İslam kurumları ve medeniyeti dersi konu özetleri

İslam kurumları ve medeniyeti dersi konu özetleri

Ebu Ducane
İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DERSİ KONU ÖZETLERİ

1.ÜNİTE
KÜLTÜR VE MEDENİYET

Toplum:İnsan davranışlarını hem hürriyete kavuşturan hem de sınırlandıran, gruplaşmalara ve bölünmelere yol açan değişken sosyal örgüttür.
Sosyal İlişkiler: 2 tür ilişki vardır.
1)Fiziki İlişki: Varlıkların birbiriyle haberleşmeden varlık bilincine ermeden kurdukları ilişkidir.
Bilgisayarla masa arasında,dünya ve güneş arasında, ateşle duman arasındaki ilişki buna örnektir.
2)Sosyal İlişki: Eşyaların karşılıklı haberleşme ilişkisine dayanır.
Seçmenin adayla, annenin çocukla,işçinin işverenle ilişkisi bu ilişki tipine örnektir.

Sosyal İlişkinin fiziki ilişkiden farkı; haberli oluşu ve birlikte mensup olması yani âidiyet duygusudur.Toplumların karmaşıklığı ölçüsünde sosyal ilişki çeşitlilik kazanır.

Sosyal İlişki Örnekleri:
1)Ordunun düşmanla ilişkisi= ZIT İLİŞKİ
2)Satıcının müşteriyle ilişkisi=İKTİSADİ İLİŞKİ
3)İki futbol takımının ilişkisi=SPORTİF/REKABET İLİŞKİ
4)Kardeşlerin ilişkisi=ŞAHSİ/ÂİLEVİ İLİŞKİ
5)Konferansçı ile dinleyici arasındaki ilişki=SOSYO- KÜLTÜREL İLİŞKİ

KURUMLAR

Kurum: Menfaat birliği meydana getiren fertlerin , bu birliği yürütmek için kurdukları veya kurulmuş olarak buldukları usullere kurum ( müessese)denilir.
Ziya Gökalp’ e göre kurum:Bir medeniyete mensup milletler arasındaki kurallara gelenek denilir.Din, ahlak, hukuk, dil vs..hangileri milli vicdana uygun ve milli hayatta canlı surette yaşıyorsa onlara müessese denilir.Her menfaat birliğinin ulaşmak istediği amaca göre kurumu vardır.Örn. bir hastane.Hastane dediğimiz zaman hastaların bakımına ayrılmış bina olarak da, doktor, hemşire hizmetlinin oluşturduğu örgüt olarak da düşünebiliriz.
Birlik ve Kurum arasındaki fark; Bir şeyiorganize olmuş grup olarak ele alırsak bu birlik ; muamele şekli olarak ele alırsak kurumdur.Birlik üyeliğe, kurum hizmet usul ve araçlarına delalet eder.
Okulu öğretmen ve öğrenci grubu olarak düşünürsek birlik,eğitim ve öğretim sistemi olarak ele alırsak kurum olur.

Kurumların özeklikleri:1)Kurumlar organik izafi bütünlük oluşturur.Kurumları oluşturan unsurlar arası bağ vardır.2)Kurumların göreli süreklilikleri vardır.
Göreli sürekliliğe örnek hukuk, güvenlik, sağlık eğitim ve sosyal yardım alanındaki bazı kurum ve kuruluşlar1)Hukuk kurumu olan Danıştay 1868’de Şuarayı Devlet2)Güvenlik kurumu olan Polis Teşkilatı 1845’te3)Sağlık kuruluşu olan Vakıf Gureba Hastanesi 1845’te4)Eğitim kurumu olan Bursa Erkek Lisesi 1883’te Mülkiye İdadisi adıyla5)Sosyal yardım kurumu olan Dârülacaze 1895’te kuruldu.

KÜLTÜR ve MEDENİYET KELİME ANLAMLARI

Kültür: Bakmak, özenmek, sürmek, ekip biçmek anlamında Latince culture sözcüğünden gelir.
İlk defa bu kelimeyi insan zekasının oluşumu ve gelişimi manasında Voltair kullanmıştır.Arapçada kültür es-sekâfe yani maharetli ve zeki olmak, ilim sanatta maharet kazanmak anlamında kullanılır.Türkçede kültürü ifade etmek için İrfan kelimesi kullanılır.İlmü irfan da buradan gelir.Ziya Gökalp kültür kelimesine karşılık Arapça kelime olarak Hars ve Ekin kelimesi de kullanılmıştır.

Medeniyet: Batı dilindeki karşılığı Civilisation ‘dur.Latince civitas kelimesinden gelir.İngilizce city veya Fransızca cite (şehir) kelimeleri anlamındadır.Arapçada el-hadâre ( göçebeliğin zıttı olarak şehirlere yerleşmek demektir.) ve et-temeddün ( şehre gelmek, iskân etmek) kelimeleri medeniyet kelimesinin karşılığı kullanılır.Osmanlı yazarları medeniyet kelimesini karşılamak için umrân , ma’mûr ve i’mâr kelimelerini kullanmışlar.
Medeniyet ilk defa civilisation kelimesine karşılık Sadık Rifat Paşa tarafından 1838 yılında kullanılmıştır.1890’dan sonra medeniyet terim haline geldi.1940’lardan sonra uygarlık kelimesi dilimize girdi.

