Niçin namaz kılmıyorsunuz? Namaz kılmayanlar neden kılmazlar?

5 vakit namaz insanoğluna ağır gelen bir ibadettir. Bunun ise birçok nedeni vardır. Bu nedenleri belirtelim ve niçin böyle düşüncüler ortaya çıkıyor bir bakalım;

5 vakit namaz öncelikle Müslümanlar tarafından çok fazla (ekstra) görülmektedir. Namaz hâşâ bir bıkkınlık yaratmakta düşüncesi hakimdir. Hem o kadar iş içinde namaza nasıl vakit ayıracaksın ki? Belki de klasik bir benzetme olacak ancak ruhun gıdası ibadettir, duadır, namazdır. Bedenimiz her gün 1.5 2 litre su tüketip çeşitli yemekler yerken iyi ama! Bunları yaparken bir bıkkınlık olmaz ama 10 dakika Allahın huzurunda kuran okumak, secdeye kapanmak bıkkınlığa yol açar!

Namaz iş yapanlara gençlere okuyanlara farz değil onlar kılmasa da olur ama yaşlılar kılmalıdır gibi düşünce hâkimdir. Gençler namaz niye kılsın demi. gezip tozmak varken hele şimdi internet de yaygınlaştı kim kalkıp camiye gitcek kim kalkıp abdest alacak. Hem kız arkadaşları da olur. Hem namaz kılıp hem onunla olmayı bir tutamaz (kız öğrenirse rezil olurum düşüncesi vardır !). Namazı unutur böylelikle… Ama o genç bilmiyor ki ölünce mahşerde hesap gününde Allahın da onu unutacağını. Allahın unutması senin onu unutman yanında hiç bir şeydir hiçbir şey.

Namaz genellikle aileler tarafından da pek önemsenmez. Özellikle anne ve baba düzenli namaz kılan insanlar değilse çocuklarının da namaz kılması pek beklenmez. Tabii ki bu bir bahane asla değildir. Her insan ilim, dini bilgiler öğrenmek zorundadır(farzdır). Bunu annesine babasına bağlamak büyük bir aldatmaca olur. İnsanın yaratılış amacını unutup başka şeylerle çok meşgul olması, ahretini, seni yaratanını unutması çok büyük bir gaflettir.

Namaz kılmak insanda bazı nefsi şeylerin kaybetmesi korkusuna yol açan bir ibadet olarak da görülür. Sigara içen kızlarla eğlenen içki içen küfürlü konuşan birinin hayatı boş bir şekilde geçmekte nefsi arzularını haram yollarla tatmin etmektedir. Namaz kılması gerektiğini bu tip insanlar bilir ama namaz kılarsam bunları yapmamam lazım der ve şeytan onu kandırır. İnsanlar çok ikilemde kalırlar. Namaza başlamak büyük bir karar gibi görünür. Başlayan insanlara ne mutlu. Onlar Allah katında çok büyük bir nimet sahibi olacaklardır ve en büyük şey Allahın azabından uzak olacaktır.(doğrusunu Allah bilir)
Namazın kılınmayışının diğer bir nedeni de Allahın affetme kudretine dayanp nasıl olsa Rabbim büyük affeder şeklinde düşünmesidir. Evet Allah çok büyük ondan başka günahları kimse affedemez. Onun mağfireti çok geniş ama AZABIDA ÇOK BÜYÜK. Şunu unutmayalım ki Cehennem insanlarla ve cinlerle tamamen dolacak. Hatta dolacak ve cehennem diyecek ki: Daha var mı ? İnsan yolla diyecek varsa. Yani doymayacakk.. Ne malum senin oraya giremeyeceğin. Ne malum, elinde garanti belgen mi varda namazı kılmıyorsun Allah nasıl olsa affeder diyorsun. Namaz kılmayan girmeyecekse kim girecek peki o cehenneme. Biraz düşünün ve Allahtan korkun. Namazı sadece Allahtan korkalım diye de kılmamız yanlış Korku ve cennetteki mutluluğu da düşünerek ikisi arasında bir yol izleyerek kılmaya çalışmak daha doğru olur. Namazın manasını bilerek kılan tadını çıkarta çıkarta secdeye varabilen insan namazı Allah istemedikçe bırakmaz gerçekten…

Namaz kılmanın önemine en büyük darbe vuran düşünce şekli de benim kalbim temiz namaz kılmasam da olur düşüncesidir. Bu düşünce şekli çoğu insanlarımızda olan ve namazı terk etmeyi kolaylaştıran ve böyle düşünerek de nefsimizi tatmin etmemizi sağlayan bir düşünce şeklidir. Her halde şeytan bile böyle bencil saçma sapan bir düşünme şeklini aklına getiremezdi!

