Mefulun maah ile ilgili bilgi verirmisiniz?
Kayıtsız Üye
sa mefulun maah hakkında dönem ödevi hazırlıyorum yardımcı olursanız sevinirim…
Cevap: Mefulun maah ile ilgili bilgi verirmisiniz?
Desert Rose
CÜMLE
İSİM CÜMLESİ
1. İsim cümlesi isim ile başlar: القلم طويل
İsim
2. İsim cümlesinin isim kısmına, yani isim cümlesinin öznesine Arapça’ da mübteda denir. القلم طويل
Mübteda
Maarife
3. Mübteda maarifedir. Yani belirli bir kelimedir. Yani ال takısı almış bir kelimedir.
4. İsim cümlesinin yüklemine Arapça’da haber denir. القلم طويل
Haber
Nekira
5. Haber nekira bir kelimedir. Yani belirsizdir. Yani ال takısı almamış bir kelimedir.
6. İsim cümlesinde, mübteda ve haber arasında cinsiyet bakımından uyum vardır:
a-Mübteda, müzekker (erkek) ise haber de müzekker,
b- Mübteda, müennes (dişi) ise haber de müennestir:
ÖRNEKLER
اَلطِّفْلُ صَغِيرٌ Görüldüğü gibi mübteda olan الطفل kelimesi müzekker olduğu için, haber olan صغير kelimesi de müzekkerdir.
الطفلة صغيرة Mübteda olan الطفلة kelimesi müennes olduğu için, haber olan صغيرة kelimesi de müennestir.
Tren süratlidir.القطار سريع
القِطَارُ: Cümle içinde mübtedadır. Maarifedir. Müzekkerdir.
سَرِيعٌ: Cümle içinde haberdir. Nekiradır. Müzekkerdir.
FİİL CÜMLESİ
1. Fiil cümlesi, genellikle, zaman bağlı olayları anlatır ve bir fiille başlar.
Örnekler:
Suçlu öldürüldü. قُتِلَ المُجْرِمُ
Yaprak düştü. سَقَطَ الوَرَق
2. Fiil cümlesinde esas unsurlar, fiil ile bu fiili işleyen faildir. Mübteda isim cümlesinin öznesi olduğu gibi, fail de fiil cümlesinin öznesidir, sürekli merfudur.
3. Fail müzekker ise fiil de müzekker olur.
Çocuk oynuyor. يَلْعَبُ الطِّفْلُYaprak düştü. سَقَطَ الوَرَقُ gibi.
4. Bunun yanında faili söylenmiş fiil cümlelerinde fail ister müfred olsun ister tesniye, isterse cemi olsun fiil daima tekil gelir. Ancak müzekkerlik ve müenneslikte failine uyar.
Örnekler:
Öğrenci mektup yazdı. كَتَبَ الطَّالِبُ رِسَالَةً
İki Öğrenci mektup yazdı. كَتَبَ الطَّالِبانِ رِسَالَةً
Kız Öğrenci mektup yazdı. كَتَبَتْ الطَّالِبَةُ رِسَالَةً
DİKKAT
Bir kelime içinde fiil geçiyorsa da eğer başta değilse cümle, isim cümlesidir. O zaman o fiil haber olur. O zaman fiil daime tekil gelmez ve mübtedaya göre müfred,tensiye veya cemi gelir.
الرّجُلُ يَذْهَبُ-Adam gitii
الرّجُلُانِ يَذْهَبُانِ-İki adam gittiler
الرِّجاَل يَذَهَبوُنَ-Adamlar gittiler
ERİLLİK VE DİŞİLİK (Müzekker-Müennes)
Arapçada her isim ya müzekker veya müennestir. Genel anlamda bu ayrılık eril ve dişil olmaya göre olsa da cansızlarda müzekker ve müenneslikte bu ayrıma gidilmemiştir. Çünkü cansızların cinsiyeti yoktur. Gerçek olup olmama ile lafzında alamet olup olmama bakımından iki kategoride çeşitlere ayırabiliriz.
1. Gerçek Olup Olmama Açısından
A. Hakiki müzekker ve hakiki müennes.
Müzekkerlik ve müenneslik ölçüsünün gerçek olarak cinsiyete bağlı olarak yapıldığı müzekker ve müenneslere hakiki müzekker veya hakiki müennes denir. Burada lafsında alamet olup olmadığına değil, erillik ve dişiliğin cinsiyete bağlı yapılıp yapılmadığına bakılır. Bu da insan ve hayvanlarda meydana gelir. O halde aşağıdaki listenin sağ tarafında bulunanlar hakiki müzekker solunda bulunanlar hakiki müennestir.
