La İlahe İllAllah’in Fazileti

La İlahe İllAllah’in Fazileti

rana
– Su’dâ’I-Mürriyye radıyALLAHu anhâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın vefatından sonra Hz. Ömer, (bir gün kocam) Talha’ya uğradı. (Onu üzgün bularak: ) "Neyin var, niye üzgünsün? Amca oğlun (Ebu Bekr’in) halife oluşu mu seni üzdü?" dedi. Talha: "Hayır! Lakin ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: "Ben bir kelime biliyorum, her kim ölümü anında onu söylerse mutlaka amel defteri için bir nur olur ve onun cesedi ve ruhu, ölüm anında o kelime sebebiyle bir rıza, bir rahmet bulacaktır" buyurduğunu işittim" dedi. Ben bu kelimenin ne olduğunu o ölünceye kadar sormadım. (İşte bunun için üzgünüm)" dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Ben o kelimeyi biliyorum. O, Resülullah aleyhissaltu vesselâm’ın amcası (Ebu Tâlib)e vefatı anında teklif ettiği kelime-i tevhiddir. Eğer Resülııllah aleyhissalâtu vesselâm, amcası için, kelime-i tevhidden daha kurtarıcı bir şey bilseydi onu (söylemesini) emrederdi" dedi."

– Muâz İbnu Cebel radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ölen bir nefis (ölüm anında) ALLAH’ın bir ve benim ALLAH elçisi olduğuma şehadet eder, kalbi de bunu tasdik ederse, ALLAH mutlaka ona mağfiret kılar."

– Ümmü Hâni radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "La ilahe illALLAH (ALLAHtan başka ilah yoktur)" kelimesini fazilette hiçbir amel geçemez ve bu kelime hiçbir günahı bırakmaz, (affettirir)."

– Ebu Sa’îd radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim, sabah namazının peşinden La ilâhe illALLAHu vahdehu la şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü bi-yedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr (ALLAH’tan başka ilah yoktur. O birdir, ortağı yoktur mülk ona aittir, hamdler de ona layıktır, her çeşit hayır O’nun elindedir. O her şeye kadirdir)" derse kendisine, Hz. İsmail evlatlarından bir köleyi âzâd etmiş gibi sevap yazılır."

– Kudame İbnu İbrahim el-Cümahî radıyALLAHu anh’ın anlattığına göre: "Kendisi, Hz. Abdullah İbnu Ömer İbni’l-Hattab radıyALLAHu anhüma’ya gidip geliyordu. Bu uğramaları esnasında yaşça delikanlı ve üzerinde kırmızıya boyanmış iki parça giyecek vardı. Kudâme devamla der ki: "Abdullah İbnu Ömer bize Resülullah aleyhissalatu vesselâm’ın kendilerine şunu anlattığını söyledi: "ALLAH’ın kullarından bir kul dedi ki: "Ey Rabbim! Senin zâtının celaline ve senin hâkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun." Bu hamd kulun amelini yazmakla muvazzaf iki meleği aciz bıraktı. Onlar (bunun sevabını) nasıl yazacaklarını bilemediler. Bunun üzerine melekler göğe çıktılar ve: "Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir kelam söyledi ki, nasıl yazacağımızı bilemiyoruz" dediler. ALLAHTeâla hazretleri, -kulun söylediği sözü en iyi bilen olduğu halde-: "Benim kulum ne söyledi?" diye sordu. Melekler: "Ey Rabbimiz! O kul: "Ya Rabbi lekel-hamdu kemâ yenbaği li-Celâli vechike ve azîmi sultânike" söyledi" dediler. Bunun üzerine ALLAH Teâla hazretleri o iki meleğe buyurdu ki: "Kulum bana kavuşup da ben onu söylediği söze (hamde) karşılık mükâfaatlandırıncaya kadar siz o sözü kulumun söylediği gibi yazınız" buyurdu."

– Hz. Aişe radıyALLAHu anhâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm sevdiği bir şeyi görünce: "Hamd o ALLAH’a mahsustur ki sâlih şeyler sadece onun lütuf ve nimetiyle tamamlanır" derdi. Hoşlanmadığı bir şey görünce de: "Her durum üzerine ALLAH’a hamd olsun" derdi."

– Hz. Ebu Hureyre radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle derlerdi: "Elhamdulillah alâ külli hail. Rabbi eüzu bike, min hâli ehli’n-nâr" (Her hal için ALLAH’a hamdolsun. Ey Rabbim cehennem ehlinin halinden sana sığınırım."

– Hz. Enes radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "ALLAH kuluna bir nimet verdiği zaman kul "Elhamdülillah" derse, kulun verdiği (yani hamd demek suretiyle ödediği, kendine sağlayacağı menfaatçe) aldığından efdal (üstün) olur."

– Hz. Ebu Hureyre radıyALLAHu anh’ın anlattığına göre: "Kendisi ağaç dikerken yanına Resülullah aleyhissalâtu vesselâm uğrar ve: "Ey Ebu Hureyre! Şu diktiğin nedir?" der.

"Kendim için bir fidan dikiyorum!" cevabını verir. Aleyhissalâtu vesselam: "Sana, senin için daha hayırlı bir dikilecek fidan göstereyim mi?" buyurur. Ebu Hureyre: "Göster! Ey ALLAH’ın Resülü!" der. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm: "SübhanALLAHi velhamdülillahi ve lâ ilahe illALLAHu vALLAHu ekber (ALLAH bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler ona mahsustur. ALLAH’tan başka ilah yoktur, ALLAH en büyüktür)" de! Bunu söylersen her bir kelimesi için sana cennette bir ağaç dikilir."

