Hac Terimleri Sözlüğü

Hac Terimleri Sözlüğü

Hoca
Hac ve Umre İle İlgili Terimler

Afâk-Afâki

Altınoluk (Mizâb)

Arafat

Arefe Günü

Bedel (Nâib)

Bedel Haccı

Bedene

Cem-i Takdim

Cem-i Te’hir

Cemre

Cemre-i Akabe

Cemre-i Ulâ

Cemre-i Vusta

Dem

Eyyam-ı Mina

Eyyam-ı Nahr

Eyyam-ı Teşrik

Fevat

Hac

Hacer-i Esved

Harem Bölgesi

Hatim

Hedy

Hervele

Hicr-i İsmail

Hicr-i Kâ’be (Hatîra, Hicr-i İsmail)

Hill Bölgesi

Iztıbâ

İfaza Tavafı

İfrad Haccı

İhram

İhsar

İstilam

İzar

Kâ’be

Kıble

Kıran Haccı

Kudûm Tavafı

Kurban

Mahrem

Makam-ı İbrahim

Mekkî

Menasik

Mes’a

Mescid-i Aksâ

Mescid-i Haram

Mescid-i Nemîre

Meşâir (Meşâiru’l-Hacc)

Meş’ar-i Harâm

Metaf

M’ikat

Mina

Mizab-ı Kâ’be

Muhrim

Mültezem

Müzdelife

Ravza-i Mutahhara

Remel

Remy-i Cimar

Rida

Rükn

Safa – Merve

Sa’y

Şavt

Tahallül

Taksir

Tavaf

Tehlil

Tekbir

Telbiye

Temettu Haccı

Terviye

Teşrik Tekbiri

Udhiyye

Umre

Vakfe

Ziyaret Tavafı


Cevap: Hac Terimleri Sözlüğü

Fetva Meclisi
Hac Sözlüğü Ve Hac Terimleri Alamı

1- ÂFÂKÎ Mekke’nin etrafındaki "mîkat" denilen noktaların sınırladığı bölgenin dışında ikâmet eden kimselerdir.

2- ARAFAT Mekke’nin yaklaşık 25 km. güney doğusunda (yaya 6 saat mesafede) Harem sınırları dışında bir bölgenin adıdır. Haccın iki rüknünden biri olan "Vakfe" Zilhicce’nin 9’uncu günü burada yapılır. "Cebel-i rahme" denilen tepe de buradadır. Burada bulunan Nemire Mescidi’nin güney kısmı, Arafat bölgesinin dışında kalır.

3- BEDEL Başkası adına hacceden, vekîl olarak hacca gönderilen kimse demektir.

4- BEDENE Deve ve sığır cinsinden olan kurbana "bedene" adı verilir.

5- CEM-İ TAKDÎM İkincisinin henüz vakti girmeden, iki vakit namazı birlikte kılmaktır. Hac’da Arafe günü Arafat bölgesinde, öğle ile ikindi namazını, öğle vakti içinde birlikte kılmak sünnettir.

6- CEM-İ TEHÎR Birincisinin vakti çıktıktan sonra, iki vaktin namazını birlikte kılmaktır. Hac’da, bayram gecesi Müzdelife’de akşam ve yatsı namazlarını yatsı vakti girdikten sonra birlikte kılmak vâciptir.

7- CEMRELER Mina’da birbirine birer ok atımı uzaklıkta "3" taş kümesi (cemre) vardır. Bunlar:

  • Akabe Cemresi (Cemre-i Akabe veya Cemre-i Kübrâ): Halk arasında "Büyük Şeytan" denir.
  • Orta Cemre (Cemre-i Vüstâ): Halk arasında "Orta Şeytan" denir.
  • Küçük Cemre (Cemre-i Ûla): Halk arasında "Küçük Şeytan" denir.

Şeytan taşlama, (remy-i cimâr) bu üç cemre’ye yapılır.

8- CİNÂYET Hac’da cezâyı gerektiren fiil ve davranışlara "cinâyet" denir.

9- DEM Koyun ve keçi cinsinden olan kurbana "dem" adı verilir.

10- FEVÂT Süresi içinde Arafat vakfesine yetişememek, vakfenin vaktini kaçırmak demektir.

11- FİDYE İbadette yapılan kusur ve noksanların tamamlanması için ödenen cezâlara "fidye" denir.

12- HAC Belirli zamanda Kâbe’yi ve etrafındaki bir kısım kutsal yerleri usûlüne uygun olarak ziyâret etmek ve buralarda yapılması gereken diğer menâsiki yerine getirmektir.

13- HAC AYLARI Hac menâsikinin başladığı ve devâm ettiği aylardır ki ŞEVVAL ve ZİLKADE ayları ile ZİLHİCCE’nin ilk on günüdür. Bu aylardan önce ihrâma girmek kerâhetle câiz ise de, haccın diğer menâsikini yapmak câiz değildir.

