Kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır

Kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır

Kayıtsız Üye
Kadınlarda 72 şeytan gücü vardır,
birde,kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır lütfen sağlam kaynak verirseniz sevinirim iyi akşamlar.


Yorum: Kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır

seyit gazi
kadınların 72 şeytan gücü vardır diye bir şey duymadım da erkeklerin de çoğu cehennemliktir. insanların çoğu cehennemliktir. biz iblisin düşmanlığını hafife alıyor, cennete çok rahat gidebileceğimizi zannediyoruz. Allah ın merhametiyle cennete çok rahat gidilirde; bu imansızlıklarla, soytarılıklarla,nankörlüklerle, lakaytlıklarla ve küstahlıklarla zor. kadınların ekstradan iki özelliğinden bahsedilir birisi minnetsizdirler iki dakikada kocalarına bugüne kadar senden ne gördüm der çıkarlar, ikinci bahsedilen konuyu unuttum. bakacaksan bu minvalde aratabilirsin. bunu dışında kadınların da erkeklerin de birbirlerinden farklılıklarından bir çok yerde bahsedilmiştir. bunları dengeleyen başka hususları da vardır. önemli olan bu farklılıkları kavrayıp dengeleyen hususları gözönünde bulundurmaktır. kadınlar daha nefsaniyetlidir mesela aynı zamanda daha hayalıdırlar. bu üstünlük değil tabiattir. nefsinin ve hevasının peşinden koşarlarsa bu hususda kendilerini erkeklerler kıyaslarlarsa hata etmiş olurlar, zaten daha hayalı olan tabiatlerinin üzerinde dururlarsa kazanırlar.kadınların noksanlıklarının olduğu çok husus vardır, erkeklerinde sorumluluklarının daha fazla olmaları neticesinde başka başka hataları vardır. bunu delile ortaya koyma veya kıyaslama konusu yapmak o kadar doğru olmaz. bu noksanlıkları tabiatine uygun bir şekilde idare etmek gerekir. erkeklerde kadınlarda güzellerdir kıymetlidirler azizdirler azimdirler şereflidirler.

ingilizcede evil (şeytan) evadan, yani haşa havva annemizden gelir. adamların dillerindeki şeytan kelimesinin kökeni bile kadınlardan gelir. hepsi havva annemiz adem babamızı kandırdı derken biz şeytan ikisini de kandırdı deriz. ama kadınların yaradılış hususunda çok noksanlıkları vardır.delilleri hem naklidir hemde gözler önünde ayan beyandır ama hemen hepsinde bir ahenk bir denge unsuru vardır. bunları artniyetle,üstünlük iddia etmek için veya kıyas yapmak için öne sürmek doğru bir davranış değildir. hepimiz kafamızı kıracak bir ömere hasretiz. üstünlük iddia ile olmaz, icra ile olur.


Yorum: Kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır

Omer Faruk
Kıymetli kardeşim,

< Kadınlarda 72 şeytan gücü vardır,
birde,kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır lütfen sağlam kaynak verirseniz sevinirim iyi akşamlar. >

“Ey kadınlar, sadaka veriniz istiğfarı çok yapınız. Çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz.”

Bunun üzerine o kadınlar: “Ya ResulAllah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş.” diye sordular.

Resulullah (a.s.m.) şöyle cevap verdi:

“Çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. Ne gariptir ki, kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim.”

Kadınlar tekrar sordular: “Aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, Ya Resulullah?”

Resulullah (a.s.m.) “Kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?” diye sordu.

Kadınlar “Evet!..” cevabını verdiler. Resul-i Ekrem Efendimiz izah etti ve tekrar sordu:

“İşte bu aklın eksikliğinden hayız gördüğü zaman [günlerce bekler] namaz kılmaz, Ramazan`da bir müddet oruç tutmaz değil mi?”

Kadınlar, “Evet!..” dediler.