Filozoflar, eğitimicilerin vs. kültür tanımları

E.B.Taylor’ a göre kültür:İman, bilgi, sanat,ahlak , örf ve adetleri , insanın maharet ve alışkanlıklarını ifade eden karmaşık kavramdır.
Ziya Gökalp’e göre kültür: Bir milletin dini, ahlaki, hukuki , iktisadi, lisani akli vs. bir bütünüdür.
Kültürfizik: Kısaca beden eğitimi demektir.
Genel kültür: İş,meslek uzmanlık alanı dışı herkesin bilmesi gereken görgü ve yetenekler anlatılır.
E.Sapir’e göre kültür: Varlığımızın yapısını belirleyen maddi- manevi unsurlar birliğidir.
R.Thurnwald’a göre kültür:Bir topluluktaki örf ve adetlerin davranış tarzı ve teşkilat tesislerinin ahenkli bütünüdür.
C.Wissler’e göre kültür:Halkın yaşam tarzıdır.
A.Young’a göre kültür:İnsanın bizzat meydana getirdiği eserlerdi.
Tozzer’e göre kültür: Toplumsal olarak öğretilip yeni kuşaklara aşılanan davranışlardır.
R.M.MacIver’e göre kültür:Yaşayış,düşünüş tarzımızda günlük hayatta, sanat ve eğlencede tabiatın kendini ifade etmesidir.


Islam kurumları ve medeniyeti dersi konu özetleri

Ebu Ducane
Medeniyet Terimi ve Tanımları
Bilim adamlarının bazısına göre kültürün manevi unsurlarını kültür, maddi ve teknik unsurlarını medeniyet olarak değerlendirmişlerdir.
MacIver; medeniyet insanın hayatı üzerindeki şartları kontrol etmek amacıyla çaba sarf etmesi ve bunun sonucu oluşan mekanizmaların bütünüdür.
Ziya Gökalp; milli kültürü meydana getiren unsurların , değişik milletlerin ortak hayatında aldığı şekle medeniyet denir.
Farklı inanış, düşünce,davranış tarzları her milletin kültürünü oluşturur.Milli kültürler değişiklik gösterse bile her kültür kendi özelliğini korur.
Kültür ve Medeniyet arasındaki Farklar

Ziya Gökalp’in sıraladığı farklılıklar:1)Kültür milli, medeniyet milletler arasıdır.2)Medeniyet ferdi irade ve metotla ortaya çıkan sosyal olaylar bütünü, kültür ; ilham ve duygu sayesinde oluşur.
Kültür ile medeniyeti birbirinden ayıran husus; kültürün özellikle duygulardan, medeniyetin özellikle bilgilerden meydana gelmiş olmasıdır.3)Medeniyet, iktisadi, dini, hukuki vs..fikirlerin bütünüdür.4)Medeniyet; insanın fayda edinmek düşüncesi ile amaca erişmek için kullandığı araçlardır.Kültür ise;kendi başına amaç olan şeydir.
Spor faaliyeti kültürü,spor salon ve aletleri medeniyeti; okumak ve bilgi edinmek kültürü,bunu sağlamak için üretilen kağıt kalem medeniyeti oluşturur.

5)Kültürü oluşturan duygular samimi,içten olduğu için incelenmesi zordur.Medeniyet çok sayıda teşkilat ve müesseselerden oluştuğu için kolay anlaşılır.
Milli kültürü bozulmuş milletlere DEJENERE MİLLETLER denir.

Asabiyet: Arapça kökenli A-sa-be den türemiştir.Cahiliye dön.aralarında baba tarafından kan bağı olan akrabaların oluşturduğu topluluğa asabe denilir.Toplum dışı saldırıdan korunmak için oluşturulan birlik beraberlik duygusuna asabiyet denilir.

KÜLTÜR UNSURLARI

Kültürün meydana gelmesi, gelişmesi için;1)Biyolojik2)Psikolojik3)Sosyal ihtiyaçlarını karşılama isteğine bağlıdır.Bu 3 unsurun tatmininde rol oynayan vasıtalara Kültür Unsuru, bunların oluşturduğu bileşime de Kültür Faaliyetleri denilmektedir.
Tüm toplumların yaşam biçimi farklıdır; çünkü her toplumun kültür unsurları birebir ve benzer değildir.
Kültür unsurları bütünlük gösterir.Birindeki aksama veya bozulma ötekilerini de etkiler.

Maddi Kültür Unsurları
Maddi Kültür; İnsan eliyle yapılan alet, eserler ,el emeğiyle ham maddeyi işlemesiyle oluşur.İnsan eliyle yapılanları kapsar.
Maddi kültür unsurları arsında en dikkat çekeni Teknolojidir.Teknoloji; bilginin pratiğe aktarılması dır.Değişim, gelişim ve süreklilik teknolojinin en önemli özelliğidir.

Manevi Kültür UnsurlarıDin, ahlak,dil, hukuk, estetik, eğitim, örf ,âdet ve sosyal kurumlar yer alır.İnsanın sosyal ve psikolojik ihtiyaçları kültürün manevi unsurlarını oluşturur.
Bir milletin hayat telâkkisi,hukuki, iktisadi, ahlaki, estetik vs..anlayışları manevi kültürü oluşturur.
Manevi kültür unsurlarının en önemlisi dildir.Dil, kültürün gelişip yeni kuşaklara aktarılmasında, toplumların sürekliliğe ve grupların etkili foksiyonda bulunmasına etki eder.
Manevi kültür unsurları arasında din de önemlidir.Din, bütün unsurların ( hukuk, ahlak, örf, adet vs.)din etkisi altında şekillenir.Manevi kültür unsurları arasında ahlak, hukuk kuralları, örf ve adetler vs..yer alır.İnsanların sürekli ilişkisinden ve etkileşimlerinden topluma bütünlük kazandırır.Manevi kültür unsurundan estetikte önemlidir.Sanatkâr , içinde yetiştiği toplumun değerinden bağımsız eser ortaya koyamaz, kendi duygularını yansıtırken aynı zamanda toplum değerlerini de yansıtır.Manevi kültür unsurlarından biri de eğitimdir.Eğitim bilginin bir kuşaktan diğer kuşağa aktarımını sağlar.