14- HAC GÜNLERİ (eyyâmü’l-hac)

  • Eyyâm-ı malûmat (Belirli günler): Zilhicce’nin ilk 10 günüdür. Terviye, Arafe ve kurban günleri bunlardandır.
  • Eyyâm-ı madûdât (Sayılı günler): Beş vakit namazın farzlarından sonra "tekbir" alınan günlerdir. Arefe günü (9 Zilhicce) sabahından bayramın dördüncü (13 Zilhicce) gününe kadar 5 gündür. Bunlara "Eyyâm-ı Teşrîk" (Teşrik tekbirlerinin alındığı günler) de denir.
  • Yevm-i Terviye (Terviye günü): Zilhicce’nin 8’nci günüdür. Hacıların, bu gün sabah namazını Mekke’de kılıp güneş doğduktan sonra Mina’ya çıkmaları ve geceyi Mina’da geçirmeleri sünnettir.

Terviye "suya kandırmak" veya "gördüğü rüyâ üzerinde düşünmek" demektir.
Mina’da su olmadığından, hacılar kendilerini ve hayvanlarını iyice suya kandırdıktan sonra Mekke’den çıktıkları veya Hz. İbrahim gördüğü rüya üzerinde bugün düşündüğü için, bu güne "Terviye günü" denir."Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i kurban kesmekle ilgili rüyâsını o gece görmüş, Terviye günü bu rüyâ üzerinde düşünmüş, ertesi Arefe günü bunun sâdık rüya olduğunu anlamış, bayram günü de Hz. İsmail’i kurban etmeye teşebbüs etmiş olduğu" rivayet edilir.

  • Yevm-i Arefe (arefe günü): Zilhicce’nin 9’uncu günüdür. Haccın en önemli rüknü olan "vakfe" Arafat denilen bölgede bu gün yapılır.
  • Yevm-i Nahr (Kurban kesme günü): Zilhiccenin 10’uncu günüdür.
  • Eyyâm-ı Nahr (Kurban kesme günleri): Zilhiccenin 10, 11, 12’inci günleridir. Hacılar bu günlerde "Mina" da bulunduğundan bunlara "Eyyâm-ı Mina" (Mina günleri) de denir.
  • Eyyâm-ı Teşrîk (Teşrik günleri): Zilhiccenin 11, 12 ve 13’üncü (bayramın 2, 3 ve 4’üncü) günleridir. 5 vakit namazın farzlarından sonra teşrik tekbirlerinin alındığı Arefe sabahından, bayramın 4’üncü günün akşamına kadar olan 5 güne de denir.
  • Eyyâm-ı Mina (Mina günleri): Mina’da şeytan taşlama (reym-i cimâr) menâsikinin yapıldığı günlerdir.


15- HACCIN EDÂ ŞEKİLLERİ
Edâ edilişi itibariyle hac "üç" kısımdır.

  • İfrad haccı: Umresiz yapılan hactır. Hac ayları içinde, hacdan önce umre yapmayarak sadece hac menâsikini ifâ edenler. "İfrad haccı" yapmış olurlar.
  • Temettu haccı: Aynı yılın hac aylarında umre ve haccı ayrı ayrı ihramlarla edâ etmektir. Hac ayları girdikten sonra umre yapıp ihrâmdan çıkan, daha sonra memleketlerine dönmeden yeniden ihramlanarak hac menâsikini de edâ eden kimseler, "temettu haccı" yapmış olurlar.
  • Kıran haccı: İkisine birden niyetlenerek, umre ve haccı bir ihramda birleştirmektir. Hac ayları içinde önce umre yapıp, ihramdan çıkmadan (aynı ihram ile) hac menâsikini de edâ eden kimseler, "kıran haccı" yapmış olurlar.


16- HACCIN KISIMLARI
Hükmü itibariyle hac, farz, vâcib ve nâfile olmak üzere "üç" kısımdır.

  • Farz olan hac: Belirli şartları hâiz olan kimselerin, ömürlerinde bir defa yapmaları gereken hacdır. Bu şartların neler olduğu yerinde açıklanacaktır.
  • Vâcip olan hac: Üzerine farz veya vacip olmadığı halde, bir kimsenin adayarak üzerine vacip kıldığı hacdır. Başladıktan sonra bozulan nâfile haccın, kazasıda vâciptir.
  • Nâfile hac: Farz olan hac edâ edildikten sonra, ikinci, üçüncü defa yapılan hac nâfile olduğu gibi, haccetmekle yükümlü olmayan çocuk veya kölenin yapacağı hac da nâfile olur.


17- HÂCER-İ ESVED
18-19 cm. kutrunda, kırmızımsı, esmer, parlak bir taştır. Kâbe inşa edilirken Hz. İsmail tarafından Ebû Kubeys dağından getirilen bu mübârek taş, tavafa başlanacak yere işâret olmak üzere, hâlen bulunduğu köşeye konulmuştur. Tavafa başlarken, her şavtın sonunda ve sa’ye başlarken bu taşı istilâm etmek sünnettir;Hz. Ömer:"Çok iyi biliyorumki sen, faydası da zararı da olmayan bir taş parçasısın. Eğer Rasûlüllah (s.a)’ın öptüğünü görmeseydim, seni öpmezdim" demiştir.

18- HALK ve TAKSÎR "Halk", saçların dipten tıraş edilmesi; "taksîr" ise saçların kısaltılması, demektir.

