Ravide aranan şartlar
Hoca
Ravide aranan sartlar
1) Adalet
Adalet kelimesi, sözlükte dogruluk ve dürüstlük anlamina gelirken, usulcülerin terminolojisinide rivayet ve sehadet ehliyetini ifade etmektedir. Adalet sifati hadis ve fikih alimleri tarafindan degisik ifadelerle tanimlanmistir. Örnegin Ibnü’l-Mübarek namazı cemaatle kilan, içki içmeyen, dininde sakatlik olmayan, yalan konusmayan ve akli dengesi yerinde olan kimsenin adil oldugunu, ibrahim en-Nehai ise kendisinden süphe edilmeyen kisinin adil oldugu ifade etmislerdir. Adalet, ravinin dini ve ahlaki yönünü temsil eden bir kavram olarak dii ve toplumsal hayatta makbul bir yol izlemektir seklinde özetlenebilir. Adalet kavramina has bazi belirleyici unsurlar tesbit edilmistir. Bunlar ravinin müslüman olmasi, büluga ermis olmasi, akilli olmasi, fasik olmamasi ve mürüvvete sahip olmasidir. Kuskusuz kafirlerin ve fasiklarin haberleri reddedilmistir. Zaten Islam’a karsi düsmanca tavirlar beslemesi mümkün olan gayr-i müslimlerin hadislerin naklinde rol oynamalari akla da uygun degildir. Ayni sekilde ravinin büluga ermis olmasi ve akilli olmasi da öngörülmüs özellikle ravinin sorumluluk tasiyabilecek bir yasta olmasina dikkat edilmistir. Fasiklarin haberleri makbul sayilmamis, onlarin haberlerinin muhakkak arastirilmasi gerektigi ifade edilmis ve ravinin genel ahlaka ve dinin hosgördügü geleneklere uyma ve saygi gösterme uygunluguna erismis olmasi belirtilmistir.
Ravinin adaletinin ise genellikle hadis bilginleri tarafindan iki yolla tesbit edilebilecegi belirtilmistir. Bunlar söhret ve tezkiyedir. Yani ravinin adil bir kimse oldugunun bilinmesi ve adil bir sahsin, adil oldugu bilinmeyen bir kimsenin adil oldugunu beyan etmesidir. Bu kisiye de muaddil veya müzekki adi verilir.
Hadis bilginleri arasinda tartisilan diğer bir konu ise adalet sifatiin raviden raviye degisken olusu, baska bir ifadeyle adaletin artip eksilmesi konusudur. Bazi bilginlerce reddedilen bu tartisma, bazilarinca da ravilerin adaletlerine göre siniflandirilmasina kadar ilerlemistir. Adaletin unsurlari dikkate alindiginda da, raviler arasinda farklilik olmasi son derece tabiidir. Her ravinin islamiyet hassasiyeti, akli, davranislari ve ahlaki birbirinden farkli olduguna göre, bu unsurlardan meydana gelen adalet sifatinin da farkli olmasi normaldir. Ayrica hadis münekkidlerinin, rivayeti makbul kabul edilen ravileri bazi derecelere ayirmalarinda bunun sonucudur.
2) Zabt
Zabt kelimesi, sözlükte yakalamak, saglam ve güzel yapmak, iyice ezberlemek anlamina gelir. Istilahta ise, ravinin isittigi bir hadisi, aradan uzun süre geçse de, diledigi anda hatirlayip rivayet edecek derecede ezberleyerek her türlü tebdil ve tagyirden koruma yetenegine sahip olmasidir. Ravinin zabit olmasi ise rivayette az hata yapmasi; zabit olmamasi ise, kabiliyetsizliginden veya ictihad yetersizliginden dolayi çok hata yapmasi ve yanilmasi seklinde de tarif edilmektedir.
Muhaddisler tarafindan zabt ikiye ayrilmistir. Zabtu’s-sadr ravinin dinledigi hadisi diledigi anda hatirlayacak kadar iyi ezberlemesi, zabtu’l-kitab ise ravinin, hadisleri kaydettigi kitabini tahammül anindan edaya kadar, her türlü tebdil ve tagyirden korumasidir.
