Öbür tarafta cinsellik: cennette vaad edilen huri erkekler ve kadınlar için ne yapar ne işe yarar?
emniciba
InşaAllah cenneti kazananlardan oluruzda cennette vaad edilen hurı erkekler ve kadınlar ıcın ne yapar ne ıse yarar ? Ne ısımızı gorur ordadamı cınsellık var ?:)
Cevap: öbür tarafta cinsellik
Hiss1
Erkekler için huriler, bayanlar için gılmanlar var. Ama gılmanlar cinsel öge değil, hizmetçi melekler diye biliyorum.Huriler dünyadaki helal karılarımız gibi, orda bize helaldir. Evet kardeşim cinsellik var.
Cevap: öbür tarafta cinsellik
emniciba
Sağol aydınlattığın için Allah razı olsun . . .
Cevap: öbür tarafta cinsellik
what
Bende hurileri hizmetçi melekler olarak diye biliyorum.Bence onlarla bir şey yapılamaz.Ama kesin olrak da bilmiyorum.
Hiss1
Huriler hizmetçidir. Ama aynı zamanda benim dediğim görevi de görürler.
imamhatipli42
forumduasi.com/showthread.php?t=90413Ahirette, Cennette cinsel hayat var mıdır?
Kuşkusuz, cennette her lezzetin yanında cinsî ilişki de vardır. Kur’an’da kişilerin eşlerinden ve ayrıca hurilerden bahseden ayetler dolayısıyla bu tür ilişkiden de söz etmiş oluyor.
Arap edebiyatında 40, 70 gibi sayılar, daha çok, bir şeyde fazlalığı ifade eder, çokluktan kinayedir. Hadiste, cinsi münasebetin dünyadakinden daha lezzetli olduğunun ifade edilmesi için, onun önemli bir unsuru olan cinsel güçle açıklanmıştır. Abdullah b. Abbas, "Cennetin hiçbir nimeti dünyanınkine benzemez, yalnız bir isim benzerliği vardır” şeklindeki ifadesi, cennetteki evlilik nimeti için de geçerlidir. Sonsuz bir hayatta, sırf dostlar için hazırlanmış bir mutluluk diyarındaki lezzetlerin derecesi, her türlü tanımlamanın üstünde ve ötesindedir. Oradaki güzellikler -hadiste ifade edildiği üzere "ne bir göz görmüş, ne bir kulak işitmiş ve ne de bir kimsenin aklından, hayalinden geçmiştir”
Cenneti tam anlayamadığımız için bazı sorular aklımıza gelebilir. Bu normaldir. Cennette:
1- İnsan bir anda pek çok yerde bulunabilecek.
2- Her insana bağlar ve saraylarla dolu dünya kadar geniş bir yer verilecek.
3- İnsanın istediği her şey olacağı gibi istemediği hiçbir şey de olmayacak.
4- Cenneti dünyanın ölçüleriyle anlamak mümkün değildir. Anne karnındaki çocuğun aklı olsa dünyayı anlattığımız zaman anlaması nasıl mümkün değilse, bu dünya da cennete göre anne karnı gibidir. Anlamamız mümkün değildir. Bu nedenle anne karnında sadece göbeğinden belenen bir insan dünyada gözü, kulağı, ağzı, dili vs pek çok uzvuyla istifade etmektedir.
Cennette Cinsî Zevkler
"Gerçekten cennetlik olanlar, o gün eğlenceyle meşguldürler." (36/Yasin, 55)
"O cennetlerde gözlerini kocalarından başkasına çevirmeyen hanımlar vardır ki, bu kocalarından önce kendilerine ne bir insan dokunmuştur, ne de bir cin." (55/Rahman, 56)
"Onlar yakut ve mercan gibidirler." (55/Rahman, 58)
Cinsiyetin insan hayatında önemli bir yer tuttuğu şüphesizdir. Kur’an’da vurgulandığı üzere (30/Rûm, 21) karşı cinsler hayatlarını birleştirmekle bedenî ve ruhî tatmin bulmaktadırlar. Aynı tatminin uhrevî hayatta da devam etmesi tabiidir. Cennet tasviriyle ilgili çeşitli ayet ve hadislere göre cennette hem dünya kadınları hem hûriler bulunacaktır. Ayetlerde geçen "tertemiz zevceler" ifadesi (2/Bakara, 25; 3/Âl-i İmran, 15) hûrilerle birlikte dünya kadınlarını da kapsamına almaktadır.
