Ayet ve Hadislerle Zikrin fazileti (Arapça Türkçe)

Ayet ve Hadislerle Zikrin fazileti (Arapça Türkçe)

Hoca
ZİKRİN FAZİLETİ

Allahu Teâlâ buyuruyor ki:
{فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ} [سورة البقرة الآية: 152]
"Beni anın ki,ben de sizi anayım.Bana şükredin, sakın bana nankörlük etmeyin![1]
{يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا} [ سورة الأحزاب الآية: 41]
"Ey îmân edenler! Allah’ı çokça anın.”[2]
{وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا} [سورة الأحزاب من الآية: 35]
" Allah’ı çokça anan erkekler ve çokça anan kadınlar var ya; Allah işte bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat (cennet) hazırlamıştır.”[3]
{وَاذْكُر رَّبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعاً وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ وَلاَ تَكُن مِّنَ الْغَافِلِينَ} [سورة الأعراف الآية: 205]
"İçinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!”[4]
Peygamber-sallAllahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurmaktadır:
(( مَثَلُ الَّذيِ يَذْكُرُ رَبَّـهُ وَالَّذيِ لاَ يَذْكُرُ رَبَّـهُ مَثَلُ الْحَيِّ وَالْمَيِّتِ ))

[ رواه البخاري ومسلم ]