[Hadis için bk. Buhârî, Hayz 6, Zekat 44, İman 21, Küsûf 9, Nikah 88; Müslim, Küsûf 17, (907), İman 132, (79); Nesâî, Küsuf 17, (3, 147); Muvatta, Küsuf 2, (1, 187)]

Bu hadis ve benzeri hadislere baktığımızda;
1- Allah kadının aklını eksik yaratmış
2- Hayız gören bir vücut yaratmış
3- Bu özelliklerinden dolayı da günah işleyip cehenneme gidiyor

Bu hadisi ve değerlendirmeleri Kur’an kıstasına vurduğumuzda haşa Allah’a iftira etmiş oluruz. Hadiste geçen ifadelerin Rasulullah’a ait olup olmadığını anlamak için Rasulullah’ın münafık ve müşriklerle konuşmalarına bakmak lazım. Rasulullah’ın oldukça, merhametli, mantıklı ama arapçanın en fasih ve dengeli üslubu ile hitap ettiğini biliyoruz.

Kaldı ki bu metin, rivayet zinciri açısından sıhhatli gözükse de “metin kritiği” açısından sınıfta kalır. Çünkü bu üslup Rasulullah’a uygun değildir.

İkincisi, Allah eğer kadını KISA akıllı ve EKSİK yarattı ise ve bundan dolayı günahkar oluyorsa O’nu cehenneme göndermek Allah’ın adaletine sığmaz.

Kur’an ise; “Bakara Suresi, 286. ayet: Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Kişinin nefsinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. ……”
diyor. Eğer kadın eksik ve kısa akıllı yaratıldıysa bunun suçu kadında değildir ve ayete göre kadına bundan dolayı erkekle eşit yük yüklenemez.

Bu kısa açıklama bile bu hadisi Kur’an önünde mahçup etmektedir. Allah’u A’lem.


Yorum: Kadınların çoğu cehennemliktir diye Peygamber efendimizin hadisi varmıdır

seyit gazi
ömer faruk

< Bu hadis ve benzeri hadislere baktığımızda;
1- Allah kadının aklını eksik yaratmış
2- Hayız gören bir vücut yaratmış
3- Bu özelliklerinden dolayı da günah işleyip cehenneme gidiyor >

öncelikle bu ve benzeri hadislere bakmayalım, nakledilmiş olan hadis i şerife bakalım. hiçkimse kadının aklı eksik olduğu için veya hayız gördüğü için cehenneme gider dememektedir önce yazdıklarınızda haysiyet göstermenizi tavsiye ederim.

kadının dini eksiktir, kadının aklı eksiktir, hemen her kadın çokca lanet eder ve hemen her kadın evlendik evleneli gün yüzü görmedim der. bu herkesin yaradılışdan gelen çeşitli çeşitli özellikleriyle başa çıkmaları hususudur. bu özelliklerde adalet aramanın gaflet olduğu da açıkca ortadadır. yoksa yeryüzünde aklı başında herkes, bir kadının şahitliğiyle iş yapılmaması gerektiğini bilmektedir. aynı olayı duygusallaştırarak ve yorumlayarak çok farklı perspektiflerden değerlendirdikleri de ortadadır. bir olayı bir kadın anlatır ortalık yangın yeri sanarsın, gidersin bakarsın aslı yoktur. dolayısıyla teyide muhtaçdır. kadınlarla ilgili hususlarda veya kadınların daha iyi anlayacağı hususlarda ise kadınlarının şahitliklerinin erkeklerin şahitliklerine tercih edildiği durumlarda vardır. ve evet kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, kadınlar kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelemeyişi de enteresandır.

bu hadisi şerifde yazılanlarda ayan beyan ortada gerçeklerdir. sizin yaptığınız metin kritiklerine de muhtaç değildir. diyorsanız ki erkeğin aklını, eksik akıllı bir kadın kadar alabilen başka bir şey vardır; kadınlar nankör değildir; akıllarıda şahitlikleride; dinleride hayız durumları da tamdır diyorsanız, sizin bileceğiniz iş.

bir hadisi şerifin kuran ı kerime arzedilmesi gibi bir ölçü yoktur. sizin mesnedsiz ölçünüzü kur an ı kerim e arzettiğimiz zaman ise karşımıza rasul size ne getirdiyse alın buyruğu çıkmaktadır.


