Azrailin Güzelliği… Azrailin Güzelliği ( 1976 yaşanmış gerçek bir hatıra çok güzel
yolcu_
arkadaşlar biraz uzun ama okuyun sonuna kadar
Onk. Dr. Haluk Nurbaki’den gerçek bir hatıra..
Azrailin Güzelliği….
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız
olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla
birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptım. Bunlardan
1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı.
Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek
istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı
bulamamıştı. Serap’ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına
aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak
Serap’ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi
gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra
1 ihale için İzmir’e gitmek istedi. Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki staz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve
söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:
–”Doktor bey,” dedi. ”Ben size…dargınım.
— ”Niçin?" diye sordum.
–"Siz…dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, Allah ‘ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O’nu üzmemeye çalışarak:
–"Doktora ulaşmak kolaydır” dedim. ”Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın…"
Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği
duyuyorum" manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin
yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olana iman derslerimiz
başlamış ve dersler"hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü.
Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru
soruyordu.Vefatına bir hafta kala:
–"Doktor bey,” dedi. ”Ben ölürken ne söylemeliyim?"
–"Senin durumun çok özel" dedim. ”Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O anı farkedince ”Muhammed” (s.a.v) sana yeter."
O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Çok ıstırabı olduğu için
Serap’a sürekli morfin yapıyor ve O’nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek:
–"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." Dedi.
–"Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor. Hemen eve gittim ve iğne
yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum.
— "Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?. İşte Serap, böyle bir hanımdı.
Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü
varsa , son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti.
Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece
istihareye yattım ve Serap’ın acizliği hürmetine sandığım salı
gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim.
Ertesi gün O’na: –"Hiç korkma!" dedim.
–"İğneyi vurdurabilirsin. Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:
–"Doktor bey…Azrail bana nasıl görünecek?"
–"Kızım," dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir."
Salı günü Serap’ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim.Ancak
vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece
kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
–"Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!" dedi ve devam etti:
–Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak
abdest aldı, iki rekat namaz kıldı.Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
–"Doktor bey’e söyleyin, dedi. Azrail, O’nun söylediğinden de
güzelmiş!…
ve doktor bey ekler:
–"kendisine selam edeni ölümü sırası hiç yanlız bırakır mı O Güzeller Güzeli"
Cevap: Mutlaka Okuyun Mutlaka
GüllereVurgun
gerçekten çok etkilendim.rabbim son nefesinizde imanla çene kapamayı nasip eylesin inş. Allah razı olsun
Yanıt: Azrailin Güzelliği….
akansu
<
Azrailin Güzelliği…. — " ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?. >
Rabbim razı olsun:insanin ruhuna isleyen bir olay
yuce Rabbimizin azemeti ve merhameti!
Soru: Mutlaka Okuyun Mutlaka
titreyerek
Gerçekten çok güzeldi… Etlerim dikenlendi bu gibi olayları bizimle paylaştıgınız için tşşkr edrm..
Efdal
Allah razı olsun daha önceden okumuştum ama tekrardan tazelemek iyi oldu,emeğine sağlık…
gözyaşı
ayy ablam tüylerım dıken dıken oldun çok güzel bır paylaşım Allah razı olsun senden inşAllah
asooo
çok güzeldi Allah cc herkeze güzel ölüm nasip etsin insAllah
yaren
Dr. Haluk Nurbaki’ den gerçek bir hatıra
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptım.
>Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum. Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı.
>Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen,bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap’ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak Serap’ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için İzmir’e gitmek istedi.Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi
>
>üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken,hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:
>
> –”Doktor bey,” dedi. ”Bensize…dargınım.” ”Niçin?" diye sordum.–"Siz…dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH ‘ı,ölümü,ahireti anlatmıyorsunuz?" Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O’nu üzmemeye çalışarak:
>
>
>
>–"Doktora ulaşmak kolaydır”dedim. ”Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın…"Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı.
>
>
>
>Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı
>
>öğretime" dönmüştü. Anlattığım iman haki katlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.Vefatına bir hafta kala:
>
>–"Doktor bey,” dedi. ”Ben ölürken ne söylemeliyim?"–"Senin durumun çok özel" dedim. ”Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O anıfarkedince ”Muhammed” (s.a.v) sana yeter."O,haliyle tebessüm ederek yine başını salladı.