Kültür Unsurlarının Medeniyete Değer Kazandırması Her medeniyet farklı bir teknikte öne çıkmıştır.Batı Medeniyetinde materyalistEski Yunan Medeniyetinde akılcıHint Medeniyetinde mistik
Bu 3 medeniyete karşı vahye dayalı medeniyet olan İslam Medeniyeti gelmiştir.
Kültürün Özellikleri

1)Kültür öğrenilmiş davranış topluluğudur.
2)Tarihsel ve süreklidir.
3)Toplumsal bir üründür.
4)İhtiyaç giderici özelliğe sahiptir.
İbn Hldun ihtiyaçları zaruri/tabii, hâci ve kemâli/tahsini olmak üzere 3’e ayırır.
5)Sürekli değişme gösterir.
6)Kültür dengeli bütünlük oluşturma eğilimindedir.
7)Kültür dışarıdan aldığı unsur konusunda seçicidir.

Medeniyetin Doğuşuna Etki Eden Faktörler

1)İnsan; İnsan en temel faktördür.İnsanın duyguları ve iç tepkileri önemlidir.
2)Toplum: Sosyal ve kültürel olayların açıklanmasında toplum önem kazanır.Toplum olmadan ekonomik ve kültürel faaliyetler olamaz.
3)Coğrafi çevre: Yerleşim alanlarının iklim ve doğal imkanların kültür gelişimine etkisi büyüktür.
Coğrafi çevrenin doğrudan ve dolaylı etkisi vardır.Bu etki yüzünden nehir tipi, yayla tipi,takımadalar tipi, bataklık tipi ve kara tipi medeniyetler oluşmuştur.

Bu Oluşan Medeniyet Tiplerine Örnekler
Nehir Tipi = Mısır ve İndus Medeniyetleri
Yayla Tipi = Hint Medeniyeti
Takımadalar Tipi = Girit Medeniyeti
Bataklık Tipi= Maya Medeniyeti
Kara Tipi = Çin, İslam, Hint ve Batı Medeniyeti


Islam kurumları ve medeniyeti dersi konu özetleri

Ebu Ducane
Medeniyetlerin Doğuşuna İlişkin TeorilerEn çok benimsenen 2 görüş vardır.Gelişme ve Yayılma Teorileridir.

1)Gelişme Teorisi:Evrimci yaklaşımla oluşmuştur.Biyolojik evrimin kültüre uygulanmasını konu edinir.Medeniyet vahşet devirlerinden günümüze kadar sürekli ilerleyen insan kültürünün eseridir.Bu teoriyi benimseyen insanlar birlik ve ayniliği kabul eder.Dünyanın her yerinde tek ve benzer kültür olmayacağı için bu teoriye karşı yayılma teorisi doğmuştur.

2)Yayılma Teorisi: Kültür ve medeniyetteki gelişmenin asıl sebebini kültür teması ve sonucunda arar.İnsan yeni bir şey keşfetmekten çok taklit etme eğilimlidir.Medeniyet belli bölge, belli toplum da ortaya çıkınca oradan komşu toplumlara yayılır.Suya atılan taşın dağılıp yayılması gibi…Medeniyetin ortaya çıkması için uygun ortama ihtiyaç vardır.bu ortamda Mısır’dır.Medeniyetler kendi kaynaklarında güçlüdür,kaynağından uzaklaştıkça zayıflarlar, özgürlüklerini kaybeder.
Kültür ve Medeniyetin doğuş ve yayılmasını vahye göre açıklayan dini görüşe göre Hz. Adem2in ilk insan ve İlk Peygamber olması , ilk kültüründe vahye dayalı olmasını gerektirir.Kur’an’ı Kerim’de Bakara Suresi 31. Ayette “Allah Adem’ e bütün isimleri öğretti” buyuruyor.Gerçekten de Adem (as) ‘ın bildiklerini başkalarına öğretmesi için belli bir kültür, bilgi ve dile sahip olması gerekir.

İslam Kültür ve Medeniyetiİslam dini 7.yy da yayılmaya başlamıştır.İslamiyet’in en önemli özelliği ulaştığı insan ve toplulukları değişime uğratmasıdır.İslam Medeniyeti; İslam dinini kabul eden milletlerin beraberce oluşturduğu medeniyetin adıdır.Bu medeniyetin gelişiminde Araplar, İranlılar ve Türklerin etkisi büyüktür.
Bodley ‘in ” Rönesans’ı İslamiyete borçluyuz” sözü bu gerçeği dile getirmektedir.İslam Medeniyetinin özü Tevhid yani Allah’ın tek, her şeyin üstün ve mutlak yaratıcısı olduğudur.İslam’ın bütün çeşitlilik, zenginlik ve tarihi kültür ve eğitimi , ilim ve medeniyetini kısaca şu cümle özetler:
İSLÂM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DERSİ KONU ÖZETLERİ

2.ÜNİTE
İSLÂM MEDENİYETİNİN DOĞUŞU VE KAYNAKLARI

İslâm Medeniyeti hakkında yazılmış eserlerde konular 2 şekilde ele alınır.Batılı yazarlar coğrafyaya dayalı sınıflandırmayı tercih eder, Müslüman yazarlar kronolojiye dayalı sınıflandırmayı tercih ederler. Biri zaman, diğeri mekan boyutunu ele almıştır.İslâm Medeniyetinin özünü, ruhunu temel amaç olarak ele almamıştır.
Bir medeniyeti doğuran, yaşatan onun onun özüdür, ruhudur, amacıdır.Bir medeniyetin ortadan kalkmasına neden olan onun bu değerlerini yitirmesidir.