"Rabbini zikreden İle Rabbini zikretmeyenin misâli, diri ile ölü gibidir.”[5]
Peygamber-sallAllahu aleyhi ve sellem-yineşöyle buyurmaktadır:
(( أَلاَ أُنَبِّئُكُمْ بِخَيْرِ أَعْمَالِكُمْ وَأَزْكَاهَا عِنْدَ مَلِيكِكُمْ وَأَرْفَعِهَا فِي دَرَجَاتِكُمْ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ إِنْفَاقِ الذَّهَبِ وَالْوَرِقِ وَخَيْرٌ لَكُمْ مِنْ أَنْ تَلْقَوْا عَدُوَّكُمْ فَتَضْرِبُوا أَعْنَاقَهُمْ وَيَضْرِبُوا أَعْنَاقَكُمْ؟ قَالُوا: بَلَى. قَالَ: ذِكْرُ اللَّهِ تَعَالَى ))[ رواه الترمذي وابن ماجه ]
"Amellerinizin en hayırlısını, Melîkiniz katında en geçerli olanını, dereceleriniz içerisinde en yükseğini, altın ve gümüşü Allah yolunda harcamanızdan daha hayırlısını, düşmanınızla karşılaşıp sizin onların boyunlarını vurmanızdan, onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlısını size bildireyim mi?”
Sahâbe: "Evet” dediler.
Buyurdu ki: "Allah Teâlâ’yı zikretmektir.”[6]
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-:
(( يَقُولُ اللَّهُ تَعَالَى: أَنَا عِنْدَ ظَنِّ عَبْدِي بِي،وَأَنَا مَعَهُ إِذَا ذَكَرَنِي فَإِنْ ذَكَرَنِي فِي نَفْسِهِ ذَكَرْتُهُ فِي نَفْسِي، وَإِنْ ذَكَرَنِي فِي مَلإٍَ ذَكَرْتُهُ فِي مَلإٍَ خَيْرٍ مِنْهُمْ، وَإِنْ تَقَرَّبَ إِلَيَّ بِشِبْرٍ تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعًا، وَإِنْ تَقَرَّبَ إِلَيَّ ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ بَاعًا، وَإِنْ أَتَانِي يَمْشِي أَتَيْتُهُ هَرْوَلَةً )) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Allah Teâlâ, «Ben kulumun hakkımdaki zannındayımdır. Beni zikrettikçe onunlayım.Beni bir toplulukta anarsa, ben de onu onlardan daha hayırlı bir toplulukta anarım.Bana bir arşın yakla-şırsa, ben ona on arşın yaklaşırım.Bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım.Kulum bana yürüyürek gelse, ben ona koşarak gelirim» buyurdu” demiştir.[7]
Abdullah b. Busr şöyle rivâyet eder:
(( أَنَّ رَجُلاً قَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ! إِنَّ شَرَائِعَ الْإِسْلاَمِ قَدْ كَثُرَتْ عَلَيَّ، فَأَخْبِرْنِي بِشَيْءٍ أَتَشَبَّثُ بِهِ. قَالَ: لاَ يَزَالُ لِسَانُكَ رَطْبًا مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ )) [ رواه الترمذي ]
"Bir adam Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘e gelerek: "Ey Allah’ın Rasûlü! İslam’ın bana olan emirleri fazlalaştı.Bana birşeyi haber ver ki ona sımsıkı sarılayım” dedi.
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-buyurdu ki: "Dilin, devamlı Allah’ı anmakla ıslak kalsın.”[8]
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır:
((مَنْ قَرَأَ حَرْفًا مِنْ كِتَابِ اللَّهِ فَلَهُ بِهِ حَسَنَةٌ، وَالْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا، لاَ أَقُولُ (الم) حَرْفٌ، وَلَكِنْ أَلِفٌ حَرْفٌ، وَلاَمٌ حَرْفٌ، وَمِيمٌ حَرْفٌ )) [ رواه الترمذي ]
"Kim Allah’ın kitabından bir harf okursa, ona bununla bir hasene vardır ve her hasene on misli ile karşılık görür. Elif, lâm, mîm bir harftir demiyorum. Fakat elif bir harf, lâm bir harf ve mîm bir harftir.”[9]
Ukbe b.Âmir-Allah ondan râzı olsun-şöyle rivâyet eder:
((خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلّى الله عليه وسلّم وَنَحْنُ فِي الصُّفَّةِ،فَقَالَ: أَيُّكُمْ يُحِبُّ أَنْ يَغْدُوَ كُلَّ يَوْمٍ إِلَى بُطْحَانَ أَوْ إِلَى الْعَقِيقِ فَيَأْتِيَ مِنْهُ بِنَاقَتَيْنِ كَوْمَاوَيْنِ فِي غَيْرِ إِثْمٍ وَلاَ قَطْعِ رَحِمٍ؟ فَقُلْنَا: يَا رَسُولَ اللَّهِ نُحِبُّ ذَلِكَ. قَالَ: أَفَلاَ يَغْدُو أَحَدُكُمْ إِلَى الْمَسْجِدِ فَيَعْلَمُ أَوْ يَقْرَأُ آيَتَيْنِ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ خَيْرٌ لَهُ مِنْ نَاقَتَيْنِ وَثَلاَثٌ خَيْرٌ لَهُ مِنْ ثَلاَثٍ وَأَرْبَعٌ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَرْبَعٍ وَمِنْ أَعْدَادِهِنَّ مِنْ الْإِبِلِ )) [ رواه مسلم ]
"Biz Suffe’de iken Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-çıkageldi ve şöyle dedi: "Sizden kim, her gün sabah Buthan’a veya Akik’e[10] gitmeyi,oradan günaha girmeksizin ve akrabalık bağını kesmek-sizin hörgüçlü iki büyük dişi deve ile dönmeyi ister?”
Biz:"Ey Allah’ın Rasûlü! Tabii ki bunu isteriz.’ Dedik.
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz erkenden mescide gidip Allah-azze ve celle-‘nin kitabından iki âyet öğrenir veya okumaz mı? Bu onun için iki deveden daha hayırlıdır.Üç âyet, üç deveden, dört âyet, dört deveden daha hayırlıdır.Öğrenilen veya okunan âyetler sayısın-ca deveden daha hayırlıdır.”[11]
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır:
(( مَنْ قَعَدَ مَقْعَدًا لَمْ يَذْكُرِ اللَّهَ فِيهِ، كَانَتْ عَلَيْهِ مِنْ اللَّهِ تِرَةٌ، وَمَنِ اضْطَجَعَ مَضْجَعًا لاَ يَذْكُرُ اللَّهَ فِيهِ،كَانَتْ عَلَيْهِ مِنْ اللَّهِ تِرَةٌ ))