Omer Faruk
< bu hadisi şerifde yazılanlarda ayan beyan ortada gerçeklerdir. sizin yaptığınız metin kritiklerine de muhtaç değildir. >
Sevgili kardeşim,

Ben ilmi bir değerlendirme yaptım ilminiz varsa kafadan yorumlar yerine delilinizi koyar öyle konuşursunuz. Hem ayet yazdım hem de hadis, Üstelik bu soru size ait değil. Siz sormadığınıza göre, bu bilgiye ihtiyacı olan alacaktır. Birbirimizi kırmaya gerek yok. Ben böyle düşünüyorum ve siz galiba sondaki ALLAH-u A’LEM sözünün farkında değilsiniz.

Selametle kalın.


seyit gazi
burada bahsedilen akıl noksanlığı kadınların duygularının akıllarına galebe çalması unutkanlıkları ve benzeri hususlardadır. bu kadınlar için de hayat için de gerekli bir durumdur. bu onlara farklı üstünlüklerde kazandırmaktadır. ayrıca erkeklerden daha akıllı kadınlarda vardır. hayız durumunda ise kadınlar dinin hükümlerinin çoğunu yerine getirmezler ancak hayızlı bir kadının namaz kılması haramken namaz kılmaması farzdır o vakitte bunu yerine getiriyor olurlar.

her insan maddi ve manevi konumuna, içinde bulunduğu şartlara göre hesaba çekilecektir. kadın kadınlığına ve kendine verilen diğer özelliklere göre; erkek de yine erkekliğine ve kendine verilen diğer özelliklere göre hesaba çekilecektir. hiç kimse yapmadığından hesaba çekilmeyeceği gibi, yapamayacağı şeyden de sorumlu tutulmayacaktır. her insanın kendine özel bir hesabı, bu hesaba göre de bir karşılığı vardır.

burada kadınların dikkat etmesi gereken hususlar: kötü söz söyleme ve lanet okuma; iyiliğin kıymetini bilmemeleri ve nankörlük yapma ve erkeklerin akıllarını çelme hususlarında, bu gafletlere düşmeye daha meyyal oldukları ve buna dikkat etmeleridir. erkeklerin de bu hususlara dikkat etmesi gerektiği gibi özelliklerinden kaynaklanan dikkat etmeleri gereken başka hususlarda vardır.


Omer Faruk
Sevgili kardeşim, elin değmişken şunları da bir yorumla (!)

Şâyet ben, bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim.

Eğer kocanın tepesinden ayağına kadar bütün bedeni irinler içinde kalıp hanımı o irinleri diliyle silerse, yine de ona karşı teşekkür etmek vazifesini edâ etmiş sayılmaz.

“Uğursuzluk üç şeydedir: At, kadın ve evde.”

Erkeğe, hanımını ne sebeple dövdüğü sorulmaz.

Kadınlara itaat, pişmanlıktır.

Kadınlara danışın, fakat onların dediklerinin tersini yapın.

Kadınları Allah Teâlâ geride bıraktığı gibi siz de geride bırakın.

Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne fesat olarak hiçbir şey bırakmadım

Kadınların akılları şehvetlerindedir.

Kadınları göze çarpan mevkîlere oturtmayın, yazıyı da öğretmeyin. Dikiş öğretin ve Sûre-i Nûr’u da iyi öğretin.

Havvâ olmasaydı, hiçbir kadın kocasına ihânet etmezdi. İsrâiloğulları da olmasaydı (bekleyen) et bozulmazdı.

Cennet sâkinlerinin en azı kadınlardır.

Kadınların cehennemde çoğunluğu teşkil ettiğini gördüm Aklı ve dini eksik olanlar arasında akıl sahibi erkeklere galebe çalan kadınlardan başkasını görmedim.

Kadın üzerinde en fazla hakkı olan kişi kocasıdır; erkek üzerinde en fazla hakkı olan kimse ise annesidir.

Hangi kadın, kocası kendisinden râzı olarak vefat ederse, cennete girer.

“Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinize silerdiniz.”

“…Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.”

