Hz. Ömer’in Müslüman oluşu
kimsesiz
HAZRET-I ÖMERIN MÜSLÜMAN OLUSU
Kureyş Müşrikleri Habeş ülkesine hicret eden müslümanları, kendilerine teslim etmemesi üzerine işkencelerini artırmaya başladılar.Kureyş Müşriklerinin azıllılarından Ebu Cehil, kureyşlilere teklif götürerek Peygamberi öldürülmesini teklif etti,ve bunu yapabilen her kim olursa büyük ödülün verileceğini ilan etti.Hz.Ömer ”ben buna talibim” dedi.Ona” Ey Ömer!Sen,buna elverişlisin!”dediler.Hz.Ömer,vereceğiniz mallar hakkında Sağlam Kefalet var mı? Diye sordu.Ebu Cehıl ”Evet var! Dedi.Hz.Ömer bu hususta onlarla bir anlaşma yaptı. Hazret-i Ömer’in kız kardeşi Fatıma bint-i Hattab, Said b. Zeyd, b, Amr,b. Nufeyl ile evli olup Fatıma hatun da, Said b. Zeyd de, Müslüman olmuşlardı.Fakat, Müslümanlıklarını, Hz. Ömer’den, gizli tutuyorlardı.Yine, Hz. Ömer’in mensup bulundu§u Adiy b. Ka’b oğullarından Nuaym b. Abdullah Nahham da, Müslüman olmuştu.Kavmindan korktuğu için, o da, Müslümanlığını, gizli tutuyordu.Habbab, b. Erett, Fatıma hatuna gelip gidip Kur’an, okur ve okuturdu,
Bir gün, Hz, Ömer; Peygamberimizle Eshabından bir cemaata saldırmak üzre, kılıcını, kuşanmış olarak, evinden çıkmıştı ki Peygamberimiz ve Eshabının, Safa tepeciğinin yanındaki bir evde toplandıkları ve kadınlı,erkekli kırk
kişiye yakın oldukları, kendisine haber verilmişti.Dar-ı Erkam’da; Peygamberimiz Aleyhisselam ile Amucası Hz. Hamza,Eshab-ı Kiramdan Hz. Ebu Bekr, Hz. Ali ve Habeş ülkesine hicret etmeyip Peygamberimizle birlikte Mekke’de oturan Müslümanlardan bazıları da, bulunuyordu.Nuaym b. Abdullah, Hz, Ömer’e rast geldi. Ona "Ey Ömer! Nereye gitmek istiyorsun?" diye sordu.Hz, Ömer: "Kureyşilerin işlerini, darmadağan eden,Akıllarını, akılsızlık sayan, Dinlerini, ayıplayan, İlahlarına, dil uzatan , Şu Ata dinini, bırakıp yeni din tutan Muhammed’e gitmek istiyorum! Öldüreceğim onu!" dedi.Nuaym b. Abdullah "VAllahi, ey Ömer! Seni, nefsin aldatmıştır nefsin! Sen, Muhammed’i, Öldürünce, Abd. Menaf oğullarının, seni, yeryüzün gezer bırakacağını mı sanıyorsun.Sen, kendi ev halkına, dönsen de, onların işi üzerinde dursan olmaz mı dedi.Hz. Ömer ", Sen, benim Ev halkımdan, hangisini kasdediyorsun?" diye
sordu, Nuaym b. Abdullah "Enişten ve Amucanın oğlu olan Said b, Zeyd, b,Amr’ı ve kız kardeşin Fatıma bint-i Hattab’ı, kasd ediyorum! VAllahi, ikisi de, Müslüman oldular, Muhammed’e, uydular ve Onun,dinine girdiler!