Ana ام Baba اب
Dişi deveناقة Erkek deveجمل
Tavukدجاجة Horoz ديك
B. Mecazi Müzekker ve mecazi müennes
Müzekkerliğin ve müennesliğin cinsiyete göre yapılmadığı müzekker ve müenneslerdir. Bu da insan ve hayvan dışında cinsiyeti olmayan cansızlar ve kavramlar için kullanılır. Bunun herhangi bir kuralı olmayıp semaidir(Araplardan işitilmiştir.)Mesela;
قَلَمٌ mecazi bir müzekkerdir. شَمْسٌ (güneş)ve شَجَرَةٌ (ağaç)mecazi müenneslerdir. Çünkü ister lâfzen olsun ister olmasın ölçü cinsiyet değildir.
2.Cinsiyet Alameti Olup Olmama Açısından
A.Lâfzî Müennes
Müzekkerliğin herhangi bir alameti olmaz. Kelimede asıl olan müzekkerliktir. Lafzında müennes alameti olmakla bir kelime müzekkerlikten düşer. Müenneslik alametleri üçtür:
1-Yuvarlak te: Müennes sayılan varlıklarla bunların sıfatlarının sonunda bulunur.
Müennes için Müzekker için
Yazıcı كاتب كاتبة
Öğretmen معلم معلمة
2-Uzun dişilik elifi: Bu alamet, en çok, renk ve sakatlığı gösterenافعل veznindeki kelimelerin müennesinde bulunur.
فعلاء Müennes için افعل Müzekker için
Beyaz ابيض بيضاء
Topal اعرج عرجاء
3-Kısa dişilik elifi: Bu alamet, en çok, افعل veznindeki sıfatı müşebbehe’ler(en anlamı katan kalıplar) فعلى vezninde müennes yapılınca, bu müennes kelimenin sonunda bulunur.
فعلى Müennes için افعل Müzekker için
En büyük اكبر كبرى
En küçük اصغر صغرى
En güzel احسن حسنى
B. Semai(Manevi) Müennes
Müennesliğin herhangi bir alamete bağlı olmamasıdır. Bu da ya manasında müenneslik barındırır(manevi) veya tamamen Araplardan işitilmiştir(semai).Mesela
اُخْتٌ (kız kardeş) زَيْنَبُ (Zeynep) hiçbir lâfzî anlamı olmadan müennestir. شَمْسٌ ise herhangi bir müenneslik alameti olmadığı için lâfzî müennes değildir. Ama manevi müennes de değildir. Bu tamamen semaidir.
Öte yandan حَمْزَةٌ lâfzî bir müennes iken manevi bir müennes değildir. Lafzında müenneslik ta’sı olduğu için lâfzen müennes ama erkek için kullanılmıştır. Böylece manen müzekkerdir. Bu da kullanımdan sonra bilindiği için semai kategorisine girmektedir.
TEKİL-İKİL ÇOĞUL(MÜFRED-TESNİYE, CEMİ)
Türkçede kelimeler sayı bakımından tekil ve çoğul olmak üzere iki açıdan değerlendirilir. İkil için herhangi bir kalıp yoktur. Ama Arapçada ikil için ayrıca bir kalıp bulunmaktadır. Sarf bölümünde bununla ilgili bir bilgi vardı. İsm-i Fail ve İsm-i meful gibi kalıpları borada çekimiyle beraber yazmıştık. Arapçada camid isimler için de aynı durum geçerlidir.
Müfred: Tek bir şeyi ifade eden kelimelerdir. Şu ana kadar genel olarak her türlü ismi tekil(müfred) olarak örnek vermeye çalıştık. كاَتِبٌ كاَتِبَةٌ gibi
Tesniye: İki şeyi ifade eden kelimedir. Kelimelerin son kısmına انِ (elif-nun) harfleri ve يْنِ (ye-nun) harfleri eklenerek yapılır. مُسْلِمَانِve مُسْلِمَيْنِ gibi.
Cem’i: İkiden çok olan şeyleri ifade eden kelimelerdir. Kelimenin son kısmına ونَ(waw-nun) veya ِينَ (ya-nun)harfleri eklenerek yapılır. مُسْلِمُونَ ve مُسْلِمِينَ gibi
1.Cemi Müzekker Salim: Erkek olan veya sayılan varlıkların isimleri, sonlarına ون eklenerek çoğul yapılır.
