Allahın selbi sıfatları zatii sıfatlar bolumune dahıl edebılırmıyız?

Allahın selbi sıfatları zatii sıfatlar bolumune dahıl edebılırmıyız?

srp
hz Allahın sıfatları ılmıhallerde 1.zati 2. subuti kelam kıtaplarında 1. selbi 2.subuti olarak gecıyor bu sınıflandırma neye gore yapılmakta dır yada selbi sıfatları zatii sıfatlar bolumune dahıl edebılırmıyız?


Cevap: Allahın selbi sıfatları zatii sıfatlar bolumune dahıl edebılırmıyız?

Desert Rose
Allah’ın Sıfatları

Kur’an, Allah’ın zatından biri isbat, diğeri inkâr ve red (selb) olmak
üzere iki yöntemle bahsetmektedir. En güzel isim ve sıfatlar Allah’a
aittir, çünkü bu yüce sıfatlara sahip olmayan kendisine ibadet edilecek
ilah konumuna sahip olamaz. Allah’ın isim ve sıfatlarının sayısı hakkında
âlimlerimizin muhtelif görüşleri vardır. Örneğin İmam Ebû Hanîfe’ye
göre sıfatlar, zati ve fiilî olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.

a. Zati sıfatlar; hayat, kudret, ilim, kelam, sem’ (işitmek), basar
(görmek) ve irade’dir.

b. Fiilî sıfatlar ise, yaratmak (tahlik), rızık vermek (terzik), nimet
vermek (in’âm), ihsanda bulunmak, rahmet ve mağfiret gibi sıfatlardır.
Ona göre, Allah’ın sıfatları, ister zati, isterse fiilî olsun, ezelîdir. Ebû’l-
Mu’în en-Nesefî de aynı görüştedir. İmam el-Cuveynî ise, sıfatları nefsî
(zati) ve manevi diye ikiye ayırmaktadır. Manevi sıfatlardan kastettiği Ebû
Hanîfe’nin zati sıfatlardan kastettiğidir. Nefsî sıfatlar olarak, vahdaniyet,
sonradan olanlara benzememek (muhalefetun lil-havadis) vb. sıfatları
kastetmektedir. Bu ve benzeri farklı tasnifleri bir arada değerlendirilerek,
genel olarak sıfatları üç ana grupta inceleyebiliriz:

1. Nefsî sıfatlar: Allah’ın var olduğunu gösteren vucud sıfatına
delalet eder. O’nun varlığı, diğer varlıklar gibi başka bir varlık aracılığıyla
olmamıştır. Varlığı (vucûd) kendisiyle kaimdir. Bundan dolayı Zorunlu
Varlık (Vacîbu’l-Vucûd) denilmiştir. Varlığın zıttı olan yokluk, Allah
için söz konusu olamaz.

2. Subuti sıfatlar: Manevi ve maani sıfatlar diye isimlendirilmektedir.
Allah’ın zatıyla var olan, öncesi olmayan (ezelî) sıfatlardır. Eşarilere
göre yedi, Maturidilere göre ise sekiz tanedir. Bunlar, hayat, ilim, işitmek
(sem’), görmek (basar), kudret, irade, kelam ve yaratmak (tekvin)
sıfatlarıdır. Eşariler, tekvini kendi başına bir sıfat olarak görmek yerine,
kudret sıfatı içinde incelerler. Allah’ı bu sıfatların zıtlarıyla nitelendirmek
uygun değildir.