"Orada (cennette) nefislerin arzu ettiği ve gözlerin hoşlandığı her şey vardır ve siz orada ebedi kalacaksınız." (Zuhruf Suresi: 42/71)
Cinsellik de nefislerin arzu ettiği şeylerdendir. Dolayısıyla ayet, cennette cinsel hayatın da bulunduğuna işaret etmektedir.Cennete giriş öncesinde mü’minlere uygulanacak bedenî ve ruhî arındırma operasyonu sonunda, kadınların cinsî hayatlarına olumsuz etki yapan, mutluluklarını bölen fizyolojik ârızaların ve ruhî depresyonların tamamen giderileceği anlaşılmaktadır. Çeşitli ayet ve hadislerde cennet kadınlarının güzelliği, zarafeti ve çekiciliği konusunda canlı tasvirler mevcuttur. Bir rivayette huriler, kendi ayrıcalıklarından söz edecekleri bir sırada cennetteki dünya kadınları, dünya hayatında işledikleri güzel ameller sebebiyle onlardan üstün olduklarını ifade edecekler ve onları susturacaklardır.
Bir erkeğin kaç eşe, özellikle kaç dünya kadınına sahip olacağı hususunda farklı görüşler ileri sürülmesine rağmen, bu konuda sahih rivayet Buhâri ile Müslim’de yer alan hadistir. Buna göre cennetteki her erkeğe "zarif ve şeffaf tenli" iki kadın verilecek ve orada evlenmemiş kimse kalmayacaktır (Buhâri, Bed’ü’l-halk 8; Müslim, Cennet 14). Kadınların ikisi de hûri veya dünya kadını olabileceği gibi birinin hûri, birinin de dünyalı olması muhtemeldir.
Cennetteki cinsî hayatla ilgili tasvirlerde güzellik, çekicilik vb. faktörler kadınlara nisbet edildiği halde bu tür tasvirlerin sağladığı özendirici sonuç ve avantajların genellikle erkekler için söz konusu edildiği ve kadının âdeta erkeğin zevklerini tatmin eden bir vasıta olarak gösterildiği şeklinde bir itirazın ileri sürülmesi mümkündür. Arap dilinde kadınlı erkekli bir topluluğa hitap edilirken veya onlara yönelik açıklamalar yapılırken müzekker/eril sigaların kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca hemen bütün toplumların sanat ve edebiyatlarında kadın zarafet ve câzibenin odak noktası olarak kabul edilmiş, aşk şiirleri ve diğer sanat alanlarının ana teması kadın olmuş, büyük bir çoğunlukla kadın talep eden değil; talep edilen konumunda bulunmuştur.
Aynı üslup ve yaklaşımın cennetteki cinsî hayatın tasvirinde de hâkim olduğu anlaşılmaktadır. Kimsenin bekâr kalmayacağı cennet hayatında erkeğe -biri dünya kadını, biri de hûri olmak üzere- en az iki eş verileceği halde kadının birden fazla kocaya sahip bulunmaması da aynı temaya bağlı olmalıdır. Gerçekten dünya hayatında kadın psikolojisi üzerinde sürdürülen çalışmalar, yapılan anket ve araştırmalardan onun monogam olduğu, gönül ve hayal âleminde sadece bir erkeğe yer verdiği anlaşılmıştır. Bu aynı zamanda insan türünün devamını sağlayan ana rahminin korunması, dolayısıyla nesebin tayini ve neslin bekası için de gereklidir.