Öğretmenler معلمون Öğretmen معلم
2.Cemi Müennes Salim: Dişi olan veya sayılan bir varlığı gösteren ismin sonuna ات eklenerek çoğul yapılır.
Hanım öğretmenlerمعلمات Hanım öğretmen معلمة
3- Cemi mükesser Tekil kelimenin yapısı, biçimi değiştirilerek elde edilen çokluktur.
مَدْرَسَة (ج) مَدَارِسُ شَجَرَةٌ (ج) اَشْجَارٌ بَابٌ (ج) اَبْوَابٌ
Cemi mükesserlerin tesniyesi ve müfredi diğer kelimelerinkine benzer. Sadece çoğullarında farklılık arz ederler.
Merfu tekil,ikil ve çoğul
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
كاَتِبُونَ كاَتِباَنِ كاَتِبٌ مُذَكَّرٌ
كاَتِباَتٌ كاَتِبَتاَنِ كاَتِبَةٌ مُؤَنَّثٌ
Yukarıdaki örnek bir ismin tekil,ikil ve çoğulunun merfu haliyle ilgiliydi.Bir de bunun başka bir örnek eşliğinde mansup ve mecrur hallerini göstermemiz gerekecek.
Mansub جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
مُسْلِمِينَ مُسْلِمَيْنِ مُسْلِماً مُذَكَّرٌ
مُسْلِمَِاتٌٍ
مُسْلِمَتَيْنِ
مُسْلِمَة
مُؤَنَّثٌMecrur
جَمْعٌ Çoğul تَثْنِيَةٌ İkil مُفْرَدٌ Tekil
مُسْلِمِينَ مُسْلِمَيْنِ مُسْلِمِ مُذَكَّرٌ
مُسْلِمَِاتٌٍ
مُسْلِمَتَيْنِ
مُسْلِمَة
مُؤَنَّثٌ
MARİFE VE NEKRE
Marife (Belirli): Belirli bir şey için konulmuş isimdir.
Nekre (Belirsiz): Belirsiz bir şey için konulmuş isimdir.
İsim ve sıfatların belirli olduğunu göstermek için, başlarına ال takısı getirilir. Bu takıya, belirlilik takısı veya belirtme takısı denir. Bu belirlilik takısına Arapça da "harf’ut-tarif” denir.
قَلَمٌ Kelimesi nekre olup herhangi bir kalem demektir. Hâlbuki bu kelimenin başına لا getirirsek durum şöyle olur: اَلْقَلَمُ artık bu, bildiğimiz, bizce belli bir kalem demektir. Böyle, bilinen belirli varlıkları gösteren kelimelere marife denir.
Marife 6 çeşittir:
1-Zamirler: هُوَ هِيَ gibi
2-Âlem: yani özel isimعَليٌ gibi
3-İşaret isimleri: هذا هذِهِ gibi
4-İsmi mevsul: الّذيِ الّتيِ gibi
5-Elif-Lam ile belirlenmiş isim: اَلْكِتاَبُ gibi
6-Saydığımız bu beş çeşit marifeden birine muzaf olan kelimedir:
Alinin kitabı كِتاَبُ عَلِيًّ
عَلِيّ özel isim olduğu için marifedir ve cümlede muzafun ileyh’ dir.
كِتاَبُ ise, nekredir. Fakat belirli bir kelime olan عَلِيّ ye muzaf olduğu için belirlilik kazanmıştır. Yani marife olmuştur.
İSİM TAMLAMASI(MUZAF-MUZAFU İLEYH)
1. Türkçe isim tamlamasında tamlayan ve tamlanan olduğu gibi; Arapça izafette, Muzâf ve Muzâfun ileyh vardır. Arapçada birinci kelime tamlanan (Muzâf), ikincisi ise tamlayan, yani Muzâfun ileyhdir.
2. İki isim, bir isim tamlaması meydana getirir: الاُسْتاذِ كِتاَبُ hocanın kitabı
3. Burada الاُسْتَاذِ kelimesi, كِتَابُ kelimesinin tamamlıyor. Bu tamlama işine الإِضَافَةُ denir. Bu örnekte, الاُسْتَاذِ kelimesi tamlayan, كِتَابُ kelimesi ise tamlanandır
Muzâf’ın şartları:
1- أل el Takısı almaz.
