahy’den
ibarettir". (Necm 3.4)
Bu ayeti.kerime açıkça ifade ediyorkî; "Rasulullah (sav)’ın şeriatla alakalı bütün konuşmaları vahydir.O,kendi heva ve arzusundan şeriata birşey!er sokma yetkisine sahip değildir.."
Allah razı ola
HİDAYET_5248
Resul size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan uzak durun.
Haşr, 7
BÖYLE BİR EMİR VARKEN VE KURANIN BİRÇOK AYETLERİ SABİT İKEN NASIL OLURDA PEYGAMBERİMİZİN BİZE VAHYİ ANLATAN RESULÜN IŞIĞINI KABUL ETMEZLER AKILLARINI İLAH EDİNİP , ONUNLA KURANI ANLAMAYA ÇALIŞIRLAR HAYRET DOĞRUSU….
ALLAH CÜMLEMİZİ ŞEYTANIN VESVESELERİNDEN UZAK KILSIN, RESULÜN YOLUNDAN GİDEN SAHABENİN ANLAYIŞIYLA İSLAMI YAŞAYANLARDAN EYLESİN …SELAM DUA VE MUHABBETLE..
rana
< Allah razı olsun. >
amin ecmain olsun insaAllah
< Resul size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan uzak durun.
Haşr, 7
BÖYLE BİR EMİR VARKEN VE KURANIN BİRÇOK AYETLERİ SABİT İKEN NASIL OLURDA PEYGAMBERİMİZİN BİZE VAHYİ ANLATAN RESULÜN IŞIĞINI KABUL ETMEZLER AKILLARINI İLAH EDİNİP , ONUNLA KURANI ANLAMAYA ÇALIŞIRLAR HAYRET DOĞRUSU….
ALLAH CÜMLEMİZİ ŞEYTANIN VESVESELERİNDEN UZAK KILSIN, RESULÜN YOLUNDAN GİDEN SAHABENİN ANLAYIŞIYLA İSLAMI YAŞAYANLARDAN EYLESİN …SELAM DUA VE MUHABBETLE.. >
AMIN insaAllah
forum kurallarina rivayet edelim insaAllah kardesim
Forum Kuralları
3. Mesaj yazarken büyük harf kullanmak bağırmak anlam’ına geleceği için yazılarınızı kesinlikle büyük harf kullanarak yazmayınız.
sünnet vahiydir, o kendi hevasından konuşmaz, o hevasından konuşmaz