Müslümanın müslüman üzerindeki hakları nelerdir?
Muhammed
müslümanın müslüman üzerindeki hakları nelerdir?
2736- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı vardır. Karşılaştığında selam verir, davetine icabet eder, aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükAllah der, hastalandığında ziyaretini yapar, öldüğünde cenazesinin ardından yürür kendisi için sevdiğini o kardeşi için de sever. (Dârimî, İstizan: 5; İbn Mâce, Cenaiz: 43)
Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Eyyûb, Berâ ve İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasendir. Peygamber (s.a.v.)’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Bazı hadisçiler Hâris el A’ver hakkında söz etmişlerdir.
2737- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Mü’minin mü’min üzerinde altı hakkı vardır; hastalandığında ziyaret eder, Öldüğünde cenazesinde bulunur, çağrıldığında davetine icabet eder, karşılaştığında ona selam verir, aksırdığında elhamdülillah derse yerhamükAllah der varlığında ve yokluğunda onun hakkında samimi olur ve nasihate devam eder. (Nesâî, Cenaiz: 12)
Bu hadis hasen sahihtir. Muhammed b. Musa el Mahzûmî el Medenî güvenilen bir kimse olup kendisinde Abdulaziz b. Muhammed ve İbn ebîFüdeyk hadis rivâyet etmiştir.
Cevap: Müslümanın müslüman üzerindeki hakları nelerdir?
Sumame
Hz. Ali (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı vardır.
Karşılaştığında selam verir,
davetine icabet eder,
aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükAllah der,
hastalandığında ziyaretini yapar,
öldüğünde cenazesinin ardından yürür,
kendisi için sevdiğini o kardeşi için de sever. (Dârimî, İstizan: 5; İbn Mâce, Cenaiz: 43)
Kaynak: forumduasi.com/misafir-sorulari/208095-kardeslikle-gelen-haklar-ve-kardesligin-yukledigi-sorumluluklar.html#ixzz1nIwDPDKg
Cevap: Müslümanın müslüman üzerindeki hakları nelerdir?
Hoca
( حق المسلم على المسلم ست : إذا لقيته فسلم عليه ، و إذا دعاك فأجبه ، و إذا استنصحك فانصح له ، و إذا عطس فحمد الله فشمته ، و إذا مرض فعُده ، و إذا مات فاتبعه ) .
Müslümanın müslümanın üzerindeki hakları Arapça hadis
Cevap: Müslümanın müslüman üzerindeki hakları nelerdir?
melle
Müslümanın Müslüman Üzerindeki Hakları -1- PDF Yazdır E-posta
Insan toplumsal bir varliktir. Saglikli yasam seyrini ancak sosyal bir hayatta sürdürebilir. Dinimiz, insanligin muhtaç oldugu bu toplumsal hayati huzur ve feraha erdirecek, yasam kalitesini yükseltecek, neslinin sosyo-psikolojik olarak saglikli devamini saglayacak temel yapi taslarini, belirli kurallar manzûmesi olarak va’zetmistir bizlere.
Yolda yürürken karsilastigimiz kimseye karsi kayitsiz kalmayarak selam vermemizi emretmesinden tutun da ayagina takilip ona eza verecek tasin/engelin kenara çekilmesini tavsiye etmesine kadar ince nasihatlerde bulunan dinimiz Allah’in ipine hepiniz sımsıkı yapisin. Dagilip ayrilmayin ve Allah’in sizin üzerinizdeki nimetini hatirlayin. (1) buyurarak Allah için birlikteligin, manevî kardesligin bünyesinde özel haklar barindiran bir nimet oldugunu belirtmistir.
Bünyesinde özel haklar barindiran bir nimettir din kardesligi… Peki nedir bu özel haklar? Ecdadimiz der ya: Aci bir kahvenin kirk yil hatiri vardir. Mademki bir aci kahvenin bile kirk yil hatiri vadir, kirk yillik bir mesuliyet getiriyor bize; öyleyse manevî kardesligin, manevî bir cemaat olusturmanin çok farkli mesuliyetleri olsa gerek…
Birbirimize karsi hakki tavsiye eden, hakta örnek olan mümin bireyler olmaliyiz. Gördügümüz hataya karsi duyarsiz kalmayip en uygun sekliyle müdahale etmeliyiz. Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle degistirsin, gücü yetmezse diliyle, ona da gücü yetmezse kalbiyle bugzetsin. Bu ise imanin en zayif noktasidir. (2) buyurmus Peygamberimiz (sav).
