İnanarak yalvararak dua ettim ama kabul olmadı
Kayıtsız Üye
selamun aleykum ben çok dua ettim bir cocugum olsun diye.asilama ve tup bebek yaptim .ikiside tutmadi.benim bildigim icten yapilan dualar kabul olurdu.ben çok inanarak yalvarark dua ettim ama kabul olmadi.acaba ben cokmu pis biriyim ondanmi kabul olmuyor
Cevap: inanarak yalvarark dua ettim ama kabul olmadı
Muhasibi
Aşağıyı oku faydalı olur inşaAllah
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"Kullarım Sana Ben’i sorduklarında, (bilsinler ki) Ben onlara çok yakınım. Bana duâ edenlerin duâlarını kabûl ederim…” (Bakara, 186)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
"Kulun Rabbine en yakın olduğu hâl, secde hâlidir. İşte bu sebeple secdede çok duâ etmeye bakın!” (Müslim, Salât, 215)
Fahr-i Kâinât Efendimiz:
"–Bir kul günah olan veya akrabâsı ile darılmasına yol açan bir şeyi dilemedikçe yahut acele etmedikçe duâsı kabûl olunur.” buyurmuştu.
"–Yâ Rasûlallâh! Acele etmek ne demektir?” diye sordular.
Allâh Rasûlü (sav):
"–Kul; Nice defâlar hep duâ ediyorum da Rabbim duâmı kabûl etmiyor. der. Duâsının hemen kabûl edilmemesi sebebiyle bıkar ve duâyı bırakır. (İşte o zaman acele etmiş olur.)” cevâbını verdi. (Müslim, Zikir, 92)
Cevap: inanarak yalvarark dua ettim ama kabul olmadı
sultans
HAYIR VE ŞER
GAYRET BİZLERDEN TAKTİR CENABI HAK’TANDIR.
"Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz." (Bakara Suresi, 216 – Kuranı Kerim)
Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. (hadisi şerif)
"Her şey sonuçta Allah’ın dilemesi ve takdiriyledir. Başlara gelen kötülükler ise kendi elleriyle kazanılması sonucundadır.
Örneğin bir insan elini ateşe soksa eli yanar. Elinin yanması Allah’ın yarattığı kanunlar gereğidir. Fakat elini yakan buna elini sokandır. Sorumluluk elini sokan insandandır; ama onun elini yakan bu doğa kanunlarını yaratan Allah’tır.
Rabbimiz inşAllah hayırlı bir evlat nasip eder sen yetre ki acele etme benim kız kardeşim evlendikten tam 7 yıl sonra 5 çocuk sahibi oldu ..hayırlısını iste …
Cevap: inanarak yalvarark dua ettim ama kabul olmadı
Arsoy
DUANIN KABUL EDİLMESİ
Duanın kabul edilmesi için, şeklî ve ahlakî bazı hususlara riayet edilmesi istenmiştir. Bunları şöylece sıralayabiliriz:
1. Şuurlu Dua Etmek
Dua ederken Allah insan şuurunun yegâne konusu olmalı, başka yönelişler kalpten silinmelidir. Böyle bir durum, insan vicdanını temizler ve onun gönlünü Allah’a açık bir hale getirir. Kur’an-ı Kerim’de bu husus, kişinin "dini Allah’a has kılması” olarak ifade edilmiş ve şöyle buyurulmuştur:
هُوَ الْحَىُّ لَا اِلهَ اِلَّا هُوَ فَادْعُوهُ مُخْلِصينَ لَهُ الدّينَ اَلْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمينَ
"O diridir. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O halde sadece Allah’a itaat ederek (samimi olarak) O’na ibadet edin. Hamd alemlerin Rabbine mahsustur.”(Mü’min, 40/65).
2. İnanarak Dua Etmek
Dua eden mümin, duasının kabul edileceğine inanarak dua etmelidir. Peygamberimiz,
ادْعُوا اللَّهَ وَأَنْتُمْ مُوقِنُونَ بِالإِجَابَةِ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ لاَ يَسْتَجِيبُ دُعَاءً مِنْ قَلْبٍ غَافِلٍ لاَهٍ.
"Kabul edileceğine kesin olarak inanarak Allah’a dua ediniz ve biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez" [8].