Bir kısmı akli, bir kısmı ise naklî delillerle sabit olan subuti sıfatlar
sekiz tanedir:

a. Hayat; Allah’ın diri ve hayat sahibi olmasını ifade eder. Ancak
bu yaratılmışlar da olduğu gibi madde ve ruh bileşiminden oluşan bir
dirilik değildir. O, her şeye hayat verendir (Bakara, 2/255; Furkân, 25/58).

b. İlim; Allah’ın her şeyi bilmesi demektir. Göklerde ve yerlerde
olan, gizli ve açık, az ve çok her şeyi bilir (Sebe’, 34/1-2; Teğâbun, 64/1-4).

c. Semi’; Yüce Allah’ın işitmesi demektir. Allah, olup bitenlerin
hepsini işitir ve görür (Tevbe, 9/6; Mücâdele, 58/1).

d. Basar; görmek demektir. İşitme sıfatının tamamlayıcısı olarak
birçok ayette belirtilmektedir (Şûrâ, 42/11).

e. İrade; Allah’ın dilediği her şeyi yapabilmesidir (Yâsîn, 36/82). Bu
bağlamda, Allah’ın iki tür iradesi olduğu açıklanmıştır. Bunlardan ilki,
tekvinî irade olup, bütün yaratıkları kapsamına alan iradedir. Bağlantılı
olduğu her şey, bu irade çerçevesinde hemen olur (Nahl, 16/40). İkincisi,
teşrii irade olup, buna dinî irade de denilir. Allah’ın bir şeyi sevmesi ve
hoşnut olması, rıza göstermesi demek olup, iyiliklere, güzel işlere yöneliktir.
Kötülüklerin yapılmaması istenir. Allah kullarının fenalık ve kötülük
yapmamalarını irade eder. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez
(Bakara, 2/185) ayeti bu irade türünü gösterir.

f. Kudret; Allah’ın gücünün her şeye yetmesi demektir. Dilediğini
yapacak güç ve kudrete sahip olup, O’nun için acizlik söz konusu olmaz
(Mâ’ide, 5/120; Bakara, 2/259; Nûr, 24/45).

g. Kelam; söylemek ve konuşmak demektir. Ancak Allah’ın konuşması
bizim gibi harf ve sesle değildir. Konuşmasının mahiyetini tam
olarak bilemeyiz (Nisâ’, 4/164; Bakara, 2/75). Vahiy, Allah tarafından elçilerine
kelâm-ı nefsî türünden verilmiştir. Yani dil oynatılmadığı hâlde, kalben
kendi kendimize bir şey söylemek şeklinde tarif edilen bir konuşmadır.
Kur’an böyle inmiştir; yani kelâmullâh, kelâm-ı nefsîdir. Hiçbir
değişme kabul etmez.

h. Tekvin; yaratmak demektir. Allah’ın bütün varlıkları yaratması,
canlılara rızık vermesi, cezalandırması, öldürmesi gibi fiillerinin tamamı
bu sıfat içinde yer alabilir.

3. Selbi Sıfatlar:

Sıfât-ı Tenzihiyye de denilen bu sıfatlar, Allah’ın
zatına uygun olmayan anlamları ondan giderdiği için olumsuz (selbi)
diye nitelendirilmiştir.

Yaratmak, rızık vermek gibi fiilî sıfatlar, Eşarilere göre, kudret sıfatının;
Maturidilere göre, tekvin sıfatının içinde değerlendirilmektedir.
Ayrıca yine oturmak (istivâ), aşağı inmek (nüzûl), gelmek (meci’)
gibi haberî sıfatlar da hem zati hem de fiilî sıfatlarla ilgilidir (A’râf, 7/54;
Ra’d 13/2; Furkân, 25/59; Hadîd, 57/4; Bakara, 2/186; En’âm, 6/58; Mülk, 67/16

Bu noktada, sıfatlarla ilgili olarak âlimlerimizin iki temel anlama
yöntemi olduğunu görüyoruz. Bunlardan ilki, tevkif, yani te’vil ve teşbihten
(benzetmekten) kaçınarak, Kur’an ve hadislerde nasıl geçiyorsa
öylece inanmaktır. Bu selefin yöntemidir. İkincisi, halefin yöntemi olup,
Ehli Sünnet âlimlerinin çoğu tarafından benimsemektedir. Bu te’vil (yorumlama)
ile Allah’ın olumsuz sıfatlardan tenzih edilmesidir.
Her iki yöntem de Allah’ın zatına layık olmayan sıfatlarla nitelendirmekten
kaçmayı ve tevhid i korumayı hedef edinir. Ebû’l-Mu’în en-
Nesefî’in ifadesiyle, Allah bütün sıfatlarıyla birlikte tektir. O, öncesi ve
sonrası olmayandır. Sıfatlar, Allah’ın zatıyla var olurlar ve O’nunla mevcutturlar.
Bu noktada, Allah’ın zatına mahsus olan sıfatlarından bahsetmek
gerekir.