19- HAREM BÖLGESİ Mekke ve etrafında bitkileri koparılmamak ve hayvanları avlanmamak üzere sınırları belirlenmiş bölgeye "Harem" denir. Bu sınırların dışında kalan yerlere ise "Hıll" denir. Harem bölgesinin sınırları, Cibril (a.s)’ın göstermesiyle Hz. İbrahim tarafından belirlenmiş, bu sınırları gösteren işâretler Rasûllah (s.a) tarafından yenilenmiştir. Harem bölgesinin Mekke’ye en uzak sınırı Cidde istikametindeki "Hudeybiye"; en yakın sınırı ise Medine istikametindeki "Ten’im" dir. Harem bölgesinde ikamet edenler, umre için ihrama girmek üzere, genellikle Ten’im’e gittiklerinden buraya "Umre"; buradaki camiye de "Umre Mescidi" denilmektedir.

20- HATÎM ve HICR-İ KÂBE Kâbe’nin kuzey batı duvarı (Rükn-i Irâkî ile Rükn-i Şâmî arası)’nın karşısında, zeminden 1 m. kadar yüksek 1,5 m. kalınlığında yarım daire şeklinde bir duvar vardır ki, buna "Hatîm"; bu duvar ile Beytüllah arasındaki boşluğa "hıcr" (Hıcr-i Kâbe, Hıcr-i İsmail veya Hatîra)" denir.Hıcr-i Kâbe’de namaz kılınır, dua edilir, fakat kıble olarak buraya karşı namaz kılınmaz.Hz. İbrahim’in yaptığı Kâbe binasına bu kısım da dâhildi. Peygamberimizin nübüvvetinden 5 yıl kadar önce Kâbe’nin Kureyş kabilesi tarafından yapılan tâmiri sırasında inşaat malzemesi yetmediği için, bu kısım binanın dışında bırakılmıştır. Hz. İsmail ile annesi Hâcer’in buraya defnedilmiş oldukları rivayet edilir. Kâbe’ye dâhil olduğu için, tavafın, bu duvarın dışından yapılması vâciptir. Kâbe üzerine yağan yağmur sularının aktığı "Altın Oluk" (Mizâb-ı Kâbe), Beytullah’ın bu kısma bakan duvarının üst kenarının ortasında bulunur.

21- HEDY Harem bölgesinde, hacla ilgili olarak kesilen kurbanlara "Hedy" denir.

22- HERVELE Sa’yın her şavtında Safâ ve Merve adlı tepeler arasındaki vâdî tabanına inildiğinde, yeşil ışıkla işâretli sütunlar arasında, erkeklerin sür’atli, çalımlı ve canlı yürümeleridir. Erkekler için sünnettir. Kadınlar "hervele" yapmazlar.

23- HILL Harem bölgesi ile mîkat sınırları arasında kalan yerlere "Hıll" denir.

24- IZTIBA Ridâ’nın bir ucunu sağ koltuk altından geçirip sol omuz üzerine atmak, böylece sağ omuz ve kolu ihram’ın dışında bırakmaktır. Remel yapılması gereken tavafların bütün şavtlarında "ıztıba" sünnettir. Tavaf bitince omuz örtülür; tavaf namazı, omuz örtülü olarak kılınır.
Remel yapılan tavaflar dışında hiçbir zaman ıztıba yapılmaz.

25- İHRAM Hac ve Umre niyetiyle, diğer zamanlarda helâl olan bir kısım fiil ve davranışları, kişinin kendisine belirli bir süre için harâm kılması demektir. Bu esnada erkeklerin büründükleri "ridâ ve izâr" denilen iki parça örtüye de halk arasında "ihram" denilmektedir. İhram niyyet ve telbiye ile olur.

26- İHRAM NAMAZI İhrama girmeden önce iki rek’at namaz kılmak sünnettir. Bu namazın ilk rek’atında "Kâfirûn", ikinci rek’atında da "İhlas" sûrelerinin okunması efdâldir.

27- İHRAM YASAKLARI İhramlı iken yapılması cezayı gerektiren fiil ve davranışlardır. (Tırnak kesmek, elbise giymek…gibi)

28- İHSÂR Hac veya umre için ihrama girmiş olan kimsenin, düşmanın engel olması veya hastalık gibi bir sebeple hac ve umreyi yapamadan ihramdan çıkmak zorunda kalmasıdır.

29- İSTİLÂM Hacer-i esved’i selamlamak demektir. Tavafa başlarken, tavaf esnâsında her bir şavtı tamamlayıp hizâsına geldikçe ve sa’ye başlanacağı zaman, Hâcer-i esved’i istilâm sünnettir. Bunun için, Hâcer-i esved’e dönüp, namaza durur gibi tekbir ve tehlil ile eller kulak hizâsına kadar kaldırılır. "Bismillâh, Allâh-ü Ekber" denilerek, üzerine konulur ve eller arasından Hâccer-i esved öpülür.
İzdiham sebebiyle yaklaşılamazsa, avuçların içi Kâbe’ye çevrilmiş halde, eller aynı şekilde kaldırılıp, üzerine konuluyormuş gibi karşıdan işâret edilerek Hâcer-i esved selâmlanır ve sağ elin içi öpülür.