Amaç, Cismanî Zevkler Sağlayan Cennet Nimetleri Değil; Allah’ın Rızasıdır
Bedenî ihtiyaçları gideren ve cismanî zevkler sağlayan cennet nimetleri aslında cennet sakinleri için amaç değildir. Ulaşılmak istenen asıl hedef Allah rızasıdır. İnsan için bu rızaya nail olmak, Allah’ın kendi katından bedene bahşettiği ruhu (15/Hıcr, 29) yine O’na yöneltmek, O’nu müşahede etmek, O’nunla konuşmaktır. Müslümanlar arasında minnet ve şükran duygularını dile getirmeye vesile olan en samimi ve en yaygın dua ifadesi, "Allah râzı olsun!" cümlesidir. Allah’ın dostları O’na en yakın olan, O’nun rıza ve muhabbetini kazanan, O’nu gönülden sevip rıza ve teslimiyetle en büyük mutluluğa erenlerdir. Cennet ve Allah rızası münasebetini dile getiren bir ayette, "Allah mü’min erkeklerle mü’min kadınlara içlerinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler, Adn bahçelerinde güzel meskenler vaad etti. Allah’ın rızası ise hepsinden daha üstündür. İşte en büyük saadet budur." (9/Tevbe, 72) denilerek uhrevî saadetin bu manevî unsurunun, maddî içerikli kavramlarla anlatılan diğer bütün nimetlerden daha değerli olduğu açıkça ifade edilmiştir. "Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan râzı/hoşnut, O da senden râzı/hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!" (89/Fecr, 27-30) Sahih hadislerde belirtildiği gibi bütün mü’minler cennetteki yerlerini aldıktan sonra Cenab-ı Hak kendilerine hitap ederek hallerinden memnun olup olmadıklarını soracak, onlar da son derece memnun olduklarını ifade edeceklerdir. Bunun üzerine Allah, "Size bundan daha değerli bir şey veriyorum: Size rızamı saçıyorum, artık size gazabım bir daha dokunmayacak" diyecektir (Müslim, Cennet 9).
Cennet, (dolayısıyla cehennem ve ahiret hayatı) sadece ruhlar âleminde değil; ruh ve bedenden oluşan, ayrıca bağı bahçesi, nehri, yapısı vb. bulunan bir maddeler ve realiteler dünyasında başlayıp devam edecektir. Sadece Kur’an ayetleri çerçevesinde bile mevcut nasların içerdiği maddî unsurları, manevî ve ruhî anlatımlar veya sembollerle te’vil etmek mümkün değildir. İmam Gazzali, cennet zevklerinin hissî, hayalî ve aklî olmak üzere üçe ayrıldığını ve herkesin kendi kabiliyetine göre bunların tamamından veya bir kısmından faydalanacağını kabul etmiştir. Dünya hayatında özellikle hayalî ve aklî zevklerin kusuru olan kesintiler ahirette bertaraf edilip bu zevkler süreklilik kazandığında son derece câzip olurlar.
Cennette mahremiyet nasıl olacak?
Hadislerden anlaşıldığına göreCennette her bir insana 500 senelik, tahminen yeryüzü kadar bir yer verilecektir. Bu kadar geniş bir yerde bütün dostlarıyla beraber olacağı alemle hususi dairesi ayrı olacaktır.
Bunula beraber, bütün kötü huyların Cennette yeri yoktur. Bu nedenle kıskançlık olmayacağı gibi helali olmayana şehveti de olmayacaktır. Nitekim, gözü olmayan göremiyor, duyması olmayan duyamıyor. Gözü olmayan birinin yanında sizi görmesinden rahatsız olur musunuz. Henüz şehevi duygusu gelişmemiş bir çocuğun annenizin veya kız kardeşinizin yanında olmasından endişe eder misiniz.
Demek ki, Cennette kötü düşünce ve huyların yeri yok. Onlar bu alemde imtihan için verilmiştir. Orada imtihana gerek olmadığından yerleri de yoktur. Sadece helaline olan şehvet duygusu başkasına kapalıdır. Bu nedenle kimse kimseden rahatsız olmayacaktır.