Materyalist ve pozitivist bilim adamlarına göre medeni hayat milattan önce dört bininci yıllarda şehir hayatıyla ortaya çıkmıştır.

İlahi dinlere ve kitaplara göre insan medeni bir varlık olarak yaratılımış, medeni hayatı da ilk peygamber olan ilk insanla beraber yaşamıştır.Allah ( cc) insanı yeryüzünün halifesi olarak yaratmıştır.İnsan, Allah’ın yeryüzündeki hükümranlığının temsilcisidir.İnsanın medeni olması, yaşadığı hayat ve dünyayı medenileştirmesi, Allah’ı temsil görevidir.

Allah’ın yeryüzünde en iyi temsil edildiği coğrafya en medeni coğrafya, Allah’ı temsil edebilen toplum da en medeni toplumdur.Tüm ilahi dinler aynı zamanda medeniyettir.

İslam, insanlığın en büyük Medeniyet projesidir.Peygamberimiz bu göreve risâlet ile başlamış,zihinleri ve kalpleri medenileştirmeyi amaçlamıştır.Hicretle beraber Yesrib’in adını Medine’ye çevirmek suretiyle İslam medeniyetinin yürüyüşünü başlatmıştır.

MEDENİYET – KAVRAM BOYUTU

-Arapça kelime olan medeniyet, medîne sözcüğünden türemiştir.
-Medine, şehir anlamındadır ve bir yerde ikamet etmek, yerleşmek manasına gelen me-de-ne kökünden gelir.

İlk olarak 1757 yılında Fransa’da, bundan 10 yıl sonra da İngiltere’de kullanılmaya başlayan Medeniyet,Batı dilince “civilisation” sözcüğünden türemiştir.

Günümüz Türkçesinde medeniyet yerine uygarlık kelimesi de kullanılır.Uygarlık, belli yasalara uyan şehirde yaşayan kimse anlamına gelir.Uygarlığın Uygurlara atfen söylendiğini de söyleyenler vardır.

Medeniyet Terim anlamı: Bir neslin, kendinden sonraki nesillere bıraktığı, maddi ve manevi unsurların toplamıdır.Doğada basit halde bulunmayıp, insanın katkıda bulunduğu şeyler demektir.

Medeniyet; hayat tarzı demektir.İnsan hayatının her devresinde geliştirdiği, dini ve dünyevi değerlerin adıdır.

Medeni İnsan: İncelik, fazilet, ahlak, davranışlarda tutarlılık ve yerli yerindelik, cesaret, aklını kullanmak anlamına gelir.
Medeniyetsiz- Medeniyet görmemiş İnsan: Medeniyetten habersiz, olumsuz insan..

Kültür: 1900’lere doğru başta Fransızca olmak üzere diğer dillere Almanca’dan geçmiştir.Latince cultura kelimesinden türemiştir.Cultura; toprağı işlemek anlamına gelir.Arapça da “HARS” kelimesi kullanılır.

Kültür: Bir topluluğun yaşam tarzı, maddi- manevi değerler toplamı, insanın kendini idare etme yoluna denilir. Yaşanan çevre ile ferd arasında varolan, düşüncelerin,zevklerin , alışkanlığın ortaklığıdır.

Bir toplumda yaşayan insanların bütün öğrendikleri ve paylaştıkları şeydir.İnsanın ortaya koyup içinde insan katkısı bulunan gerçekliklerdir.

Kültür toplumsaldır, tarihseldir, kalıtsaldır, işlevseldir,birlik içinde çokluk ve değişkendir.

Umrân ve Hadâret

Arapçada umrân ve hadâret kelimeleri medeniyet karşılığında kullanılmıştır.

Umrân : “a-me-ra” kökünden türemiştir,bir yede iskân etmek anlamında kullanılır.

İ’mâr : Bir yeri mamur kılmak, mâmur bulmak , bayındır hale getirmek anlamından kullanılır.

İbn Haldun (Tarih Felsefesi ve Sosyolojinin kurucusu) ‘ a göre umrân : Uygarlık ve sosyal kalkınma anlamında, İnsanların yeryüzünün yerleşimine uygun yerinde toplu olarak yaşayan, biribirlerine yardımcı olup toplumsal hayat yaşamaları anlamında kullanılmıştır.

Hadâret : Ha-da-ra kökünden olup ; şehirde ikamet etmek, şehirli olmak anlamında kullanılmıştır.Bedevilik, göçebeliğin zıttıdır.

İbn Haldun bu kelimeyi ; Bilim-sanatın gelişmesi, hayat standartlarının yükselmesi, niteliğin artması manasında kullanmıştır.

Anlam Boyutu : Medeniyet kavramı 18.yy 2. yarısından itibaren Batı’da kullanılmaya başlandı.Batılılar kendi hayat tarzı, yaşam biçimine medeniyet adını vermişlerdir.Batı medeniyeti mensupları , dünyayı medenileştirmeyi görev, kendi hakkı olarak gördükleri için kendi dışındakileri ayıran ayrıcı olmuştur.

