Sünni bir hanım alevi bir kimse ile evlenebilir mi ?

Sünni bir hanım alevi bir kimse ile evlenebilir mi ?

zaha
Geçen sitenin birinde araştırma yaparken şöyle bir yazı gördüm aynen aktarıyorum …

”Bir Sünni ile bir Alevi’nin evlenmesine günah diyenlere seslenmek istiyorum.
Hz.Ali bir Alevidir,
Hz.Muhhammed bir Sünnidir,
Hz Ali Alevi olduguna göre Alevi-Sünni evliliği günah ise Hz Ali niçin Hz muhhammedin Kızı Fatıma ile evlendi ?
Bu sorunun cevabını verirmisiniz bana ? ”

Bunları neye dayanarak söyledi bilmiyorum ama beni bu konuda bilgilendiren olursa çok sevinirim ..


Cevap: SÜNNi BiR HANIM ALEVi BiR KİMSE iLE EVLENEBiLiR Mi?

ercümentaras
Hz.Ali (r.a) ne zaman ben aleviyim demiş acaba?


Cevap: SÜNNi BiR HANIM ALEVi BiR KİMSE iLE EVLENEBiLiR Mi?

EarthQuake®
< Hz.Ali bir Alevidir,
Hz.Muhammed bir Sünnidir, >

Bunu diyenler İslam’da en başından ayrılık çıkarmak isteyenlerdir, fitnecilerdir. Bu söz kıt beyinlilerin üretmiş olduğu basit bir mantıksal çıkarımdır. Alevi- Sünni meselesi o zamanlarda var mıydı sanıyorsunuz? Alevi ne demek biliyorlar mı acaba? Allah ıslah etsin, bizleri fitnecilerin şerrinden korusun. Amin.


Cevap: SÜNNi BiR HANIM ALEVi BiR KİMSE iLE EVLENEBiLiR Mi?

imamhatipli42
Hz. Muhammed (sav) için sünnilik kavramı kullanılmaz çünkü o peygamberdir. Sünnete uyan kişiye sünni denir.
Hz. Ali (ra) ise hem ehlibeyttendir ve eğer gerçekten sünnete uygunluk açısından sünni diyeceksek en koyu sünnilerdendir Hz. Ali (ra).
Kardeşim böyle sapkın düşüncelere sahip yazıları ve kaynakları okumamanızı tavsiye ederim.


Hoca
< Geçen sitenin birinde araştırma yaparken şöyle bir yazı gördüm aynen aktarıyorum …
forumduasi.com/sizden-gelen-sorular/191304-sunni-bir-hanim-alevi-bir-kimse-ile-evlenebilir-mi.htmlSÜNNi BiR HANIM ALEVi BiR KİMSE iLE EVLENEBiLiR Mi?
”Bir Sünni ile bir Alevi’nin evlenmesine günah diyenlere seslenmek istiyorum.
Hz.Ali bir Alevidir,
Hz.Muhhammed bir Sünnidir,
Hz Ali Alevi olduguna göre Alevi-Sünni evliliği günah ise Hz Ali niçin Hz muhhammedin Kızı Fatıma ile evlendi ?
Bu sorunun cevabını verirmisiniz bana ? ”

Bunları neye dayanarak söyledi bilmiyorum ama beni bu konuda bilgilendiren olursa çok sevinirim .. >
Ahmakların cevabı susmaktır deniyor arap atasözlerinde.
Bu sözü söyleyen kara cahilin tekidir aldırmayın.


ercümentaras
< Bu sözü söyleyen kara cahilin tekidir aldırmayın >
sorsan büyük alimdir.neresinden tutup ne cevap vereceksin ki bu insana.hadi Hz Ali(r.a) alevidir deyip bir yakınlık kurdun sığ aklınca.be adam Hz.Muhammed (s.a.v) sünnidir ne demek.nasıl bir zavallı,zındıksın


Jazera
Kardeşim o zamanlar alevilik şiilik yoktu. Sonrasından çıkarılmış fitnelerdir. Allah ıslah etsin onları.