إِذَا دَعَا أَحَدُكُمْ فَلْيَعْزِمِ الْمَسْأَلَةَ ، وَلاَ يَقُولَنَّ اللَّهُمَّ إِنْ شِئْتَ فَأَعْطِنِى . فَإِنَّهُ لاَ مُسْتَكْرِهَ لَهُ
"Dua ettiğiniz zaman, İsteğinizi kesin olarak isteyin. "Allah’ım! Dilersen beni affeyle, dilersen bana merhamet eyle” demeyiniz. Çünkü Allah’ı zorlayacak herhangi bir güç yoktur”[9] buyurmuştur.
3. Israrla Dua Edilmelidir
Bir mümin, ettiği duanın kabul edilmesi hususunda aceleci olmamalıdır. Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurmaktadır:
يُسْتَجَابُ ﻷحَدِكُمْ مَالَمْ يَعْجَلْ، يَقُولُ: قَدْ دَعَوْتُ رَبِّى فَلَمْ يَسْتَجِبْ لِى
"Allah dualarınızı kabul eder. Ancak kabul edilmesi için acele etmeyin; dua ettim de kabul edilmedi (demeyin).”[10]
Burada şu hususa da dikkat çekmek istiyorum. Bazı insanlar arasında şöyle bir anlayış var: Kur’an-ı Kerim’de her duaya cevap verileceği ifade ediliyor. Öyleyse neden bir türlü yaptığımız dualar kabul olmuyor?
Duaya cevap vermek ile onu kabul etmek farklı şeylerdir. Allah kulun her duasına mutlaka cevap vermektedir. Şöyle ki, Allah kulun isteğini hikmetine binaen bazen kabul bazen reddetmektedir. Bazen de istediğinin daha iyisini ona vermektedir. Her üç durumda da bir cevap söz konusudur. Başka bir ifadeyle Allah kulun duasını, "Kulum! İstediğin sana uygun değildir” diye cevap vermektedir. Mesela, bir hasta doktora gidip, hastalığı için kendisine ilaç verilmesini ister. Doktor ise, hastanın isteğini dikkate alır. Ancak onu bir muayeneden geçirir ve sonra da onun hastalığına uygun, daha yararlı başka bir ilaç verir, ya da hiç ilaç vermez. Tıpkı bunun gibi, Allah kulun durumuna uygun düşen dualarını kabul, uygun düşmeyenleri de, onun için daha yararlı olan bir başka ikramda bulunur ve onun duasına mutlaka cevap verir.
Diğer taraftan dua bir ibadet olduğu için bunun esas karşılığı ahirette verilecektir. Duanın dünyevi maksatları ise, bu ibadetin yapılmasının vesileleri ve vakitleridirler. Mesela yağmur duası bir ibadettir. Yağmursuzluk bu ibadetin yapılma vesile ve vaktidir. Cenab-ı Hak kullarını bu vakitte bir tür ibadete davet etmektedir. Sonuçta yağmur yağar ya da yağmaz. Bu Allah’ın takdiridir. O halde duam kabul olmuyor diye dua terk edilmemelidir. Bilinmelidir ki dua kulluğun bir sırrıdır. Kul acizliğini izhar edip her zaman Allah’a sığınmalı, hikmetine karışmamalıdır.
4. İçten ve Yalvararak Dua Edilmelidir.
Duada taşkınlık göstererek ihlas ve tazarru sınırının dışına çıkılmamalıdır. Yalvararak dua edilmelidir. Bir ayette şöyle buyurulmaktadır:
اُدْعُوا رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَدينَ
"Rabbimize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü o, haddi aşanları sevmez.” (A’raf, 7/55).
Sahabeden Ebû Musa el-Eş’arî der ki: Allah Resulü ile birlikte bulunduğumuz bir seferde, tepelere çıktıkça, derelere indikçe yüksek sesle tekbir ve tehlil getiriyorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
يَا اَيّهَا النّاسُ ارْبَعُوا عَلى أنْفُسِكُمْ، فَإنَّكُمْ َلا تَدْعُونَ أصَمَّ وَلاغَائِباً إنَّكُمْ تَدْعُونَ سَمِيعاً قَرِيبًا وَهُوَ مَعَكُمْ
"Ey İnsanlar! Kendinizi yormayınız. Çünkü sizler sağır ve uzaktaki birine değil, her an sizinle olan, her şeyi duyan Allah’a dua ediyorsunuz.” [11] buyurarak bizi uyardı.