“Şüphesiz kadın, karşınıza bir şeytan sûretinde gelir ve bir şeytan sûretinde gider.”

Kadın avrettir, dışarı çıktımı şeytan ona istişrâf eder/muttalî olur.

Kadınlar arasında sâliha kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.

“Doksan dokuz kadından biri cennette, diğerleri ise cehennemdedir.”

“Kadınlara danışmayın, onlara muhâlefet edin. Kadınlara muhâlefet edin, zira kadınlara muhâlefet berekettir.”

“Kadınları önünüze geçirmeyin, onların üç adım önünden yürüyün.”

“Kadınları yüksek yerde oturtmayın.”

“Kadınlar için kabir daha hayırlıdır.”

“Kadınların hayırlı işi, yün eğirmektir.”

“Kadın, kocasından izinsiz evden çıkarsa, her şey onu lânetler.”

“Kadınları aç ve çıplak bırakın.”

…Kadın bir eğe kemiğinden yaratılmıştır. Eğe kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi haline bırakırsan eğri halde kalır…

“Kadınlar (muhâlefette ve istediklerini yapmada erkeklerden) baskındırlar.”

“(Namaz kılanın önünden geçen) kadın, köpek ve eşek (ve domuz), namazı keser.”

“…Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu gördüm. ‘Neden ey Allah’ın Rasûlü?’ diye sordular. (Cevâben:) “küfürlerinden dolayı” buyurdu. ‘Allah’ı mı inkâr ediyorlar?’ (diye tekrar) sordular. “Kocalarına karşı nankörlük ederler; iyiliğe karşı nankörlük ederler. İçlerinden birine dünya durdukça iyilik etsen, sonra, senden bir şey görse, (hemen) ‘senden asla hiçbir hayır görmedim ki!’ der.”

Amr bin el-Âs’dan diyor ki: “Biz Rasûlullah (s.a.s.) ile birlikte bir dağ yolunda bulunurken, ansızın şöyle dedi: “Bakın! Bir şey görüyor musunuz?” Biz dedik ki: ‘Kargaları görüyoruz. İçlerinde, gagası ve ayakları kızıl renkli, alaca bir karga var.’ Rasûlullah şöyle buyurdu: “Kadınlardan cennete girebilecek olanlar, ancak şu (siyah) kargalar içindeki alaca karga gibi olanlardır.”

Genellikle bu tür sözler (hadis rivâyetleri) ilim sahipleri ve araştırmacılar tarafından eleştirilmiş veya Kur’an’a uygun şekilde te’vil edilip yorumlanmış ise de; bu eleştiri ve yorumlar, kadını horlayan ve çirkin ifâdeli bu sözleri din gibi, mutlak hakikat olarak ve sahih hadis kabul ederek benimseyen geniş kitlelere ulaşamamıştır. Örneğin İbn Hazm, İnsanın insana secde etmesi câiz olsaydı, kadınların kocalarına secde etmelerini emrederdim mealindeki hadisi, râvîsi Şerik bin Abdillah, müdellistir, münker hadisleri zayıf râvîlerden alır, onların adını gizleyerek güvenilir râvîlere nisbet eder diyerek cerhetmiştir. İbn Hazm, Hz. Âişe’den nakledilen, Kadın üzerinde en fazla hakkı olan kişinin kocası, erkek üzerinde en fazla hakkı olan kimsenin ise annesi olduğu na dâir hadis rivâyetini reddederken de şöyle der: Ebû Utbe (hadisi rivâyet eden şahıs), meçhuldür, onun kim olduğu bilinmiyor. Üstelik Kur’an ve sahih hadis, böyle bir hükmü geçersiz kılmaktadır. [386]

