Vücudumdaki kıllar artık beni rahatsız etmeye başladı
ordeall
Benim vücüdumda çok kıl var gögüs karın bacak kısacası çok kıl var diceksinizki sana ne zararı var bacaktaki kıllar neysede gögüs ve karın gölgesindekiler sürekli yıkanmama ragmen kötü kokuyorlar neden bilmiyorum her günde yıkansam sanki hiç yıkanmıyor gibi kokuyorum kıllar yüzünden böyle oluyor buna senelerce dikkat ettim son 3 senedir diyebilirim ayrıca çokta dökülüyorlar bu yüzden genelde annemle kavga ediyoruz atletlerimde falan hep kıl oluyormuş kısacası bu olaylardan çok sıkıldım tüy dökücü falan kullansam sadece gögüs ve karın bölgesi için erkeklere haram oldugunu biliyorum ama bu durum karşısında bende çok bıktım artık bir akıl verin yapmam ne derece doğru keyfe keder yapmıyorum ki bunu
Cevap: vücüdumdaki kıllar artık beni rahatsız etmeye başladı:S
ordeall
cevap vericek yok mu?
Cevap: vücüdumdaki kıllar artık beni rahatsız etmeye başladı:S
tekturk
Ayni sorun yillar önce bendede vardi , oyleki gogusumde artik kafadaki gibi kepek sorunu ve kasintilar oluyor idi , (calisdigim için terlemeden oturu)…
Ve malesef o zamanlar bilmiyordum erkeklere haram oldugunu , o zamanlar sac kirpma makinesi ile almistim vede halen almak zorunda kaliyorum…
Seni çok iyi anliyorum ama ben gibi yap da demiyorum , Allah kolayliklar versin..
Cevap: vücüdumdaki kıllar artık beni rahatsız etmeye başladı:S
@mir
çok sıkı kese yapmazsanız
ölü deriler üzerinizde çürümeye devam eder
ve banyodan hemen sonra kokmaya devam edersiniz
çift tutacaklı kabak liflerinden kullanın
onlarla sırtınızı da keseleyebilirsiniz
ordeall
arkadaşlarımın vücudlarına bakıyorum tertetemiz kıl falan yok tüy dökücü alsam yine günahamı girmiş olurum çok kıllı oldugum için dalga geçiyorlar sinir oluyorum bende
Yakut
Erkekler İçin Vücuttaki Tüylerin Durumu:
Etek ve kasık arası tüylerinin temizliği, göbek altından başlayıp avret mahhalindeki kılların alınmasıyla gerçekleşir. Bu temizlikte dübürün, yani dışkı yerinin etrafındaki kılların da alınıp alınmayacağı konusu sık sık sorulmaktadır.
İslamî kaynaklarda, etek tıraşı için daha çok "’ânet" kelimesi kullanılmıştır. (Misal olarak bk. Gazalî, İhya, I/146, ) ki, bu tâbirde, "dübür" dâhil değildir.
Nitekim İmam Nevevî, bu konuda şu bilgiyi vermektedir:
İslamî Kaynaklara göre, bu temizleme işi, kişilerin kolayına geldiği şekilde; kılları yolarak, "Kils taşı / kılları söken bir ilaç"la veya tıraş ederek yapılabilir.
Demek ki, "dübürü”ü tıraş etmemekten dolayı herhangi bir günah söz konusu değildir. Ancak dübürün etrafındaki kılları almanın da bir günahı yoktur.
Her hafta etek tıraşı olmak, bıyıkları kısaltmak, koltuk altını temizlemek, tırnakları kesmek sünnettir. Şayet başındaki saçını da tıraş etmeyi adet edinmişse, onu da haftada bir tıraş etmesi sünnettir. Bunları kırk günden fazla yerine getirmemek -bütün mezheplere göre-mekruhtur.(bk. Cezerî, el-Fıkhu ala’l-Mezahibi’l-arbaa, 2/44-46; Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/311).