Medeniyete İdeolojik ve Politik Yaklaşımlar:

Batı Medeniyeti bazı ülke aydınlarınca yeni ideoloji olarak benimsenmiş, ülkemizde medeniyetçilik alanını oluşturmuştur.

Tanzimat Dönemi Osmanlı aydınlarına göre Medeniyetçilik; Osmanlı Devletinikurtarıp eski gücüne kavuşturacak ideoloji olarak görülmüştür.

Bazı bilim adamları, mensubu bulunduğu devletin çıkar planlarını meşrulaştırmaya yönelik tezler ortaya atmışlardır.
Samuel P. Huntington ; Medeniyetlerin çatışması teziyle medeniyetlere , hizmet ettirme amacına yönelik politik malzeme olarak yaklaşmıştır.

Samuel P.Huntington’a göre; Medeniyet gelecekte belli 7-8 Medeniyet arası etkileşimde şekillenecektir.

1) Batı
2)Konfüçyüs
3)Japon
4)İslam
5)Hint
6)Slav-Ortodoks
7)Latin Amerika
8)Afrika


Islam kurumları ve medeniyeti dersi konu özetleri

Ebu Ducane
İSLAM MEDENİYETİNİN DOĞUŞU

Medeniyetlerin Doğuşunu Etkileyen Faktörler

1) İnsan unsuru- Aydın ve toplumu birbirine ters düşen halklar medeniyete katkıda bulunamazlar.

2) Coğrafya- (İklim) Mezopotamya ve Mısır gibi medeniyetlerin iklimi mesela uygun ve kadim yerlerde doğmuştur.

3)Kurumsal ve güçlü ekonomik yapı
4)Şehirleşme
5)Göç, hicret, yer değiştirme
6)Değerler sistemi
7)İstikrarlı bir siyasi sistem
8)Sağlıklı eğitim
9)Sanat, dil, hukuk, estetik, kurumlar vs..

İslam Medeniyetinin doğuşunda en büyük faktör; İslam inancına bağlı değerler sistemidir.

İslam dini , inanları yeryüzünde medeniyet oluşturmasına gayret ettirmeye çabalıyordu.İnsanın , Allah’ın halifesi olarak görevini gerçekleştirmesi için medeniyet oluşturmasına ihtiyaç vardır.

İslam Medeniyetinin doğuşunu etkileyen en büyük faktörde bu ihtiyaca cevap verme bilincidir.

İSLAM MEDENİYETİNİN DOĞDUĞU ORTAM

1- Nil’den Amuderya’ya kadar uzanan, dili Süryanice, Aramice ve Pehlevice olan ,Hilâl bölgesinin Sami-İran terkibidir.

2-Anadolu’dan İtalya’ya kadar uzanan, Thales, Pisagor, vs.. filozofların yetiştiği,Latince ‘nin kullanıldığı Avrupa terkibidir.

3-Hindistan Bölgesindeki Hindu terkibi

4-Konfüçyüs, Lao Tze harfiyle öne çıkan ,Çin ve Uzak Doğu terkibidir.

İslam Medeniyetini İki Planda İnceleriz:

1- UZAK ARKA PLAN

1-Bereketli Hilal Bölgesi ve İran/Sasaniler

İslam öncesinde bu bölgede 2 devlet hakimdi.
1) Bizans
2) Sasaniler

Mezopotamya, Sasani hakimiyetindeydi.Zerdüşt inancının hakim olduğu ülkede Sasani Hükümranlığı ile birlikte Mardin doğumlu olan Mani, peygamber olduğunu ilan etmiştir.
Mani Dini, Alemin ve içindeki her şeyin aslının nur ve zulmetten oluştuğunu söyler.

Sasani İmparatorluğu da Mazdekizmle mücadele etmek zorunda kalmıştır.Devrimci kimliğiyle tanınan, insanın sahip olduğu her şeyin ateş, su, mera ortaklığı gibi ortaklığını savunan Mazdek, insanlar arası anlaşmayı kaldırıp, dini saf hale getirmeyi düşünüyordu.

Sasanilerde 4 sınıf vardı:

1- Din adamları
2- Bürokratlar
3-Askerler
4- Halk

İnsanların sınıfı doğumla belirleniyordu, erkek egemen bir toplumdu.Çok evlilik vardı.6.yy 2. çeyreğinde Enüşirvan Cündişapur’da bir tıp okulu kurdu.Yunanca ve Süryanice ‘den Pehlevice’ye tercüme yapıldı.

Kelile ve Dimne Sanskristçeden Farsçaya çevrildi.Hz.Peygamber’in mektubunu yırtan Hüsrev Perviz döneminde İran’ da sanayi, mimari ve sanat gelişmiştir.
Cündişapur , islam’ın doğduğu sıralarda bölgenin en önemli merkezleri arasında yer alıyordu.Aristo ve Eflatun’un eserleri Pehlevice’ye çevrildi.Hz.Ömer döneminde İslam coğrafyasına katıldı.

2- Avrupa Bölgesi

4.yy başında Roma İmp. Konstantinus, başkenti Bizans’ta kendi adını verdiği Konstantinopolis’e taşıdı.325’de İznik’te Hristiyan kilisesinin ilk din kurultayını toplayarak, Hristiyanlığı devletin desteklediği din haline getirdi.

İlk defa bu konsülde resmi olarak İsa, baba ile aynı bedene sahip olarak görülmüştür.İncildeki İsa için yazılı mecazi ifadeler , teolojik amaçlar için kullanılarak metafizik anlamda Tanrı’nın oğlu konumuna getirmiştir.İsa’nın Tanrı’nın oğlu konumuna getirilmesi,kralında yeryüzünde Tanrı’nın temsilcisi olması anlamına geliyordu.