– Nu’man İbnu Beşîr radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "ALLAH’ın celalinden zikrettiğiniz tesbih (sübhanALLAH), tehlil (lâ ilahe illALLAH) ve tahmid (elhamdülillah) cümleleri Arş’ın etrafında dönüp dururlar. Onlar tıpkı arı oğulu uğultusu gibi uğultu çıkararak, sahiplerini andırırlar. Sizden biri, Arş’ın civarında kendisini andırtan birisinin olmasından hoşlanmaz mı?"

– Ümmü Hani radıyALLAHu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’a geldim ve: "Ey ALLAH’ın Resûlü! Bana (kolay ve sevabı büyük) bir amel gösterin. Zira artık ben yaşlandım, zaafa ugradım ve şişmanladım" dedim. Aleyhissalâtu vesselâm derhal şu cevabı verdiler: "Yüz kere ALLAHuekber de! Yüz kere elhamdulillah de, yüz kere sübhanALLAH de. (Bunu yapman senin için) ALLAH yolunda eğerlenip gemlenmiş yüz attan daha hayırlıdır. (Kurban edilmiş) yüz deveden daha hayırlıdır. Yüz köle azad etmekten daha hayırlıdır."

– Ebu’d-Derdâ radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm bana dedi ki: "Sana sübhanALLAHi velhamdulillahi ve la ilahe illALLAHu vALLAHu ekber" demeyi tavsiye ederim. Zira bu kelimeler, günahları döker, tıpkı ağacın yapraklarını dökmesi gibi."

İSTİĞFAR

– Hz. Ebu Hureyre radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben günde yüz sefer ALLAH’a istiğfarda bulunurum."

– Ebu Musa radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben günde yetmiş kere ALLAH’a tevbe ve istiğfarda bulunurum."

– Huzeyfe radıyALLAHu anh anlatıyor: "Benim dilimde, aile efradıma karşı bir ölçüsüzlük vardı. Fakat bu başkalarına olmazdı. Bu halimi Aleyhissalâtu vesselâm’a söyledim. Resülullah: "İstiğfar bakımından ne haldesin? (Bu kusurunun bağışlanması için günde yetmiş kere istiğfar et!" buyurdular."

– Abdullah İbnu Busr radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Amel defterinde çok istiğfar bulunana ne mutlu!"

– Hz. Aişe radıyALLAHu anha anlatıyor: "Resülullah aleyhisselatu vesselâm şöyle dua ederdi: "Ey ALLAHım! Beni, güzel amel işledikleri zaman(bunun mükâfaatıyla) müjdelenen ve hata işlediği zaman da istiğfar edenlerden eyle!"


la ilahe illAllah in fazileti

find
Hadislerle Kelime-i tevhidin fazileti

Müslümanın her fırsatta söylediği Kelime-i tevhidin fazileti çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Zikrin [Allah’ı anmanın] en faziletlisi La ilahe illAllah demektir.) [Nesai]

(La ilahe illAllah demek 99 belayı önler. Bunun en aşağısı sıkıntıdır.) [Deylemi]

(Benim ve diğer Peygamberlerin dediği en üstün şey, La ilahe illAllah sözüdür.) [Tirmizi]

(La ilahe illAllah diyenin günahları silinir, yerine o kadar sevap yazılır.) [E.Ya’la]

(La ilahe illAllah Cennetin anahtarıdır.) [İ.Ahmed]

(La ilahe illAllah diyen, sözünde sadık ise, bütün günahları affedilir.) [İ.Gazali]

(Ölüm halindekilere La ilahe illAllah söylemesini telkin edin, onları Cennetle de müjdeleyin. Şeytanın insana en yakın olduğu an bu vakittir.) [Ebu Nuaym]

(Ağır hastayı, La ilahe illAllah demeye zorlamayın, sadece telkinde bulunun.) [Dare Kutni]

(Son sözü La ilahe illAllah olanın, ruhu kolay çıkar ve o söz kıyamette ona nur olur.) [Hakim]

(Ahiret, dünyaya tercih edilince, La ilahe illAllah sözü, Allah’ın gazabından korur. Dünya kârını, ahirete tercih eden, La ilahe illAllah dediği zaman, Allahü teâlâ, "Yalan söylüyorsun, sözünde sadık değilsin" buyurur.) [Beyheki]

(La ilahe illAllah diyene, işlediği günahlardan dolayı kâfir demeyiniz! Buna kâfir diyenin kendisi kâfir olur.) [Buhari]

(Günde yüz defa La ilahe illAllah diyenin yüzü kıyamette dolunay gibi parlar.) [Taberani]
[Yüzüncüyü söylerken "Muhammedün resulullah" ilave etmek iyi olur. Tecvide göre okununca "Muhammedür-resulullah" denir.]

(İhlasla La ilahe illAllah diyen Cennete girer. İhlasla söylemek, söyleyeni haramlardan alıkoymasıdır.) [Taberani]

İhlas, kalbde Allah sevgisinden başka şeye yer bırakmamak, başka şeyleri temizlemek demektir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın birliğine iman edip, şirk koşmadan ve ihlasla namazını kılıp, zekatını verenden Allah razı olur.) [İbni Mace]

(İhlasla amel edin! Allahü teâlâ ancak ihlasla yapılan ameli kabul eder.) [Dare Kutni]

(İbadetleri ihlas ile yap! İhlas ile yapılan az amel, kıyamette sana yetişir.) [Ebu Nuaym]

(İbadetlerini ihlas ile yapanlara müjdeler olsun! Bunlar hidayet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler.) [Ebu Nuaym]

(Kırk gün ihlasla ibadet edenin, kalbinden diline hikmet pınarı akar.) [Ebuşşeyh]

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();