Bu rivâyetlerden yola çıkılarak kadının küfre yakın nankörlüğüyle birlikte, âile reisi erkeğin kutsallığı(!) ile ilgili Kur’an ve Sünnet çizgisinden nasıl uzaklaşılıp yozlaşıldığı konuda yüzlerce örnekten birini, ibret olsun diye verelim. “…Onlardan (kadınlardan) birine dünya durdukça iyilik etsen, sonra senden bir şey görse (hemen) ‘senden asla hiçbir iyilik görmedim ki!’ der.” Bu rivâyette tarif edilen “katıksız nankörlük” durumunu izah sadedinde İbn Hacer’in haber ile ilgili yorumları, Buhârî’nin İman bölümü içinde -sözkonusu rivâyete dayanarak- bir alt başlığın adını: “Kocaya Karşı Nankörlük ve Küfür Olmaksızın Küfür” şeklinde belirleyerek verir. İbn Hacer’in Kadı Ebû Bekir b. El-Arabî’den naklettiği görüşler, bu rivâyetin içine yerleştirildiği bağlamı ortaya koyması açısından oldukça ilginç ve önemlidir.


seyit gazi
çeşitli konularda notlar alırdım… ravileriyle hadis i şerifleri kaydettiğim de bir defterim vardı. defter boş kaldı artık hadisi şerifleri hadis i şerif olarak yazmıyorum ve anlatmıyorum çünkü müslümana Allah rasulü böyle söylemiş diyorsun, suratına bakıyor; hele ilim sahipleri yüz tane cevap veriyor. dur bakalım tahlil veya tahkik edecek bir tarafı içinden alacağımız bir öğüt var mı diyorsun, uydurması uydurma olmayanı ne kadar hadis varsa, bile bile göz göre göre paket ediyor önüne koyuyor, ayıkla diyor. bende artık hadisi şerifleri tavsiye olarak yazıyor ve tavsiyelerden bir tavsiye olarak aktarıyorum. belki birisi çıkarda öğüt alır diyorum. açıkcası Allah ın bize hidayet edeceği hususunda hiçbir umudum yok, kendimde de bir hayır görmüyorum. ne diyeyim Allah ıslah etsin bizi


Omer Faruk
Genellikle müslümanlar usul bilmediği için AHAD haberle MÜTEVATİR olan KUR’AN’ı aynı hüküm gücünde zannediyorlar. Oysa Kur’an’ın bir konudaki hükmü varsa o hüküm hep birinci sıradadır, O’na ters düşen AHAD haber (hadislerin %90ı ahad haber hükmündedir) ya ayete uygun yorumlanır ya da reddedilir. Bunu İmam Azam yaptığı gibi pek hanefi alimi yapmıştır. Ağırlıklı olarak Hanefi fıkhı üzerine çalıştığım için bunu söyleyebilirim.

Diğer mezheplerden ise zahiri mezhebinin sahibi bu şekilde davranmıştır. Rivayetçi kanadın en önemli temsilcisi Ahmeb b. Hanbel ise her hadisi mutlaka yorumlamaya çalışmıştır.

İlmi meseleler nefis meselesi yapmadan tartışılırsa ümmete de nefsimize de faydası olur. Aksi takdirde, “ben en doğrusunu biliyorum, senin görüşüne ihtiyacım yok” tarzı yaklaşımlar nefsimizi ortaya çıkarır.

Sonunda da allah-u A’lem diyerek, sözü sahibine teslim etmek ilmi yaklaşımdır.

Selametle kardeşim, önce kardeşlik…


seyit gazi
yoo kardeşliğe bir şey dediğim yok da neyse selametle


Ebû Mansur
Ömer Faruk Bey, siz oryantalist gibi hadislere bakıyorsunuz hadisin senedi sahihken, en sahih kaynakta geçmekte iken sizin bu sözü dosdoğru yorumlamıyorsunuz. Vebal olur üzerinize… Delillerle İslam sayfasından alıntıdır:

Kopya içerik silindi.


Omer Faruk
Öncelikle Selamün Aleyküm,

Güzel kardeşim, fikirlerini suçlamadan ifade edemez misin? Ne demek oryantalist. Ben de size farklı sıfatlar takarak fikirlerimi belirtebilirim ama buna tenezzül etmiyorum. Size bu konuda hakkımı helal ediyorum.

Bu alıntılarınızın hiçbirisi de Kur’an’a uygun bir yorum değil, tekrar edelim;

1- Kur’an kul olarak erkek ve kadını eşit görür,

Maide Suresi, 93. ayet: İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup-sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup-sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup-sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) dedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.