Hiss1
imamhatipli kardeşim Allah razı olsun. Ancak bir şey kafama takıldı: < göreCennette her bir insana 500 senelik, tahminen yeryüzü kadar bir yer verilecekt >
500 senelik derken ne demek istedin?
emniciba
Bir bir tane daha sorum var bu hurılerden kasıt nasıldırlar kaç tane dırler cınsıyetı var mı ?
imamhatipli42
< Bir bir tane daha sorum var bu hurılerden kasıt nasıldırlar kaç tane dırler cınsıyetı var mı ? >
Huri ve gılman hakkında bilgi
forumduasi.com/showthread.php?t=54227Huri ve gılman hakkında bilgi
Kur’ân-ı Kerim’in sadece bir âyetinde geçen gılman tâbiri vardır. 52. Sûre olan, Tûr Sûresi 24. âyetinde "Etraflarında, sedeflerinde saklı inciler gibi tertemiz gılmanlar dolaşır”. Sözlükte "çocuk, bıyığı yeni terlemiş genç, hizmetçi” anlamına gelen gulâm kelimesinin çoğulu olan gılman, anlaşıldığı kadarıyla, Allah’ın (c.c) mü’min kulları için özel yarattığı ve vazifesi sadece hizmetkârlık olan Cennet gençleridir. Onlar cennet ehline yiyecekler ve içecekler sunarlar ve bu vazifeyi görmekten mutluluk duyarlar.
Hûriler ise, Rahman-ı Zülcemâlin mü’min erkekler için cennette özel yarattığı ve dünyalık kadınların emrine verdiği çok güzel cennet kadınlarıdır. Bir çok âyet onlardan bahsetmekte ve onları târif etmektedir. Genel olarak "İri gözlerinin beyazı saf, siyahı koyu, gümüş berraklığında beyaz tenli kızlar” olarak anlatılan hûriler, "erkeklerine düşkün, başkalarında gözü olmayan, kimse tarafından dokunulmayan, inci tenli, yakut yanaklı, yaşıt genç kızlar” tarzında muhtelif âyetlerde tanımlanır. O kadar güzel yaratılmışlardır ki, hadis-i şerifte "Hûriler yetmiş elbiseyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor” denilmiştir.
Bu hakikati tefsir eden Bediüzzaman "İnsanın, ne kadar hüsünperver ve zevkperest ve ziynete meftun ve cemâle müştak duyguları ve hasseleri ve kuvâları ve lâtifeleri varsa, umumunu memnun edip doyuracak ve her birisini ayrı ayrı okşayıp mesut edecek maddî ve mânevî her nevi ziynet ve hüsn-ü cemâle, hûriler camidirler.
Demek, hûriler Cennetin aksâm-ı ziynetinden yetmiş tarzını, bir tek cinsten olmadığından birbirini setretmeyecek sûrette giydikleri gibi, kendi vücutlarından ve nefis ve cisimlerinden, belki yetmiş mertebeden ziyade ayrı ayrı hüsün ve cemâlin aksamını gösteriyorlar. ‘Orada, canların çekeceği, gözlerin zevk alacağı her şey vardır’ âyetinin hakikatini gösteriyorlar.” (Sözler s. 813) Ancak, dünyalı kadınlar salih amelleri farkından dolayı daha güzel olarak yaratılacak ve birden fazla dünyada evlilik yapan mü’min kadınlar da tercih ettiği ile birlikte olmaya hak kazanacaktır.
SİE
what
His kardeş,demek istediğin galiba erkeklere huri hem hizmetçi hem cinsel görev gören kişiler,gılman ise cinsel görevi yerine getirmeyen yani sadece hizmet eden kişilerdir.Doğru mu?
emniciba
Benim anlamadığım erkek lere cınsellık var kadınlara yok mu yanı yoksa neden (Allah bilir) ama kaynak varsa aydınlatırsan makbule gecer imamhatıp ?. . .
Hiss1
what kardeş kesin bir şey söylemek istemiyorum konuyu araştırdım ve senin dediğin gibi bir yargıya vardım ama sana da araştırmanı öneririm.
Ercan
Hele bir ölelim hayrlısıyla.
Kabir sorgusunu geçtik, mizanı geçtik, sıratı geçtik te cinsellik mi kaldı?
Rabbim cümle ümmeti Muhammed ( S.A.V) ‘in hesabını kolaylaştırsın.
imamhatipli42
< Benim anlamadığım erkek lere cınsellık var kadınlara yok mu yanı yoksa neden (Allah bilir) ama kaynak varsa aydınlatırsan makbule gecer imamhatıp ?. . . >
Erkeklere hem eşleri ile hem de huriler ile cinsellik var.