Ercan
Alevilik sünnilik ayrımı 4 halife döneminden sonra ortaya atılmış bir bölme ve parçalama oyunudur. Böyle şeylere kafayı takmayın. Kaldı ki alevilik ve sünnilik bir mezhep bile değil. Sünnete uyanlara sünni denir. Alevilik ise olsa olsa, bektaşilik, mevlevilik gibi tarikat, cemaat vb. olabilir.


ercümentaras
aleviler önce Müslüman olup olmadıklarına karar versinler.Müslümanların ibadet yeri çok açıktır.cami ve mescidlerdir.Hz.Ali (r.a) ne zaman cemevi açmış bundan böyle namaz yok saz çalıp türkü söyleyeceğiz demiş?arkadaş tarikat olur demiş tarikat demek yol demektir İslamiyette yol doğru olur allah-ü Teala ya götürür,ibadet etttirir bu yol yol değil ki tarikat olsun


Ercan
< arkadaş tarikat olur demiş tarikat demek yol demektir İslamiyette yol doğru olur allah-ü Teala ya götürür,ibadet etttirir bu yol yol değil ki tarikat olsun >
Kardeş ben bu tarikattır diye kesin bir şey yazmadım. Bak ne yazmışım.

< Alevilik ise olsa olsa, bektaşilik, mevlevilik gibi tarikat, cemaat vb olabilir >


ercümentaras
sana bir eleştiri ya da tenkit değildi yanlış anlamışsın dostum


EarthQuake®
< aleviler önce Müslüman olup olmadıklarına karar versinler.Müslümanların ibadet yeri çok açıktır.cami ve mescidlerdir.Hz.Ali (r.a) ne zaman cemevi açmış bundan böyle namaz yok saz çalıp türkü söyleyeceğiz demiş?arkadaş tarikat olur demiş tarikat demek yol demektir İslamiyette yol doğru olur allah-ü Teala ya götürür,ibadet etttirir bu yol yol değil ki tarikat olsun >
Katılıyorum Ercüment Ağabey.


HAMMADUN
< Geçen sitenin birinde araştırma yaparken şöyle bir yazı gördüm aynen aktarıyorum

”Bir Sünni ile bir Alevi’nin evlenmesine günah diyenlere seslenmek istiyorum
HzAli bir Alevidir,
HzMuhhammed bir Sünnidir,
Hz Ali Alevi olduguna göre Alevi-Sünni evliliği günah ise Hz Ali niçin Hz muhhammedin Kızı Fatıma ile evlendi ?
Bu sorunun cevabını verirmisiniz bana ? ”

Bunları neye dayanarak söyledi bilmiyorum ama beni bu konuda bilgilendiren olursa çok sevinirim >
Müslüman herşeyden önce uyanık olacak….. Hazreti Ali(R.A.) hiç bir zaman kendisini sevmemiştir ki; alevi olsun. O Allah ve Resulünü(S.A.V.) canından mukaddes bildiği için şehitlik makamına eren diğer halifelerle birlikte olmuştur. O Allah ve Resul sevgisiyle, İslam olmuştur. Müslümanlardandır. allah-u Taala’nın şeriatını ve Peygamberi(S.A.V.)’nin sünnet-i seniyyesini uygulayıcı olmuştur. Bu durumda Hazreti Ali(R.A.) Eğer sünneti seniyye’yi hayatında tatbik edenler sünni olarak anılıyorlarsa, Alevi değil, sünnidir.

Hazreti Muhammed(S.A.V.) Eğer boştan konuşmaz ve Kur’an-ı Kerim Ayetlerinin dışında da bir hüküm ve hikmet de bildirmez ise, ki; biz şahidiz. O risaletini Hâk’kıyla Tebliğ edendir. Sünnet-i Seniyye’de Kur’an-ı Kerim’le ahlaklanmak ise, O peygamber ümmetini sünnetine çağırandır. Ki; biz o’nun sünnetine tabi olmakla, ona tabi oluruz ki; tabiyetimiz MUHAMMED-İ İSLAM’dır. Kimliklerimizde ayrıca tabiyeti bölümü dışında dini bölümü yapılıp oraya İSLAM yazarlar ancak gerçek şudur ki; tabiyetimiz MUHAMMED-İ İSLAM’dır.

