Erkek ve kız çocuğun kulağının delinmesi
Hoca
ERKEK VE KIZ ÇOCUĞUN KULAĞININ DELİNMESİ
Kız çocuğunun kulağının güzellik için delinmesi caizdir. Ahmed b. Hanbel de bunun caiz olduğunu, fakat erkek çocuk için mekruh olduğunu söylemiştir. İkisi arasındaki fark şudur:
Kız çocuk süs eşyasına ihtiyaç duyar. Erkek çocuğun aksine, onun kulağının delinmesinde bir fayda vardır. Hz. Peygamber (a.s.) Ümmü Zer hadisinde Hz. Aişe’ye "Ben. sana, Ebu Zerr’in Ümmü Zer’e davrandığı gibi davranıyorum" demiştir. Bu arada Ümmü Zer şöyle diyordu:
"Ebu Zer, süs eşyalarıyla kulaklarımı süsledi."
"Peygamber (a.s.) kadınları sadaka vermeye teşvik edince bir kadın küpelerini atmaya başladı…" [1]
Allah ve Rasûlünün insanların bunu yaptıklarını bildiği halde ses çıkarmaması, caiz olması için yeterlidir. Şayet kötü bir şey olsaydı Kur’an veya sünnet mutlaka bunu yasaklardı. Şöyle bir soru akla gelebilir:
"Allahu Teala, düşman olan İblis’in şöyle dediğini haber vermektedir:
"Onlara emredeceğim, hayvanların kulaklarını kesecekler." [2]
Bu da gösteriyor ki, kulaği kesmek, yarmak ve delmek şeytanınn emridir. Kulağı delmek de onu kesmek gibidir. O halde bu iş hayvanların kulağını kesme hükmüne girer."
Cevap: Bu, en bozuk kıyaslardandır. Çünkü şeytan onlara, deve beş defa doğurur da altıncısı erkek olursa, bu devenin kulağını yarmalarını ve ona binilip etinin yenilmesini haram kılmalarını emrederdi. Böylece bu hayvan, hiç bir su kaynağından veya otlaktan menedilmezdi. Buna "Bahira" adını verirlerdi. O halde şeytan, bu konuda onlara kendi katından bir kanun koymuş demektir. Bu nerede, Allah’ın helal kıldığı bir süsün takılması için kız çocuğun kulağını delmek nerede?
Erkek çocuğun kulağının delinmesine gelince, bu konuda onun için bir maslahat yoktur. Bu, dini veya dünyevi bir fayda gözetilmeksizin azalarından birinin kesilmesi demektir. O halde caiz değildir.
Bu babda El-Hatib’in "Tarih’inde oldukça hayret verici bir olay nakledilir.
Ebu’l Hasan Ali b. İshak b. Rahaveyh diyor ki:
"Babam kulakları delik olarak doğmuş. Derken dedem Rahaveyh, Fadl b. Musa’ya gelerek durumu ona anlatmış. O da "Senin oğlun ya hayrın ya da şerrin başı olacak" demiş Galiba Fadl b. Musa, bu çocuğu diğerlerinden farklı görünce din ve dünya riyasetin de de farklı olacağını ferasetiyle hissetmiş.
Allahu a’lem.
Gerçekten de İshak b. Rahaveyh ilimde, hadiste, tefsirde, sünnette, celalette, iyiliği emredip kötülüğü nehyetmede, Horasan’da Cehmiyye ve diğer ehli bidat akımlarını kırmada zamanının reisi olmuştur. Horasan’da sünneti yayan odur.
Sultanın nezdinde çok yüce bir makama sahipti.