Hanefilere göre bu tahrimen mekruhtur.(bk. Cezerî, el-Fıkhu ala’l-Mezahibi’l-arbaa, 2/45).
Ayrıca normal saç tıraşının zamanı saçın dağınık, çirkin bir şekil almasına meydan vermeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Çünkü Efendimiz (asm):
buyurmuştur. Saçın bir kısmını kökten tıraş etmek, bir kısmını bırakmak mekruhtur. Bu, Efendimizin (asm) uygulamasına aykırıdır.(bk. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/311).
Şafii mezhebine göre, burun kıllarını çekmek mekruhtur. Eğer fazla uzadıysa, -makasla- keserek kısaltmak sünnettir(bk. Cezrî, a.g.e. 2/44).
Hanefîlere göre; burundaki kılları çekmek doğru değildir. Çünkü bu hastalık yapar. (Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım; İbn-i Âbidîn)
Malikîlere göre, -erkek olsun, kadın olsun- güzelliği bozan, insanı rahatsız eden bedendeki bütün kılların temizlenmesi caizdir. Kocanın hoşlanmadığı kılların temizlenmesi ise, kadına vaciptir.(Cezerî, el-Fıkhu ala’al-mezahibi’l-arbaa-, 2/45).
Hanefîlere göre, erkeklerin sırt ve göğsünü tıraş etmesi edebe aykırıdır.( Cezerî, a.g.e.)
Bu ifadeden anlaşılıyor ki, Hanefilere göre de sırt ve göğüs kıllarını aldırmak, haram veya tahrimen mekruh değildir. Olsa olsa, tenzihen mekruhtur, edebe aykırıdır.
Kasıklar, en geç kırk gün içerisinde mutlaka tıraş edilmesi gertekir… Koltuk altlarını yolmak sünnet olmakla beraber tıraş etmekte de bir sakınca yoktur. Tıraş edilen, yolunan ve kesilen kılları gömmek mendup, hela ve hamama atmak mekruhdur. Bunun hastalığa sebep olabileceği söylenmiştir (Kurtubî, el-Camiu lî-Ahkâmi’l-Kur îm, II,105; Alâuddîn Abidîn, el-Hediyyetu’l-Alâiyye, s. 335).
Bu temizlik, bütün peygamberlerin şeriatlarında var olagelen bir temizliktir. Bu temizliğin cünüp iken yapılması mekruhtur. Uygun olanı, kişiye gusül farz olmadan bu temizliklerin yapılmasıdır. Bedenden ayrılan her parça temizken ayrılmalıdır.
Beden temizliğinde kullanılan malzemenin ve âletlerin ayrı bir yerde, özel kaplar içerisinde, mikrop kapmıyacak şekilde muhafaza edilmesinde zaruret vardır. Çoğu zaman temizlik sırasında kesilmeler, kanamalar görülebilir. Temiz olmayan makine ve malzemedeki mikroplar da bu kanla bedene karışabilir, küçük bir ihmalden büyük bir rahatsızlık durumu ortaya çıkabilir.
Ayrıca bu kılları tüy giderici maddelerle gidermek de mümkündür.
Kadınlar İçin Vücuttaki Tüylerin Durumu:
Cenab-ı Hak her insanı ayrı bir güzellikte yaratmıştır. Birlik mührünün açıkça okunduğu insan simasındaki güzellik, fıtrî ve tabiî olanıdır. Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu özellik ve güzelliklere şükredip, Allah’ın uygun görüp ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir derecesi ve işaretidir.
Bunun için hayatî ve zarurî bir maslahat yoksa, vücutta bulunan mevcut durumu değiştirmeye gitmemek lâzımdır. Çünkü böyle rast gele yapılan bir tasarruf insanı ağır bir mesuliyet altına sokabilir.
Bir zaruret yokken insan bedeni üzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (asm), başına ilâve saç takana, cildine dövme yapana ve yaptırana, güzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara, Allah’ın yarattıklarını değiştirdikleri için ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş ve ikazda bulunmuştur.