30- İZÂR Belden aşağıya dolanan peştemal gibi örtüye "izâr" denir.

31- KÂBE Allah’a ibâdet olunmak üzere, yeryüzündeki ilk yapılan binâ Kâbe’dir. Kâbe, Mescid-i Harâm’ın ortasında duvar uzunlukları 11-12 m. arasında değişen yaklaşık 13 m. yüksekliğinde, taştan yapılmış dört köşe bir binadır. Üzeri, her sene hac mevsiminde yenilenen siyah bir örtü ile örtülür.Köşelerinde çapraz olarak iki hat geçtiği düşünülürse, bu hatların uçları yaklaşık olarak dört aslî yönü gösterir. Bu köşelerden herbirinin ayrı ismi vardır:Doğu köşesine "Rükn-i Hâcer-i Esved" veya "Rükn-i Şarkî", güney köşesine "Rükn-i Yemânî", batı köşesine "Rükn-i Şâmî", Kuzey köşesine de "Rükn-i Irakî" denir.

32- KÂBE KAPISI ve MÜLTEZEM
Kâbe’nin kuzey doğu duvarında (Rükn-i Hacer-i Esved ile Rükn-i Irakî arasında) zeminden 2 m. kadar yükseklikte, "Kâbe kapısı" vardır. Bu duvarın, Rükn-i Hâcer-i Esved ile kapı arasında kalan kısmına "Mültezem" denir. Makam-ı İbrahim ile zemzem kuyusu da, Kâbe’nin bu cihetinde (kuzey-doğu duvarı karşısında) bulunurlar.

33- KEFFÂRET İşlenen cinâyet karşılığında ödenmesi gereken cezâ demektir. Oruç, sadaka veya kurban olabilir.

34- KUBA MESCİDİ Medine-i Münevvere’ye yaya bir saat mesâfede Kûba köyündedir. Hicret esnâsında bizzat Rasûlüllah (s.a) tarafından yaptırılmış ve Kur’ân-ı Kerim’de "Takvâ Mescidi"diye isimlendirilmiş olan mescidin yerinde bulunmaktadır. Rasûlüllah (s.a) Medine’de olduğu zamanlarda her Cumartesi bu mescidi ziyaret eder ve namaz kılardı.

35- MAKAM-I İBRAHİM Hz. İbrahim’in Kâbe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı veya halkı hacca dâvet ederken üzerine çıktığı taşın bulunduğu yerdir. Mümkün olursa tavaf namazının burada (Makam-ı İbrahim’in arkasında) kılınması efdaldir.


Cevap: Hac Terimleri Sözlüğü

Fetva Meclisi
36- MEKKÎ Mekke’de ve mîkat sınırları içinde ikâmet edenlerdir.

37- MENÂSİK Hac ve umre ile ilgili fiil ve ibadetlerden her birine "nüsük" veya "mensek" denir. Bunun çoğulu "menâsik" tir. Hac ve umre ile ilgili işler ve ibâdetler demektir.

38- MES’Â Safâ ile Merve arasında sa’y yapılan yere "Mes’â" denir.

39- MESCİD-İ AKSÂ Kudüs Mescidi’dir. Buna "Beyt-i Makdis" de denir. Yeryüzünde, Mescid-i Harâm’dan sonra yapılan ilk mesciddir.
Mescid-i Harâm’a bir aylık uzaklıkta bulunması sebebiyle "çok ırak mescid" anlamında "Mescid-i Aksâ" diye isimlendirilmiştir. Hz. Mûsâ’dan, Hz. İsa zamanına kadar gelmiş olan bir çok peygamberin bulunduğu ve vahy indiği yer olması itibâriyle Rasûlüllah (s.a) Efendimiz’in Mirâc’ında da yol uğrağı olmuştur.Bir hadis-i şerifte: "Fazla sevâp umarak içinde namaz ve ibadet için şu üç mescid dışında hiç bir mescid için yolculuk yapmak uygun olmaz.

  1. Mescid-i Harâm
  2. Mescid-i Nebî
  3. Mescid-i Aksâ" buyurulmuştur.


40- MESCİD-İ HARÂM
Mekke’de ortasında Kâbe’nin bulunduğu câmi-i şeriftir. Buna "Harem-i Şerif" de denir."Harâm" denilmesinin sebebi, ihtirâm ve saygı vâcip olduğu içindir. Kendisine karşı saygısızlık câiz olmadığı için, Mekke’ye de "Belde-i Harâm" denilir. Bir Hadîs-i Şerif’te: "Mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Harâm hariç, başka mescidlerde kılınan bin namazdan efdâldir. Mescid-i Harâm’da kılınan bir namaz da sâir mescitlerde kılınan yüzbin namazdan efdaldir." buyurulmuştur.

41- MESCİD-İ HAYF Mina’da Cemre-i Ûla’nın güneyinde bulunan câmidir.