Adalet sifatinin oldugu gibi zabtinda bazi unsurlari sözkonusudur. Temel olarak ravinin dinde ve sözde güvenilir olmasi gerektigi kabul edilmektedir. Bunun disinda ravinin dalgin ve dikkatsiz olmamasi yani teyakkuz sifatina sahip olmasi, çok miktarda saz ve münker hadis rivayet etmemesi (ravinin rivayetinde çokça hataya düsmesi onun hifzinin yeterli olmadigini gösterir), kitaptan rivayet eden ravinin kitabinin çesitli sekillerde degisiklige ugratilmasina karsi ilgisiz kalmamasi veya sahih olmayan bir kitaptan rivayette bulunmamasi ve hadisi manen rivayet eden ravinin ayni sekilde manen rivayet satlarina sahip olmasi gereklidir.
Zabtin tesbit edilmesi konusunda ise, hadis bilginleri iki yol takip etmislerdir. Bunlardan biri mukayese etmektir. Bir hadisin, muhtelif rivayetlerinin biraraya getirilip birbiriyle mukayese edilmesi, hem hadisin sahihliginin derecesinin tesbitinde hem de ravinin zabt seviyesinin tesbitinde önemli bir rol oynamaktadir. Bu metod Hz. Peygamber ve sahabe döneminde kullanilmaya baslanilmistir. Kuskusuz mukayese metodunun bazi sekilleri sözkonusudur. Bunlara göre ashabin rivayetleri birbiriyle mukayese edilebilir, bir muhaddisin rivayetleri degisik zamanlarda mukayese edilebilir, bir seyhin birkaç talebesinin rivayetleri mukayese edilebilir, ders esnasinda hoca ile akranlarinin rivayetleri mukayese edilebilir, kitap hafiza ya da kitap ile ve hadis Kuran’la mukayese edilebilir. Bütün bu yöntemler farkli hadisler için farkli sekillerde kullanilabilirler.
Zabtin tesbitindeki diğer yöntem ise imtihandir. Hadis tarihi boyunca pekçok örneklerini gördügümüz imtihanlar farkli sekillerde yapilabilirler. Örnegin Hisam b. Abdilmelik Zührî’nin rivayetiyle yazdirdigi dörtyüz hadisi kaybettigi gerekçesiyle tekrar yazdirmis, ikisini karsilastirdiginda hiçbir fark bulunmadigini görmüs ve böylece de Zühri’yi sinamistir.
Zabt hususundaki zabtin önemi, tesbiti gibi konular disinda zabti tesbit edilen ravilerin derecelendirilmes, zabti bozan haller ve zabtin degiskenligi gibi bazi hususiyetlerde sözkonusudur.
Yukarida bahsedilen metodlara göre zabtlari tesbit edilen raviler bazi muhaddisler tarafindan gruplandirilmistir. Mesela Ibn Mehdi, hifz ve itkan sahibi olanlar, bazen yanilmakla birlikte, hadisleri genellikle sahih olanlar, hadis rivayetinde genellikle yanilanlar seklinde bu ravileri üçe ayirmis. Ibn Receb ise yalancilikla itham edilenler, dalginlik ve kötü hafiza nedeniyle genellikle münker hadis rivayet edenler, sidk ve hifz sahibi olup nadiren hatali ve yanlis hadis rivayet edenler ve sidk ve hadis sahibi olan ve çokça yanilmakla birlikte, yine de hadislerinde yanilgi hakim olmayanlar seklinde dörde ayirmistir.
Adalet konusunda bahsettigimiz degiskenligi zabt sifatinda da görmek mümkündür. Bu degiskenlik raviler arasinda olabilecegi gibi, bir ravinin hayatinin farkli devrelerinde de bunama ve yaslilik gibi nedenlere bagli olarak ta meydana gelebilir. Tabiki unutulmamalidir ki, ravinin zabtinin degismesiyle beraber, rivayet ettigi hadisin sihhat derecesinin de degismektedir.
Mustafa Karataş
ravide aranan şartlar, adil bir ravide aranan özellikler, ravide aranan şartlar nelerdir