Kadınlara ise sadece eşleri ile cinsellik var.
menekse23
< Hele bir ölelim hayrlısıyla.
Kabir sorgusunu geçtik, mizanı geçtik, sıratı geçtik te cinsellik mi kaldı?
Rabbim cümle ümmeti Muhammed ( S.A.V) ‘in hesabını kolaylaştırsın. >
Amin Amin Amin…
emniciba
Hele bir ölelim hayrlısıyla
Kabir sorgusunu geçtik, mizanı geçtik, sıratı geçtik te cinsellik mi kaldı?
Rabbim cümle ümmeti Muhammed ( SAV) ‘in hesabını kolaylaştırsın
AMİN AMİN ALLAHIM BİZE PEGAMBERİMİZİN ŞEFAATİNE NAIL EYLESIN . . .
r1dv4n06
ELLİ DÖRT FARZ ŞERHİ BİRİNCİ FARZ : Zikrullâh Allâh-u Te’âlâ şöyle buyurmuştur: "Ey iman etmiş olan kimseler! Allâh’ı ( vakitlerinizin ekserisinde takdîs, tehlîl ve tahmîd gibi birçok övgü çeşitleriyle) çokça anarak zikredin!" (Ahzâb Sûresi:41) Zikrullâh iki şekildedir. Biri dil ile zikir, diğeri ise kalp ile zikirdir. Zikr-i lisânî (dil ile yapılan zikir) zikredeni îmâna eriştirir. Zikr-i cenânî Yâni zikr-i kalbî (kalle yapılan zikir), zikredeni cinana Yâni cennetlere eriştirir. Câbir (Radıyallâhu Anh) Hazretleri rivâyet buyururlar ki : Cenâb-ı Fahr-i Kâinât Resulullah Aleyhi efdalü’s-salevât Hazretleri buyururlar ki : "Semaya yükseldiğim gece büyüklüğü bin dünya kadar nurdan bir şehir gördüm ki, nurdan zincirler ile Allâh-u Te’âlâ’nın Arş’ı altında muallak (asılı) duruyordu. O şehrin dört yüz bin kapısı vardı, her kapının önünde Allâh-u Te’âlâ’nın rahmetiyle döşenmiş bostan vardı, her bostanda nurdan bir köşk vardı ve her köşkte nurdan bir saray vardı ve her sarayda nurdan yetmiş oda vardı ve her odada nurdan bir beyt vardı ve her bir beytin üzerinde nurdan bir çardak vardı, her çardağın, biri altından ve biri gümüşten olmak üzere dörtyüz kapısı vardı ve her kapının iki kanadı vardı. Her kapı müstakbelinde (önünde) nurdan serîr vardı ve her serir üzerinde nurdan bir döşek vardı ve her döşek üzerinde hûr-u i’nden bir câriye vardı ki eğer o câriyenin şerçe parmağı dâr-i dünyâya zâhir olsa (parlasa) parmağının nuru, güneş ve ayın nûruna gâlip olurdu. Hakk Teâlâ’ya: ‘Yâ Rabbi! Bu şehir hangi nebî yahut hangi sıddık içindir?’ dedim. O: ‘Gece ve gündüz vakitlerinde Allâh’ı çok çok zikreden erkek ve kadın mü’minler içindir. Muhakkak ki zikredenler için Benim katımda bundan daha fazla lütuf ve kerem vardır. Benim rahmetim bu senin gördüğünden de geniştir (boldur).’ buyurdular." (Salâhi Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:2-3) Abdullâh ibni Mes’ûd (Radıyallâhu Anh) Hazretleri, Cenâb-ı nübüvvet penâh Aleyhi Efdalüs-salevât Hazretlerinden şöyle rivâyet buyururlar. "Allâh-u Te’âlâ aranızda rızıklarınızı taksim ettiği gibi ahlakınızı da bölüştürdü. Muhakkak ki Allâh-u Te’âlâ dünya devletini sevdiğine ve sevmediğine verir. İman devletini ise ancak sevdiği kuluna verir. Eğer malınızı Allâh yolunda infak etmekte cimri davranırsanız, Allâh yolunda gazâ ve cihad etmekte düşmandan korkarsanız, gece ibadet için uykusuz kalmaktan zayıf olursanız ve gündüz oruçlu olmaya gücünüz yetmezse: kavl-i şerîfini çok çok zikredin, zîrâ bunlar bir alay kelimât-ı şerîfedir ki Allâh yolunda infak olunan altın veya gümüş dağından Allâh-u Te’âla katında daha sevgilidir. (Salâhî Efendi, Elli dört farz şerhi , saife : 4)