42- MESCİD-İ NEBÎ Medine-i Münevvere’de içinde Rasûlüllah (s.a)’in kabr-i seâdetinin bulunduğu câmi-i şerftir. Buna "Mescid-i Seâdet" de denir. Bizzat Rasûlüllah (s.a) tarafından yaptırılmış, daha sonra muhtelif târihlerde genişletilmiş ve yenilenmiştir.
Bir hadis-i şerifte: "Benim şu (Medîne’deki) mescidimde kılınan bir namaz, (Mekke’deki) Mescid-i Harâm dışında diğer mescitlerde kılınan bin namazdan (sevâp cihetinden) daha hayırlıdır." buyurulmuştur.

43- MESCİD-İ NEMİRE Arafat bölgesinde, kuzey-batı tarafı Urene vâdisi sınırları içinde bulunan camidir. Urene vâdisi sınırları içinde kalan kısmında vakfe câiz değildir.

44- MEŞ’AR-İ HARÂM Müzdelife’de Kuzeh dağı üzerinde bir tepedir. Zirvesinde silindir biçiminde "Mîkade" denilen ışıkla aydınlatılmış bir taş vardır. Müzdelife’de yapılan vakfenin Meş’ar-i Harâm yakınında yapılması sünnettir.

45- METAF Kâbe’nin etrafında tavaf edilen yere "Metaf" denir.

46- MEVSİM Haccın edâ edildiği zamana "Mevsim" denir. Zilhicce’nin ilk on günü kasdedilir.

47- MÎKAT Doğrudan harem bölgesine veya Mekke’ye gelen âfâkîlerin ihramsız geçemeyecekleri sınırları belirleyen noktalardır.

48- MİNA Müzdelife ile Mekke arasında, Harem sınırları içinde bir bölgenin adıdır. Büyük, Orta ve Küçük Cemreler buradadır. Bayram günleri "şeytan taşlama" denilen "remy-i cimâr" burada yapılır. Hac ile ilgili kurbanlarda genellikle burada kesilir.

49- MİZÂB-I KÂBE (ALTINOLUK) Kâbe’nin üzerine yağan yağmur sularının dışarıya akmasını sağlayan altından yapılmış oluktur. Hatîm’in karşısında olan duvar’ın üst orta kısmındadır.

50- MUHRİM İhrâma giren kimseye ihramlı olduğu sürede "muhrim" denir.

51-MÜZDELİFE Arafat ile Mina arasında Harem sınırları içinde bir bölgenin adıdır. Müzdelife’de vakfe yapmak vaciptir. "Muhassir vâdisi" dışında, Müzdelife’nin her yerinde vakfe yapılabilir. "Meş’ar-i Harâm" yakınında yapılması sünnettir.

52- RAVZA-İ MÜTAHHARE Mescid-i Nebî’nin Rasûlüllah (s.a) Efendimizin kabr-i seâdetleriyle minber-i şerif arasında kalan kısımdır. 10 m. genişlik 20 m. uzunlukta 200 metrekarelik pek mübârek bir mahaldir. Bir hadis-i şerifte:
"Evimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir." Buyrulmuştur.
Halk arasında Rasûlüllah (s.a)’in kabr-i seâdetelerine de "Ravza-i Mütahhare" denilmektedir.

53- REMEL Erkeklerin, tavafın ilk üç şavt’ında; kısa adımlarla koşarak ve omuzları silkerek çalımlı ve sür’atli yürümeleridir. Müteâkiben sa’y yapılacak tavaflarda "remel" sünnettir. Sonunda sa’y yapılmayacak tavaflarda remel yapılmaz.

54- REMY-İ CİMÂR (Şeytan Taşlamak) Mina’da "Cemre" adı verilen taş kümelerine ufacık taşlar atmak demektir. Hac’da bayram günlerinde Mina’da "Akabe, Orta ve Küçük Cemre" adı verilen, üç Cemre’ye usulüne göre ufacık "7" şer taş atmak vaciptir.

55- RİDÂ Belden yukarıya örtülen havlu ve benzeri örtüye "ridâ" denir.

56- SA’Y Safâ ile Merve arasında gidip gelmektir. Safâ’dan Merve’ye "4" gidiş, Merve’den Safâ’ya "3" dönüş olmak üzere "7" şavt’tan ibârettir. Bütün tavaflardan sonra sa’y yapmak gerekmez. Hac ve umre için sadece birer defa sa’y yapılır.

57- SÂFA ve MERVE Mescid-i Haram’ın doğusunda yaklaşık 350 m. aralıklı iki tepedir. Güneyindeki Safâ, kuzeyindeki ise Merve’dir. Sa’y bu iki tepe arasında yapılır.

58- ŞAVT

  • Tavafta: Hacer-i Esved’den başlayıp, tekrar aynı yere gelinceye kadar, Kâbe’nin etrâfını bir defa dolaşmaktır. "7" şavt, bir tavaf olur
  • Sa’y’de: Safâ’dan Merve’ye gidiş ve Merve’den Safâ’ya dönüşlerden herbirine "şavt" denir.


59- TATAVVU
Farz ve vâcip olmadığı halde, fazla sevap için nâfile olarak yapılan ibadetlere "tatavvu" veya "nafîle" adı verilir.

60- TAVAF Hâcer-i esved köşesinden başlayarak Kâbe’nin etrafını usulüne göre yedi defa dolaşmaktır. Devirlerden her birine "şavt" denir.

