Kürtçe kelime haznesi

Kürtçe kelime haznesi

Kayıtsız Üye
Kürtçe kelime haznesi nedir Kürtçe kelime haznesi hakkında bilgiler verir misiniz ?


Cevap: Kürtçe kelime haznesi

Muhammed
Kürtçü kesimin internette yaydığı ve Türkçe diye bir dilin olmadığı iddialarının dillendirildiği safsatanâme’ye rastlamışsınızdır. Bu yazı, Kürtçü kesime anlayacakları dilden bir cevaptır. Kürtçü kesim, Farsça’dan Kürtçe’ye geçmiş olan sözcüklere de Kürtçe demekte onlar ortak sözcükler diyerek alıntı olan bu sözcükleri gizlemeye çalışmaktadır. Tabii ki Farsça ile Kürtçe’nin ortak kelimeleri de bulunmaktadır ancak Kürtçe’ye Farsça’dan alınan kelimeler de vardır. Söz gelimi Kürtçü iddiaya göre nâme Kürtçe’dir. Oysa bu yalanı, biraz lisâniyat bilen biri hemen görebilir. Çünkü Farsça olan nâme sözcüğü yine Farsça olan nâm isim, ad dan gelir. Kürtçe’de ise nav isim, ad demektir. Yâni nâme’nin Farsça’dan alıntı olduğu âşikârdır. Eğer bu ortak bir kelime olsaydı bunun navî olması gerekirdi.

Kürtçü kesim, Türkçe’den ve Arapça’dan gelen kelimeleri de öz Kürtçe ilân etmekte ve lisâniyat ilmine ideoloji, milliyetçilikle yaklaşmaktadır. Bir nevî Kürt Güneş Dil Teorisi inşâ etmektedirler. Söz gelimi Kürtçe qerax kıyı, sâhil sözcüğü ilk bakışta öz Kürtçe sanılabilir oysa Türkçe’dir. Türkiye Türkçesi halk ağızlarında kırak kenar 2) kıyı , Azerbaycan Türkçesi’nde qırax kenar 2) kıyı demektir. Çoğu dilde kıyı anl gelen sözcük kesmek, kırmak kökünden gelir ki Türkçe kıyı sözüğü de kı- kökünden gelmektedir. (kıy- kıymak da aynı köktendir) Arapça sâhil < sahl kıyma, rendeleme , İngilizce shore kıyı = shear kırpma, kesme örnekleri gibi. Türkçe kırak/qırax > Kürtçe qerax olmuştur.

Bir başka örnek, Kürtçe erd yer sözcüğü. Kürtçü kesim bu sözcüğe de öz Kürtçe deyip bu sözcüğün Almanca erde yer 2) dünya = İngilizce earth yer 2) dünya ile kökteş oluğunu iddia eder. Oysa sözcük Arapça ard’dan gelir. Bu Arapça kökenli sözcük Türkçe’de ise arz yer olmuştur. Arapçadaki dat harfi, Türkçe’ye geçen kelimelerde z , Kürtçe ve Farsça’ya geçen kelimelerde d olur. Arapça arD (dat) > Türkçe arz > Kürtçe erd …

Kürtçe’nin kapsamlı bir etimolojik sözlüğü yoktur ve bu Kürt Güneş Dil Teorisi bakışıyla da hazırlanamaz. Kürtçe’deki koç göç , koçer göçer , isot issi ot gibi öz be öz Türkçe kelimeleri dahi öz Kürtçe sanan ve ilân eden bakış açısı sahipleri elbette ilmî gerçekleri bırakıp uydurma teoriler ortaya atacaktır.

