Cehennemdeki Azap Çeşitleri Ve Günahlara Göre Azapların Farklı Oluşu
imam
Cehennemdeki Azap Çeşitleri Ve Günahlara Göre Azapların Farklı Oluşu
Müslim, Semure b. Cundub yoluyla Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu bildirdi:
Onlardan kiminin ateş topuklarına kadar, kiminin dizlerine kadar, kiminin beline kadar, kiminin de köprücük kemiklerine kadar yükselir .
İmam Ahmed, Said el-Hudrî yoluyla Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu bildirdi:
Cehennem ehlinden en az azap görenin ayağında ateşten iki ayakkabı vardır, onların sıcaklığın-dan beyinleri kaynar, onlardan kimi dizine kadar, kimisi beline, kimi göğsüne kadar ateşe batar, kimisi de tamamıyla ateşte kay-bolmuştur.
İmam Buhari ve Müslim’in sahihlerin’de, Nu’man b. Beşir’den gelen bir rivayette Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Cehennem ehlinden azabı en az olanın, ayağının dibinde iki koz ateş vardır, ateşlerin sıcaklığından onun beyni bakır tence-renin kaynaması gibi kaynar. Müslim’de geçen rivayette ise şöy-le buyurdu: Cehennemde azabı en hafif olanın ateşten iki ayakkabısı ve ağı vardır, onların sıcaklığından ötürü beyni ka-zan gibi kaynar, kendisinden daha ağır azabı olan birinin olma-dığını düşünür halbuki onun azabı en hafif olandır .
Müslim’in Ebî Said yoluyla yaptığı bir rivayette Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Cehennem ehlinden azabı en hafif ola-nın, ateşten bir çift ayakkabısı vardır onların sıcaklığından beyni kaynar .
İmam Buhari ve Müslim’in sahihlerin’de Ebî Said’ten gelen başka bir rivayette ise Peygamber (s.a.v) amcası Ebu Talib’ten bahsederken şöyle buyurdu: Umulur ki şefaatim ona fayda versin, derin olmayıp ayak topuklarına ulaşan bîr ateşe konulur, onun sıcaklığından beyni kaynar
Yine sahiheyn’de geçtiğine göre Abbas b. Abdulmutalib (r.a) şöyle dedi:
Ya Rasûlullah hiç Ebu Talib’e faydan oldu mu? Çünkü o seni korurdu ve sana taraf çıkardı , Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
Evet o az ateşin olduğu bir yerdedir, eğer şefaatim olmasaydı Cehennemin en alt tabakasında olur-du
Müslim’de geçen bir rivayette ise Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Onu ateşin derinliklerinde buldum ve az ateşin bu-lunduğu bir yer çıkardım.
Yine Müslim’in İbni Abbas (r.a) yoluyla bildirdiğine göre Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Cehennemde azabı en az olan insan Ebu Talib’tir, onun ayağında ateşten bir ayakkabı vardır, ondan dolayı beyni kaynar.
Hakem b. Zehîr -o zayıftır-, Süddî, Mürre, İbni Mesûd (r.a) yolyla Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu bildirdi;
Ateş ehlinden azabı en şiddetli olan cehenneme atılan ve yetmiş yaz mevsimi aşağı düşen adamdır, azabı en az olan ise topuklarına kadar ateş ulaşan bir ateşin içindedir, o ateşin sıcaklığından onun beyni kaynar öyle ki burnundan çıkar.
Miskin Ebu Fatima’nın Yeman b. Yezid’den, Muhammed b. Hümeyrden, o da Ali’den, o da babasından, dedesinden bildir-diğine göre Peygamber (s.a.v) muvahidlerden büyük günah işleyenlerin Cehennemdeki konumunu açıklarken şöyle buyur-du:
Onlardan kiminin günahının ve kimininde amelinin miktarına göre, ateş dizine kadar ulaşır, kiminin beline kadar, kiminin de boynuna kadar ulaşır. [325]
Ubeyd b. Umeyr, Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu bildirdi:
Cehennem ehlinden azabı en hafif olanın ayağında ateşten bir çift ayakkabı vardır, onun sıcaklığından kendisi tencereymiş gibi beyni kaynar, kulakları ve dişleri kor ateş gibidir, dudakları ateş parçası gibidir, İç organları ayaklarından çıkar, onlar çok suda kaynayan az tanecikler gibidirler ve o feryat eder. [326]
Yine onun isnadı ile başka bir rivayette İbni Mes’ud’un,
Bir bakar, onu cehennemin ortasında görür [327] ayetiyle ilgili olarak şöyle dediğini bildirdi: Abdullah dedi ki: Arkadaş-larına tekrar tekrar bakar ve der ki: VAllahi bu topluluğun kafa-taslarının kaynadığını görüyorum.