>
>
>
>Çok ıstırabı olduğu için Serap’a sürekli morfin yapıyor ve O’nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek:
>
>
>
>–"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." Dedi. "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor. Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum. "Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?. İşte Serap, böyle bir hanımdı.
>
>
>
>Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap’ın acizliği hürmetine sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim. Ertesi gün O’na:
>
>
>
>–"Hiç korkma!" dedim. "İğneyi vurdurabilirsin.Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:
>
>
>
>–"Doktor bey…Azrail bana nasıl görünecek?" –"Kızım,"dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir."
>
>
>
>Salı günü Serap’ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim.Ancak vefatına yetişememiştim.Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası
>
>ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
"Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!" dedi ve devam etti:–
Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı. Bütün ev
halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şahadet getirerek vefat etmeden biraz öncede:
–"Doktor bey’e söyleyin, dedi. Azrail, O’nun söylediğinden de güzelmiş!…
yorumlarınızı eksik etmeyin
ebuturab
Rabbim hayırlı bir ömür hayırli bir ölüm nasip etsin…ÇOK GÜZELDİ PAYLAŞIMIN İÇİN ALLAH RAZI OLSUN…..daim dua
mfokdem
insanı ço kderinden etklliyor inşAllah anlatılanlar gerçektir değilse bile insanlara şevk olur inş. paylaşımın için sağolasın…
osmanli torunu
mukemel olmus ya mukemel gercektende Allah (cc) sizden razı olsun
üveykul
çok güzel paylaşım rabbim razı olsun kardeşim
mtn0707
Paylaşım için teşekkürler.
semerkand
Allah razı olsun kardeşim çok güzel bir paylaşımdı
sami1
Allah Razı Olsun.inşalla Hepimize O şekilde Olmeyi Nasıp Eder.
the imam
çok güzel bir anı Allah herkese serap gibi ölüm nasip etsin
bir garip yolcu
Azrail’in Güzelliği
40 yıllık bir kanser uzmanı Dr. Haluk Nurbaki’nin yıllar önce kendisinden dinlemiş olduğum bir hikayeyisini sizinle paylaşmak istiyorum.
1976 yılında Kanser Hastanesinde başhekimken, Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap’ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm.
Ancak, Serap’ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra bir ihale için İzmir’e gitmek istedi. Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim. Maalesef, bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine, 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa bir süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayılmıştı. Serap, bacak kemiklerindeki hastalık nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki görüntüsü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra, ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu.
Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:
"Doktor bey,” dedi. "Ben size dargınım.”
"Niçin?” diye sordum.
"Siz dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH’ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?”
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O’nu üzmemeye çalışarak:
"Doktora ulaşmak kolaydır” dedim. "Parayı bastırdın mı, istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın.”
Konuşmaya mecali olmadığından, "Ben o isteği duyuyorum” manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı öğretime” dönmüştü. Anlattığım iman hakikatlerini bütün ruhuyla dinliyor ve arada bir soru soruyordu. Vefatına bir hafta kala, "Doktor Bey,” dedi. "Ben ölürken ne söylemeliyim?”
"Senin durumun çok özel” dedim. "Kelime–i Şahadet sana uzun gelir. O anı fark edince "Muhammed” (s.a.v) demen sana yeter.” O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı.
Çok ıstırabı olduğu için, Serap’a sürekli morfin yapıyor ve onu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi bana telefon ederek:
"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor.” dedi. "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor.”
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum.
"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste? "Muhammed” diyemezsem?
İşte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa, son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti.
Ben hiç adetim olmadığı, halde Cuma gününe rastlayan o gece, istihareye yattım ve Serap’ın acizliği hürmetine sandığım, salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim. Ertesi gün O’na:
"Hiç korkma!” dedim. "İğneyi vurdurabilirsin.”
Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:
"Doktor bey… Azrail bana nasıl görünecek?”
– "Kızım” dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir.”
Salı günü Serap’ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim. Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
"Doktor Bey, biliyor musunuz bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!” dedi ve devam etti: Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız” denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı. Bütün ev halkı hayretten donup kaldık ve Kelime–i Şahadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
"Doktor Bey’e söyleyin” dedi, "Azrail, O’nun söylediğinden çok daha yakışıklıymış!”