Sana, önce, onlarla ilgilenmek düşer!" dedi. Hz. Ömer, hemen, geri dönüp kız kardeşi ile Eniştesinin evine kadar gitti.O sırada, onların yanında Habbab b. Erett ve onun yanında da, içinde Taha suresi yazılı bir Sahife, bulunuyor, onu, onlara okuyordu: Hz. Ömer’in tıkırtısını, işittikleri zaman, Habbab, evin bir köşesinde gizlendi.Fatıma, hatun Sahife’yi alıp uyluğunun altına sakladı. Hz. Ömer, evin yanına geldiği zaman, Habbab’ın, Fatıma hatunla Said
b.Zeyd’e, Kur’an okuduğunu, işitmişti.Eve, girince "İşitmiş olduğum o şey, ne idi?" diye sordu.Kız kardeşi ile Eşniştesi ` `Sen, bir şey işitmedin ! ‘ ‘ dediler.Hz. Ömer "Evet! VAllahi, ikinizin de, Muhammed’e uyduğunuzu ve Onun dinine girdiğinizi, haber aldım!?" dedi ve hemen Eniştesi Said b. Zeyd’in üzerine çullandı.Fatıma hatun kalkıp onu, kocasının üzerinden ayırmak, uzaklaştırmak isteyince, Hz. Ömer, vurup Fatıma hatunun başını yardı!
Hz. Ömer, bunu, yapınca, kız kardeşi de, Eniştesi de "Evet! Biz, Müslüman olduk, Allah’a ve Resulüne iman ettik!
Sen, istediğini yap!" dediler. Hz. Ömer, kız kardeşinin başını, yarıp kanattığını, görünce, yaptığına pişman oldu. Yapmak istediği şeylerden vaz geçti. Kız kardeşine "Demin okuduğunuzu sizden dinlediğim şeylerin yazılı bu-
lunduğu şu Sahife’yi, bana, ver de, Muhammed’in getirdiği şeyin ne olduğuna bir bakayım?" dedi.Kız kardeşi "Biz, senin Sahife’ye, bir şey yapmandan,korkarız!" dedi.Hz.Ömer "Korkma!" dedi ve onu, okuduktan sonra, geri vereceğine, ilahları üzerine yemin etti.Bunun üzerine, Fatıma hatun, Onun Müslüman olacağını umarak "Ey
Kardeşim! Sen, puta taptığın müddetce, pissin (temiz değilsin!) Halbuki, Ona (Kur’an-ı Kerim, yazılı Sahife’ye) pak olandan başkası, dokunamaz! " dedi.Hz. Ömer, kalkıp yıkanınca Fatıma Hatun, ona, Sahife’yi, verdi.Sahife’de, Taha suresi yazılı idi.Hz. Ömer, sureyi baş tarafından okumağa başladı.Hz. Ömer: "Bu sözler, ne kadar güzel, ne kadar değerli!" demekten, kendini, alamadı. Habbab, bunu, işitince, saklandığı yerden çıkıp Hz. Ömer’in yanına geldi.
"Ey Ömer! VAllahi, Allah’ın, Peygamberinin duasını, sana nasib edeceğini, umuyorum:Ben, dün, Peygamber Aleyhisselam’dan işittim ki: O; (Ey Allahım! İslam’ı,Ebulhakem b.Hişam veya Ömer b. Hattab ile güçlendir!) diyerek dua etmişti. Ey Ömer! Artık, Allah’dan, kork! Allah’dan!" dedi.Hz.Ömer, Habbab’a "Ey Habbab! Sen, bana, Muhammed’in bulunduğu yeri, göster de, yanına varıp Müslüman olayım?" dedi.Habbab: "O, Safa tepesinin yanındaki bir Ev’in içindedir.Yanında da, Eshabından bazıları, bulunuyordur." dedi.Hz. Ömer, hemen kalkıp kılıcını, kuşandı. Sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam ile Eshabının bulunduğu yere kadar varıp kapıların, çaldı.Hz. Ömer’in sesini, işitince, Peygamberimizin Eshabından bir Zat kalkıp kapının gediğinden dışarı baktı.Hazret-i Ömer’i, kılıcını, kuşanmış olarak, görünce, korktu. Peygamberimizin yanına döndü "Ya ResulAllah! Bu, Ömer b. Hattab’dır. Kılıcını kuşanmış bir haldedir!" dedi.Hz.Hamza "Ona, izin ver! Eğer, o, iyilik için geldi ise, kendisine bol bol iyilik ederiz.