Diğer bir rivayette ise Mücahid’in,
Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler [328] ayetiyle ilgili olarak şöyle dediğini bildirdi: Onların oradaki durumu ufak tanelerin kaynar sudaki durumu gibidir .
Sufyan Sevrî bu ayetle ilgili olarak: Onların durumu ufak taneciklerin kaynar sudaki durumu gibidir .
Abdurrazak’ın Musannef mda, Ma’mer’den, İsmail b. Sa-id’in yaptığı rivayete göre İbni Abbas (r.a)’ın kölesi İkrime Pey-gamber (s.a.v)’ın şöyle buyurduğunu bildirdi:
Cehennemde azabı en hafif olan bir cemreye basan kişinin azabıdır. Onun sı-caklığından beyni kaynar Ebu Bekir (r.a):
Onun günahı neydi Ya Rasûlullah? dedi, Peygamber (s.a.v):
O tarlasını sürüyordu. Bir hayvanı vardı ve ona eziyet ediyordu buyurdular.
Müsllim’in Enes (r.a)’tan yaptığı bir rivayette Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Ateş ehlinin dünyadaki nimetleri getirilir ve ateşe batırılır sonra onlara; ey Adem oğlu sana hiç hayır ulaştı mı, sana hiç bir nimet ulaştı mı? Der ki VAllahi hayır, ey Rabbim
Cehennem ehlinin azabının farklı olması, işledikleri günah-ların farklılığından kaynaklanmaktadır, Allah Teâlâ şöyle buyu-rur:
Herkesin, yaptığı işlere göre birbirinden farklı derecesi vardır [329]
Yaptıklarına uygun bir ceza olarak [330] İbni Abbas (r.a) şöyle dedi: Herkesin cezası ame-line göredir; küfründe aşırı giden, yer yüzünde fesat çıkaran ve küfre davet edenlerle bunlara göre hafif günahlar işleyenler bir olamazlar, Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Onlar ki, kâfir oldular ve başkalarını da Allah yolundan alıkoydular, onların azaplarını katlayarak arttırırız. [331]
Kıyamet çattığı gün, Firauun’un adamlarını azabın en ağırına sokun denir. [332]
Aynı şekilde Müslüman günahkarların da azapları birbirin-den farklıdır; büyük günah işleyenlerle ufak günah işleyenlerin cezası aynı değil veya ilerde de açıklanacağı üzere birinin azabı Allah’ın dilemesi veya yaptığı bazı sevaplardan dolayı hafifletilebilir.
Ancak kafirlerden olup da dünyada yardım severlik, adalet gibi güzel fiiller işleyenler hakkında farklı görüşler vardır; bu ko-nuda seleften ve başka alimlerden iki görüş varit olmuştur; bi-rinci görüşe göre onların da azapları hafifler. İbni Lehi’a, Ata b. Dinar yoluyla Said b. Cubeyr’den buna benzer bir görüş rivayet etmiştir. Bu görüşü İbni Cerir et-Taberî ve başkaları tercih et-miştir.