İnsanoğlu hakikaten çok enteresan şeyler uyduruyor. Kılıca kılıf değil kefen giydiriyor. Bu düşünce şekli çok ama çok yanlış bir düşünme şeklidir. Birincisi kalbinin temiz veya kirli olmasını neye göre karar veriyorsun ey insan? Senin kalbinin temizliği, temiz olması namaz kılmana bağlı zaten. Namaz su gibidir diyor nehir gibidir diyor peygamber efendimiz. Sen onun sözüne riayet etmiyorsun, yok işte benim kalbim temiz ben iyi bir insanım kılmasam da olur sen kılıyorsun diye daha mı iyi Müslümansın diyenler olur, mesele kalpte diyip birde başkalarının kıldığı namazı küçümseme yoluna giderler. Cennete girerim gibi düşünceler besliyorsun. Namaz kılan insanlar sanki büyük bir günah işlemiş hepsinin kalbi kir pas dolu o yüzden namaz kılıyorlar, sen ufacık aklınla çıkıp benim kalbim zaten temiz gerek yok bana diyorsun. Bir çorap bile bir günde kokarken 2.gün giyilmesi tiksinç bir durum olurken sen nasıl kalkıp 30 sene 50 sene yaşayan bir insanın kalbine temiz hükmü veriyorsun. Aynı elbiselerimiz gibi o kalpte kirlenir ve bu elinde olmaz. İnsanoğlu günde türlü türlü günah işler ve o kalbi kirletir. Namaz ise o kiri söken bir su gibidir. Zaten işin ilginç olan kısmı burası da değil. Bu bir emir ve sen emre riayet etmeyip ayrımcılık getiriyorsun. Her şeyi geçelim tamam kalbin temiz olsun senin dediğin olsun, hatta namaz kılanların kalbi pis, pis olduğu için kılıyorlar olsun. Ya el insaf! sen hiç mi İslamın 5 şartını okumadın? İmandan sonra namaz geliyor. Dinin direği denilen şey senin hayatında nasıl olurda bu kadar ucuz bir ibadete dönüşür?

Müslümanlığı kabul etmiş olan her insan aslında namazın önemini az çok bilir,5 vakit kılması gerektiğini(yalnız Cuma, bayram namazı değil!) bilir. Ancak niye bu kadar terk edildiği yukarda belirttiğim BAHANELER ile olmaktadır. Allahın emrini ve farz olan yani yapılması kesin olan bir emri bu kadar ucuz bahanelerle geçiştireceğini, benim bahanem hazır da böylede şöylede diye Allahı hâşâ kandıracağını sanıyorsan, üzgünüm çok yanılıyorsun kardeşim. Allah yaptıklarımızı görür ve öldükten sonra bize ilk sorulacak sorulardan biriside namazdır. Bu konuyu hemen hemen herkes de bilir. Ancak burada bile büyük bir yanılgı söz konusudur.

Öldükten sonra peygamber efendimiz insanın namazdan kesinlikle sorguya çekileceğini beyan etmiştir. Hatta namaz kılan insanın büyük bir ihtimalle kurtuluşa ereceğini kılmayanın ise büyük bir ihtimalle cehenneme atılacağını bizlere söylemiştir. Namaz imanın kilitidir, şah damarıdır, kalbidir, her şeyidir..bu yüzden de öldükten sonra insanın yaşamını sonlandırıp gerçek olan yaşama döndürüldüğü andan itibaren namazın sorgulanması başlayacaktır. Şurada ki husus çok önemlidir. Namazı kılan değil namazı eksiksiz kılan dosdoğru kılan cennete girecektir diyor efendimiz. Buradaki yanılgı işte tam burada gizli. Namaz kılmak deyimini açalım: namaz kılmak her gün 5 vakit yapılması gereken bir ibadettir. Yani insan bir sabah kalkıp namaz kılsa da başka hiçbir namaz kılmamış olsa da öbür tarafa namaz kılmış olarak gider ancak bu eksik bir namaz kılmaktır. Allah bizleri sorguya çekerken: Ey falanca kulum namazını kıldın mı? kul burada şey diyemez: Allahım evet namazı kıldım ama sadece sabah namazlarını bir kaçda öğle bu kadar ama sonuçta kıldım cennete girerim herhalde diyemez… Çünkü Allah bizden namazı 5 vakit kılmamamızı ve her gün yapmamızı istiyor. Emir bu şekilde inmiştir. İnsan sadece öğle namazını kılıp sonrada böbürlenerek ya işte namaz kıldım bu yeter fazlasına gerek yok ikindiyi kılmasam da olur diyemez dememelidir. Bir de cumaları kılarsak ohh kurtardık paçayı cennete girerim herhalde diye asla düşünmemelidir. Bu tamamen şeytanın bir oyunudur. Bize sorulan asıl soru namaz kıldın mı değildir. NAMAZIN TAM MI EY İNSAN?dır. Tamsa buyur cennete eksikse yarımsa orda dur bakalım denilir ve çetin bir hesaba başlanır. Bir vakit namazın bile kılınmaması Allah’ın hiç hoşuna gitmeyen bir durumdur. Allah çok bağışlayıcıdır ancak kulu onu yeterince önemsemeli ve namazı Allah rızası için şevkle ve huzurla kılmaya gayret etmelidir.

Evet, namaz kılmak kolay bir ibadet şekli değildir insana ağır gelebilir bazı zamanda. Bu ibadeti her insan düzgünce eda edemez. Namaz iman edenle etmeyeni birbirinden ayıran en azından ipucu sağlayan büyük bir göstergedir. İnsanoğlu zayıf, nefsine bağlı olduğu için nefsi ona bir imtihan olduğu için kimi zaman bu imtihana yenik düşer kaybeder. Ama elimizden geleni yapmamız lazım. Zira öbür tarafta hücrelere işleyen ve sonsuz bir azap kaynağı cehennem bizi beklemektedir. Bu bekleyişte öle sıradan bir bekleyiş de değildir. Heyecanla, şevkle (teşbihte hata olmasın) bir insana azmış onu arzulayan bir canavar şeklinde beklemektedir.