61- TAVAF NAMAZI İster farz, ister vâcib, ister sünnet veya nâfile olsun, bütün tavaflardan sonra iki rek’at namaz kılmak vaciptir. Ancak, haccın veya tavafın vâcibi değil, -vitir namazı gibi- müstakil bir vaciptir. Bu sebeple, terki cinâyet sayılmaz ve maddî bir ceza gerektirmez.
Kerâhet vakti değilse, tavaf bitince, ara vermeden hemen kılmak efdaldir. Daha sonra hatta memleketine döndükten sonra kılmakla da vâcip edâ edilmiş olur; fakat gereksiz olarak geciktirmek mekruhtur.Tavaf namazının "Makam-ı İbrahim"in arkasında kılınması müstehaptır. Orada mümkün olmazsa, sırası ile Hıcr’de Altınoluk’un altında, veya Hıcr’ın herhangi bir yerinde yahut Harem-i Şerif’in uygun bir yerinde kılınır. Bu yerlerden hiç birinde kılınamamışsa, Harem bölgesinde kılınabilir. Harem bölgesi dışında kılınmakla da vâcip eda edilirse de sevap ve fazileti az olur.İhram namazında olduğu gibi bu namazın da ilk rek’atında Fatiha’dan sonra "Kâfirûn", ikinci rek’atında Fâtiha’dan sonra "ihlâs" sûrelerinin okunması efdaldir.

62- TAVAF’IN NEVİLERİ

  • Kudûm tavafı:

Mekke’ye geliş tavafı demektir. İfrad veya kıran haccı yapan âfâkîler için sünnettir. Sâdece umre veya temettu haccı yapanlar ile mîkat sınırları içerisinde bulunanlar, kudûm tavafı yapamazlar.

  • Ziyâret tavafı:

Buna "ifâza tavafı" da denir. Hac’da farz olan tavaf budur. Arafat vakfesinden sonra yapılır.

  • Vedâ tavafı:

"Sader tavafı" da denir. Mîkat sınırları dışından gelen hacıların ziyâret tavafından sonra Mekke’den ayrılırken son defa yaptıkları tavaftır.

  • Umre tavafı:

Sâdece umre yapmak üzere Mekke’ye gelenler ile temettü veya kıran haccı yapanların Mekke’ye geldiklerinde ilk yapacakları tavaftır. Bu tavaftan sonra umrenin sa’yi yapılacağından, ıztıba ve ilk üç şavt’ta remel de yapılır.

  • Nezir (adak) tavafı:

Herhangi bir sebeple tavaf etmeyi adayan kimsenin, nezrini yerine getirmesi vaciptir. Bunun için, bir zaman belirlemişse, belirlediği zamanda; belirlememişse, dilediği zamanda yapar.

  • Tahiyyetü’l-mescid tavafı:

Tahiyyetü’l-mescid namazı yerine, Mescid-i Harama her ne zaman gidilse hürmeten ve mescidi selamlamak için yapılan nâfile tavaftır. Üzerinde başka tavaf olmayanlara müstehaptır. Başka tavaf yapılırsa, bunun yerini tutar.

  • Nâfile (tavavvu) tavaf:

Mekke’de bulunan süre içinde, hacla ilgili olarak yapılması gereken tavaflar dışında, fırsat bulundukça ve arzu edildikçe yapılan tavaflardır.
Afâkilerin, nâfile tavaf yapmaları, Mescid-i Hâram’da nâfile namaz kılmalarından efdaldir. Hac mevsimi dışında, Mekke’liler için de hüküm aynıdır.Diğer ibâdetlerde olduğu gibi, niyet edilip başlanılan nâfile bir tavafın bitirilmesi vâcip olur. Hac’la ilgili tavaflar: kudûm, ziyaret ve vedâ tavaflarından ibârettir.

63- TEHALLÜL: İhramdan çıkmak, yani ihram yasaklarının sona ermesi demektir. Hac ve umre için ihrama giren kimse, belirli menâsiki edâ ettikten sonra tıraş olarak ihramdan çıkar. Belirli menâsik tamamlanmadıkça tıraş olmakla ihramdan çıkılamayacağı gibi, menâsik tamamlandıktan sonra da tıraş olmadıkça ihramdan çıkılmış olmaz.

64- TEHLÎL
(Lâ ilâhe illa’llâhü vahdehû lâ şerike leh, lehü’l mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr)
"Allah’tan başka kulluk edilecek hiçbir ilâh yoktur. Tektir, eşi ve ortağı yoktur. Mülk O’nun, hamd de O’nundur. O herşeye kadirdir." demektir.

65- TEKBÎR
(Allâhü ekber, Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve li’llâhi’l-hamd.)
"Allâh büyüktür, Allâh büyüktür. Allâh’tan başka kulluk edilecek hiç bir ilâh yoktur. Allâh büyüktür, Allâh büyüktür. Hamd O’na mahsustur."