Kayıtsız Üye
Kadınların tüm hakları niçin kısıtlı kuran da.bilen varsa beni aydınlansın. Mesela kuran da erkeğe dört dörtlük cinsellik vaadetmiş .kadına hiç böyle bir ayet yok…mesela erkek evleneceği kadını seçiyor.ama kadının seçme şansı yok.yani böyle bir ayette yok…mesela erkek birden fazla kadınla eklenebilir. Ama kadın tek eşli olmak zorunda..mesela erkeğe mirasın daha fazlası .kadına az…mesela erkek karısını uygun davranması konusunda uyarıyor,,yatağını ayırıp cezalandırıyor. .olmadı dövebiliyor. Oda olmadı o zaman boşuyor. .tamaM da aynî işlemler niçin kadın için geçerli deil…..yani bunun gibi o kadar çok şey varki. .niçin hiç kimse bunun doğru olmadığını anladığını belirtmiyor. .açık açık belli değilmi kuran ı erkek yazmış çizmiş. ALLAH ASLA ADALETSÎZ OLAMAZ. .KILIÇ UYDURMAYA KALKMAKTA ÇOK SAÇMA O,UR,.HEPSİ ORTADA. İYIKİ KURAN I OKUMA ÖĞRENME İMKANIMIZ VAR GÜNÜMÜZDE. .YOKSA KURAN ARAPÇADAN OKUNUR BİZDE AĞLANACAK BİŞEY VAR SANIP AĞLARDIK SAF SAF. ŞÜKÜRLER OLSUN ALLAH A Kİ ÖĞRENİP ANLAMAMIZI NASİP ETTİ
arifselim
Kuran dediğin Allah kelamıdır. Kuranın tek bir harfini bile bir insan yazmamıştır. Bu konuları yüzeysel olarak okumakla anlamış olmazsın. Mutlaka her konuyu eyrıntılı bir şekilde ve tefsirlerden bakarak okumalı ve araştırmalısın. Madem Allah’a inanıyorsun öyleyse kurana da inanmak zorundasın. Kuranı inkar etmek Allah’ın inkara götürür.
Kadın hakları konusunda işin özüne indiğinde bütün bu saydıklarının aslında gerçekte kadının lehine olduğunu anlayacaksın.
– cinsellikte erkek ve kadın arasında bir ayrım yoktur ve aksine senin kadınların cinselliğine nasıl önem verildiğine dair hiç bir hadis okumamışsın. Eğer okursan hayretler içinde kalacaksın.
– Nasıl ki erkek eşini seçiyorsa islamda kadında eşini seçebilir. Zorla evlendirmek asla caiz değildir. Bunlar İslama iftira olur.
– Dörde kadar evlilik öyle gelişi güzel olan bir şey değildir ve kuran bunu asla tavsiye etmemiştir. Bu durumlar tarih içerisinde ve şartlar dahilinde verilen ruhsatlardır. Mutlaka bu konuları tefsirlerden okumalısın.
– Miras konusunu anlamak için ilk önce kadının maddi açıdan nasıl erkekten üstün tutulduğuna bakılmalıdır. Erkeğe verilmeyen bir çok haklar kadına verilmiş ve çalışmak, kadının tüm ihtiyaçlarını karşılamak erkeğe farz kılınmıştır.
El cevab
Kardeşim ahirette cinsellik kadınlarada var
cennette vaad edilenler, cennette erkeklere vaad edilenler, cennet hurileri