Cehennem Zincirleri Kelepçeleri Demir Halkaları Bukağıları

Cehennem Zincirleri Kelepçeleri Demir Halkaları Bukağıları

imam
Zincirleri Kelepçeleri Demir Halkaları Bukağıları

Allah Teâlâ buyurdu:

Biz kafirler için zincirler, kelepçeler ve çılgın alevli cehennem hazırladık [217] Sonra yine bu-yurdu ki:

Biz de küfredenlerin boyunlarına halkalar geçirdik [218] Başka bir surede ise şöyle buyurdu:

Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir. Kaynar suda sonra da ateşte yakılacaklardır. [219] Di-ğer bir yerde ise:

Tutun onu, bağlayın onu, Sonra cehenneme sallayın onu.Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu! [220] Daha sonrada şöyle buyurdu:

Çünkü bi-zim yanımızda ağır zincirler ile cehennem vardır. İnsan boğa-zından geçmez yiyecekler ile acıklı azap vardır [221]

İbn Abbas (r.a): Selasil kelimesini fetha ve Yüsheburi kelimesinin Ye harfinîde fetha olarak okudu. Bu şekilde Onlar için daha şiddetli bîr azap olmuş oluyor çünkü onlar zincirleri çekiyorlar manasındadır, dedi. İbni Ebi Hatim rivayet etti. Bu zincirler üç çeşittir.

Birincisi: Eğlâl : Bunlar boyuna geçirilen halkalardır. Ayeti kerimede Allah Teâlâ’nın buyurduğu gibi.

Hasan b. Salih dedi ki: Gül bir elin boyuna bağlanması. Safd ise iki elin beraber boyuna bağlanmasıdır. İbn Ebi Dünya tahric etmiştir. Esbat, Süddî’den rivayet ettiğine göre: El-Esfad iki elin boyuna bağlanmasıdır, dedi.

Ma’mer, Katada’dan rivayet ettiğine göre: Mükarrinine fil Esfad" İbrahim 49 tefsirinde şöyle dedi: " günahkârlar zincirlerle birbirlerine bağlanırlar.

Uyeyne b, El-Gasm, Hasan’dan şöyle nakletti: Küfredenle-rin boyunlarına halkalar geçirilmeyecek. Çünkü onlar rablerine karşı zaten acizdirler. Fakat Cehennem alevi sündüğü vakit bo-yunlarına yerleştirilir. Bunu söyledikten sonra Hasan yere bay-gın olarak düştü,

Seyar b. Harem dedi ki, Miskin b. Havşeb’in, Hasan’ın Ce-hennemden söz ederken anlattığına göre şöyle dedi: Eğer o halkalardan bir halka bir dağın üzerine bırakılırsa onu siyah su-ya çevirirdi, yani eritirdi. Eğer o halkalardan bir zira’ kadar bir parça bir dağın üzerine konulsa idi onu ezip ufaltırdı.

îbni Ebi Hatim, Musa b. Ebi Aişe’nin Kıyamet günü kötü azaptan yüzüyle korunmaya çalışan kimse, güven içinde olan kimse gibi midir? zümer 24 ayetinin tefsirinde şöyle dedi: Elleri Cehennemde halkalarla boyunlarına bağlanır ve azabı yüzleriyle karşılarlar çünkü elleri bağlanmıştır ve onlarla yüzlerini koruyamazlar, Ne çeşit azap gelirse gelsin yüzleriyle karşılarlar

Yine onun isnadıyla Fayd b. Ishak, Füdayl b. İyad’in şöyle dediğini rivayet etti: Allah Teâlâ;

Tutun onu, bağlayın onu [222] yetmiş bin melek onu bağlamak için koşarlar. Artık hangisi halkayı boynuna geçirirse

İkincisi: Enkâl Mücahit, İkrime, Hasan ve diğer bazı alim-ler Bukağı manasına gelir dediler. Hasan Ateşten bukağılar. Ebu İmran el-Cüvenî ise: Öyle bukağılar ki, Allah Teâlâ ebedi olarak açmayacak. Bukağılar Enkâl diye isimlendirilmesinin sebebi ise onunla men edildiğinden dolayıdır.