Eğer, kötülük için geldi ise, onu, kendi kılıcıyla öldürürüz!" dedi.Peygamberimiz "Ona, izin veriniz!" buyurdu.
Kapıdaki zat, ona, izin verdi.Peygamberimiz, kalkıp ona, doğru vardı ve kendisi ile avluda karşılaştı.Kuşağından veya ridasının toplandığı yerden tutup kendine doğru hızlıca çekti. ve ‘ Ey İbn. Hattab Ne getirdin VAllahi, Allahın, sana, bir musibet indirmesine kadar duracağını, sanmıyorum!" buyurdu. Hazret-i Ömer "Ey Allah’ın Resulu! Ben, Allah’a, Allah’ın Resulüne ve Ona, Allah’dan gelen şeylere iman edeyim diye Senin yanına geldim!" dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz "Allahu Ekber!" diyerek Tekbir getirdi.Peygamberimizin Eshabından olan ve evde bulunan halk, hz. Ömer’in Müslüman olduğunu, anladılar.Onlar da, Tekbir getirdiler.Tekbir sesleri, Mekke yollarında duyuldu.Hz. Ömer, der ki: "Müslüman olup ta, dövülmeyen, dövmeyen bir kimse görmedim.Ancak, bundan, benim payıma, hiç bir şeyin düşmediğini gördüm.Kendi kendime (Müslümanlar, musibetlere uğrarlarken, ben, musibete
uğramamak istemem !) dedim. Müslüman olduğum gece, kendi kendime düşündüm. (Mekke halkından,Resulullah Aleyhisselam’a, düşmanlıkta en azılısı kim ise, gidip Müslüman olduğumu, ona, haber vereyim! Tamam! Ebu Cehl’e, haber vereyim. dedim.Sabaha çıktığım zaman, Ebu Cehl’in kapısını, çaldım. Ebu Cehl, yanıma çıkıp (Hoş geldin kız kardeşimin oğlu! Ne haber getirdin?) dedi.(Allah’a ve O’nun Resulü olan Muhammed’e iman ve Kendisinin getirip
bildirdiği şeyleri tasdik ettiğimi, sana, haber vereyim diye geldim!? deyince, kapıyı, yüzüme çarparcasına kapayıp (Allah, Seni de, Senin getirdiğin haberi de, çirkin ve iyilikten uzak etsin!) (Allah, senin de, belanı versin, senin getirdiğin haberin de,belasını versin!) dedi." Ve Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra Müslümanlar açıktan ,Kabede ,toplu, cemeat halinde namaz kılmaya başladılar.Ve Hz.Ömer Müslümanlığı seçtikten sonra , islamiyete meyili olan bir çok Kureyşli islamiyeti seçmeye başladılar.
Cevap: Hz. Ömer’in Müslüman oluşu
Hoca
Kaynak: Islam tarihi
Yanıt: Hz. Ömer’in Müslüman oluşu
aMCaoGLu
Hattabın Oğlu,İyiki Vardın…
Senin Gibi OLabilmek İçin Nelerimi Vermezdim..!!
Peygamber Efendimiz Gençlere Demiştirki: ÖMER GİBİ OLUN..!