66- TELBİYE
Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, İnne’l-hamde ve’nni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.
"Rabbim, dâvetine sözüm ve özümle tekrâr tekrâr icâbet ettim, emrine boyun eğdim. Rabbim senin dâvetine icâbet, boyunumun borcudur. Senin eşin ve ortağın yoktur. Rabbim, bütün varlığımla sana yöneldim. Hamd senin, nimet senin, mülk de senin. Bütün bunlarda eşin ve ortağın yoktur senin" demektir.Telbiye yüksek sesle söylenir; hanımlar, gerek telbiye gerek diğer duâ ve zikirlede seslerini yükseltemezler.
Telbiye, ihramlı bulunulduğu sürece, ayakta, oturuken, yürürken, binek üzerinde, her halde yapılabilir. Özellikle, zaman, mekân ve durumda yenilik ve değişiklik olduğunda; yokuşta, inişte, kafileye rastlanışta, namazlardan sonra, seher vakitlerinde, gece, gündüz, her fırsatta yapılmalıdır.Telbiye söylerken, her defasında üç defa tekrarlamak, sonra tekbir, tehlil ve selâvat-ı şerife okumak ve Cenâb-ı Hakk’a niyâzda bulunmak müstehaptır.Telbiye, hac’da Zilhicce’nin 10’uncu (bayramın birinci günü) Akabe Cemresi’ne taş atmağa başlamakla; umrede ise umre tavafına başlamakla son bulur, daha sonra yapılmaz.Telbiye esnasında verilen selâmı almak câiz; selâm vermek ise mekruhtur.

67- UDHİYYE: Kurban Bayramın’da belirli şartları hâiz kimselerin kesmeleri vâcip olan kurbana "uhdiyye" denir.

68- UMRE:Belirli zamana bağlı olmayarak Kâbe’yi usûlüne göre ziyâret etmek ve yapılması gereken diğer menâsiki ifâ etmektir.

69- VAKFE (VUKUF)Belirli bir yerde belirli süre kalmak demektir. Hacda, Arafat ve Müzdelife denilen iki yerde vakfe vardır.
Bunlardan "Arafat vakfesi" haccın rüknü olup, farzdır. "Müzdelife vakfesi" ise vaciptir.

70- ZEMZEM:Kâbe’nin doğusunda, Cenâb-ı Hakk’ın Hz. Hâcer ile oğlu Hz. İsmail’e ihsan ettiği suyun yerinde kazılan, mübârek kuyunun suyudur. Yeryüzündeki suyun efdalidir. Bol bol içildiği gibi abdest ve gusülde de kullanılabilir. Ancak, istincâda, necâsetlerin kullanılması mekruh görülmüşitür.Hacılar, bu sudan memleketlerine götürerek teberrük ve hayır kasdı ile ziyaretçilerine ikrâm ederler.
Rasûlüllah (s.a) "Zemzem, hangi maksatla içilirse o maksat içindir" buyurmuştur. Bu sebeple, kıyâmette, hesap gününde, susuzluk çekilmemesi, dilek ve niyyeti ile içilmesi uygun olur.Özellikle veda tavafından sonra Beytullah’a karşı ayakta durup, Kâbe’ye bakarak kana kana içmek, başına ve vücuduna dökünmek sünnettir.Zezmzem içerken: (Allahümme innî es’elüke ilmen nâfiân, ve rızkan vâsian, ve şifâen min külli dâin ve sekam.)
"Allah’ım! Senden faydalı ilim, bol rızık ve her türlü dert için şifâ niyâz ediyorum" diye duâ edilir.

71- ZİYÂRET:Görmeye gitmek demektir. Burada maksat, ihramlı olarak tavaf, sa’y ve vakfe gibi menâsiki usûlüne göre yapmaktır. Ziyâret belirli zamanda ve Arafat vakfesi ile birlikte olursa "Hac"; herhangi bir zamanda, vakfesiz olarak icrâ edilirse "Umre" adını alr.
Hacca "hacc-ı ekber", umreye "Hacc-ı asğar" da denir. Arefe günü Cuma’ya rastlayan hacca, hacc-ı ekber denilmesi hatadır. Ancak, arefe günü Cuma’ya rastlayan hac daha faziletlidir.———————————————————————————————————————————-Bu bölüm, İrfan Yücel’in "Hac Rehberi" (Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları) adlı eserinden alınmıştır.


Cevap: Hac Terimleri Sözlüğü

Hoca
Hac – Umre Terimleri

HAC: İslam’ın şartlarından olup, Kabe’yi ve civarındaki ibadet için işaret olunan özel yerleri, belirtilen vakit içinde usulüne uygun olarak ziyaret edip, yapılması gereken diğer menasiki yerine getirerek yapılanfarz ibadettir

UMRE: Mikatta ihramlanıp niyetlenerek Kabe’yi ziyaret ve tavaf edip, Safa ve Merve arasında Sa’y yaptıktan sonra saç kestirip İhram’ın sona ermesiyle tamamlanan bir ibadettir.

MENASİK: Hac ve Umre’nin edasıyla ilgili farz ,vacip ve sünnet olan amellerin tamamına menasik denir.

İHRAM: Hac veya umre yapmak isteyen kişilere sair zamanda helal olan bir kısım fiil ve davranışların niyetle başlayarak, ibadet bitinceye kadar yasak kılınmasıdır.