Bu durumda ne Hazreti Muhammed(S.A.V.) onların anladığı manada sünni. Nede Hazreti Ali(R.A.) onların anladığı manada alevidir. Her ikisininde tabiyeti, tıpkı bizde olduğu gibi, İSLAM’dır. Peygamber(S.A.V.)’de NAMAZ KILMAYANLARA KIZLARINIZI VERİPTE ATEŞE ATMAYINIZ demişse eğer…. Tabiyeti İSLAM olandan daha güzel bir damat edinebilirmiydi kendine…

Rab’bim Cümlemizden Razı Olsun. Amin.


imam
Sünni bir hanım alevi bir erkekle evlenebilir mi?

Müslümanlığın bütün şartlarını kendine göre yerine getirmeye çalışan, namaz kılan, oruç tutan ve diğer ibadetleri de elinden geldiğince yerine getirmeye çalışan, fakat alevi olan birinin sünni bir kızla evlenmesine dinimizde nasıl bakılır?

Ben bir alevi genciyim, sünni bir kızla evlenebilir miyim? Bir de sünniler gerçekten bize düşman mı içden, yoksa baştakiler mi bizle oynuyor?

Yazar: Ahmed Şahin

Müslüman bir hanım ancak Müslüman bir kimse ile evlenebileceğinden önce Müslümanı tanıtmamız lazımdır. Müslüman, İslâm dininin bütün kesin hükümlerini kabul edip hiç birisini reddetmeyen kimsedir. Yani namaz, oruç, zekât, hac, abdest, gusül ve benzeri emirleriyle; zina, içki, faiz ve benzeri nehiyleri kabul edip onlara inanan kimsedir. Ama zikredilen şeylerin tümünü veya bir kısmını kabul etmeyen kimse Müslüman sayılmadığı gibi onunla evlenmek de caiz değildir. Evlenme vaki olduğu takdirde evlilik hayatı gayri meşrudur. Bunun adı ister Sünni olsun, ister Şii olsun fark etmez.

Demek ki evlenmenin ölçüsü İslâm’dır. Maalesef bugün yurt içinde veya dışında birçok Müslüman hanım, durumu sormadan ve İslâm’ın hükmünü öğrenmeden Müslüman olmayan kimse ile evlenir ve kendini kıyamete kadar Allah’ın lanetine müstahak eder. (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 119)

Bu konuda bir süreden beri sualler sorulmakta, cevaplar beklenmektedir. Önce bir hususa işarette bulunmak istiyorum.

Biz Alevî-Sünnî ihtilafını körükleyip ayrılık gayrılık meydana getirmeye taraftar değiliz. Birlik ve beraberlikten yanayız. İhtilâfları körüklemekten, farklı anlayışları alevlendirip birliğimizi bozmaktan hiç kimseye fayda gelmez, ancak hepimize zarar gelir. Bunu böyle biliyor, böyle de inanıyoruz.

Aslında bir Müslüman’ın veya bir tarikatın Hz. Ali (ra) muhabbetini meslek ve meşrebine esas almasının dinen hiçbir mahzuru yoktur. Diğer sahabelere tecâvüz etmemek, Kur’an ve Sünnet’in ışığında namazını kılmak, orucunu tutmak ve diğer sorumluluklarını yerine getirmek kaydı ile, Hz. Ali (ra) ve Ehl-i Beyt muhabbetini rehber edinmenin hiçbir mahzuru yoktur. Gerçek şu ki, Kitap ve Sünnet’i bilen ve gereği gibi yaşayan hakikî bir Alevî, ancak Allah Teâlâ’yı ma’bûd olarak tanır. Kendisini, İslâmîyet’in bir ferdi olarak bilir, Peygamberimizi (asm), en son peygamber, Kur’ân-ı Kerîm’i de son semavî kitap kabul eder.