Mümine yakisir bir rahmet duygusuyla bileyerek gönlümüzü, kardesimizi yanlisindan alikoymaliyiz. Önce nasihatle engel olmaya çalismaliyiz yanlisina. Eger dönmezse o yanlistan, o zaman fiilî tavir koymaliyiz. Yoksa kalbimizle bugzetmeliyiz ve belki bir müddet uzak kalmaliyiz. Çünkü Cenab-i Hak, Müslümanin yapilan hataya karsi kayitsiz kalmamasini murad etmektedir.
Bizler sadece iyi gün dostu degiliz ki sadece çayda, pastada, börekte bir araya gelip pembe temennîlerde bulunalim. Yeri geldi mi de ‘dost aci söyler’ misâli çekinmeyip hakki söylemeliyiz birbirimize karsi… Çünkü, Haksizligin yapildigi yerde susan dilsiz seytandir. ve Siz, din kardesinizin aynasisiniz. Onda gördügünüz lekeyi siliniz! (4) buyurmus Kâinatin Efendisi (sav). Yalniz, amaç; toplum içinde rencide etmek olmamalidir. Yerini, zamanini, kardesimizin ruhsal halini de dikkate alarak muhabbet ve uhuvvetle ikaz etmeliyiz onu. Ikaz edilen arkadaş da hatasi dile getiril-diginden dolayi gönlüne vesvese getirmemeli, incinmemeli, gücenmemeli ve aksine sükretmeli… Unutmamak gerek ki bu yolun esasidir: Incinmemek ve incitmemek. Kisinin hatasinin söylenilmesi, kâle alindiginin bir göstergesidir. Yoksa sünnetullah geregi, deger verilmeyen kimseler basibosluga, ilgi-sizlige terkedilirler.
Simdi Peygamber Efendimiz’in (sav) bir hadisinden yararlanarak Müslümanin Müslüman üzerindeki haklarini özetlemeye çalisacagiz:
Hz. Ali’den (ra) rivâyet edildigine göre Rasûlullah Efendimiz (sav) söyle buyurmustur:
Müslümanin Müslüman üzerinde alti hakki vardir: Karsilastiginda selam verir, da-vetine icabet eder, aksirdigi zaman elhamdülillah derse yerhamükAllah der, hastalandiginda ziyaretine gider, vefat ettiginde cenazesinin ardindan yürür, kendisi için sevdigini onun için de sever. (5) (Baska bir rivayette ‘kardesi ondan nasihat istediginde nasihat eder’ (6) ibaresi de vardir.)
SELAMINA MUKABELE ETMEK
Selam, insanlar arasinda sevgi ve samimiyeti artirir, güven duygusunu güçlendirir. Öyleyse kardesinizin selamina karsi kayitsiz kalmayin. Kardesinizin selamina ondan daha güzeliyle mukabele edin. O: Selamün aleyküm dediginde, yani; Nasilsin, iyi misin, rahat misin, hos musun? diye sordugunda, siz de: Ve aleykümselâm ve rahmetullahi ve berekâtühü diyerek daha güzeliyle ona mukabele edin.
Araniza bir direk girse ve sizi ayirsa buyuruyor Sultanü’l Enbiyâ, kavustugunuzda tekrar selam verin. Yolda yürürken araniza bir direk girse yahut araba vs. girse birlestiginizde tipki yeni görüsüyormus gibi birbirinize selam verin.
Selam tanismaya vesiledir… Konusmaya, yardimlasmaya, dayanismaya vesiledir. Selamlasma ile, besmele ile baslamazsa konusma, giybet, malayani ve dedikoduya kapi aralanir. Seytan adeta bal sürer dilimize, öyle bir tatlilasir ki o an arkadaşi çekistirmek… Ya da televizyondaki indirgenmis ve laçkalasmis ahlâktan yoksun yarisma-tanisma programlarindan bahsetmek..