Allah’ın kuluna çok yakın olduğu,bir ayette şöyle ifade edilmektedir:
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَاتُوَسْوِسُ بِه نَفْسُهُ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَريدِ
"Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız”(Kâf, 50/16).
Yüce Allah, Zekeriya peygamber hakkında,
اِذْ نَادى رَبَّهُ نِدَاءً خَفِيًّا
"Hani o, Rabbine gizli bir sesle yalvarmıştı” (Meryem, 19/3) buyurarak onu övmüştür.
Bu itibarla, duada dinleyenleri rahatsız edecek şekilde, gereksiz yere bağırıp çağırmak, süslü olsun ve beğenilsin diye yapmacık hareketlerde bulunmak doğru değildir. Dualar ibadet şuuruyla dini vakar ve ölçülere uygun olarak yapılmalıdır. Gösterişe düşkün, dini şuurdan mahrum bir takım kişileri memnun etmek için, mana yavanlığı taşıyan, tumturaklı ifadelerle edebiyatta hüner göstermeye girişmek, duanın özüne aykırıdır.
5. Umut ve Korku İçinde Dua Edilmelidir
Kul dua ederken, Allah’a karşı korku ve saygı içinde bulunmalı, aynı zamanda istekli ve ümitli olmalıdır. Umut ve korku içinde dua edenler Kur’ân’da övülmekte ve şöyle denilmektedir:
اِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعينَ
"… Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.” (Enbiya, 21/90).
6. Duaya Allah’ı Zikir ve Peygamber’e salat-ü selam İle Başlanmalı ve Bitirilmelidir
Peygamber’imizin duaya başlarken ve duayı bitirirken Allah’ı zikrettiği hakkında çok sayıda sahih rivayet vardır. Bu bağlamda Seleme b. el-Evka’ şöyle demektedir: Hz. Peygamber duaya,
سُبْحانَ رَبَّيَ الْعَلِيُّ ﺍﻷعْلَى الوَهَّاب.
"Yücelerin yücesi ve bağışlayıcı olan Rabbimi, bütün noksanlardan tenzih ederim” diyerek başlardı.”[12] demiştir.
7. Dua, Kıbleye Yönelip Elleri Açarak Yapılmalıdır
Sahabeden Cabir b. Abdullah şöyle demektedir:
كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا رَفَعَ يَدَيْهِ فِى الدُّعَاءِ لَمْ يَحُطَّهُمَا حَتَّى يَمْسَحَ بِهِمَا وَجْهَهُ.
"Hz. Peygamber dua ederken ellerini kaldırdığında onları yüzüne sürmedikçe indirmezdi.[13]
8. Duada, Meşru Olan Şeyler İstenmelidir
İşlenmesi ve istenmesi dinimizce günah sayılan konularda istekte bulunulmamalıdır. Peygamberimiz (a.s.)
ﻻيََزَالُ يُسْتَجَابُ لِلْعَبْدِ مَالَمْ يَدْعُ بِإثْمٍ، أوْ قَطِيعَةِ رَحِمٍ.
"Kul, günah talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe duası icâbet görmeye (kabul edilmeye) devam eder”[14]buyurulmuştur.
9. Duaya Konu Olan İşin Oluşması İçin Gereken Şartlar Yerine Getirilmelidir
Kul meşru olan her konuda, maddi ve manevi her hususta dua edebilir. Peygamberimiz (a.s.),
لِيَسْألْ أحَدُكُمْ رَبَّهُ حَاجَتَهُ كُلَّهَا حَتَّى يَسْألَ شِسْعَ نَعْلِهِ إذَا انْقَطَعَ.
"Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin” [15]buyurmuştur.
Ancak duaya konu olan dileğin gerçekleşmesinde maddi sebepler söz konusu ise, öncelikle bunlara başvurulmalıdır. Kişi, elde etmek istediği her ihtiyacı için gereken şartları ve sebepleri, öncelikle bizzat çalışarak yerine getirmeli, sonra da lisanen Allah’tan kolaylık vermesini istemelidir. Sebeplere başvurmak fiili bir duadır ve sözle yapılan duadan önce gelir. Kişinin, gerekli olan maddi sebeplere başvurduktan sonra, onun samimi dua ve yönelişini, Allah karşılıksız bırakmaz.