İmp.Junstinianus , Roma İmp. Eski birliğini kurmak için B.Akdeniz seferlerinde başarılı olamayınca ölümünden sonra K.Afrika, İspanya, İtalya toprakları elinden çıktı.6.yy başlarına kadar süren, iç savaş ve çileli istikrarsızlık manastırı güvenli mekan haline getirdi.Çileli ve keşiş hayat tarzı ortaya çıktı.

7.yy da Yunan, Latin, Suriye ve Kıpti kiliseleri arasında bölünmüş Hristiyanlık vardı.

Hippolu Augustinus ‘un yazdığı Tanrı Devleti adlı eseri,Batı Avrupa Dünya görüşünün temellerinden birini oluşturur.

Büyük İskender’in kurduğu İskenderiye, bölgenin en önemli kültür merkezidir.
İskenderiye kütüphanesi, Hz.Ömer’in izniyle Mısır fatihi Amr. B. As tarafından yakıldığı rivayetinin doğru olmadığını hem Müslümanlar, hem Hristiyanlar, hem de Yahudiler ortaya koymuşlardır.

3- Hindistan

Hindistan’da çok din hakimdi. En yaygını, Jainizm veBudizm dinleriydi. Jahinizm Mahavira tarafından kurulmuştur.

Budizm, Prens Gautama tarafından şekillendirilmiştir.Prens Gautama Bilgeliği ve aydınlığı ifade eden Buda’dır.

Kişisel duygu ve istekleri yok ederek ya da en az seviyeye indirmeyi amaç edinmişlerdir.Jainizm hiçbir zaman Budizm gibi yaygınlaşamamıştır.Jainizm, inanlarından çileli yaşam istediği için yaygınlık kazanamamıştır.Budizm ise, herkesin başından geçecek bunalım döneminde verecek bir şey olmadığı için Hindistan hiçbir zaman Budist sayılmamıştır.

M.S ilk yyda Brahmanizmin biçimi değişerek Hinduizm (Hintlilerce saygıya layık, Şiva ile Vişnu çevresinde ) doğmuştur.

Hinduizmin temelini yeniden doğuş, kavramı oluşturur ve halk tanrılara armağanlar sunarak bir sonraki yeniden doğuşunda üstün olacaklarına inanırlar.Hinduizmin en yüksek otorite kaynağının Vedalar olduğunu söyleyen Hindu Hukuk anlayışını benimsediler.

Hindistan’da Kast Sistemi vardı:

1- Brahmanlar ( Din Adamları)
2- Kşartiyalar ( Asiller ve askerler)
3-Vaisyalar( Çiftçi, Sanatkarlar, Tüccarlar)
4-Sudralar (İşçiler)
5-Paryalar sınıfına ayrılmıştır.

4- Uzak Doğu Bölgesi ve Çin

Çin merkezli medeniyet alanında şekillenen yapı Konfüçyanizm ağırlıklı idi.Erdemin ancak iktidar ve sorumlulukla ortaya konulacağı inancındaydı, yönetimi bizzat üstlenmedi,öğrencileri onun düşüncesi vasıtasıyla ülkeyi yönettiler.

Konfüçyüsçülüğe denge olarak Taoizm doğdu.

3.yy ilk çeyreğinde iç savaş, komşu istilalar derken, Konfüçyanizmin ılımlı mesajı Çin’e yetmedi ve Budizm hayatlarına girdi. M.S. 200-600 yıllarda Budizm, Çin’de hızla yayıldı.

7.yy başında M.S. 618 yılında Tang hanedanı döneminde Budizm hemen hemen resmi din durumuna geldi.

5- Orta Asya Göktürkler

6.yy oprtasından 7.yy ortasına kadar Orta Asya Bölgesinin hakimi Göktürkler idi.Kağan’ın ilahi güçleri olduğuna inanılırdı.Göçebe hayat tarzı yaşarlardı


Ebu Ducane
YAKIN ARKA PLAN

HİCAZ BÖLGESİ : MEKKE VE MEDİNE

İslam öncesi coğrafya da Ptolemy’de geçen Makoraba Mekke’nin ismi, ilahi kitaplarda Beke, Kur’an’da hem Beke ( Al-i İmran 3/96) hem de Mekke ( Fetih 48/24) kullanılmıştır.

İslam Tarihi içinde burası; Ümmü’l- Kura, el- Beledü’l-Emin,el- Beledü’l – Haram gibi 30 dan fazla isimle anılmıştır.Hz.İbrahim’in ve oğlu Hz.İsmail’i M.Ö 1871 yılından beri buraya getirdiği bilinmektedir.

Mekke genelde bütün Arap toplumları, özelde ise, Kureyş kabilesi için öneme sahiptir.Mekke, uluslar arası ana ticaret yolu kavşağı üzerinde bulunmaktaydı.

Mekke’de Romalıların , Habeşlilerin ve diğer kavimlerin ticari işlerini yürütmek üzere işlettiği , ticaret biroları vardı.

Medine’nin asıl adı; Yesrib’tir.Peygamberimizin hicretinden önce Medinetü’n- Nebi, sonraları ise Medine-i Münevvere şeklinde adlanmıştır.

Kur’an’da hem Yesrib ( Ahzab 33/11) hem de Medine ( Tevbe 9/120) olarak kullanılmıştır..En iyi cins hurma vahalarıyla tanınır.