a. Vücud; Yüce Allah’ın var olması demektir. Göklerin ve yerin
yaratıcısı olan Allah’ın varlığında hiçbir şüphe yoktur (İbrâhîm, 14/10;
Ra’d, 13/2-3).
Ancak bizler O’nun zatını ve mahiyetini bilemeyiz. Onu
gözler idrak edemez (En’âm, 6/133) ayeti, Allah’ın zatını idrak edemeyeceğimizi
belirtmektedir.

b. Kıdem; Allah’ın varlığının öncesi olmaması demektir. Ezelîdir,
varlığı sonradan olmuş bir varlık değildir. Geçmişe doğru ne kadar gidilirse
gidilsin, Allah’ın olmadığı bir an dahi tasavvur etmek mümkün değildir.
O’nun varlığının (vucûd) bir başlangıcı yoktur (Hadîd, 57/3). Bu sıfatın
zıttı sonradan olmadır (hâdis). Sonradan olan her şeyin bir yaratıcısı
vardır. Oysa Allah kadîmdir, öncesi yoktur.

c. Bekâ; Allah’ın ebedî olması demektir. Varlığının sonu yoktur,
daima var olacaktır, bu vücud sıfatının gereğidir; çünkü öncesi olmayanın
sonrası da olmayacaktır. Bu sıfatın zıttı yok olmaktır (fenâ). Allah
için yokluk söz konusu değildir (Kasas, 28/88; Rahmân, 55/27).

d. Vahdaniyet; Allah’ın zatıyla ilgili olan kemal sıfatlarının en
önemlisidir. Çünkü bu sıfat, O’nun zatında, sıfatında ve fiillerinde bir
olduğuna, eşi ve benzeri bulunmadığına, ibadete layık tek varlık olduğuna
delalet etmektedir. Mümin olmanın ilk şartı, varlığına inandığı Allah’ın
her yönden bir ve tek olduğuna, eşi ve benzeri bulunmadığına
kesin olarak inanmaktır; vahdaniyet kavramı bunu açıklamaktadır. Allah’ı
birlemek (tevhid) öğretisi, bütün semavi dinlerde iman esaslarının
ilkinin oluşturmaktadır. Bu sıfatı İhlas Suresi en güzel şekilde açıklamaktadır

De ki: O Allah’tır, tektir. O samettir (Başkasına muhtaç olmayan,
fakat her yaratığın muhtaç olduğu eksiksiz bir varlıktır.).
Doğurmamıştır; doğrulmamıştır. Hiçbir şey O’nun dengi değildir
(İhlâs, 112/1-4).

e. Muhalefetun lil-Havadis; Allah’ın sonradan yaratılan hiçbir şeye
benzememesi demektir. O’nun hiçbir benzeri yoktur; çünkü evrende
gördüğümüz bütün varlıklar, sonradan yaratılmışlardır ve bir yaratıcıları
vardır. Allah ise, varlığı öncesiz ve sonrasız olan Varlık’tır (Şûrâ, 42/11).

f. Kıyam bir Nefsihi; Allah’ın var olması için başka bir zata veya mekâna
muhtaç olmaması demektir. Allah’ın var olması için başka bir varlığa
ihtiyacı yoktur, zatıyla var olmuştur. Bu Zorunlu Varlık (Vacîbu’l-Vucûd)
olmasının gereğidir. O, biricik Yaratıcı’dır. O’ndan başka her şey yaratılmıştır.
O’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur (Fecr, 89/15; Ankebût, 29/8).


selbi sıfatlar, Allahın selbi sıfatları, selbi sifatlar

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();