Ebu Sinan, Hasan’dan rivayet ettiğine göre: Onları bağla-masının sebebi korkudan veyahut acizlikten değildir; bilakis, onları Cehennemde sabit ve payidar kılmak içindir, dedi.

A’meş dedi ki: Es-Safd bukağı manasmdadır. Mükarrinine fil eslad İbrahim 49 Bukağı manasmdadır. Daha önce Ebu Salih’ten Fi amedin mümeddede ayetinde geçtiği gibi: Uzun bukağılar zincir ve halkalardır, dedi.

Üçüncüsü: Es-Selasil İmam Ahmed ve bazı alimler Ebu Semh’in İsa b. Hilal es-Südfî vasıtasıyla Abdullah b. Amr rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu:

Eğer bunun büyüklüğünde bir kurşun -başın büyüklüğüne işaret ederek- gökten yere gönderilmiş olsaydı -ki o beşyüz yıl mesafesindedir- akşam olmadan yeryüzüne ulaşırdı. Yok eğer zincirin başından gönderilmiş olsaydı dibine ulaşmadan önce gece ve gündüz kırk yıl mesafesinde olurdu.

Adî el-Kenedî’nin hadisinde Ömer (ra) Cebrail (a.s) Pey-gamber (sav)’e şöyle dediğini rivayet etti. Cehennem ehlinin, Allah Teâlâ’nın kitabında bahsettiği zincirlerinden birinin bir halkası dünya dağlarından birinin üzerine indirilmiş olsaydı biterdi -erirdi- ve hiçbir şey ona engel olmazı taki yedinci yer ta-bakasına varıncaya dek. (Tabaranî) İsnadı hakkında daha önce bahsedildi.

Süfyan Beşir’in Nevi eş-Şamî’nin Sonra da onu, boyu yet-miş arşın olan zincire vurun. Hakka 32 ayetinin tefsirinde şöyle dediğini rivayet etti: Arşın yetmiş Bâa dır. Bir bâa’ ise Küfe ile Mekke arası uzaklıktadır.

İbn Mübarek: Bekâr Abdullah’ın İbn Ebî Melike’nin Ka’b (r.a) konuşurken şöyle işittiğini bize haber verdiğinde: Allah Teâlâ Boyu yetmiş arşın olan zincire diye ayette bahsettiği zincirin bir halkası dünya demirlerinden daha çok demire sahip-tir, dedi.

İbn Cüreye: Boyu yetmiş arşın olan zincire ayetinde ki ar-şın el-Melik zirai ile dir.

İbn Münkedir: Dünyanın bütün demirleri bir araya getirilse Allah Teâlâ’nın Ku’an-i Kerim Hakka Suresi 32. ayette zikrettiği halkalardan bir halkaya denk gelemez. Sonra da boyu yetmiş arşm bir zincirde yollayın onu!

İbn Mübarek, Süfyan’ın Feslukuh ayetinde şöyle dediğini nakleder: O, onun arkasından girer ve ondan çıkar.

İbn Cüreye (rh.a): İbn Abbas (r.a)’ın şöyle dediğini nakle-der: Ayeti kerimede geçen zincir ile ilgili olarak- Zincir arkasın-dan girer ve ağzından çıkar. Sonra çekirgelerin ağaç parçasını sardıkları gibi ona sararlar. Öyle ki, o zincirin sıcaklığından kıza-rana kadar o halde kalır.. Ufî’nin rivayetinde ise İbn Abbas (r.a): Arkasından girer iki burun deliğinden çıkar öyleki o kişi artık iki ayağı üzerinde duramaz.

İbni Ebi Dünya, Halef b. Halife yoluyla Ebu Haşim’in şöyle dediğini bildirdi: Cehennemde onların boynuna takılan zincir-lerin bağlı olduğu direkler hazırlanır, sonra Cehennem onları beş yüz yıl götürür, böylece bir gün tamamlanır, Allah Teâlâ’nın şu sözü de buna işaret etmektedir:

Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduğunuz bin sene gibidir [223]

Eş’eb, Cafer yoluyla Said b. Cubeyr (r.a.)’nın şöyle dedi-ğini bildirdi: Eğer Cehennem ehlinden biri zincirleriyle birlikte kurtulursa, ondan yayılan sıcaktan dağlar erir

Cuveybir, Dahhak’ın:

Suçlular, simalarından tanınır, per-çemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar [224] ayetiyle ilgili olarak şöyle dediğini bildirdi: Onun perçemi ve ayak-lan bir zincirle arkadan bir araya getirilir.

