Kimsesiz çocuklara koruyucu aile olmanın dinen bir sakıncası var mı?

Kimsesiz çocuklara koruyucu aile olmanın dinen bir sakıncası var mı?

Kayıtsız Üye
Kimsesiz çocuklara koruyucu aile olmanın dinen bir sakıncası var mı?


Cevap: Kimsesiz çocuklara koruyucu aile olmanın dinen bir sakıncası var mı?

sevim yalçın
Dinimiz, kimsesiz ve aile ortamından uzak çocukların bakım ve ihtiyaçlarını, gerek devlet gerekse fert olarak karşılanmasını emretmiştir. Bu anlamda "koruyucu aile" olarak kişinin muhtaç bir çocuğa bakması caiz olduğu gibi, dinimiz de teşvik etmiştir.
Ancak dikkat edilmesi gereken husus, koruma altına alınan çocuk bulüğ çağından sonra kız ise evin erkeklerine, erkek ise evin kadınlarına namahrem olacağından, örtünme ve yalnız kalmama hususlarına dikkat edilmesi gerekir.


Cevap: Kimsesiz çocuklara koruyucu aile olmanın dinen bir sakıncası var mı?

Desert Rose
KİMSESİZ ÇOCUKLARA BAKMANIN HÜKMÜ NEDİR?
Efendim, hayat hep aynı karar üzere sürüp gitmiyor. Bir de bakıyorsunuz ki, bir fırtına çıkmış, dünün zengini, mal mülk sahibi fırtına sonrasının fakiri haline gelmiş; analı babalı birçok masum çocuk da anasız, babasız, bakıma muhtaç duruma düşmüştür. Bu gibi hallere Müslüman ne der acaba? Bu kimsesizlere bakmak, yardımda bulunmak ne kadar makbul bir ibadet, ne ölçüde kıymetli bir hizmettir Allah (cc)?ın indinde?
İsterseniz bu konudaki bir hadisi kısaca şöyle bir gözden geçirelim.
Rasûl?i Ekrem Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır:
? Kim Müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderir, muhtaç olduğu yerde onun derdine deva olursa, Allah (cc) da onun sıkıntısını giderir, derdine deva olur.
Bu sebeple geçmiş Müslümanlar ellerinin altında daima birkaç fakir barındırır, ekonomik durumu zayıf aileleri idare eder, yetimlere himayede bulunurlardı.
Bilhassa kimsesiz öksüzler için, Rasûlullah?ın büyük müjdeleri ve şefaatleri bahis mevzuudur.
Bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:
? Bir kimse merhamet ve şefkatle yetimin başını okşarsa Allahu Teala, elinin değdiği tüylerin sayısınca o kimseye sevap yazar, o tüylerin sayısınca günahını affeder. O tüylerin sayısınca cennetteki derecesini yükseltir.
Bu müjde, yardıma muhtaç her türlü çocuğa bakana şamildir. Ana babası geçimini temin edemeyen çocuklara da bakmak, onları merhamet ve şefkatle belli başlı bir sanat ve iş sahibi yapmak, saçları sayısınca sevap kazanmak demektir. Yetime bakmak, nasıl büyük sevaplardansa, onun malını yiyip, hakkını gaspetmek de son derece büyük günahlardandır. Hz. Ömer?in oğlu Abdullah büyük günahları sayarken şöyle konuştu:
Büyük günahlar dokuzdur. Onlar da şunlardır:
1?Allah (cc)?a şirk koşmak.
2?Kasten adam öldürmek.
3?Askerden kaçmak.
4?Namuslu kadına iftira etmek.
5?Faiz yemek.
6?Ana?babaya asi gelmek
7?Sihir yapmak.
8?Helalı haram, haramı da helal saymak.
(Son olarak da):
9?Yetim malı yemek!
Yetim malı yemenin büyük günahlardan olması için haksız olarak yenmesi gerekir. Ona bakmanın karşılığı, masrafı gibi hususlar yetimin malını yemek sayılmaz; belki, meşru harcama, normal netice olur.
Yetimin malını haksız yere yiyenler hakkında İbn Abbas, şu ayetleri okurdu:
? O kimseler ki, yetimlerin malını yerler. Onların yedikleri yetimin malı değil, cehennemin ateşidir. Mahşerde karınlarının içini cehennem ateşi dolmuş olarak görecekler.
Büyükler bunun için derler ki: ? İçinde yetim bulunan eve hem müjdeler olsun, hem de eyvahlar! Müjdeler olsun, çünkü o yetimin yüzü suyu hürmetine Allah (cc) onları affedecektir. Eyvahlar olsun; çünkü o yetimin malını yiyip hakkını gasp ettikleri takdirde Allah (cc)?ın gazabına uğrayacaklardır. Bütün mesele, ona bakıp yardım elini uzatırken Allah (cc)?ın rızasını esas tutup, malına haksız yere göz dikmemektir. ….

arşivden alıntı…

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();