Araf Suresi, 147. ayet: Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa çıkmıştır. Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?

2- Yaratılıştan gelen farklılıklara göre farklı sorumluluklar yükler, kadın çocuk doğurduğu için baba evin geçiminden sorumludur, savaştan sorumludur, savunmadan sorumludur. Kadın cazibe merkezi olduğu için tesettürü emreder, erkeğe de bu cazibeye karşın göz tesettürünü emreder.

3- Ama yukarıda naklettiğim hadislerde olduğu gibi hiçbir zaman kadının hayız gördüğü için, çocuk doğurduğu için eksik olduğundan, nankör olduğundan bahsetmez. Çünkü yaratanın sorumluluğunda olan bir konudan dolayı Rabbimiz merhameti gereği hiçbir yarattığını sorumlu tutmaz. Allah hem kadını eksik yaratacak hem de bu eksikliğinden dolayı O’nu cehenneme sokacak, bu Kur’an’ın mantığı ile taban tabana zıttır.

“Ey kadınlar, sadaka veriniz istiğfarı çok yapınız. Çünkü bana cehennemlikler gösterildi, çoğu sizler idiniz.”

Bunun üzerine o kadınlar: “Ya ResulAllah, bizler ne yaptık da cehennemliklerin çoğu bizden olmuş.” diye sordular.

Resulullah (a.s.m.) şöyle cevap verdi:

“Çünkü sizler ötekine berikine çokça lanet eder, kocalarınıza karşı nankörlükte bulunursunuz. Ne gariptir ki, kendine hakim akıllı ve dinine bağlı bir kimsenin aklını, sizin kadar eksik dinli hiçbir kimsenin çelebildiğini görmedim.”

Kadınlar tekrar sordular: “Aklımızın ve dinimizin noksanlığı nedir, Ya Resulullah?”

Resulullah (a.s.m.) “Kadının şahitliği erkeğin şahitliğinin yarısı değil midir?” diye sordu.

Kadınlar “Evet!..” cevabını verdiler. Resul-i Ekrem Efendimiz izah etti ve tekrar sordu:

İşte bu aklın eksikliğinden hayız gördüğü zaman [günlerce bekler] namaz kılmaz, Ramazan`da bir müddet oruç tutmaz değil mi?

Kadınlar, “Evet!..” dediler.

[Hadis için bk. Buhârî, Hayz 6, Zekat 44, İman 21, Küsûf 9, Nikah 88; Müslim, Küsûf 17, (907), İman 132, (79); Nesâî, Küsuf 17, (3, 147); Muvatta, Küsuf 2, (1, 187)]

Kadını hayız görür vaziyette yaratan Allah’tır bundan niçin kadın sorumlu olsun ki, aklı eksik ise bu yaratıcının yaratma hikmetiyle ilgilidir. Kaldı ki, Kur’an’ın hiçbir yerinde Kadın’ın aklı noktada eksikliğinden bahsedilmez. Kur’an gibi 1. kaynakta kadına dair böyle betimlemeler, yargılar yok iken Rasulullah nasıl olur da Kur’an’a zıt sözler söyleyebilir.

Kaldı ki, Rasulullah’ın hiçbir eşine bir fiske vurmadığını, kendisine oyun oynamalarına rağmen onlara söz ile bile şiddet uygulamadığını biliyoruz. Bu bir hadiste bile merhametsiz, yargılayıcı suçlayıcı bir peygamber profili var. Ve bu çok acımasız. Rasulullah’ın halim, selim ve merhamet dolu üslubuna taban tabana zıt.

Dolayısıyla, sizler eşlerinizi dövebilirsiniz, onların aklını eksik kabul edebilirsiniz, fitne kaynağı görebilirsiniz, onlarla istişare edip tersini yapabilirsiniz. Ama ben kızıma, eşime, anneme bunları layık göremem. Tıpkı Rasululllah’ın eşlerine layık görmediği gibi.

Selametle kalın kardeşim.


peygamber efendimizin kadınlarla ilgili hadisleri, cehennemlik kadınlar hadis, Kadınların çoğu cehennemliktir

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();