2- تنوين Tenvin almaz.
3- Müenneslik ve cemi ن nunu almaz.
4- Muzâf irabta şu şekillerde gelir: Mubtedâ, Haber, Fâil, Mef’ûl…
5.Arapçada, tamlanana المضاف tamlayana المضاف إليه denir. Tamlayan المضاف إليه in son harfi daima ــــِ Esre ile hareklidir, yâni, muzâfun ileyh dâimâ mecrûrdur.
6. Müfret (tekil) kelime muzâf olunca, sonundaki çift harekeden biri düşer. Musennâ (ikil) kelime muzâf olunca, sonundakiن harfi düşer, Cemi müzekker salim (kurallı erkek çoğulu) muzâf olunca, sonundaki ن harfi düşer:
مُعَلِّمٌ öğretmen – المَدْرَسَةِ مُعَلِّمُ öğretmeni
مُعَلِّمَانِ iki öğretmen – المَدْرَسَةِ مُعَلِّما okulun iki öğretmeni
مُعَلِّمُونَ öğretmenler – المَدْرَسَةِ مُعَلِّمُوا okulun öğretmenleri
7. Muzaf durumundaki kelimede ikilik elifi veya topluluk vavı varsa ve kelimenin son harfinin harekesi üstün veya esre olması gerekiyorsa, ا elif veya و vav, ي harfine çevrilir
المَدْرَسَةِ مُعَلِّمَيِ رَأَيْتُ Okulun iki öğretmenini gördüm.
المَدْرَسَةِ مُعَلِّمَيِ رَأَيْتُ Okulun öğretmenlerini gördüm
Muzafun ileyh’in şartarı:
1-Devamlı mecrur gelir.
2- Marife ve nekre olabilir
3Zincirleme isim tamlamasında yalnız sondaki muzafun ileyh اَلْ alır.
البَيْتِ باَبِ مِفْتاَحُ
4.Muzafu ileyh eğer zamir ise mebnidir.
Cevap: Mefulun maah ile ilgili bilgi verirmisiniz?
Desert Rose
SIFAT TAMLAMASI
Sıfat: Arapçada, sıfat tamlamasında sıfat, daime, tavsif ettiği, nitelediği isimden sonra gelir: (Tâbi olduğu ismi niteler). İki isimden meydana gelir, önce gelen isime mevsûf, sonra gelen isime sıfat denir. Bağlı bulunduğu kelimenin nasıllık ve niceliğini bildiren kelimeye Sıfat, nasıllığı bildirilen kelimeye Mevsuf denir.
Sıfatın mevsûfuna uyduğu konular:
1- İrab (hareke) yönünden.
2- Müzekkerlik (erkeklik) ve Müenneslik (dişilik)
3- Ma’rife, nekre olma bakımından.
4- Adet, Müfred (teklik), Tesniye (ikilik) ve cemilik (çokluk) bakımından.
Çalışkan öğrenci طالبٌ مجتهدٌ
Çalışkan öğrenciطالبةٌ مجتهدةٌ
Büyük kapılar الأبوابُ الكبيرةُ
Not: Bir kaç Sıfat veya birkaç Mevsuf bir arada gelebilir.
Yazar, fıkıhçı ve şair olan Zeyd geldi.
جَاءَ زَيدٌ الشَّاعِرُ الفَقيهُ الكاتِبُ
NAİB-İ FAİL VE MECHUL FİİL
Meçhul fiil: faili belli olmayan fiil demektir. Fiilin faili hazfedilir onun yerine meful merfu olarak getirilir. Adına da naibul fail denir.(failin yedeği manasında).Buna edilgen özne de denilebilir.
Naibul fail: failin hazfından sonra onun yerine gelen mefule denir.
يَسْتَخْرِجُ كَمَالُ الْمَاءَ :kemal suyu cıkarıyor. ُيُسْتَخْرَجُ اْلمَاء:su cıkarıldı
Meçhul fiil kalıbı mazide فُعِلَ kalıbıyla olur.كُتِبَ -كَتَبَ Mezidlerde ise sondan bir önceki harf esrelenir,sakinler hali üzre sakin kalır,geri kalanların hepsi ötrelenir اُسْتُفْعِلَ -.اِسْتَفْعَلَ
müzaride ise müzariyet harfi ötrelenir,ve sondan bir önceki harf üstünlenir
يُكْتَبُ -يَكْتُبُ يُسْتَفْعَلُ -يَسْتَفْعِلُ
Meçhul fiilden sonra gelen meful ötrelenir ve artık naibi fail olur.Fiili yapan şahıs meçhuldür.