26.05.2008
Ercan Mümin <<< Zaman Bulgaristan Gazetesi >>>
_Aşina_
çok güzel ve ders alınması gereken bir yazıydı..
Rabbim bütün inançsız kardeşlerimizi ıslah etsin ve böyle ölümler nasip etsin..
paylaştığın için sağol arkadaş Allah Razı Olsun..
irem naz
güzel bir yazı emeğine sağlık
gun batimi
Allah Herkese Boyle Guzel ölum Nasib Etsin Amin..
jeodezi
Zaman zaman okuyup üzerinde düşündüğüm bir hikaye.Azrail a.s. ı bana bu hikaye sevdirdi.Paylaştığınız için teşekkür ederim.
OFLAZ
S.aleyküm……Paylaşım için Allah razı olsun gerçekten ibretlik bir olay ilk okuduğumda aklıma arapça şu beyt geldi:
HARABAT EHLİNE HOR BAKMA ŞAKİR
HAZİNEYE LAYIK VİRANELER VAR…..
Yani dış görünüşüne bakıp bundan bişey olmaz dediğimiz kişilerin derinliklerinde aslında Rabbimin ihsan ve lütuf hazineleri yatmakta…
Rabbim cümlemize böyle ölümler nasip etsin inşAllah
cananım
ALLAH razı olsun yolcu insan okurken çok etkileniyo tüylerim diken diken oldu rabbim bizlere de böyle güzel ölümler nasip etsin .
……….selametle………
andac.ceylan
< gerçekten çok etkilendim.rabbim son nefesinizde imanla çene kapamayı nasip eylesin inş. Allah razı olsun >
Allah razı olsun çok güzeldi:):)paylaşımınız için sağolun
>esinti<
çok güselmiş ya ..
çok etkilendim gerçekten ….
aysel diye bir kitap okumuştum oda buna benzer bir hikayeden bahsediyordu ….
Allah razı olsun ….
yeşil-mor
bunu bana bir ablamız anlatmıştı
o zaman da etkilenmiştim ama şimdi bir başka oldum
paylaşım için Allah razı olsun
cccihan
cokkk güzeldiii Allah razı olsunnn aynı duyguları bende yasadım içim ürperdi
uSTa
(bir doktorun hikayesi)
> > >>>Ben, 40 yillik bir kanser uzmani olarak, maddeyi asan, sayisiz
> > >>>olayla karsilastim ve bunlari, o olaya sahit olanlarla birlikte
> > >>>belgeleyerek, ozel bir arsiv yaptim. Bunlardan 1976 yilinda
> > >>>yasanmis bir olayi size nakletmek istiyorum.
> > >>>Kanser hastanesinde bashekimken, Serap
> >adinda genc bir hanim
> > >>>hastam vardi. Bu hastam gogus kanserine yakalanmis ve tedavi için
> > >>>yurt disina gitmek istemesine ragmen, bazi formaliteler sebebiyle
> > >>>o imkani bulamamisti.
> > >>>Serap’i ozel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altina aldim. Ve kisa
> > >>>bir sure sonra da iyilestigini gördüm. Ancak, Serap’in da butun
> > >>>diger kanserliler gibi ilk 5 yillik sureyi çok dikkatli gecirmesi
> > >>>gerekiyordu.
> > >>>
> > >>>Bir is kadini olan Serap, 4 yil kadar sonra bir ihale için Izmir’e
> > >>>gitmek istedi. Kis aylarinda oldugumuz için ucakla gitmesi
> > >>>sartiyla kabul ettim. Maalesef, bilet bulamamis ve benden habersiz
> > >>>bindigi otobusun kaza gecirmesi uzerine, 6 saat kadar mahsur
> > >>>kalmis.
> > >>>Donusunden
> >kisa bir sure sonra kanser, kemik ve akcigerine
> > >>>yayildi. Serap, bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yuruyemez
> > >>>hale gelirken, hastaligin akcigerdeki tezahuru sebebiyle de
> > >>>devamli olarak oksijen cihazi kullaniyor ve soyledigi her
> > >>>kelimeden sonra, agzini o cihaza yapistirarak nefes almak zorunda
> > >>>kaliyordu.
> > >>>Evine gittigim gun, yine guclukle konusarak :
> > >>>"Doktor bey" dedi. "Ben size…darginim."
> > >>>"Niçin?" diye sordum.