Süddî yukarıdaki ayetle ilgili olarak şöyle dedi: Kafirin per-çemi ve ayakları bir araya getirilir. Onun perçemi ayaklarına ve sırtına bağlanır ve sarılır .

Ameş, Mücahid yoluyla İbni Abbas (r.a)’ın şöyle dediğini bildirdi: Kafirin perçeminden ve ayaklarından tutulur, belli tan-dır için kırılan odun gibi kırılır.

Seyar bin Hatim şöyle dedi: Bize Miskin, Havşeb yoluyla Hasan’m şöyle söylediği bildirdi: Cehennem dünyanın başlangıcmdan kıyamet gününe kadar kaynar. Onun yiyecekleri içe-cekleri ve kelepçeleri kor ateş haline gelirler. Eğer oradan bir kelepçe dağların üzerine konsa onu simsiyah suya çevirir, eğer onun zincirlerinden bir zira , bir dağın üzerine konsa onu yerle bir eder. Allah’ın azabı ile bir dağın arasında beş yüz yıllık me-safe bulunsa bile, ateşin sıcaklığı o dağı eritir. Onlar bir zincirle bağlanırlar, ateş onların tüm vücutlarını yakar bitirir ancak ruh-ları kalır . İbni Ebi Dünya, Abdullah b. Ömer el-Ceşmi, Minhal b. İsa el-Abdi, Havşeb, Hasan yoluyla Peygamber (s.a.v.)’den bu manada bir hadis rivayet etti ve hadisin sonunda ek olarak şunları söyledi: "Ruhlar boğazlara takılıp kalır ve bağırmaya başlar .

Abdullah b. İmam Ahmed şöyle dedi: Bana, Seyar, İbni el-Ma’zi-çok saîih bir insandı-şöyle dedi: Bana ulaştığına göre bu bedenler ateşten dolayı yok olur geriye sadece ruhları kalır .

Taberani ve İbni Ebi Hatim; Mansur b. Ammar, Halid b. Darik, Ya’la b. Muniye yoluyla merfu olarak Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu bildirdi: Allah Teâlâ ateş ehli için siyah kapkaranlık bulutlar gönderir, sonra onlara denilir ki: Ey ateş ehli ne İstiyorsunuz? Ateş ehli dünyadaki bulutları hatırlar ve derler ki: Ey Rabbimiz! İçecek istiyoruz , bunun üzerine Al-lah Teâlâ onarın kelepçelerini daha da artıran kelepçeler, zincirlerini daha da artıran zincirler ve alevlenen kor ateşler indi-rir . Hadis İbni Ebi Dünya’dan mevkuf olarak bildirildi.

Ebu Cafer er-Razi, Rabi b. Enes, Ebi Aliye ve başkaları yo-luyla Ebu Hureyre (r.a.)’dan İsra olayını uzunca rivayet ettiği hadisin bir yerinde şöyle dedi: Sonra bir vadiye geldi Pey-gamber (s.a.v.)’i kastediyor ilginç bir ses duydu ve çok kötü bir koku hissetti, bunun üzerine dedi kî:

Bu nedir ey Cebrail? dedi ki:

Bu Cehennem’in sesidir . Diyor ki: Rabbim, benim zincirlerimi, kelepçelerimi, ateşimi, zifiri karanlığımı ve azabımı aratırdın, öyleyse bana verdiğin vaadi gerçekleştir, çünkü benim derinliğim arttı, sıcaklığım şiddetlendi, bana verdiğin vaadi gerçekleştir , Allah Teâlâ şöyle der:

Şirk koşan her müşrik, her ka-fir, her kötü ve kıyamet gününe İnanmayan her zalim senindir .


Cevap: Cehennem Zincirleri Kelepçeleri Demir Halkaları Bukağıları

HADİE
cehennemin korkunçluğundan bahsederken insanın korkmaması elde değil zincirler demir halkalar acı ve boğazı yakan yiyecekler ve daha neler neler hiçbirşey cezasız kalmayacak


cehennem zinciri, cehennem bukagilari, cehenemdeki zincir

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();