Kürtçü safsatanâmeciler gibi yapıp Kürtçe’deki yabancı kökenli kelimeleri bölüm bölüm verelim. Mâdem bir dildeki yabancı kökenli kelimeler, o dilin olmadığının kanıtıdır, aynı bakış açısıyla bakalım Kürtçe var mıymış yok muymuş? Tabii bu çalışmadaki kelimeler ufak bir örnektir. Kürtçe’deki yabancı kökenli kelimelerin (Ermenice, Fransızca, İngilizce, Süryanice, Urartuca, Hurrice, Gürcüce, Lazca, Lezgice, Yunanca, Almanca, İtalyanca, Latince, Rusça vb. hâriç tutuldu) tümü değil, sadece Türkçe, Arapça ve Farsça’dan geçenlerin cüz’i bir kısmına yer verilmiştir.

Örneğin, pamidor domates < Rusça, kartol patates < Rusça, pirpirim semizotu < Ermenice, bacanê sor al patlıcan < Farsça badincan > Kü bacanê, Kü gêras < Yun kerasos gibi diğer dillerden yapılan alıntılara değinilmemiştir.

Ev, Mutfak, Bitki adları, Hayvan adları ve Günlük Hayatla ilgili kelimelerden bazı örnekler

oda, ode < Tü oda

îsot < Tü issi ot < ıssı ot sıcak ot, acı ot

qawin < Tü kavun

gizêr, gêzer < Tü kezer havuç (halk ağzıları)

yarkok < Tü yerkök havuç (halk ağzıları)

arpalix < Tü arpalık

tor < Tü tor sık gözlü ağ

torbe < Tü torba

dorpî < Tü törpü

dorpî kirin < Tü törpü’den törpüleme

dorpîkirî < Tü törpü’den törpülü

turm, torm < Tü torum deve yavrusu

dol < Tü döl torun anlamında

torîn < Tü torun

pisîk, pişîng, pişîk < Tü pisik kedi (halk ağızları)

gogercîn < Tü güvercin

çelik < Tü çelik

çorek < Tü çörek

qewan < Tü kovan

qerekol < Tü karakol

ordî < Tü ordu

qertel < Tü kartal

boz < Tü boz kır, gri

qir < Tü kır gri

qeraç < Tü kıraç

hespê boz < Tü boz’dan boz at, kır at

boz bûn < Tü boz’dan bozlaşma, kırarma, grileşme

çakûç < Tü çekiç < çakıç (çak- çakmak kökünden)

bitov < Tü bit- kökünden bitiv (tohum) (halk ağızları bitiv, bider tohum )

çax < Tü çağ zaman, vakit, çağ

biçax, bêçax < Tü çağ’dan bîçağ, zamansız, çağsız

kasok < Tü kesek’ten orak, kesme aracı

belge < Tü belge

belge kirin < Tü belge’den belgelemek

bibelge < Tü belge’den belgesiz

belgedar < Tü belge’den belgeli

belgedan < Tü belge’den belgelik, arşiv 2) dosya

belgewar < Tü belge’den belgesel

belgename < Tür belge’den senet

belgeyî < Tü belge’den dokümanter

gemî < Tü gemi

gemîvan < Tü gemi’den gemici, armatör

gemîvanî < Tü gemi’den gemicilik, armatörlük

gûz < Tü koz ceviz

gûzik < Tü kozak kozalak

gûzikî < Tü kozak’tan kozaksı, kozalaksı

qarqarok < Tü karga

telik < Tü terlik

çîçek < Tü çiçek

çemçik < Tü çömçük (kepçe) çömçe kepçe (halk ağızları) (Farsça’ya da çumça olarak geçmiştir.)

aş < Tü aş yemek (Kazakça as, Kırgızca/Özbek/Türkmen/Azeri/Uygur/Tatar/Başkırt aş, Yakutça aas)

aşpêj < Tü aş’tan aşçı

aşpêjî < Tü aş’tan aşçılık

aşxane < Tü aş’tan aşevi, aşhâne

çetel < Tü çatal

biçetel < Tü çatal’da çatallı

çeteldank < Tü çatal’dan çatallık

kap < Tü kap tas, kâse

qalpax < Tü kalpak kapak, kapatan

kepeng < Tü kapanak/kepenek (Farsça’ya da kepenk/kepeng olarak geçmiştir. Türkçe kapanak ile kepenek aynı kelimedir kapanan/kapatılan şey )