> > >>>"Siz… Dindar bir insanmissiniz. Niçin bana da, Allah’i, olumu,
> > >>>ahireti anlatmiyorsunuz?"
> > >>>Dini inanclarinin çok zayif oldugunu bildigim için bu teklifi
> > >>>karsisinda oldukca sasirdim. Onu uzmemeye calisarak :
> > >>>"Doktora ulasmak kolaydir" dedim. "Parayi
> >bastirdin mi, istedigine
> > >>>tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gonulden istek
> > >>>duymalisin…"
> > >>>Konusmaya mecali olmadigindan, "Ben o istegi duyuyorum" manasinda
> > >>>basini salladi.
> > >>>
> > >>>Artik umitsiz bir tibbi tedavinin yani sira, ebedi hayatin ve
> > >>>saadetin recetesi olan iman derslerimiz baslamis ve dersler
> > >>>"hizlandirilmali ogretime" donmustu. Anlattigim iman hakikatlerini
> > >>>butun ruhuyla mezcediyor ve arada bir soru soruyordu.
> > >>>Vefatina bir hafta kala,
> > >>>"Doktor bey" dedi. "Ben olurken ne soylemeliyim?"
> > >>>"Kelime-i Sehadeti soylemelisin."
> > >>>O, haliyle tebessum ederek yine basini salladi.
> > >>>Cok istirabi oldugu için, Serap’a sürekli morfin yapiyor ve onu
> > >>>uyutmaya
> >calisiyorduk. Ben, bir is seyahati sebebiyle bir muddet
> > >>>ziyaretine gidemedim. Donusumde annesi telefon ederek :
> > >>>"Serap, bir haftadir morfin yaptirmiyor." dedi. "Sabahlara kadar
> > >>>inliyor ve çok istirap cekiyor."
> > >>>
> > >>>Hemen eve gittim ve igne yaptirmamasinin sebebini sordum. Aldigim
> > >>>cevabi hala unutamiyor ve hatirladikca urperiyorum.
> > >>>"Ya morfinin tesiriyle olume uykuda yakalanir ve son nefeste? "La
> > >>>ilahe illAllah" diyemezsem?"
> > >>>
> > >>>Iste Serap, boyle bir hanimdi. Bu arada benden istihareye yatmami
> > >>>ve eğer bir kaç gun daha omru varsa, son gunu uyanik kalacak
> > >>>sekilde morfin yaptirilmasini rica etti.
> > >>>Ben hiç adetim olmadigi halde Cuma gunune rastlayan o gece,
> >
> > >>>istihareye yattim ve Serap’in acizligi hurmetine Allah’a sigindim,
> > >>>sali gunune kadar yasayacagina dair isaret hissettim. Ertesi gun
> > >>>ona :
> > >>>"Hic korkma!" dedim. "Igneyi vurdurabilirsin."
> > >>>Ve Serap bir veda niteligi tasiyan bu gorusmemizde son sorusunu da
> > >>>sordu :
> > >>> "Doktor bey… Azrail bana nasıl gorunecek?"
> > >>>"Kizim" dedim. "O bir melek değil mi? Hic merak etme, olumun sana
> > >>>insaAllah güzel gorunecektir."
> > >>>Sali gunu Serap’in agirlastigi haberini alinca hemen eve gittim.
> > >>>Ancak vefatina yetisememistim. Ailesi tam manasiyla perisandi.
> > >>>Sadece kendisine uzun muddet bakan dindar bir hanim akrabasi
> > >>>ayaktaydi ve beni gorunce yanima gelerek :
> > >>>"Doktor bey, biliyor musunuz, bu
> >evde biraz önce bir mucize
> > >>>yasandi!" dedi.
> > >>>Ve devam etti :
> > >>>".Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazini atti ve "yataktan
> > >>>kalkmasi imkansiz" denmesine ragmen kalkarak abdest aldi, iki
> > >>>rekat namaz kildi. Butun ev halki hayretten donup kaldik. Ve
> > >>>kelime-i sehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
> > >>> "Doktor beye soyleyin" dedi.
> > >>>Azrail, onun soylediginden de guzelmis!..
Alıntı….
arbekbey
Allah razı olsun kardeşim .