10. Duadan Önce Tevbe Ve İstiğfar Edilmelidir.
Günah işleyen, haramlardan uzak durmayan bir kulun duası kabul edilmeye layık değildir. Peygamberimizin şu hadisi çok dikkat çekicidir.
الرَّجُلَ يُطِيلُ السَّفَرَ أشْعَثَ أغْبَرَ، يَمُدُّ يَدَيْهِ الى السّمَاءِ: يَا رَبِّ، يَا رَبِّ، وَمَطْعَمُهُ حَرَامٌ، وَمَشْرَبُهُ حَرَامٌ، وَمَلْبَسُهُ حَرَامٌ، وغَذِيَ بِالْحَرَامِ فأنّى يُسْتَجَابَ لذلِكَ
"Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, Ya Rabbi Ya Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?[16]
———————————————
[8] Tirmîzi, Da’vât, 66. V, 517.
[9] Buhârî, Da’vât, 21, VII, 153.; Müslim, Zikir, 7. III, 2063.
[10] Buhârî, Da’vât, 22, VII, 153. .Müslim, Zikir, 92, III, 2095.
[11] Buharî, Cihad,131. IV,16.; Müslim, Zikir, 44. III,2076.
[12] Ahmed, IV, 54.
[13] Tirmizi, Da’avât, 11.V, 463-464..
[14] Müslim, Zikr , 25. III, 2096.
[15] Hindî, Ali el-Müttakî b. Hüsameddîn, Kenzü’l-Ummal fî Süneni’l-Akvâl ve’l-Efâl, No:3139. II,65. Halep, tarihsiz.
[16] Müslim, Zekat,19 No: 1015. I,703..
Kayıtsız Üye
Dualar hakinda yazilmis ve söylenmis çok sey var.Caresiz insanlar amaclarina ulasmak için her seyi denerler.Söyle düsününüz! Insani caresiz duruma
düsüren nedir?Bilinmeyen bir sey,
insani caresiz duruma düsürüyor; bu kesinlikle bedende bulunan sihir ruhanileridir.Isleri insani perisan edip dalga gecmektir.Sihir ruhanileri, insan
perisan oldukca zevkten cosarlar.
Yeter ki insan perisan olsun,kötü bir sekilde gebersin.Sihirli besinler;zehirli gidalar tüketirseniz hicbir seye ulasamazsiniz,velev ki yillarca dua
yapsaniz.Internet ve kitaplarda dua hakkinda
yazilanlar gercekci degildir.Peygamber dahi dünyada dua kabul olacak diye emin konusmamis. Dua dünyada kabul olmadiysa ahirette istedigi
verilir.Kimse kaderini duayla degistiremez
ve kesindir.Ayette acik bir sekilde bildirilmistir.Her insanin yaninda kader melekleri vardir; insanin kaderinde neler kayitliysa melekler araciligiyla yalniz
onlara ulasilir.
Insanin kaderini kötü etkileyen sihirli besinlerdir.Bu besinlerden uzak durulursa ,insan hayatindaki kötü günler ortadan kalkar.Sihhat olursa caresizlik
olmaz; duaya gerek kalmaz.
Insanin basina fakirlik,bela,musibet,kaza,her türlü hastaliklar,iflas,basariszlik,ailevi ve toplumsal sorunlar getirenler, sihirli ve zehirli besinlerdir.
Kayıtsız Üye
Ben her gün Allahıma dua ediyorum hayırlı bir eş çikarsin diye bir evlilik istiyorum ama Allahım kabul etmiyor
kastamonu37
Çok dualar ettim namaz kıldım. Allah tedavi olunuz demiş tedavi olayım derken daha da kötü oldu herşey ben yine de çaresizlik içinde dua ediyorum ama artık hayata umutsuz üzgün çaresiz bakıyorum ve şunu biliyorum ki bu hayatta kötü zalim ve zengin olacaksın hiçbir şey dua ile olmuyor.
duası kabul olmayan 7 kişi, cok dua ettim ama olmadi, çok dua ettim olmadı