kepenek < Tü kepenek

kapek, kapik, kepik, kepek < Tü kepek tahıl kepeği

boza < Tü boza

bozafiroş < Tü boza’dan bozacı

bozafiroşî < Tü boza’dan bozacılık

bozaker < Tü boza’dan bozacı

bozakerî < Tü boza’dan bozacılık

kulek < Tü külek kova, tahta kova (halk ağızları)

mantî < Tü mantı

ocax < Tü ocak

don < Tü don (don yağı, katı yağ)

qatix < Tü katık

biqatix < Tü katık’tan katıklı

bêqatix < Tü katık’tan katıksız

qatix kirin < Tü katık’tan katıklamak

meyan < Tü meyan glycirrhiza

ordek < Tü ördek

balaban < Tü balaban

beyreq < Tü bayrak

çelik < Tü çelik

temîrkere < demircilik

çakmaq < Tü çakmak

çakmaqfiroş < Tü çakmak’tan çakmakçı

çakmaqdar < Tü çakmak’tan çakmaklı

bêçakmaq < Tü çakmak’tan bîçakmak, çakmaksız

qiço < Tü küçük

at < Tü at

doner < Tü döner

donervan < Tü döner’den dönerci

çelik < Tü çelik

çorek < Tü çörek

Dillerde çokça kullanılan kavramlardan, kelimelerden bir kısım örnekler

dîrek < Tü direk

dûz < Tü düz

dûz bûn < düzleşmek

dûzbûnî < düzlük

dûzekî < düzce

dûz kirin < düzletme, düzleme

çapik < Tü çabuk (çap- hızlı gitmek, hızlı olmak kökünden. Çapkın ve at çapmak bu kökten gelir. Farsça’ya ve Ermenice’ye de geçmiştir.)

çalim < Tü çalım

çalim kirin < çalımlanma

çalak < Tü çalak hızlı, çabuk 2) yapan çal-ış-mak ile aynı kökten)

çalak bûn < Tü çalıştırmak

çalakî < Tü çalaklık, etkinlik

çalakîker < Tü çalak’tan eylemci

çalakîkerî < Tü çalak’tan eylemcilik

çalaktî < Tü çalak’tan atılgan

çalakîsaz < Tü çalak’tan eylemci

çalakîsazî < Tü çalak’tan eylemcilik

çalakane < Tü çalak’tan çalakâne, etkince

tore < Tü töre
torenenas < Tü töre’den töre tanımaz
torenenasî < Tü töre’den töre tanımazlık
toreyî < Tü töre’den törevî, töresel
torî < Tü tor genç ten torluk

koç < Tü köç göç

koçer < Tü köçer göçer, göçebe

koçerî < Tü köçer’den göçerî, göçerlik, göçebelik

koç kirin < Tü köç göç ten göçmek

koç bûn < Tü köç göç ten göçme

koçber < Tü köç’ten göçmen

koçberî < Tü köç’ten göçmenlik

koçbûyîn < Tü köç’ten göçüş

qerqeşûn < Tü kargaşa

biqerqeşûn < Tü kargaşa’dan kargaşalı

qerqeşûnî < Tü kargaşa’dan kargaşalık

çol < Tü çöl

çolax < Tü çolak

çolistan < Tü çöl’den çölistan, sahra

çolkarî < Tü çöl’den kırsal, çölsel

çolter < Tü çöl’den kırsal, kır, kırlık, step

çolterî < Tü çöl’den kırsal, kırlık

çokterî bûn < Tü çöl’den kırlaşmak, kırsallaşmak

çolwar < Tü çöl’den kır, kırsal

çewlik < Tü çevlik etrafı çevrilmiş yer, bahçe 2) büklük

çawîş < Tü çavuş

çawîşî < Tü çavuş’tan çavuşluk

qedexe kirin < Tü kadağan yasak tan > yasaklama (Azerbaycan/Oğuz Türkçesi qadağan, Özbekçe katäğan yasak )

qadexe bûn < Tü kadağan’dan yasaklanma

qedexeker < Tü kadağan’dan yasaklayıcı

çapan < Tü çapan bez 2) pamuk < Eski Türkçe çapğan (çaput eski dokuma bez ile aynı kökten < çap- çapmak, vurmak 2) dokumak )