OL DEMKİ PERDELER KALKAR PERDELER İNER
AZRAİLE HOŞ GELDİN DİYEBİLMEKTE HÜNER!
sercem
paylasim için çok tesekürler, üzücü ama örnekte almak lazim……
uveyskibrisi
ölümün yüzüne gülebilene ne mutlu!:)
Ziyad Şafi
< Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
–"Doktor bey’e söyleyin, dedi. Azrail, O’nun söylediğinden de
güzelmiş!… >
… ne diyeyim gözlerim doldu…Allah razı olsun…Müslümanlar ya Ne güzel sevgilimiz var bizim hz.AZRAİL aleyhisselam.
zeynepirfan
Azrail, onun soylediginden de guzelmis!..
Paylaşım için saol çok anlamlıydı
sultan
Yüce Rabbimiz Ne Kadar Büyük Nelere Kadir Elinze Emenize Sağlık Allah(c.c.) Razı Olsun
senagülsema
Çok güzel paylaşımdı Allah cc cümlemize böyle ölüm nasip etsin
meryemgül1
bende daha önce okumuştum paylaşım için Allah razı olsun kardeş emeğine sağlık
kundaka
Allah herkese peygamberimizin güzelliğini versin çok sağolun okurken bile çok tuhaf oldum sizin öilürken bir hastayı bu yöne sevketmeniz ne güzel bir şey Allah sizden de razı olsun
mızrap
Allah razı olsun kardeşim çok güzeldi Rabbim bizlere de nasip etsin inşAllah.
< "kendisine selam edeni ölümü sırası hiç yanlız bırakır mı O Güzeller Güzeli" >
sarenk
Allah Razı Olsun
Paylaştığın Için
hellboy58
etkileyici ALLAH iman
sofi ezel
gerçekten etkileyici paylaşım vesile olan kardeşlerden ALLAH razı olsun.
Alıntı:niçin bana ALLAH’ı,ölümü,ahireti anlatmıyorsunuz.
böyle insanları keşke bulabilsek.bazısının yanıda ALLAH’IN adını söylemeye çekiniyoruz günaha sokacak sözler söyler diye bazısına da söyleyince söylediğimize pişman edecek laflar söylüyorlar bazısına söylüyorsun dinliyor ama icraat olmuyor.televizyonda bir hocadan dinlemiştim bu hadisi:Peygamberimiz (sav)buyurmuşlar ki:
mahşer günü bazı günahkarlar bizi neden uyarmadınız diye müminlere sitem edecekmiş.gelde uyar çok zor
cevaplar bazılarını belli:sanane,sana mı kaldı ibadetim giyinişim inancım,her koyun kendi bacağından asılır v.b basit cevablar verirler.
Beyaz_Lale
Rabbim bizlerede böyle ölüm nasip etsin insAllah
cok etkileyici bir paylasim.. ALLAH c.c. razı olsun
ravzanur
Allah razı olsun paylaşım için,kaç kişinin yüreği ürperdi burda
nisan21
ALLAH razı olsun… Etkilenmemek mümkün değil… Rabbim bizlerede O mübarek isimleri söyleyerek, son nefesimizi vermeyi nasip etsin inşAllah…
sami1
insalla tüm müslümanlara boyle bir olüm nasip olsun
korcnefer
Allah razı olsun kardeşim. Çok güzeldi.
BEYZA03
Allah razı olsun tuylerım dıken dıken oldu hayretle okudum harıkaydı
dr.mustafa
Yok artık yaaa. Allah’ım cümlemize cümle Ümmet-iMuhammed’e böyle bir hüsn-ü hatime ver. :-((((((((((((((
Ecrinim
çok etkileyici bir hikayeydi..
eline sağlık kardeşim,Rahman razı olsun
meftunnn
< –"Doktor bey’e söyleyin, dedi. Azrail, O’nun söylediğinden de
güzelmiş!…
ve doktor bey ekler:
–"kendisine selam edeni ölümü sırası hiç yanlız bırakır mı O Güzeller Güzeli" >
Allah razı olsun kardeşim…Rabbim cümlemize Hayırlı ölümler nasip eylesin..Selam ve duayla..
benanneyim
Ürpererek okudum ve ellerim titreyerek cevap yazıyorum..ALLAH razı olsun kardeşim,Rabbim imanlı hayat ve imanlı ölüm nasip etsin hepimize..
Tévßé
ALLAH razı olsun…Çok etkilendim
azrail as güzelliği mumsema