Bu sun’î ayrılığın ortadan kalkmasının tek yolu, Kur’an’ın ışığı altına girmek ve O’nu yegâne ölçü kabul etmektir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerim’de, "Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız ve ayrılmayınız.” buyurmakla, bütün Müslümanların Kur’an etrafında toplanmasını emretmektedir.

Bu anlayış içinde sualin cevabını vermeye çalışacalım.

Önce Alevîliğin ne olduğunu belirlememiz gerekir ki, hüküm vermekte isabet edelim. Gerçekten de Alevîlik nedir? Evet, cevabını aradığımız soru budur. Alevîliğin ne olduğunu belirleyebilsek mesele biter, "Evlenmek uygundur, yahut da değildir." diye cevap verebiliriz. Ne var ki, ülkemizdeki Alevîlik anlayışı tek ve net değildir. Bazı Alevî temsilcilerinin Alevîlik anlayışlarını dinledim Samanyolu Televizyonu’nda…

Şayet Alevîlik böyleyse dinen evlenmek de isabetli, akraba olmakla da fayda vardır. Tanışırız, anlaşırız. Bu dedeler diyorlar ki:

– Alevilik Kur’ân’ın dışında olamaz. Sünnetin zıddına anlaşılamaz. Peygamber Efendimiz (asm)’in yaşayışına ters şekilde yorumlanamaz, Alevîlik’te namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur. Aksini iddia edenler Alevîliği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenlerdir. Onların oyununa gelinmemeli, Aleviliği İslâm’ın dışında göstermek isteyenlere itibar edilmemelidir…

Alevîlik böyleyse bir diyeceğimiz olmaz. Din kardeşi anlayışı içinde bakarız kendilerine, hatta bir kısım kusur ve noksanlarını da görmezlikten geliriz. Çünkü hepimizde vardır kusur ve amel eksikleri…

Ancak böyle değil de, alevîlik bazılarının iddia ettikleri gibi ise… Yani:

– Namaz, oruç, zekât yoksa; ibadetlerini sadece bir kalb, gönül meselesi telâkki ediyor, beş vakit namazı inkarda bulunuyorlarsa: Resulüllah (asm)’ın raşid halifelerine hürmetsizliği esas alıyor, bazı tarihî olayları günümüze taşıyarak düşmanlığı canlı tutmayı düşünüyorlarsa; bilhassa farz olan guslü kabul etmiyor, cünüblükten sonra yıkanmayı uygun bulmuyorlarsa… Bunları kabul etmeyenle edenin bir arada huzurlu bir yuva kurmaları, sevgi içinde mutlu ve bahtiyar olmaları aklen mümkün olmadığı gibi naklen de uygun olmaz. Aynı kültürü paylaşanların bile huzur içinde geçinmelerinde zorluk çıktığı günümüzde, ayrı kültürde olanların huzur içinde mutlu bir aile hayatı sürdüreceklerini sanmak, ne derece gerçekçi olur, düşünülsün. Bunun için diyorum ki: "Alevîliği taraflar nasıl anlıyorlar, önce bunu tesbite ihtiyaç vardır!”

Kur’ân’ı kutsal kitabımız olarak esas alıyorlarsa, Kur’ân’ın mânâsının sünnette açıklandığını kabul ediyorlarsa, Resulüllah (asm)’ın ve Ehl-i Beytin yaşayışını örnek biliyorlarsa, aramızda temelde ayrılık yok demektir. Diğer farklılıkları hoşgörmek mümkün olabilir.

Farzları kabul eden kimse mü’mindir; kabul etmeyen ise inkarcı konumundadır. Bunu tesbit ise, görüşüp konuşmakla mümkün olur. Görüşüp konuşmadan kestirip atmak peşin hükümlülük olur.

Bir mühim noktaya daha işaret etmek gerekir:

Alevîliği İslâm’ın içinde yorumlayan din (kardeşimiz), dışında anlayan da (vatandaşımız)dır. Biz vatandaşımızla da karşılıklı saygı içinde yaşamak isteriz. Bu, bizim Müslümanlığımızın da gereğidir.


sünni bir hanim alevi bir kimse ile evlenebilir mi, alevi sünni evliliği

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();