çap < Tü çapmak tan > basım, vurum < Eski Türkçe çap- çapmak, çarpmak, vurmak 2) basmak 3) dokumak (çaput dokuma bez , çapğan çapan, bez aynı kökten çak- çakmak, vurmak , çal- çalmak, vurmak (kaşık çalmak, saz çalmak, çala kaşık, çala kalem vb.)

demxe < Tü damga

demxe kirin < Tü damga’dan damgalama

bidemxe < Tü damga’dan damgalı

bêdemxe < Tü damga’dan bîdamga, damgasız

kole < Tü köle esir

kolekî < Tü köle’den kölece

kolewari < Tü köle’den kölevârî, kölece

koledar, kolewar < Tü köle’den köleci

koledarî, kolewarîtî < Tü köle’den kölecilik

kole bûn < Tü köle’den köleleşme

kole kirin < Tü köle’den köleleştirme

koledar < Tü köle’den köleli

koletî < Tü köle’den kölelik

dîlek < Tü dilek temennî

top < Tü top (oyun topu)

top < Tü top (savaş topu)

topik < Tü top, topak’tan toparlak (Sözcük Ermenice’ye de bir yemek adı olarak geçmiştir. Topik nohut ezmesi )

topikî < Tü top, topak’tan toparlakça

topavêj < Tü top’tan topçu

topavêjî < Tü top’tan topçuluk

top kirin < Tü top (toplu’dan) toplama

top bûn < Tü top’tan toplanma

qame < Tü kama hançer

gerek < Tü gerek lûzum, lâzım

gerekî < Tü gerek’tan gerekçe

gerek kirin < Tü gerek’ten gerektirmek

gerek bûn < Tü gerek’ten gerekmek

bey < Tü bay zengin, varsıl (Eski Türkçe bay zengin )

bey < Tü bey efendi

xanim < Tü hanım

xanimtî < Tü hanım’dan hanımlık

qîz < Tü kız

Qizilbaş < Tü Kızılbaş

Qizilbaşî < Tü Kızılbaş’tan Kızılbaşlık

gizir < Tü kızar- kızarmak, kızıl olmak

gizirî < Tü kızar’dan kızılca

ocaxvanî < Tü ocak’tan ocakçılık

qelq < Tü kalk- hareket etmek

xan < Tü han (kağan, bey)

qat < Tü kat tabaka

qat bûn < Tü kat’tan katlanmak

qat kirin < Tü kat’tan katlamak

qata jor < Tü kat’tan çekme kat

qat bûyin < Tü kat’tan katlanış

qat jimar < Tü kat’tan kat sayı

qatkirî < Tü kat’tan katlı

qatmer < Tü katmer

qatqat < Tü kat’tan katkat, katmer

qatqatî < Tü kat’tan katkat, katman

qatqatî bûn < Tü kat’tan katmerleşmek, katmanlaşmak

êl < Tü el halk 2) devlet (Eski Türkçe él halk 2) devlet ) Kürtçe aşiret, oymak anlamında.

ela < Tü elâ, ala

alav < Tü alav (Eski Türkçe yalav. Aynı kökten yalaz ateş , yalım kıvılcım ) Sözcük, Farsça’ya alev olarak geçmiştir.

qerax < Tü kırak kıyı, kenar 2) sâhil . Azerbaycan Türkçesi qırax kenar 2) kıyı . Kürtçe’ye kırak > qerax kıyı, sâhil anlamıyla geçmiştir.