Erkeklerin ihram elbisesi İzar ve Rida adı verilen, beyaz renkli olması daha uygun görülen, modeli ve dikişi olmayan, bir parçası bele bağlanarak diğeri de omuzdan sarkıtılarak vücudu örten iki parça kumaştır.

Kadınların İhram Elbisesi yüz ve eller dışında vücudun tamamını örten tesettüre uygun elbiselerdir

TEHLİL: "La ilahe illAllah…"lafzıyla başlayan Allah’a olan tevhid inancının ifade edilişidir.

TEKBİR: "Allahüekber…"lafzıyla başlayan ve Allah’ın en büyük olduğunu ifade eden zikirdir..

TAVAF: Hacer-i Esved köşesi hizasından niyetle başlayarak, Kabe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Bu dönüşe yürüyerek güç yetiremeyenler, diğer imkanları kullanarak da yapabilirler.

ŞAVT: Tavaf’daki bu dönüşlerden her birine şavt denir.

IZTIBA: Erkeklerin tavaf esnasında sağ omuzlarını koluyla birlikte açık bulundurmalarıdır.

İSTİLAM: Tavaf’a başlarken ve Tavaf esnasında her bir şavt’ta Hacer-i Esved’i selamlamaya verilen isimdir.

TAVAF NAMAZI: Farz, vacip, sünnet ve nafile olan her Tavaf’tan sonra kılınan iki rekat vacip namazdır. Okunan sureler ve kılınış yönüyle

ihram namazı gibidir.

NAFİLE TAVAF: Umre tavafını ve Sa’y’ını yapıp ihramdan çıktıktan sonra Mekke’de geçirilen zaman içinde ihramsız yapılan, tavaf namazı kılınarak tamamlanan bir ibadettir.

SAY: Safa’dan başlayıp Merve’de bitmek üzere dört gidiş ve üç gelişten ibaret olan bir yürüyüştür. Bu yürüyüşe gücü yetmeyenler tekerlekli sandalye ile de yapabilirler.

MİKAT: Hill bölgesini dünyanın diğer bölgelerinden ayıran sınıra verilen isimdir.Harem ve Hill bölgeleri dışında yaşayan dünya müslümanları Hac veya Umre yapmak niyetiyle Mekke’ye gelirken bu sınırlarda ihrama girerler.

HERVELE: Erkeklerin say yaparken yeşil direkler arasında kısa adımlarla koşmaya yakın hızda yürümelerine verilen isimdir.

HALK ve TAKSİR: Umre’nin bitiminde erkeklerin ihramdan çıkmak için saçlarının tamamını kestirmelerine "Halk" bir miktar kestirmelerine ise "Taksir" denir. Hanımların ise saçlarının herhangi bir yerinin ucundan az miktarda kestirmeleri ihramdan çıkmaları için yeterlidir.

HAREM BÖLGESİ: Mekke ve etrafına yayılan, Allah (cc) tarafından "Harem Bölge " olarak tanımlanan, sınırları Hz. Muhammet (S.A.V) tarafından işaret olunan, bitki ve canlıları koruma altına alınan geniş alandır.

KABE: Yeryüzünde ibadet maksadıyla inşa edilen ilk bina olup, bulunduğu alan Allah ( cc) katında dünyanın en kıymetli yeridir.

HACER İ ESVED: Kabe’nin doğu köşesine tavafa başlama işareti olarak konmuş olan ve Hz.Muhammed (S.A.V) tarafından cennetten gönderildiği haber verilen koyu renkli taştır.

MÜLTEZEM KAPISI: Kabe’nin kapısına verilen isimdir. Hacer-i Esved köşesi ile kapının olduğu yer arasına da Mültezem denmektedir.

RÜKN-Ü YEMANİ: Kabe’nin güney köşesi olup tavaf esnasında Hacer-i Esved?e gelmeden önce istilam edilen yerdir.

KİSVE: Saf ipekten dokunan ve üzerinde ayetler yazılı olan siyah renkli Kabe örtüsüdür.

HATİM & HİCRİ İSMAİL: Kabe’nin kuzey duvarı önünde bulunan yarım daire şeklindeki duvara "Hatim" denir. Bu duvarla Kabe arasındaki boşluğa ise "Hicri İsmail" denir. Burası Kabe’nin iç kısmı ile aynı hükümde olup içinde sadece nafile namazlar kılınabilir.

MAKAM-I İBRAHİM: Hz. İbrahim(A.S)’ın Kabe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı ve ayak izlerinin bulunduğu taşın olduğu yer ve çevresidir.

ZEMZEM: Allah ( cc)’ın, Hz. Hacer ve oğlu Hz.İsmail’e ihsan ettiği ve kaynağı Kabe’nin yanında bulunan suyun adıdır.

SAFA VE MERVE: Kabe’nin doğu tarafında yaklaşık 350m mesafeli, Sa’y ibadetinin başlangıç ve bitiş yeri olan iki tepenin adıdır.


Kayıtsız Üye
Allahrazı olsun.inşAllah sınavdada aklımda kalır


hac terimleri, hac terimleri sözlüğü, tehlil 66 kere mi okunuyor

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();