O makam sayesinde Allah sultana zafer veriyor ve onun elleriyle düşmanlarını perişan ediyor, sultan ve beraberindekiler bundan hayrete düşüyorlardı. Hatta Muhammed b. Eşlem et-Tusi "Şayet Sevri hayatta olsaydı, İshak’a muhtaç olurdu" demiştir. Bu söz Ahmed b. Said er-Rabati’ye haber verilince "VAllahi, şayet Sevri İbn Uyeyne ve Hammadlar hayatta olsalardı, mutlaka İshak’a muhtaç olurlardı" demiştir. Bu söz de Muhammed b. Yahya es-Sıfar’a anlatılınca "VAllahi, şayet Hasan Basri hayatta olsaydı, çok şeyde îshak’a muhtaç olurdu" demiştir. İmak Ahmed b. Hanbel ona "Emirül Müminin" lakabını vermiştir.
Bu ve benzer hadiseleri inşaAllah onun menkıbelerine dair tasnif edeceğimiz bir kitapta zikredeceğiz. Burada onun "zamanının başı" olduğunu gösteren hayret verici bir kıssayı anlatalım:
El-Hakim Ebu Abdullah "Nisaburun Tarihi" adlı eserinde şöyle der:
"Ali b. Seleme’nin rivayetine göre İshak yanında İbrahim b. Salih olduğu halde Abdullah b. Tahir’in huzurunda imiş. Derken Abdullah b. Tahir İshak’a bir soru sormuş. İshak:
"Bu konuda sünnet, şöyle şöyledir. Numan ve ashabına gelince, bunun aksini söylüyorlar" demiş. İbrahim derhal "Numan bunun aksini söylemedi" demiş. Bunun üzerine İshak "Bunu, dedenin kitabından ezberledim. Ben ve o aynı Küttap (ilkokul)da idik" deyince İbrahim emire dönerek" Allah afiyetinizi versin. İshak dedem hakkında yalan söyledi" demiş İshak da "Emir, Cami’den falan cüzü getirtsin" demiş ve kitap getirilmiş. Emir kitabı evirip çevirmeye başlamış. İshak "Kitabın başından 21 sayfa çevir, sonra 9 satır oku" demiş. Emir söylenenleri aynen yapmış ve meselenin gerçekten İshak’ın dediği gibi olduğunu görmüş. Sonra İshak’a "Senin ezberleme kabiliyetine hayret etmiyorum da, bu kadar derin ve ince bir meseleyi müşahede etmene şaşıyorum" demiş. İshak "Böyle bir gün için, bunun gibi bir sünnet düşmanını Allah, elimle perişan etsin diye ezberlemiştim" şeklinde mukabele etmiş. Daha sonra Abdullah b. Tahir" Senin yüz bin hadis ezberlediğin söyleniyor, doğru mu? diye sorunca "Yüz bin mi? orasını bilmem ama, ne işittiysem mutlaka ezberledim. Ezberlediğim hiç bir şeyi unutmadım" demiş. Bu kıssadan maksat Fadl b. Musa’nın ferasetinin doğruluğunu ve İshak’ın hayırda imam olduğunu beyan etmekti. Allahu alem. [3]
[1] Buhâri:1448, Müslim: 884
[2] Nisa: 4/119
[3] İbn Kayyim El-Cevziyye, İslamda Çocuk Bakımı Ve Terbiyesi, Esra Yayınları: 275-278.
Cevap: Erkek ve kız çocuğun kulağının delinmesi
ASRIN
Kız çocuklarının kullaklarının delinmesi gerekmekte bazı zamanlarda süs eşyası olan küpeyi taka bilmeleri yada adetleri bittikleri zaman abdest almaları ve gusül abdesti alarak vücudunun her bir yerini yıkayarak kulak deliklerinin içine kadar su gidebilmesi ve temiz olması için gerekmekte erkek çocuklarının böyle bir sıkıntıları olmadığından dolayı kulaklarını deldirmelerinin bir anlamı olmamaktadır.
islama gore bebegin kulagi ne zaman delinir, bebeklerin kulakları ne zaman delinmeli, rüyada erkek cocugunun kulak deldirmesi#spf=1