En stratejik özelliği Suriye- Yemen ticaret yolu üzerinde geçit konumunda olmasıdır.Ticaret kervanının güvenliği açısından Medine daha çok önem kazanmıştır.

İslam’dan önce Medine’de Yahudiler ve Araplar olarak 2 millet yaşıyordu.Yahudiler, bu şehre hakim milletti.Ticaretle meşgul olurlardı.Tam sayıları belli değildir ama hicretin ilk yıllarında çıkardıkları savaşçı sayısı 2000’den fazladır.

İslam’ın Medine’ye geldiği dönemde burada meskun Evs ve Hazrec kabilelerine mensup Araplar, aslen Yemen’in büyük kabilesi Ezd’e mensuptur.Evs ve Hazrec kabileleri sosyal statü bakımından Medine Yahudilerinin altındadır.2. sınıf muameleyi kabul etmişler, Ensar içinde birbirinin erkek çocuğu yaşamayacak olduğunda çocuklarını Yahudiliğe adarlar.Ziraatle uğraşırlar, tam sayısı belli olmamakla beraber 4000 savaşçı vermişlerdir.

Dini Yapı

İslam öncesi dönemde en yaygın din, Putperestliktir.Materyalizm/Ateizm, Yahudilik, Hristiyanlık, Hz. İbrahim’in dinine mensubiyet olarak anlaşılan Haniflik, Mecusilik ve Sabiilik de yaygındı.
Hristiyanlık ve Yahudilik Mekkeliler tarafından bilinir,inanalarda ehl-i kitap olarak adlandırılırdı.

Siyasi Yapı

Mekke’nin siyasi yapılanması Kabe merkezliydi. Mekke’nin idaresi 5.asrın ortasından itibaren Hz.Muhammed (SAV) 5.kuşaktan dedesi olan Kusay’ a geçmiştir.

Mekke sisteminde başkanın görevi çok ağırdı.Emirlerinin yerine getirilmesi , emri alanını iyi niyetine ve kabile güçlerine bağlıydı.Eskiden var olan kamu görevlerini yeniden düzenliyorlardır.

Darü’n- Nedve adlı parlemento binası Mekke’nin merkezi, toplanma, karar alma meclisidir.Mekke’yi ilgilendiren önemli konular görüşülüp karara varılırdı.İslam’ın ortaya çıktığı dönemde Mekke’de 10 kişilik şura (oligarşik hükümet) vardı.Şura üeyelerinin seçimi pek açık değildi ve çıkan anlaşmazlıkları çözmek için kılıca başvururlardı.

Sosyal Yapı

Mekke’de sosyal yapının temeli olan kabile, çok güçlü asabiyetin zeminidir.En güçlü asabiyet; soy bağı,akrabalık,kabile,kabileler arası anlaşma asbiyetine dayanıyordu.Kabilevi değerler, kabileden bir kişiyi erdemli kabul etmeyi,onun kabilesini de erdemli kabul etmeyi değerli kılıyordu.

Kabilecilikte; ben ve kardeşim amcamın oğluna karşıyız, ben ve amcamın oğlu yabancıya karşıyız mantığı vardır.

Arap kabilelerinin sosyal hayatı şekillendiren önemi de kardeşlik anlaşmasıdır.

Cahiliye Döneminde Halk ;
1) Hürler
2)Esirler
3) Mevali olmak üzere 3 sınıfa ayrılıyordu.

Hürler= Aile, kabilesinin adını taşıyıp kabilesinin sahip olduğu tüm haklara sahip olan kişilerdir.Derece farklarına sahiptirler

Kusay’ın soyu hürler içinde en üstün mevkide olanıdır.

Esirler= Hürlerin sahip olduğu haklardan mahrum; köle ve cariyelerden oluşur..Bu sınıfın kaynağı savaşlarda alınan esir ve cariyeler oluşturur..

Köleler= Değerli menkul malları kabul edilir, alınır, satılır, miras bırakılırdı.

Aile Yapısı ve Kadının Durumu

Erkek imtiyazlı yapıya sahipti, tüm sorumluluk erkeğe aitti.Ailenin reisi, her türlü saldırıya karşı güvenlik görevlisiydi.Ailenin her ferdinin yararını düşünürdü.İstediği kadar evlenebilirdi.

Kadının hiçbir değeri yoktu.Kocasının sahip olduğu mallardan biri gibiydi.Bazı aileler açlık ve sıkıntı çekme düşüncesiyle kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi.Kur’an’da bunu net açıklanır.( Tekvir Suresi 81/8-9)

Cahiliye Döneminde Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü ve çok eşliliği genel uygulama olarak görürsek , nasıl durumla karşı karşıya oluruz?

Kızlar diri diri gömüldüğü için kadın sayısı azalır ve dengesizlik olur.Onun için toprağa gömülen çocuk sayısı erkek oranını bozmayacak ölçüdedir.

Hukuki yapı

Cahiliye Döneminde Mekke’de yargıçlık resmi meslek değildi, yargıçların görevi sadece hüküm vermekti.Anlaşmazlıklarında çeşitli kurumlara başvururlar.Bu kurumlar:

1) Kabile Hakemleri = Şan- şeref sahibi insanlardır.Tecrübelidir.Hacerü’l –Esved’i Kabe’nin köşe duvarına kimin yerleştireceğinde de ihtilafa düşülmüştü, Hz. Peygamber (SAV) hakem olarak karar vermişti.

2)Tard ve Hal (Toplum dışı bırakma ve kanun dışı sayma) = Topluma zarar veren insanları cemiyet harici bırakmakla cezalandırmaktı.