Esved b. Şeyban, Ebî Nevfel’in şöyle dediğini bildirdi: Aişe (r.a.)dedi ki:
Ya RasûlAllah, Abdullah b. Ced’ân nerededir? Dedi ki:
Ateştedir , bunun üzrine Hz. Aişe üzüldü ve üzüntüsü artı, Rasûlullah (s.a.v) bunu görünce, şöyle dedi:
Ya Aişe bunda seni üzen nedir , dedi ki:
Annem babam sana feda ol-sun ya Rasûlullah, o ikramda bulunur ve akrabalarına yakınlık gösterirdi, Rasûlullah (s.a.v) şöyle dedi:
O saydıklarından do-layı onun azabı hafifletilecektir. [333]
Amir b. Müdrik el-Hârisî; Utbe b. Yekzân, Kays b. Müslim, Tarık b. Şihâb, yoluyla İbni Mes’ûd (r.a)’ın şöyle dediğini bil-dirdi: Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
İyilik yapan her Müs-lüman ve kafirin mükafatını Allah Teâlâ ya bu dünyada verir ya da onun için ahirette bırakır. Biz dedik ki: Kafire dünyada yaptıkları iyiliklerin faydası olur mu? Dedi ki:
Eğer akrabaya iyilik yapmış, sadaka vermiş veya güzel bir harekette bulun-muşsa, Allah Teâlâ ona dünyada çocuklar, sıhhat v.b şeyler ih-san eder biz dedik ki:
Kafirin ahirette durumu ne olacak? Rasûlullah (s.a.v),
Onlara azap uygulanacaktır dedikten sonra şu ayeti okudu:
Firavun’un adamlarım azabın en ağırına so-kun’ denir. .[334]
Rasûlullah (s.a.v)’e yardım ettiği için Ebu Talib’in azabının hafifletilmesiyle ilgili hadislere daha önce değinmiştik. Tebarânî zaif bir İsnadla Ummu Selma’dan bildirdiğine göre, Haris b. Hişam Veda Haccında Peygamber (s.a.v)’in yanına geldi ve şöyle dedi: Akrabayla iyi ilişkileri, iyiliği, yetime sahip çıkmayı, zayıfı ve miskini doyurmayı teşvik ediyorsun, bunların hepsini Hişam b. el-Muğire yapardı, onun hakkındaki zannınız nedir ya Rasûlullah? Rasûlullah: La ilahe illa Allah demeyen her kabrin sahibi ateş çukurlarından bir çukurdadır. Ben amcam Ebu Taîİb’İ gür bir ateşin içinde gördüm. Allah Teâlâ benim için yaptılanndan dolayı onu ordan çıkardı ve ayaklara ulaşan bir ateşe koydu .
İkinci görüşe göre kafirler dünyada işledikleri hasenatların karşılığını hiç bir şekilde ahirette alamazlar, bu görüş sahipleri şu ayetleri ve benzerlerini bu konuda delil olarak göstermişler-dir;
Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alır, onu saçılmış zer-reler haline getiririz (değersiz kılarız) . [335]
Rablerini inkâr edenlerin iyi davranışları fırtınalı bir günde şiddetli rûzgarda savrulan küle benzer, yaptıkları iyi işier karşılığında elle-rine hiçbir şey geçmez [336]
Sahihi Müslim’de Enes’ten yapılan bir rivayette Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
Allah Teâlâ hiç bir mümine zulmetmez hasenatlarının karşılığını hem dünyada hem de ahirette verir, kafire gelince hasenatlarının tüm karşılığını dünyada verir böy-lece ahirette gelince hasenatlarının hiç bir karşılığı kalmaz , diğer bir rivayette ise şöyle dediğini bildirdi: Kafir bir hasenat işlediğinde karşılığını dünyada alır, mümin ise Allah onun hesanatiarınm karşılığını ahirette bırakır ve itaatine karşılık ona dünyada rızık verir .
Yine Müslim’deki başka bir hadiste Aişe (r.a.) şöyle dedi:
Ya Rasûlullah İbnu Cen’ân cahiliye döneminde sılai rahimde yakın akrabalarını ziyarette- bulunurdu. Bunun ona bir faydası olur mu? Buyurdular ki:
Hayır ona faydası olamaz çünkü o hiç bir zaman, Ey Allah’ım Kıyamet günü günahlarımı bağışla de-medi .
Kafirin hasenatlarının din gününde karşılığı olmadığını söy-leyenler, Peygamber (s.a.v)’in şefaati sonucu Ebu Talib’in aza-bının hafifletilmesi meselesini, Rasûlullah’m şefaatine has İstis-nai bir durum olarak kabul etmişlerdir.
Cevap: Cehennemdeki Azap Çeşitleri Ve Günahlara Göre Azapların Farklı Oluşu
Kayıtsız Üye
Cehennem nasıl bir yer lütfen cevap
Yorum: Cehennemdeki Azap Çeşitleri Ve Günahlara Göre Azapların Farklı Oluşu
Kayıtsız Üye
Kur-an dan bulabilirsin. Ama şunu diyebilirim: onun ateşi 1000 yıl yakılması sonucu kızıllaşmiştır.1000 yıl daha yakılarak bembebembeyaz olmuştur. Daha sonra1000 yıl daha yakılması sonucu kararmıştır. O şimdi kapkara ve dumansızdir. Bilgisi var elinde hadis mi ayet mi emin olamadığım için belirtmedim ama büyük ihtimalle hadistir.
cehennem azapları, cehennemdeki azaplar, cehennemdeki azap çeşitleri