2. Naib-i fail (Edilgen Özne), meful (Nesne) alır.
Edilgen (meçhul) yapıya aktarılacak bir fiil cümlesinde birden fazla meful (nesne: düz tümleç) olması durumunda, cümledeki fail (özne) öğesi atıldıktan sonra, fiilden sonraki ilk meful, naib-i fail (edilgen özne) yapılarak, diğer mefuller oldukları hal üzere yani meful olarak kalırlar.
أعْطَى المعلّمُ الطالبَ كتاباً : Öğretmen öğrenciye bir kitap verdi.
2. Meful + 1. Meful + Fail + Fiil
أُعْطِىَ الطالبُ كتاباًÖğrenciye bir kitap verildi.
Meful + Naib-i Fail + Meçhul Fiil
MEFULLAR
1- MUTLAK MEFUL المَفْعُولُ المُطْلَقُ
Mutlak meful, fiilden sonra, fiilin manasını kuvvetlendirmek,çeşidini bildirmek ve sayısını bildirmek için gelen, o fiille aynı kökten bir masdardır.
İnceleyecek olursak:
a) Kuvvetlendirmek için – Fiilin masdarı tekrar edilir.
كَسَرَ الوَلَدُ الزُّجَاجَ كَسْرًا Çocuk bir camı kırdı ki!
Manayı daha da kuvvetlendirmek (tekid) için, masdar bir daha tekrar edilir.
إِذَا دُكَّتِ الأَرْضُ دَكًَّا دَكًّا Dünya, ezilip paramparça olduğu zaman.
b) Çeşit bildirmek için –
ضَرَبَهُ ضَرْبَ الظَّالِمِ Onu, zalimin döğdüğü gibi döğdü.
c) Sayı belirtmek için أَكَلَ المَرِيضُ أَكْلَةً Hasta bir defa yemek yedi.
2- MEFULUN BİH المَفْعُولُ بِهِ
Failin işlediği işten etkilenen isme mefulun bih denir. Fiil, mefulun bih’ten önce doğrudan doğruya, kendisi gelmişse, yani, fiille meful arasında cer harfi yoksa, böyle mefule sarih mefulun bih denir:
اِشْتَرَيْتُ قَلَمًا Bir kalem satın aldım.
قَرَأْنَا الكِتَابَKitabı okuduk.
cümlelerindeki قَلَمًا ve الكِتَابَ isimleri, sarih mefullerdir.
Bazı fiiller de, mefullerine, ancak cer harfi ile tesir ederler. Böyle, önünde cer harfi bulunan mefulun bih’e de gayri sarih mefulun bih denir:
غَضِبَ عَلَى صَاحِبِهِ Arkadaşına kızdı
Bazı fiiller iki meful alırlar:
أَعْطَيْتَ الفَقِيرَ صَدَقَةً Fakire sadaka verdin.
3- EL MEFULUN LİECLİHİ
Bir fiilin ne diye olduğunu, sebebini bildiren mansup mastara المَفْعُولُ لِأَجْلِهِ (المَفْعُُولُ لَهُ، المَفْعُولُ مِنْ اَجْلِهِ)م denir. Bu meful, لِمَ (niçin?) sorusuna cevap teşkil eder:
Örnekler:
نَصُومُ إِطَاعَةً لِلَّهِ Allah’ın emrine uyalım diye oruç tutarız.
4- EL MEFULU FİHİ
El Mefulu fihi, fiilin işlendiği yeri veya zamanı bildiren isimdir.Yani zaman ve mekan zarfıdır.
دَخَلَتِ القَافِلَةُ المَدِينَةَ لَيْلاً Kervan, şehre geceleyin girdi.
وَقَفَ اللِّصُّ أَمَامَ البَابِ Hırsız kapının önünde durdu.
5- EL MEFULU MAAHU المَفْعُولُ مَعَهُ
El mefulu maah, beraberlik bildiren isimdir. Maiyyet vavı وَاوُ المَعِيَّةِ ‘ından sonra gelir, mansuptur:
خَلِيلاً جَلَسْتُ فِي المَقْهَى وَ Halil ile birlikte kahvede oturdu