3)Eşnak ( Tazminat belirleme) = Mekke’de kasten işlene ve cezası kısas olan suçların dışındakilere tazminat ödenirdi. Bu miktarları tespit etme görevine eşnak denilirdi.

Veraset yoluyla getirilen bu görev İslam’dan önce en son Hz. Ebu Bekir tarafından yürütülmekteydi.

Ödenecek miktar örfe göre belirlenirdi.En fazla önem ifade eden kan diyetlerinde ödenen tazminat miktarı 100 deveydi.

4)Kaseme ( Yemin etme)= Katili bilinmeyen bir ölünün , ölü olarak bulunduğu yer halkından 50 kişinin onu öldürmedikleri ve öldürüleni bilmediklerine Kabe etrafında yemin ediyorlardı.

Ekonmik Yapı

7.yy başlarında genelde Arap yarımadasının, özelde Hicaz bölgesinin en önemli ekonomik faaliyeti ticarettir.

Taif ve Medine gibi su bulunan bölgelerde sebze- meyve üretimi yaygındır.
Necd- Yemame gibi bölgelerde buğday ekimi yapılırdı.

Hicaz Bölgesi, dünya ticaret ağının en stratejik bölümünde yer alırdı.Fırat’tan Yemen’e kadar , Arap kabileleri kervanlarla birbirine bağlanırlardı.

Bizans İmparatorluğu , İskenderiye aracılığıyla Grek mirasını , Kalde, Babil, Hint Medeniyetlerinden çizgiler taşıyan Sasani mirasını , Bağdat’ta kurulan Beytü’l- Hikme’de yapılan tercümelerle Hind mirasını ve Çin mirasını bütünüyle reddetmemiş, en iyi şeyleri alıp özümsemiştir.

İSLAM MEDENİYETİNİN KAYNAKLARI

Kaynakları belirleme konusunda farklı yaklaşımlar vardır.

İbn Haldun ; Medeni topluluğu insan neslinin devamı için zorunlu olarak görür.

Hegel ve Marks; Medeniyetin zıtların çatışmasından kaynaklandığını savunurlar.

Toynbee, Medeniyetin ortaya çıkışındaki neden tek başına bir etken değil, kendilerini meydana getiren bütününün katkılarıyla oluşur.

Toynbee, bu konuda diğerlerinden geniş ve kapsamlı düşünür..

Medeniyet kavramının eklendiği isimle ayrılmaz bağı bulunur.

Mezopotamya Medeniyeti denildiği zaman Mezopotamya
Batı Hristiyan Medeniyeti denildiği zaman Hristiyanlık
Osmanlı Medeniyeti denildiği zaman Osmanlı milletli
İslam Medeniyeti denildiği zaman İslam dini akla gelir.

İslam dini medeniyetin herhangi bir unsuru değil, onun belirleyicisidir.İslam Medeniyetinin doğuşunda ve gelişmesinde Müslümanlar neyi nasıl yapmışlarsa öyle yaptıran İslam’dır.

İslam Medeniyetinin 2 Temel Kaynağı vardır:

1– Kur’an
2- Hz.Peygamber

Genelde bütün Medeniyetler başta olmak üzere özelde Kur’an’ın mesajı;

1-Allah cc insan için yeryüzünü en medeni ortamı ayarlamış ve düzenlemiştir. ( Bakara 2/29)

2-İnsan yeryüzünde halife olarak yaratılmış, bu huhusta bilgilendirilmiştir. ( Bakara 2/ 30-31; En’am 6/165; Yunus 10/73; Neml 27/62; Fatır 35/39)

İlk ayetlerde yaratılışın anlamını belirleyen bilinç üzerinde durulur, diğer ayetlerde bu bilincin gerçekleşme yöntemi sunulur.

3- Eşya insanın emrine ve hizmetine sunulmuştur. ( Lokmn 31/20) İnsan- eşya ilşkisinin nasıl olması gerektiğini hakkında temel bilgileri anlatır.

4-İnsana yeryüzünde Allah’ın hükümranlığının önüne hiçbir şeyi geçirmeme sorumluluğu verilmiştir.

5-Kur’an , Müslümanları; Dünyada insanlara yol göstermek, onları ıslah etmek için çıkarılmış topluluk olarak tanımlar.” (Al-i İmran 3/110)

Bu mesajlar insanın yeryüzünde halife olarak görevini hatırlatır.

İlk Peygamberden sonuncusuna kadar bütün Peygamberler insana yeryüzü hilafeti kurabilmeyi göstermişlerdir.

Hz. Peygamber, Medine ‘de inanç kardeşliği çerçevesinde, Ensar ve Muhaciri kardeş yapıp hayatı paylaştırmıştır.

Yahudilerle siyasi birlik anlaşması yaparak hayatı ortak zeminde buluşturmuştur.

Hristiyanlar ile farklı inanca saygı ilkesi yerleşti.

 


Kayıtsız Üye
İslam Kurumları Medeniyeti Konu Özetleri

Aöf İlahiyat 1 sınıf ders konularından biri olan islam kurumları medeniyeti çıkmış soruları ve cevapları


Kayıtsız Üye
İslam kurumları ve medeniyeti Kısaca ilahiyat dersleri
aöf 1 sınıf ikinci dönem dersi


Kayıtsız Üye
Hangi islam medeniyetinin sahip olduğu maddi imkanlardan değildir


islam kültür ve medeniyeti ders notları, islam kurumları ve medeniyeti, islam kurumları ve medeniyeti ders notları

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();