Not: Bence Sabitlenmesi Gereken Konular Arasındadır
hazreti ömerin müslüman oluşu
Hoca
HZ. ÖMER’İN MÜSLÜMAN OLMASI
Hz. Hamza’nın müslüman oluşu ve müslümanların günden güne kuvvetlenmesi Kureyş müşriklerini telaşa düşürdü. Bu duruma bir çare bulmak için Daru’n-Nedve denilen yerde toplandılar. Durumu gözden geçirdikten sonra Ebû Cehil’in teklifi üzerine Hz. Muhammed’i öldürmeye karar verdiler. Bu korkunç kararı uygulamak üzere içlerinde en cesur olan Ömer’i görevlendirdiler. O zaman 33 yaşında olan Ömer, kılıcını kuşandı, ve Hz. Muhammed’i öldürmek üzere yola çıktı.
Müslümanlar, Erkam’ın evinde toplanmışlardı. Peygamberimiz de orada idi. Ömer yolda Nuaym’a rastladı. Nuaym, Nereye ya Ömer? diye sordu. Ömer:
– Milleti birbirine düşüren Muhammed’in vücudunu ortadan kaldırmaya gidiyorum, cevabını verdi. Nuaym Ömer’e:
– Zor bir işe kalkıştın, deyince Ömer:
– Sen de mi Muhammed’den yana oluyorsun? diye çıkıştı. Nuaym:
– Ya Ömer, sen beni bırak, kendi ailene bak, Enişten Said ile kızkardeşin Fatma müslüman oldular, deyince Ömer:
– Önce onların işini bitireyim, diye yolunu değiştirip kızkardeşinin kapısını çaldı. O sırada kızkardeşi ile eniştesi, Peygamberimize yeni nazil olan TâHâ Suresindeki ayetleri okuyorlardı. Ömer’in silahlı geldiğini görünce korkup Kur’an sayfalarını sakladılar.
Ömer içeri girince, ne okuduklarını sordu. Onlar da Bir şey yok dediler. Ömer’in öfkesi daha da arttı Demek işittiklerim doğru imiş diyerek eniştesini yakasından tutup yere çarptı ve döğmeye başladı. Kocasını kurtarmak isteyen kızkardeşi Fatma’nın yüzüne de bir tokat attı. Zavallı kadın ağzından burnundan kanlar akarak yere serildi. Fatma, imanının verdiği cesaretle Ömer’e şu sözleri söyledi:
-Allah’tan kork. Bir kadına yaptıklarına bak. Ben ve eşim müslüman olduk. Başımızı kessen bundan dönmeyiz.
Ömer:
– Okuduğunuz şeyi bana getirin, dedi. Kızkardeşi çıkarıp verdi. Ömer, dikkatle okumaya, okudukça kalbi yumuşamaya başladı. Kur’an-ı Kerim’in eşsiz ahengi, manasındaki yükseklik, okunuşundaki tatlılık ve güzellik Ömer’in kalbini fethetti. Artık Ömer’in kalbi İslâm’a açıktı. Hz. Peygamberin yanına gitti. Önünde diz çöktü ve Kelime-i Şehadet getirerek müslüman oldu. Orada bulunanlar buna çok sevindiler. Hep birlikte Kelime-i Şehadet getirdiler.
Ömer’in İslâm’a girmesiyle müslümanlık kuvvetlendi. Ömer:
– Yâranımız kaç kişidir? diye sordu.
– Seninle beraber kırk kişi, dediler.
Ömer’in isteği üzerine, önde Peygamberimiz, olduğu halde müslümanların hepsi doğru Kabe’ye gittiler. Orada toplu olarak ve açıkta namaz kıldılar. Öte yandan müşrikler, Peygamberi öldürmeye gönderdikleri Ömer’in müslüman olduğunu öğrenince şaşkına döndüler.
Peygamberimizi öldürmek için yola çıkan Ömer’in, merhametsiz ve taştan daha katı kalbini kızkardeşinin evinde okuduğu Kur’an ayetleri yumuşatmış karanlık gönlünü nurla doldurmuş. Peygambere olan düşmanlık duygularını dostluğa çevirmiştir.
hz ömerin müslüman oluşu, hz. ömerin müslüman oluşu, hz.ömerin müslüman oluşu