[ رواه أبو داود وغيره ]

"Kim bir yerde oturur da orada Allah’ın adını anmazsa, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır. Kim de bir yatağa uzanır, orada Allah’ın adını anmazsa, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır.”[12]
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyurmaktadır:
((مَا جَلَسَ قَوْمٌ مَجْلِسًا لَمْ يَذْكُرُوا اللَّهَ فِيهِ، وَلَمْ يُصَلُّوا عَلَى نَبِيِّهِمْ إِلاَّ كَانَ عَلَيْهِمْ تِرَةً، فَإِنْ شَاءَ عَذَّبَهُمْ وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُمْ ))

[ رواه الترمذي ]

"Bir mecliste oturup da orada Allah’ın adını anmayan ve peygamberlerine salât getirmeyen bir topluluk, mutlaka Allah tarafından (bu kusurlarından dolayı) pişmanlığa uğratılır.Allah dilerse onlara azap eder, dilerse onları bağışlar.”[13]
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyurmaktadır:
(( مَا مِنْ قَوْمٍ يَقُومُونَ مِنْ مَجْلِسٍ لاَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ فِيهِ إِلاَّ قَامُوا عَنْ مِثْلِ جِيفَةِ حِمَارٍ وَكَانَ لَهُمْ حَسْرَةً )) [ رواه أبو داود وأحمد ]
"Oturdukları mecliste Allah’ın adını anmadan kalkan bir topluluk, eşek leşi üzerinden kalkmış gibidirler ve bu meclis, onlar için (kıyâmet günü) pişmanlık olacaktır.”[14]

[1]Bakara Sûresi: 152

[2] Ahzâb Sûresi: 41

[3] Ahzâb Sûresi: 35

[4] A’râf Sûresi: 205

[5] Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bâri (11/203); Müslim, "İçerisinde Allah’ın zikredildiği ev ile içerisinde Allah’ın zikredilmediği evin benzeri, ölü ile diri gibidir” lafzıyla rivayet eder (1/539).

[6] Tirmizi (5/459), İbn-i Mace (2/1245) Bkz.Sahih-i İbn-i Mâce (2/326); Sahih-i Tirmizi (3/139).

[7]Buhâri (8/171), Müslim (4/2061). Lafızlar Buhâri‘ye âittir.

[8]Tirmizi (5/458), İbn-i Mâce (2/1246). Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/139), Sahih-i İbni Mâce (2/317).

[9]Tirmizi (5/175), Bkz. Sahihü’t Tirmizi (3/9), Sahih-i Camiu’s-Sağir (5/340).

[10] Buthan ve Akik, Medine çevresinde bulunan iki vadinin adıdır.

[11] Müslim (1/553).

[12]Ebu Dâvud (4/264) ve diğerleri. Bkz. Sahihu’l-Câmi (5/342).

[13]Tirmizi. Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/140).

[14]Ebu Dâvud (4/264), Ahmed (2/389). Bkz. Sahihu’l-Cami (5/176).


Cevap: Ayet ve Hadislerle Zikrin fazileti (Arapça Türkçe)

Ecrinim
< Kim bir yerde oturur da orada Allah’ın adını anmazsa, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır. Kim de bir yatağa uzanır, orada Allah’ın adını anmazsa, Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) bir pişmanlığa uğratılır >
Rabbim gafleti bizlerden uzak ,her an Kendisine hakkıyla hamd ve sükreden kullarından eylesin
Allah c.c. razı olsun hocam..