gol < Tü göl

golik < Tü gölek küçük göl (Eski Türkçe kölek gölcük )

gorî < Tü göre

îsîn < Tü ışımak, ışın parlaklık

kirt kirin < Tü kertmek

sax < Tü sağ

saxlem < Tü sağlam

bir saxlemî < Tü sağlam’dan sağlamca

saxlem kirin < Tü sağlam’dan sağlamlama

saxlem bûn < Tü sağlam’dan sağlamlaşma

saxlembûnî < Tü sağlam’dan sağlamlık

saxlemî < Tü sağlam’dan saplamlık

saxberî < Tü sağ’dan sağlık

koz < Tü köz

sozdan < Tü söz’den sözlenme

sozdanî < Tü söz’den sözleşme

bisozdanî < Tü söz’den sözleşmeli

bêsozdanî < Tü söz’den sözleşmesiz

sozdar < Tü söz’den sözdar, söz tutan, sadık 2) sözlü

laqirdî < Tü lakırtı

Kürtçe’deki yabancı kökenli edatlardan, bağlaçlardan bir kısım örnekler

gorî < Tü göre

hema < Arapça ammâ gelgelelim

lakîn < Ar lâkin

û < Farsça û ve

eğer < Fa eğer < Eski Farsça agar < hakar, hakaram < ha-karam bir kez

gêrçî < Fa agar çi < gar çi eğer ki

belkî < Fa bal ki hatta

belkiyî < Fa bal ki’den

belkîtiyî < Fa bal ki’den

heta < At hattâ ta ki

qey < Tü kay, ka ne? (Eski Anadolu Türkçesi kay ne, nasıl? , Kazakça kanday nasıl? , kayda nerede? Türkçe/Kazaka/Kırgızca/Azerice vb. Kaç ne kadar? , kangı hangi? kanı hani? vb.)

ne < Tü ne

meger < Fa magar < Eski Farsça ma agar

madem < Ar mâ dâma dâim oldukça

şayed < Fa şâyad < Eski Farsça şâyistan uymak, mümkün olmak

her < Fa har tüm

hîç < Fa hêç hiç

hîç kes < Fa hêç kes hiç kimse

her kes < Fa har kas tüm kişiler

Çeşitli kelime örnekleri

qanûn < Ar qânun < Yunanca kanon

yasadan < Tü yasa’dan kanun koyma, yasama

yasayî bûn < Tü yasa’dan yasalaşma

yasayî kirin < Tü yasa’dan yasalaştırma

xêr < Ar xayr iyilik

bixêr < Ar xayr’dan hayırlı

xêrdar < Ar xary + Fa dâr tutan, -lı dan hayırlı

xêrxax < Ar xayr + Fa xâh isteyen den hayır isteyen

xêrkar < Ar xary + Fa kâr yapan, eden den hayır yapan, hayır sever

kitêb < Ar kitâb

pirtûk < Tü pırtık kitap, yazma (Yırtık pırtık)

pirtûk çapker < Tü pırtık + Tü çap- vurmak 2) basmak + Fa kâr eden den kitap basan, kitapçı

pirtûkgeh < Tü pırtık + Fa gâh yer den kitap yeri, kitaplık

pirtûkxane < Tü pırtık + Fa hâne ev den kitap evi, kütüphâne

pirtûkxanevan < Tü pırtık + Fa hâne + Fa bân tutan, -cı dan kütüphâneci

defter < Yun diphthéra tabaklanmış deri

defterdar < Yun defter + Fa dar tutan

name < Fa nâme mektup, nâme

welat < Ar wilâyat vilâyet, egemenlik bölgesi, ülke, vatan

welatî < Ar welâyatî vatandaş
welatperwer < Ar welâyat + Fa perver tapan, seven < parvardan tapmak > perest tapan 2) hizmet eden


Cevap: Kürtçe kelime haznesi

Desert Rose
Buyrun tıklayın>>>

forumduasi.com/misafir-sorulari/203434-kurtce-kelimelerin-yazilislari-ve-turkce-anlamlari-nasil.html

forumduasi.com/misafir-sorulari/203435-kurtce-cumleler-ve-turkce-anlamlari.html


öz kürtçe kelimeler, Kurtce yabanci anlam

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();