Fıkıh alimleri bu hadisten hareket ederek yüzünde sakal ve bıyık biten kadının onları gidermesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabi şeklinden çıkarmanın, kirpikleri düzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler. Çünkü diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir. Aslında olmayıp sonradan biten yüzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gidermesin de bir mahzur görülmemektedir. Aynı şekilde kadının bacağındaki kılları gidermesinde de bir mahzur yoktur. Çünkü bu kaş gibi bir uzuv mesabesin de değildir.
Fıkıh kitaplarına baktığımızda şu hükmü görmekteyiz:
Kadını çirkinleştiren yüzdeki tüyler alınır. Erkeklerde görülen sakal, bıyık gibi şeylerin kadınlarda görülmesi halinde; alınması câizdir.
Anlaşılan odur ki, dindar hanımın kendini beyine karşı cazip duruma getirmesi müstehabdır. Beyini yabancıların cazibesinden korumuş olma hikmeti de vardır bunda.
Kaşların arasında ya da kaşların kenarlarında biten kıllara gelince:
Kadınların yüzlerindeki kılları yolması, kaşlarını inceltmesi, kirpiklerini uzatması konusunun şer’i hükmü İslam alimlerini bir hayli meşgul etmiştir. Hz. Peygamber’in (asm) bu konu ile ilgili bir hadisinde;
buyurmuş olması, bu ifadenin hangi fiilleri kapsadığı İslam hukukçuları arasında tartışma konusu olmuştur.
Alimlerin çoğuna göre; kadının kocasına güzel gözükmek için ve onun izni ile yüzünde, kadınlara mahsus olmayan tüylerin (sakal, bıyık tüyleri) bitmesi halinde bunları alması, güzelleşmek için makyaj yapması, kaşlarının etrafındaki dağınık tüyleri (iki kaş arası, etrafı) alması caiz olup, hadisteki yasak, kadının dışarı çıkmak için, yabancılar için yüz kıllarını yolması ve kaşlarını alması ile ilgilidir.
Sonuç olarak, hadiste yasaklanan kıl koparmayı, herhangi bir hastalık veya illet sebebiyle kadının yüzünde sonradan biten ve yüzünü çirkinleştiren yüz kıllarını (sakal, bıyık kılları) koparma değil de, başkalarına güzel görünmek maksadıyla kaşları inceltmek veya yukarı kaldırmak için kaş kıllarını yolmak, almak olarak anlamak daha doğrudur.
İnsan, Allah’a inandığı, inanması ölçüsünde Rabb’inin kendisine emanet ettiği vücudundan ötürü saygılı olması, nimetlerine şükürle karşılık vermesi gereğindendir. Bunun için Müslüman hanımın, Allah’ın (cc) yüzüne verdiği güzelliği bozmadan muhafaza etmesi esere olan saygısının, ruh ve gönül huzurunun manevi ışıltısını yüzüne aksettirerek güzelliğine güzellik katabilmesi ise, eserin sahibi Allah’a olan sevgisinin ifadesidir. (Dr. Jale Şimşek)
tekturk
Detayli bilgilendirmen için Allah razı olsun..
ordeall
ben bunları okudum sonuna kadar ama yinede alıp almama konusunda kararsızım burdaki yazılanları bende biliyordum
Simar nurdin
Ah be abi mi desem kardeşimmi desem bilemedim aynılarını bende yaşıyorum Allah’a hep dua ettim ama geçmedi sabah kalktımda her yer kıl çok fazla dökülüyor. Utancımdan yaz günleri kısa giyinemiyorum hep uzun giyiniyorum Artık ne yapcamı bilemiyorum uzun giyindiğim için benimle dalga geçiyorlar Allahıma yalvarıyorum beni kurtarsın artık bakıyorumda bunu 2011 yılında yazmişsın baya olmuş eğer bir çare falan bulduysan banada söylermisin Allah her tutuğunu altın etsin. saygılar…
kıllardan kurtulma duası, kıllardan kurtulmak için dua, kıl çıkmaması için dua