Cevap: Ayet ve Hadislerle Zikrin fazileti (Arapça Türkçe)

Hoca
AYET VE HADİSLERLE ZİKRİN FAZİLETİ

Allahu Teâlâ buyuruyor ki:
{فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ}
"Beni anın ki,ben de sizi anayım.Bana şükredin, sakın bana nankörlük etmeyin!” Bakara Sûresi: 152

merhamet.org.tr/syp/index.php?lnk=54&kat=-1&syf=84&Oturum=U203SnZLRFZXVGJjTGpMUjFlbWlRQVFMWU NNV0gyOXNwOTJVTEZQR3IwVWJid1VjTWdwQko1ZEdIMHVoMndC aEZEM3JqU1pMSktQV2ZKMFU=#_ftn2
{وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا}

"… Allah’ı çokça anan erkekler ve çokça anan kadınlar var ya; Allah işte bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat (cennet) hazırlamıştır.” Ahzâb Sûresi: 35

{وَاذْكُر رَّبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعاً وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ وَلاَ تَكُن مِّنَ الْغَافِلِينَ}
"İçinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” A’râf Sûresi: 205

Peygamber-sallAllahu aleyhi ve sellem-şöyle buyurmaktadır:
(( مَثَلُ الَّذيِ يَذْكُرُ رَبَّـهُ وَالَّذيِ لاَ يَذْكُرُ رَبَّـهُ مَثَلُ الْحَيِّ وَالْمَيِّتِ ))
[ رواه البخاري ومسلم ]
"Rabbini zikreden İle Rabbini zikretmeyenin misâli, diri ile ölü gibidir.” Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bâri (11/203); Müslim, "İçerisinde Allah’ın zikredildiği ev ile içerisinde Allah’ın zikredilmediği evin benzeri, ölü ile diri gibidir” lafzıyla rivayet eder (1/539).

Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-:
(( يَقُولُ اللَّهُ تَعَالَى: أَنَا عِنْدَ ظَنِّ عَبْدِي بِي،وَأَنَا مَعَهُ إِذَا ذَكَرَنِي فَإِنْ ذَكَرَنِي فِي نَفْسِهِ ذَكَرْتُهُ فِي نَفْسِي، وَإِنْ ذَكَرَنِي فِي مَلإٍَ ذَكَرْتُهُ فِي مَلإٍَ خَيْرٍ مِنْهُمْ، وَإِنْ تَقَرَّبَ إِلَيَّ بِشِبْرٍ تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعًا، وَإِنْ تَقَرَّبَ إِلَيَّ ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ بَاعًا، وَإِنْ أَتَانِي يَمْشِي أَتَيْتُهُ هَرْوَلَةً )) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Allah Teâlâ, «Ben kulumun hakkımdaki zannındayımdır. Beni zikrettikçe onunlayım.Beni bir toplulukta anarsa, ben de onu onlardan daha hayırlı bir toplulukta anarım.Bana bir arşın yakla-şırsa, ben ona on arşın yaklaşırım.Bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım.Kulum bana yürüyürek gelse, ben ona koşarak gelirim» buyurdu” demiştir. Buhâri (8/171), Müslim (4/2061). Lafızlar Buhâri’ye âittir.

Abdullah b. Busr şöyle rivâyet eder:
(( أَنَّ رَجُلاً قَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ! إِنَّ شَرَائِعَ الْإِسْلاَمِ قَدْ كَثُرَتْ عَلَيَّ، فَأَخْبِرْنِي بِشَيْءٍ أَتَشَبَّثُ بِهِ. قَالَ: لاَ يَزَالُ لِسَانُكَ رَطْبًا مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ )) [ رواه الترمذي ]
"Bir adam Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘e gelerek: "Ey Allah’ın Rasûlü! İslam’ın bana olan emirleri fazlalaştı.Bana birşeyi haber ver ki ona sımsıkı sarılayım” dedi. Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: "Dilin, devamlı Allah’ı anmakla ıslak kalsın.” Tirmizi (5/458), İbn-i Mâce (2/1246). Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/139), Sahih-i İbni Mâce (2/317).

Ukbe b. Âmir-Allah ondan râzı olsun- şöyle rivâyet eder:Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

"Sizden biriniz erkenden mescide gidip Allah-azze ve celle-‘nin kitabından iki âyet öğrenir veya okumaz mı? Bu onun için iki deveden daha hayırlıdır.Üç âyet, üç deveden, dört âyet, dört deveden daha hayırlıdır.Öğrenilen veya okunan âyetler sayısın-ca deveden daha hayırlıdır.” Müslim (1/553).

Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyurmaktadır:
((مَا جَلَسَ قَوْمٌ مَجْلِسًا لَمْ يَذْكُرُوا اللَّهَ فِيهِ، وَلَمْ يُصَلُّوا عَلَى نَبِيِّهِمْ إِلاَّ كَانَ عَلَيْهِمْ تِرَةً، فَإِنْ شَاءَ عَذَّبَهُمْ وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُمْ ))
[ رواه الترمذي ]
"Bir mecliste oturup da orada Allah’ın adını anmayan ve peygamberlerine salât getirmeyen bir topluluk, mutlaka Allah tarafından (bu kusurlarından dolayı) pişmanlığa uğratılır.Allah dilerse onlara azap eder, dilerse onları bağışlar.” Tirmizi. Bkz. Sahih-i Tirmizi (3/140).

Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyurmaktadır:
(( مَا مِنْ قَوْمٍ يَقُومُونَ مِنْ مَجْلِسٍ لاَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ فِيهِ إِلاَّ قَامُوا عَنْ مِثْلِ جِيفَةِ حِمَارٍ وَكَانَ لَهُمْ حَسْرَةً )) [ رواه أبو داود وأحمد ]
"Oturdukları mecliste Allah’ın adını anmadan kalkan bir topluluk, eşek leşi üzerinden kalkmış gibidirler ve bu meclis, onlar için (kıyâmet günü) pişmanlık olacaktır.” Ebu Dâvud (4/264), Ahmed (2/389). Bkz. Sahihu’l-Cami (5/176).


Cevap: Ayet ve Hadislerle Zikrin fazileti (Arapça Türkçe)

m_baran
Bu güzel paylaşımlarınızdan dolayı Allah sizlerden razı olsun.


Hoca
Türkçe Hadislerle Zikrin fazileti

10- Muaz b. Cebel (RA) anlatıyor: "Kul, kendini Allah’ın azabından kurtarmada zikrullahtan daha müessir bir ameli işlememiştir." Muvatta,Tirmizi,İbnu Mace

11- Abdullah b. Büsr (RA)’den şöyle rivayet edilmiştir: Adamın biri gelerek:"Ya ResulAllah, İslamın hükümleri çoğaldı. Sımsıkı tutacağım bir şeyi bana bildir"dedi. Resulullah (SAV)’da "Dilin devamlı olarak Allah’ı zikretsin"buyurdu. Timizi

12- Ebu Hureyre (RA) anlatıyor:"Resulullah(SAV) buyurdular ki; "Her gece, Rabbimiz gecenin son üçte biri girince,dünya semasına iner ve; "Kim bana dua ediyorsa ona icabet edeyim. Kim benden bir şey istiyorsa onu vereyim, kim bana istiğfarda bulunursa ona mağfirette bulunayım" der. Buhari, Müslim, Muvatta, Tirmizi

13- Hz .Enes (RA) anlatıyor: "Resulullah (SAV) efendimiz buyurdular ki; "Allah’ı zikreden bir cemaatle sabah namazı vaktinden güneş doğuncaya kadar birlikte oturmam, bana İsmail’in oğullarından dört tanesini azad etmemden daha sevgili gelir. Allah’ı zikreden bir cemaatle ikindi namazı vaktinden güneş batımına kadar oturmam dört kişi azad etmemden daha sevgili gelir. Ebu Davud

14- Hz. Enes (R:A)’den rivayet edilmiştir: "Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur; "Namaz, oruç ve zikir Allah yolunda infak üzere yediyüz misli katlanır." Ebu Davud

15- Ebu Hureyre (RA)’den: Allah (CC)’ın Resulü bir Hadisi Kudsi’de şöyle buyurmuştur; "Kulum beni andıkça ve dudakları beni anmak için kıpırdadıkça ben onunla beraberim." İbni Mace, İbni Hibban


Kayıtsız Üye
çalışmalarınız mükemmel Allah razı olsun


Allah azze ve celle arapça yazılışı, zikrin fazileti, zikirle ilgili hadisler Arapça

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();