Selami önce veren, alandan daha hayirlidir. Selam verip müsafaha eden iki Müslümanin arasina yüz rahmet iner. Bunun doksani, önce selam verip elini uzatana, onu ise ötekine verilir. (7) buyrularak hayirda adeta yarisa tâbi tutulmustur ümmet.
HAPSIRDIGINDA YERHAMÜKELLAH DEMEK
Aksiran kimse hayata yeniden döndügünden Allah’a hamd etmeli. Çünkü tip, aksirma aninda kalbin durup tekrar çalistigini haber vermektedir.
Hadisimizde: Hapsirdigi vakit elhamdülillah derse buyruluyor… Usûl ögretiliyor bize, yani Elhamdülillah desin buyuruyor Cenâb-i Peygamber (sav). Rahatladi, içindeki ezâyi disariya atti. Allah’a hamdetsin onu rahatlattigi için. Insan hapsirmasa, tikanip tazyik yapsa beyin kanamasi olur. Müthis bir sihhattir bu hapsirmak. Hamdetsin… Elhamdülillah desin. Sen de ona YerhamükAllah (Allah sana rahmet etsin) de buyuruyor Peygamber Efendimiz (sav). Bu, elhamdülillah demeyene dua edilmeyecek anlamina da geliyor. Çünkü elhamdülillah demeyene rahmet dilenmez.
O Elhamdülillah dedi, sen de Yerhamükellah de. Bunun üzerine hapsiran kisi Yehdînâ ve yehdîkümullah desin buyuruyor. Yani: Allah sizi de bizi de hidayete erdirsin, sihhate selamete kavustursun, rahmette kilsin…
Günümüzde Islamî kimlik tasiyan kimselerin agizlarinda bile kliselesmis olan Çok yasa! Sen de gör! ifadeleriyle mukabele etmek sünnete uygunluk arzetmiyor.
HATASINDAN DOLAYI ÖZÜR BEYAN ETTIGINDE ÖZRÜNÜ KABUL ETMEK
Oldu ki bir mazeret beyan etti sana, yanlis yapti, bir kabahat, suç isledi. Tabi bu suçuna göre… Bazi suçlar vardir ki hukuka göre büyük ceza gerektirir, o ayri. Basit bir hatada bulundu sana karsi, o zaman özür beyan etsin. Evet, özür dilemek büyük erdemdir… Ve dikkat edilirse Allah Rasûlü özür dilesin buyurmuyor, özür dilediginde diyor. Yani dilenmesini istiyor, biz buradan bunu anliyoruz.
Kardesin sana özrünü, mazeretini beyan ettiginde, hatasindan döndügünde ona karsi müsfik ve bagislayici ol. O özrünü kabul et. Büyüklük budur, kisiye yakisan budur. Affedici ol, bagisayici ol… O geçilebilecek bir suçsa ondan geç…
Sen yerdekilere merhamet et ki, gökte-kiler de (Allah ve melekler) sana merhamet etsin.
Rasûlullah’in (sav) bize nasihat buyurdugu arkadaşliga bakin. Bugünkü dostluklar böyle mi ya, hiç unutabiliyor muyuz? Unu-tabiliyor muyuz? Etrafimizda sikça duyariz; arkadaşlardan biri hata isler, digeri de onun için: Artik gözümden düstü! Agziyla kus tutsa umrumda degil, bir kere yapti o hatayi.. Yapmayacakti! Birisi bana bir hata yapti mi, daha sittin sene dost olmam onla! der. Halbuki Kusursuz dost arayan dostsuz kalir. buyuruyor Hz. Mevlana…
Dipnotlar:
1- Al-i Imrân, 3/103
2- Müslim, Iman, 78
3- Ebu Davud
4- Dârimî, Istizan: 5; Ibn Mâce, Cenaiz: 43
5- Müslim, Selâm 5
6- Bezzar
7- Ebu Davut
Şem’a
< Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı vardır. Karşılaştığında selam verir, davetine icabet eder, aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükAllah der, hastalandığında ziyaretini yapar, öldüğünde cenazesinin ardından yürür kendisi için sevdiğini o kardeşi için de sever. >
Son maddeyi uygulayan hak sahibi müslüman neredeyse kalmadı maalesef
müslümanın müslüman üzerindeki hakları, müslümanın müslüman üzerindeki hakları nelerdir, müslümanın müslüman üzerindeki hakkı